hala daha teknoloji çomarlığı yapıp "vodoo hokom fotbolo yovoslotoyor" diyenlere sabaha kadar izletilmesi gereken maç. son şampiyon almanya karşısında rakipten giden topa ofsayt verip kore'nin tertemiz golünü engelleyen hakem, belki de almanya'nın tekrar dünya kupası kazanmasına neden olacaktı.
şimdi ne oldu? adalet yerini buldu.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. 27 haziran 2018 güney kore almanya maçı
-
2. markette yere düşen cüzdanın üzerine yatan kadın
ne yatması aq gayet ayakta. iki saat kadın nasıl yatacak yere diye bekledim.
-
3. bedelli askerlik
2, 3 ay önce " sike sike gideceksiniz eheheh" diyen kabzımallar, şimdi çıkacağını anlayınca "inşallah 30 bin olur." diyor. böyle aşağılık bir kitle var işte. bu adamlar azalmadikça bu ülke kurtulmaz.
-
4. mecliste ne dersek o olacak rte'yi biz kurtardık
tayyip sizi öyle bir sikecek ki haberiniz olmayacak
-
5. 25 haziran 2018 alaattin çakıcı'nın rte'ye mesajı
recep tayyip erdoğan’ın krizi tam olarak budur toplumda konuşabileceği bir tek bu kesim kaldı bunlarda çakıcının metinde yazdığı gibi kendilerini yolcu değil hancı olarak görüyorlar.
2015 yılından beri topluma yüksek dozda yerli ve milli gazların verilmesi görüldüğü üzere mhp nin ve ülkücülerin işine yaramıştır. zaten orijinali(mhp)dururken kimse gidip çakma milliyetçilere(akp) oy vermezdi.bu saatten sonra ülkücüler ve mhp liler recep tayyip erdoğan’a her istediklerini yaptırırlar çünkü iki kutuplu seçimlerde tutanacağı destediğini alabileceği bir tek bu kesim kaldı.atatürkçüleri harcadı kürtleri harcadı cemaati harcadı eee kendi ideolojileri siyasal islamda iflas ettiğine göre elinde kala kala çetin ceviz ülkücüler kaldı işi bu saatten sonra gerçekten zor hele ülkenin işi çok daha zor çünkü biri günahı var diye dinin arkasına saklanıyor diğeri suçu var diye bayrağın arkasına saklanıyor.günahkarlar ve suçlular sadece felaket getirir -
6. 27 haziran 2018 kemal kılıçdaroğlu konuşması
arkadaşlar en dürüst, naif dediğimiz adamlar bile o koltuğa oturunca başka bir boyuta geçiyorlar. bu bir de senelerdir iktidar yüzü görememiş partinin başkanlık koltuğu. bu adam burda bile böyle davranıyorsa, o kadar güç ve yetki zenginliği içindeki erdoğan yine iyi kontrol ediyor kendini.
not: incespor -
7. millet kıraathanelerinin girişine yazılacak cümle
(bkz: boş geldiniz)
-
8. ilk e-mail adresi
ad soyad@hotmail.com şeklindedir ve hala kullanırım, ilk okul 2.sınıfa giderken almıştım ve hiçbir şekilde aklımı çelen değişik nicklere,kahramanlara kanmamıştım.
-
9. çaylaklara mesaj alımını açan yazarın asıl amacı
herkesi sevgiyle kucaklayıp, sevgi ve barışı tüm dünyaya yaymak olabilir. öyle bir tahmin yürüttüm.
-
10. ak parti seçmeninin deli gibi silahlandığı gerçeği
eğer devlet o gece o videoda görülen ve görülmeyen ama mobeselerden saptanabilen tüm kişileri en kısa zamanda birer birer içeri almazsa hem kendimin yapacağı hem de çevremdekilere yaptıracağım eylem. sonuçta silah alırken kimse hangi partiye oy verildiği sorulmuyor. ben canımı sokakta bulmadım kardeşim, sokakta da kaybetmem. eli silahlı bir grup insan bana göz dağı vermeye kalkarsa cevabını anladıkları dilden de alacaktır bundan sonra.
-
11. diyarbakır'da açılan millet kıraathanesi
(bkz: 100 bine yakın kitap)
at yalanı ..... ....... -
12. ilk ezberlenen ingilizce şarkı
walking away
(bkz: craig david) -
13. doğubeyazıt'ta katledilen bakkal
sikeyim siyasetini, bu orospu çocuklarına karşı ciddi anlamda seferberlik ilan edilmeli.
