Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. yazarlara okumayı sevdiren ilk kitap

    kinyas ve kayra - hakan günday.

    çok erken okudum amk kitabını ya. millet saklambaç oynarken sikerim hayatını diye geziyodum ortalıkta.

  • 2. yazarların en sevdiği yeşilçam repliği

  • 3. sözlük nick'lerinden meslek tahmini yapmak

    banyodayım : vitra bölge bayi

  • 4. pınar boykotçularının şimdi ne yaptığı sorunsalı

    boykotu alışkanlığa çevirdiler.hiç almıyorlar.

    t: formatın anası sikilerek başlığı açılmış mevzu.

    edit: başlığın ilk hali;

    https://s1.eksiup.com/8834c5770212.png

  • 5. tunceli'de 12 kişinin ermeniliğe geçmesi

    ırk değiştirmek kabul oluyorsa biz de japon olalım biraz ülkeyi kalkındıralım dediğim saçma haber.

  • 6. ben yandım bari siz yanmayın tavsiyeleri

    muhafazakar patronu olan bir şirkette asla çalışmayın. çalışanın hakkını en çok onlar yiyor.

  • 7. yabancı dilde mesajlaşacak yazar veri tabanı

    --- spoiler ---

    talk dirty to me
    --- spoiler ---

  • 8. deep turkish web

    efendilik arayan beyaz show izlesin, burda sikiş var sikişşşş

  • 9. otururken arkadan gelip sırta masaj yapan insanlar

    açık ofislerde bolca bulunan, seveni için iyi gelen, sevmeyeni için gereksiz samimiyet göstergesi olan insan.

  • 10. kardan adama şiddet uygulayan çift

    insanoğlu ne garip. insan şeklinde ama cansız olmasına rağmen karşısındakine saldırı içgüdüsü var. bir kardan adama şiddet uygulayandan karakter tespiti yapılabilir mi? belki çocuğunu eğlendirmek istedi. belki stres atmak istedi. fakat şunu da düşünebilirdi ''birisi güzel bir şey yapmış. bu güzelliği diğer insanlar da görsün, zarar vermeyeyim.''

    kanaatimce basit ve zararsız görünen eylemler altında büyük psikolojik bozukluklar yatıyor. bu da onlardan biri olabilir.

    bir zamanlar birini tanıdım. kar yağdığında cebine havuç ve zeytin alıp dışarı çıkan. ne yapıyorsun sen dediğimde "kardan adam görürsek yüz yaparız" dedi. işte küçük, basit görünen her eylem ve sözün altında kişiliğinizi açığa çıkaran, insanlığımızı gösteren şeyler yatıyor.

    bu entry'e onlarca mesajda
    "burası konya"
    "humanist misin"
    "biz anadoluda böyle yaparız" diyenler oldu.

    anadolu'da doğmak incelikten uzak olacağımız anlamına gelmez. aynı, her incelik gösterildiğinde de humanist olmadığımız gibi.

  • 11. 12 ocak 2019 avcılar devlet hastanesi rezaleti

    edit : arkadaşlar şikayet dilekçesi hazırlandı pazartesi yargıya başvurulacaktır.

    arkadaşlar olay arkadaşımın başına gelmiştir. kendi ricası üzerine başlığı açtım noktasına virgülüne dokunmadan olayı aşağıda paylaşıyorum.

    istanbul ili avcılar ilçesi murat kölük devlet hastanesinde görev yapmakta olan uzm. dr. levent inanç ’a dizimdeki menisküs ile ilgili muayene olmak için randevulu olarak gittiğimde kendisinin takdiri ile ameliyat olmam gerektiğini öğrendim.
    ameliyat günüm geldiğinde devlet güvencem sayesinde sorunsuz ve ücretsiz ameliyat olacağım düşüncesi ile ailem ve refakatçim ile birlikte ameliyat öncesi uzm. dr. levent inanç beyin sekreterini beklemeye başladık. mesai saati çoktan geçmesine rağmen keyfe keder iş yapan sekreterin çok geç de olsa gelmesi ve ameliyat öncesi gerekli işlemlerimi yapması neticesinde geç de olsa 24.12.2018 tarihi sabah saati itibari ile ameliyata alındım.
    soğuk ameliyathane girişinde uzun bir süre bekletilmem neticesi girdiğim ameliyatta; ortamın ve sağlık durumumun geleceği konusundaki belirsizliğin yeterince olumsuz etkilediği psikolojik durum yetmezmiş gibi birde ameliyat esnasında uzm. dr. levent inanç şahsıma; ameliyat için gerekli malzemenin olmadığını belirterek açtığı yeri sözde biraz temizlediğini söyleyerek kapatıp ameliyatı bitirdiğini belirtti.
    sosyal güvencem olmasına rağmen bir yandan ameliyat malzemesi (ip) olmamasının şahsımda meydana getirdiği ağır psikolojik durum, diğer yandan ‘’madem malzeme yoktu, neden ameliyata alınıp neşter altına yattım? ‘’ sorusunun cevabı; bulunduğum ortam sebebi ile zaten hassas durumda olan psikolojimi çok daha kötü hale getirdi.
    ameliyat sonrası yanıma gelen uzm. dr. levent inanç, ‘’neden tam olarak ameliyat olamadım?’’ sorusuna yanıt olarak; ‘’ameliyat için gerekli malzeme hastanede yok, dışarıdan geliyor. sen girdiğinde de henüz gelmemişti o nedenle seni ameliyata alana kadar malzeme bekledim. malzeme (ip) gelmeyince de temizleyip diktim. fakat bir sonraki ameliyatında ip gelmiş olur. o zaman ameliyatını yapmış oluruz. bu malzeme (ip) için senden belki bir miktar talep edilebilir belki de edilmeyebilir.’’ dedi ve ikinci ameliyat tarihi olarak 07.01.2019 tarihinde mutabık kaldık.
    neticede sözde ameliyat sonrası yürümekte zorluk çeksem de aynı günün akşamı çıkışımı yaptıklarını söyleyen hemşirelerin sözlerine itibar ederek baston ve refakatçi desteği ile de olsa evime gidebildim.
    fakat doktor ve hastane mağduriyetleri yetmezmiş gibi hemşirelerin de çıkışımı yaptıklarını söylemelerine rağmen eve geldiğimde çıkışımın yapılmadığını öğrenip ameliyatlı halimde çok zor yürüyor olsam da hemşirelerin doğru işlem yapmaması neticesinde ikinci gün ameliyatlı halimde tekrar giderek hastaneden çıkışımı yaptırdım.
    mağduriyetlerim bununla sınırlı kalmadı. 2 hafta sonraki ameliyatıma kadar kişisel ihtiyaçlarımı dahi çok zor giderebildim. işlerimi yapamayarak, işyerime gidemeyerek her şeyden geri kalıp, müşterilerime de mahçup oldum.
    böyle zor durumlar yaşarken 2 haftalık zorlu günlerden sonra ‘’malzeme yok.’’ denilerek beni ikinci kez ameliyat psikolojisine sokan durumu yaşamak zorunda kaldım.
    07.01.2019 tarihinde öğleden önce yine aile bireylerim ve refakatçim eşliğinde yatışımın yapılmasından sonra aynı sebepten ikinci kez ameliyata alındım. ameliyat esnasında daha önce görmediğim bir şahsın da uzm. dr. levent inanç ‘ın yanında gözetmen edasıyla bulunduğunu fark ettim. ameliyat esnasında söz konusu kimliği belirsiz şahıs ameliyatı takip ederken şahsıma yönelerek; ‘’senden para alınabilir. biliyorsun dimi?’’ dedi. bende; ‘’devletimizin bizlerden her ay aldığı primlere rağmen nasıl olur da bir ameliyat ipi dahi bulunmaz?’’ diye düşünsem de kimliği ve vasfı belirsiz şahsa mecburiyetten ve rakam telaffuzu olmaması sebebi ile ufak bir rakam olacağı düşüncesi ile; ‘’evet, biliyorum.’’ dedim.
    ameliyat sonrası soğuktan titrerken ortopedi katına çıkarılıp yatağıma yatırıldığım, 1 dakika içerisinde; ameliyatta başımda bulup ameliyatı takip eden fakat vasfını ve görevini bilmediğim şahıs; yan yatakta yatan hasta, o hastanın eşi, annem, babam ve refakatçimin önünde daha kendime gelememiş vaziyette olduğumu göre göre laubali ve sebepsiz sırıtma ile şahsıma; ‘’beni hatırladın mı? hatırlamadın mı? sana ameliyatta 2 tane ip harcadık bunun 1.000 tl bedeli var sana hesap numarası vereceğim onu hemen verdiğim hesaba yollarsın.’’ dedi.
    kim olduğunu sonradan öğrendiğim kişinin medikal işi yaptığı, bana ameliyat öncesi sadece; ‘’belki para alınabilir.’’ denmesine karşın önceden bir fiyat belirtmeden, bunun yazılı ve sözlü onayını almadan, maddi gücümün yetip yetmeyeceğini bilemeden aynı sebepten ikinci kez girdiğim ameliyattan onca mağduriyetime rağmen haksız ve hukuksuz şekilde para (1000tl) talep edilmesi; şahsımın, ailemin, refakatçimin, yan yatakta yatan hastanın ve yakınının da hayatlarında ilk kez gördükleri bir olaya tanık olmalarına sebep oldu.
    babam tarafından konunun hızlıca serzenişte bulunmak suretiyle başhekim tarafına iletilmesi neticesi aranan uzm. dr. levent inanç, olayın duyulması neticesi şahsımdan para alınmamasını medikal işi yapan şahsa telefonda dile getirerek olayın kapanmasını istemişse de hem şahsım hem yakınlarım hem de olaya tanık olan diğer hasta ve hasta yakınları olaydan duydukları rahatsızlığı dile getirmek için uzm. dr. levent inanç ‘ın hasta ziyaretini beklerken bir süre sonra dr. bey odamıza geldiğinde öncelikle yan hasta ile ilgilenip tam çıkarken talebimizle ve istemsizce bize de bir iki kelime ile ameliyat sonrası nelere dikkat etmemiz gerektiğini belirtirken ameliyat sonrası yaşadığım durumu nezaket kuralları çerçevesinde kendimi ifade etmek üzere konuyu tekrar açmak istediğimde çok sert bir karşılıkla; ‘’o konuyu sakın açmayın, ben sizin iyiliğinizi düşünüp dışarıdan malzeme getirttim ama siz bu durumu başhekime anlattınız. ipin parasını ben ödeyeceğim sakın bir daha ödeme teklif etmeyin kabul etmiyorum ben ödeyeceğim. fakat bu durumu asla kabul etmiyorum, bunu bir saygısızlık olarak ve bir dolandırıcılık olarak kabul ediyorum. tedavini burada bitiriyorum. artık benim hastam değilsin.’’ diyerek bize de konuşma hakkı vermesini istememize rağmen son sözünden sonra 1 saniye dahi durmadan hızlıca çıkıp gitmiştir.
    hastaneden taburcu olduktan sonra kontrol için 11.01.2019 tarihinde tekrar hastaneye gittiğimde uzm. dr. levent inanç ‘ın şahsıma ilgisiz davranması neticesi aklıma; ‘’ uzm. dr. levent inanç ‘ın dediğini yapıp medikal işi yapan laubali kişiye 1.000 lirayı verseydim doktor beyin ilgi ve alakası nasıl olurdu?’’ sorusu geldi.
    -bir devlet hastanesinde nasıl ameliyat ipi olmaz?
    -öncesinde rakam konusunda net bilgiler verilmeyip ameliyattan çıkalı 1 dakika olmamış bir hastadan laubali şekilde biran evvel ne hakla para (1.ooo lira) talep edilebilir?
    -haksız ve hukuksuz olarak talep edilen rakamı isteyen medikal işi yapan şahıs ne hakla ameliyatıma girer?
    -bana öncesinde böyle kesin bir rakam söylenip rızam alınmadan neden ameliyatım yapılır?
    -benden para talep eden kişi neden belge, fatura vs sunamaz?
    -tüm bu hukuksuz olayların döndüğü hastanede yöneticilerin (başhekim, yardımcıları vs.) nasıl bu durumlardan haberi olmaz ?

  • 12. cengiz inşaata küfür eden dayı

    böyle bir yiğidi yalnız bırakmak olmaz.
    cengiz ben senin a. koyayım.

  • 13. çaylak kızların erkek yazarlara yürüme sebepleri

    iffetli sözlük erkeklerini yoldan çıkarıp kullandıktan sonra bir mendil gibi kenara atmaktır. tabii ki hiçbir namuslu sözlük erkeği düşmeyecektir bu tuzağa..*

  • 14. futbol tarihinin en iyi röveşata atan topçusu

    (bkz: zlatan ibrahimovic)

  • 15. manchester denince akla gelenler

    (bkz: madchester)
    (bkz: post-punk)
    (bkz: joy division)
    (bkz: new order)
    (bkz: magazine)
    (bkz: the fall)
    (bkz: the the)
    (bkz: nico)
    (bkz: throbbing gristle)
    (bkz: the smiths)
    (bkz: george best)
    (bkz: the haçienda)

    kısaca; harika şeyler geliyor.

  • 16. hüseyin nihal atsız

    işin en ilginç yani günümüzde türk-islam sentezi denilen ucube görüşü savunan kendine ülkücü diyen tiplerin türkçü atsız' ın savunucusu olması. atsız bugün yaşasaydı bu türk-islam sentezcilerini yerden yere vururdu.

    tanım: kafatasçı

  • 17. aşığım oğlum sana diyen kız

    gültepe'de oturuyor olabilir.

  • 18. 12 ocak 2019 istanbul'da yaşanan tren kazası

    test sürüşünde kaza mı olur?

    kaç kişinin yaşamını yitireceğini mi test ediyorsunuz?

    (bkz: fıtrat)

  • 19. ekşi itiraf

    ben, öldüm; ama ailem üzülmesin diye yaşıyor gibi yapıyorum.

  • 20. türklerin ingilizcesi en kötü olan millet olması

    alaycılık kültürümüzden kaynaklanan durumdur. iddia ediyorum her milletten insanı masaya oturtun bir tanede türk olsun, o adam gayet rahat şekilde ingilizce konuşur ama aynı adam büyük çoğunluğunun türklerin olduğu masada kitlenip kalıyor. el freni bir milletiz bunu kabul edin, birbirimizi destekleyeceğimize, aşağı çekiyoruz, bu yüzden ne komplekslerimizden kurtulabiliyoruz, ne de cesaretli olabiliyoruz.

  • 21. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular

    burda sorulan cinsellik üzerine olan basit soruları görünce '' tü senin amk bu nası bi soru lan cinsellik konuşabilmek için. '' diyor musunuz ? allah için lan. ben bile diyorum.

  • 22. yıldız tilbe'nin sahnede müzisyen azarlaması

    öncelikle burada yıldız tilbe'nin laf ettiği davulcunun kim olduğunu biliyor musunuz?

    (bkz: can tüzün)

    ikincisi; orkestra şefi size şarkıların metronomunu, alt yapısını verdiği zaman bu demektir ki o alt yapıda çalınacak. lamı cimi yok. zira klik zaten bilgisayardan geliyor ve her itip çekmede klik kapatırsanız bu sefer orksetra inanılmaz uyumsuz ve saçma tınlamaya başlar. solistin en rahat ve düzgün söylediği ritmik aranjeye göre sahne aranjesi yapılır. buna solist en son ok der ve turneye o şeklide çıkarsınız. kafaya göre takılmazsınız yani. burada yıldız tilbe'nin orkestra şefi ne dediyse o. can tüzün'e metronomları veren, onu tilbe'nin itip çekme sorunu olabileceği konusunda uyarmayan da orkestra şefidir. zira bir önceki konserde gayet sorunsuz çalınmıştı aynı aranjeler. neden bu konserde ritmler ve tonlar yakalanamıyor acaba yıldız tilbe tarafından?
    daha sahne aranjesi, orkestra şefi, click track, alt yapı nedir bilmeyen, hadi bilmemek sorun değil ama bu nedir diye bakmaya bile tenezzül etmeyen insanlar burada gelmiş avam avam konuşmuş ya ona benim can sıkıntım.
    yıldız tilbe ile çalacak kadar isim yapmışsan zaten belli yollardan geçmişsin demektir. adama amatör falan diyenin canını fena halde sıkar can tüzün müzisyenliği ile.

    burada yapılan terbiyesizliği savunmayın boşuna. yıldız tilbe'yi alkışlayan net şekilde güç fetişisti, sanattan, müzikten anlamayan, kaba ve kof insandır. yıldız tilbe haklı bile olsa iki şarkı arası kulise gider, müzisyenini çağırtır ve menajerine gerekli konuşmayı yaptırtırdı. profesyonel müzisyenseniz çözüm yolu bulacaksınız. elemanınızı seyirciye mama yapmak bunun en avam, en iğrenç yöntemi.
    orkestra sanatçıyı takip eder diyenleri de justin timberlake, madonna, weeknd, konserlerine alalım bakalım klike göre mi çalıyorlar sanatçının itip çekmesine göre mi? önce konu hakkında bilgi edinin tavsiyem odur.

  • 23. sezen aksu'nun esasında tırt bir şarkıcı olması

    sonu "gerçeği" ile biten başlıkların tamamından milyar kat gerçektir.

    hiç boşuna ıkınmayın. sezen aksu kelimeleri yutan, ne dediği anlaşılmayan, öyle ya da böyle ünlü olmuş bir şarkıcıdır. birilerinin kendisi için minik serçe demesi benim için zerre kadar şey ifade etmiyor. neden? çünkü gerçek ortada.

    gerçekçi olun, doğruyu söyleyin... "ğuakzeeeniiiğzzz ğuakşamlarığğğ" şeklinde şarkı söyleyen amatör şarkıcıların bile ne dediği daha net anlaşılıyor.

  • 24. cahil insanların ortak özellikleri

    -birilerine hayrandırlar
    -biat etmek genlerinden değil cehaletlerinden gelir
    -bir şeyin fanatiği olurlar
    -görmedikleri (duyusal olarak değil) şeylere inanırlar
    -kanıt yokken adam asmaya meyillidirler
    -kolay galeyana gelirler
    -kendini keşfetmek denilen olay onlara uğramamıştır
    -sürü halinde gezerler
    -yalnızlığı eziklik addederler (asosyal değilim)

  • 25. 81 milyonun tamamını kucakladık

    kendi adıma doğru söylediğini teyit edebilirim. hep kucağındaymış hissinden kurtulamıyorum.

  • 26. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    sadece kadın yazarların derdinin dinlendiği başlık.

  • 27. doktor maaşı aşırılığına çözüm önerileri

    darağacı kurup doktorları asalım. hemşireleri, hademe maaşıyla doktor yapalım.

    yazları öğretmenleri aç susuz bırakıp kırbaçlayarak taş ocağında çalıştıralım.

    pilotları asgari ücrete çalıştıralım, çalışmam diyen olursa uzun yol/kamyon şöförü yapalım.

    mühendislere yurt dışı çıkış yasağı gelsin, türkiye'de üç kuruşa sürüm sürüm sürünsünler.
    erkek mühendisler evlenemesin, rahip gibi kadın eline değmeden yaşasın. kadın mühendisler sadece usta/ustabaşıyla evlenebilsin.

  • 28. yazarların en çok para harcadığı şeyler

    (bkz: kitap), (bkz: karikatür dergisi), (bkz: kıyafet), (bkz: akaryakıt).

  • 29. fazla düşünme sorunu olan insanların ortak yanları

    - ince düşünmeleri
    - halden anlamaları
    - söyleyeceği cümleleri özenle seçmeleri
    - empatinin kralını yapmaları
    - kuracağı cümlelere göre olası nasıl tepkilerle karşılarım diye düşünerek bir sonraki cümleyi kafasında hazır etmesi.

  • 30. franz kafka'ya yapılan efsane yorum

    "sevdiğim bir arkadaşım sevdiği için okudum ve artık onu da sevmiyorum siktir ettim ibneyi "

    şeklinde devam edecek diye bekledim.

  • 31. tanrıya emrederek dua etmek

    benim en sevdiğim adak adamak.
    türkçesi; allah’a rüşvet teklif etmek.

  • 32. 11 ocak 2019 izmir'deki sağanak yağış

    aslında 10 ocakta başlayan yağmur, 12 ocak oldu ve hız kesmeden devam ediyor.

    yarın 10da alsancak iskeleden nuhun gemisi kalkacak arkadaşlar tufan kopuyor gemiye binip terk ediyoruz şehri. gelenler her bir hayvandan dişi ve erkek getirsin çiftleşirip yeni yerleşim yerinde sıfırdan medeniyeti kurucaz.

  • 33. izmir

    şu an evim ana karadan bağımsızlığını ilan etti. yunanistanin gelip bayrak dikmesini bekliyorum. pencereden de olta atıyorum. gündüz kefal yapıyor gece de iri çupra yakalıyorum.

  • 34. antidepresan etkisi gösteren şeyler

    dünyanın evrende toz parçacığı kadar bile yer kaplamadığı ve onun üzerinde yaşayan insanların hiç mi hiç değeri olmadığını düşünmek

  • 35. cumartesi sabahı erken kalkmak için bir neden

    aöf sınavı var allah kahretsin bıktım

  • 36. ota boka silivri soğuktur yazan tipler

    son birkaç ayın en yaygın görülen tipleridir. goygoyu, mizahı, gerçeklik payı bir kenara insanlara sürekli, "muhalif olursanız tutuklanırsınız" diye espri, şaka yapmak tam olarak iktidarın yaratmak istediği korku iklimine istemeden de olsa katkı sunmaktan başka bir anlama gelmiyor.

  • 37. recep tayyip erdoğan'ın enflasyon paylaşımı

    16 yıl öncesinde gerçek rakamların yazılabildiğini görmemizi sağlayan paylaşımdır.

  • 38. said nursi'nin mucizeleri

    orta sahadan topu alıp 10 kişiyi çalımlayarak gol atmışlığı vardir.

    kerametini skeyim bu arada.

    "arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır."

    -mustafa kemal atatürk

  • 39. dağ evi + kar + şarap + şömine + pikap + kedi

    bırakın bu filmlerde gördüğünüz hayatlara özenmeyi
    hepimiz hali hazırda olan işinizi bırakıp böyle bir şeye kalkışamayağınızı biliyoruz
    hemen hemen tüm plaza çalışanlarının ortak (hikayeden)hayalidir
    stoktaki odun bitince gidip iki odun kıramayacak tipler gelip güzelleme yapıyor burada telefonu elinizden alsalar 3. günün şafağında gandalf’ın elinde akıllı telefonla gelmesini beklersiniz
    kandırmayalım birbirimizi
    bu demek değil ki hayalini kurmayın banane amk hayal sizin hayaliniz de bari haftaya yapacakmış gibi yalandan yazmayın

  • 40. ak parti'nin çok da kötü olmaması

    (bkz: stockholm syndrome)

  • 41. 7 senelik ilişkinin bittiği gün

    bu saçmalıkla ugraştıgınız vakitleri,
    piyano ögrenmeye verseniz iyi bir piyanist olurdunuz.
    rahat iki dili b2 seviyesine getirirdiniz.
    farklı bir ülkeye gitseniz vatandaşı olurdunuz.
    doktora master'a başlasanız dr sıfatı alırdınız.
    para yapmayı kafaya koysanız ev araba alırdınız en kötü.
    .....
    uzar gider ama sidikli saçma salak birinin dertleriyle uğraştınız. kaybınız acınızdan daha büyük....

    o yüzden ahlaksız kişileri seviyorum! ancak ahlaklı gorunen ahlaksızları hiç kasdetmiyorum.

  • 42. akraba evliliği illa sakat doğuma neden olmaz

    rus ruleti de mutlak ölüme sebep olmaz. bunun gibi bir açıklama

  • 43. kafası hep güzel gibi duran ünlüler

    christopher walken
    johnny depp
    macaulay culkin
    aleyna tilki (aynı zamanda her an sümüklü tipli, bir sümük ışıltısı burun deliklerinde)
    kaan tangöze
    adını hatırlayamadığım, metroda ona buna yer veren, matrix'de oynayan, başak burcu, ingiliz-hawaii-çinli kırması, çekik gözlü, 1.82 boyunda, içe basarak yürüyen adam. sanki john wick' de oldu.
    ve the last but not the least yıldız tilbe.

  • 44. türkiye'deki eğitim sisteminin ana sorunu

    zahmetsiz olmasıdır.

    türkiye'deki eğitim sistemi aile için zahmetsizdir.

    kahvaltı hazırlamakla uğraşmaz, sabah çocuğunun cebine biraz para sıkıştırıp koyar servise gönderir okula. öğle yemeği zaten okulda (çoğu zaman sağlıksız fastfoodlarla) hallolur. okul çıkışı aynı servis sabah teslim edilmiş çocuğu atar evin önüne gider. sonra bu çocuk içinde kimsenin olmadığı eve (çünkü anne baba iştedir) girer çanta bir tarafa kravat bir tarafa hemen pubg/lol/cs:go başına. gün içinde öğrendiği en ufak bir bilgi varsa onu unutana kadar oynar. amaç budur zaten.

    sonra akşam olur süper ailemiz gelir. alelacele bir yemek hazırlanır ya da sipariş verilir. o yemek masasında geçen süre süper ailemizin birbirinin yüzüne maalesef bakmak zorunda olduğu bir süredir. bu sürede kesinlikle konuşulmaz. sadece sabırla bitmesi beklenir. sonunda çilekeş annemiz çocukları için saçını süpürge etmiş annemiz tabakları makineye koyar, huzurludur. börülsu için herşeyi yaptığından emindir. hele süper babamızdaki o gurur, aman yarabbi. niye? çünkü sabah sığırcan'ın cebine harçlık koydu ya daha nolsun. sonra işte anne baba o ses izlemeye çocuklar tablet başına...

    "oğlum/kızım bugün okulda ne yaptın? arkadaşlarınla aran nasıl? en iyi arkadaşın kim? neden en iyi arkadaşın o? öğretmenlerine arkadaşlarına saygılı davranıyor musun? en sevdiğin/sevmediğin öğretmenin kim? neden? en başarılı olduğun ders hangisi? sence bu derste niye arkadaşların başarısız oluyor? bugün işlediklerinizi tekrar ettin mi? öğretmenlerin ödev verdi mi? hafta sonu balık tutmaya/maç izlemeye/hamama/dağ yürüyüşüne gidelim mi? okulda yakın zamanda veli toplantısı var mı?"

    bakın benim annem/babam ilkokul mezunu. ben 8 yaşıma gelene kadar ikisi de köylerinden hiç çıkmamış. ama onların bana (biz ilçeye taşındıktan sonra) hemen hemen her allah'ın günü sordukları soruları(üst paragraf) günümüz okumuş her haltı bilen velilerimiz sormaktan aciz. ama sorsan hepsi dünyanın en iyi velisi. niye? çünkü sırf börülsu istedi diye odasını pembeye boyattılar, yeter daha nolsun.

    türkiye'deki eğitim sistemi öğrenci için zahmetsizdir.

    kahvaltı için erken uyanma zahmetine girmez, alır harçlığını okulda çikolata topkek ambalajlı meyve suyuyla yapar kahvaltısını. öğlen zaten fast food. akşama da ya nasip.

    okula yürüme devri biteli çok oldu, servisler var artık. 500 metre mesafeye bile servisle gidiyor çocuklar, zahmetsiz. kaldı ki hiç gitmeseler bile sorun olmuyor. yok yazılıyorlar en fazla. peki kalmıyorlar mı devamsızlıktan? valla ben de dahil olmak üzere buradaki bütün öğretmenlerin okullarında ivedilikle sınıfta bırakılır o öğrenciler. çünkü biz hepimiz milli eğitimin kurallarına harfiyen uyarız fakat ortalıkta dolaşan bir rivayete göre bazen bu devamsızlıklar birikince veli okula gelip sildiriyormuş hatta bazen okula bile gelmiyormuş, okul müdürü mem'deki yetkili biri tarafından aranarak hallediliyormuş bu işler. dedim ya hepsi rivayet. kimden duyduğumu bile hatırlamıyorum o derece *

    e peki hadi geldi çocuk okula, sonra? sonrası tam bir panayır yeri anam. ders dinleme düzenli defter tutma yok, ne öğretmene ne idareciye ne arkadaşlarına saygı ya da sevgi yok. hatta çoğu zaman çocuğun niye orada bulunduğuna dair en ufak bir fikri bile yok. onun için okul; arkadaşlarıyla buluşup amaçsızca hareketler sergilediği (örn: pet şişeyi havada 2 tur döndürüp dik konumda durdurabilme) sağa sola özgürce koşturabildiği, 3 beyinsiz birleşip sınıfın kapısını söküp bunu videoya çekerek ya da derste öğretmeni kucağına alıp çöp kabına atarak eğlenebildiği bir yer.

    yazılılar? raad ol panpa yaa 8 zayıfla bile sınıf geçiliyor. sözlüler? peder halleder. 4 yılın sonunda yapılacak merkezi sınav? kimin umrunda, artık her yerde üniversite var 210 puanla bile mühendisliğe gidiliyor.

    bu zahmetsizlik böyle böyle üniversite sonuna kadar gidiyor. sonra noluyor biliyor musunuz? hayatının hiçbir döneminde zahmet çekmemiş börülsu ve sığırcan dünyanın onların etrafında döndüğünü düşünmeye başlıyor. "ben her istediğimi yapabilirim" düşüncesi yerleşiyor kafasına. mesela trafikte makas atıyor kırmızıda geçiyor ya da ufak tefek dahi olsa hemen hergün arabasını park ederken sağa sola vuruyor ve bunların hiçbirini umursamıyor. neden? çünkü hayatında yaptığı hiçbir hata için bedel ödememiş hiç ceza çekmemiş.

    sanmıyorum olacağını ama olur da ailenin tanıdıkları aracılığıyla bir işe girebilseler bile tutunamıyorlar. çünkü o yaşına kadar kuralsız yaşamış şimdi "şu saatte geleceksin bu saatte çıkacaksın" dendiğinde zoruna gidiyor, ayak uyduramıyor. iş hayatı da maalesef okul gibi değil, sabah geç kalınca müdür yardımcısından geç kağıdı alamıyorsun, muhasebeden çıkış belgesi veriliyor sadece. yapacak bir şey yok, twit atalım hemen "bu hayat beni çok yoruyor" "sabah erken saatte işe gitmek kötü biri" vs vs...

    gelelim öğretmene.
    türkiye'deki eğitim sistemi öğretmen için inanılmaz zahmetsizdir, şayet sinirlerinizi aldırdıysanız.

    sabah kalkarsınız en freş halinizle kahvaltınızı yapar üstünüzü başınızı giyer gidersiniz okula. daha kapıdan içeri girmeden başlar olaylar. "oğlum sıraya girin istiklal marşı okunacak" dersiniz, sanki çince konuşuyormuşsunuz gibi yüzünüze boş boş bakar birkaçı.

    tören bitince içeri alırsınız öğrencileri, sınıflara girmezler. nöbetçisinizdir, "çocuklar geçin sınıflara!" diye koridoru inletirsiniz -denize attığınız bir taşın dev dalgalar yaratmasını bekliyorsunuz aslında o anda- 2 kişi geçer sınıfına geri kalanı "hocam arkadaşımdan kalem alacağım, hocam arkadaşımdan kitap alacağım, hocam arkadaşımdan silgi alacağım, hocam arkadaşımdan tavsiye alacağım, hocam kendime yeni bir arkadaş alacağım" yalanlarıyla sizi kandırıp(!) sırf derse birkaç dakika geç girmek için koridorda amaçsızca koşturmaya devam eder.

    öğrencileri de bir şekilde sınıfa soktuktan sonra öğretmenliğin en zahmetsiz kısmı başlar: ders!
    çocuklara "sus oğlum, otur kızım, dinle yavrucuum, yazsana evladım" diyemezsiniz, hepsi psikolojik şiddete giriyor. ilk paragrafta bahsettiğim süper velilerden işi gücü bırakıp "oğluşuma baaarmıııış" diye yaygara kopartanlar, darp raporu alanlar var.

    ders esnasında çocuk ne yaparsa yapsın dersten atamazsınız, kesin ve net bir şekilde yasak. yüzünüze karşı ana avrat söverler, en fazla tutanak tutabilirsiniz ki o bile riskli. çocuk hakkınızda asılsız bir iddia ortaya atabilir. beni dersten bilerek bırakıyor diyebilir, kızlara askıntılık yapıyor diyebilir hatta erkeklere askıntılık yapıyor bile diyebilir. nihayetinde size soruşturma açıldığında sonuç olarak sizin suçsuz olduğunuz ortaya çıkar fakat o çocuk bu iftirasına binaen hiçbir ceza almaz. en fazla başka bir okula gönderilir ki bu böyle bir öğrenci için kesinlikle bir yaptırım değildir. siz çektiğiniz çileyle uzerinize atılmış çamurla kalırsınız. en iyisi o küfrü yutmaktır çoğu zaman.

    sene sonunda sınava gireceklerdir, test tekniğine hakim olsunlar bol bol soru çözsünler istersiniz ama yaptıramazsınız. meb'in kitapları dışındaki tüm yardımcı kaynakları önermek ya da aldırmak zinhar yasak! aldıramazsın çözdüremezsin bitti!

    bari evde kendim soru hazırlayayım da fotokopisini çeker dağıtırım dersiniz, ya makinede toner yoktur ya okulda kağıt bitmiştir. bi fotokopiciye örneğini bırakıp çocuklara gidin şurdan alın deseniz anında hakkınızda "bilmemne fotokopiyle anlaşmış komisyon alıyormuş" iftiraları yayılır. velhasıl onu da yapamazsınız.

    sene sonu gelir, börülsu ve sığırcan merkezi sınavdan başarısız olur. sonra her haltı bilen toplumumuz başlar "öğretmenler şöyle yatıyor, böyle yatıyor, aman yarabbi bayaa bayaa yatıyor yahu kaldırın şunları" falan.

    tüm bunlara aldırış etmeden öğretmenlik yapabiliyorsanız evet türkiye'deki eğitim sistemi öğretmen için gerçekten de çok zahmetsizdir.

    e haliyle öğrencisi velisi ya da öğretmeni(!) için bu kadar zahmetsiz olan bir sistemden çok über nesiller beklememek lazım.

    entrymi güzide bir eski milli eğitim bakanımızın sözüyle sonlandırıyorum: elmastan daha değerli bir eğitim sistemimiz var

    kalın sağlıcakla.

    edit: düzeltme

  • 45. alışveriş merkezinde montla dolaşan fakirler

    montunu, beresini, fularını avm nin otoparkına park ettiği aracın içine koymuş yazar beyanı.

    (bkz: modern köle)

    edit: söz konusu yazar entaresini alıp bu diyarlardan gitmiştir.

  • 46. erkeğin en seksi hareketi

    otobüse bindiğinde kimseyle göz göze gelmeden direk arkaya doğru gidip bi yere çömüp kimseyle ilgilenmemesi.

    bir keresinde de memleketten gelmişim yüküm ağır. dolmuşa binerken bir tanesi yardım etmişti valizime. sonra beni bir yere oturtup yol boyunca valizimi tutmuştu. ben inerken valizimi indirip geri binmişti. sadece yardım etmek istemişti. hiçbir yavşama hareketi göstermemişti. çok asildi.

  • 47. en son gerçekten mutlu hissedilen an

    hatırlamıyorum.....

  • 48. 12 ocak 2019 balotelli'nin galatasaray'a transferi

    hangi otel ?

    bal otel mi ??

  • 49. 200 kişinin aldığı dersi 10 kişinin geçmesi

    bir de böyle hocaların, geçen nasıl geçiyor? bu dersten 100 alıp geçenleri de gördük gibi savunması vardır.
    bu tür hocalara sana diploma veren rektörü s...m demekten kendimi alamıyorum. seneler önce dersinden yüksek not alıp geçmiş birileri bir elin parmakları kadar az olunca unutamıyorlar tabi doğal olarak. başarısız öğrenci yoktur, öğrencisiyle iletişimi-irtibatı kopuk öğretmen vardır.

  • 50. müteahhitler battı mutlu musunuz

    passat bozdursunlar bir zahmet.