-
14. 1 temmuz 2018 motorin zammı
10 tl yapmayanın anasını bacısını sikeyim.
-
15. uzun dönem asker erkek aldatılmaya mahkumdur
bakın kızlar, dişil varlıklar..
ne yaparsanız yapın, sevgilinizi asla ama asla askerde terketmeyin.
geçenlerde bir dişi arkadaşımız böyle birşeyden bahsetmişti; sevgilim askerde ama ben başka biriyle aldattım şimdi hemen terketmeli miyim?
askerliği anlatmak ofsaytı anlatmaktan daha zor. gözler terkedilip gece hüngür hüngür ağlayan o kadar çok "çocuk" gördü ki askerde. ayıptır, günahtır.
dünyanın neresinde olursa olsun asker adamın yanında moral de beraber gider. ne cihan devletleri moralli askerler sayesinde kurulmuştur bir bilseniz. sen bunu o adamdan aldığında, o adam artık yoktur. askerde zaten birey olunmaz. herkes askerdir. sen çocuğu aldatıyorsun, terkediyorsun, sonra o çocuk on ay hakkari'ye dağıtıma gidiyor. bizim ordu norveç ordusu gibi harlem shake yapmıyor dağda bayırda.
böyle bir vebalin altından çok ama çok zor kalkılır. -
16. tayyip nasıl %52 oldu mhp %11'i nasıl aştı
pazartesi günü ak parti'nin eski yöneticilerinden biri seçim müdürlüğüne geldi ve "44 bey, vekilimiz sandık sandık sonuçları istiyor, alabilir miyim?" diye sordu. çıkarıp verdim."ne olacak?" dedim, "eski sonuçlarla karşılaştırıp, az aldığımız yerde ne hata yapmışız onu araştıracağız" dedi. sayfaları karıştırırken de "hım, şu mahallede şu kadar oyumuz şuraya, bu mahallede de buraya gitmiş" diye yorum yaptı.
kazanan parti az da olsa kaybettiğinin nedenini sandık bazlı araştırmak istiyor, muhalifler de şapkayı önüne koymak yerine böyle efsanelerle uğraşıyor.
ek: "sandık sandık sonuçlar açıklanmadığından itiraz edemiyoruz!" iddiasının saçmalığını da görebilirsiniz. seçim sonuçlarının seçsis'e girilmesi saat 22:30 gibi bitti ve hem sandık bazlı hem de toplu sonuç tutanaklarını ilçe seçim kurulu üyelerine imzalattık ve orda bulunan tüm partililere, medyaya ve emniyet güçlerine verdik. seçsis'ten alınan raporlar kullanıcı dostu olmadığından pazartesi günü excelde düzenleyip göze hoş gelen ve anlaşılır hale getirip, yine partilere dağıttım. aynı zamanda odanın dışına da astım. kısacası isteyen herkes seçim müdürlüklerinden sandık bazlı sonuçları alıp inceleyebilir. -
17. saçma sapan trafik ışık sistemi olan şehirler
(bkz: antalya) 105 sn. kırmızı ışık mı olur? konyaaltı belediyesine duyurulur.
-
18. kemal kılıçdaroğlu'na bir mesaj bırak
kılıçdaroğlu'na bir mesaj:
bırak. -
19. seçim günü havaya sıkılan kurşunlar
çocuğu yanıma aldım. içim rahat etmedi cam kenarı tarafına ben geçtim. ortadoğu’da yaşıyormuş gibi ara ara sıkılan münferit kurşunlara aldırış bile etmedim..gece 1,5 gibi şarjör boşaltıldı. panikle uyanıp çocuğun üzerine kapandım. sabaha kadar polisin devriye gezdiği cadde ve sokaklarda tek devriye aracı görmedim, tek devriye araç sesi duymadım.
biz, sevinmeyi, üzülmeyi, çok sevmeyi, nefret etmeyi bilmeyen bir toplumun üyeleriyiz.
aykırı duygularla yaşayan insanlara bu kadar kolay silah verilmesini anlayamıyorum.
bende silah yok. benim çevremde silah yok. bu silahlar neden onlarda?
savaştaysak söyleyin bilelim?
t: gözdağıdır. -
20. türkiye'nin suriye'den patates ithal etmesi
"vatandaşını ithal etmişiz, bi patatesini mi ithal etmeyeceğiz?" dedirten...
-
21. kemal kılıçdaroğlu
türk siyasetinin nazire şenlendirici’sidir.
-
22. süs köpeğini öldüren pitbull
2 üstteki yorumu görüyor ve artırıyorum. pitbull besleyen orospu çocuğudur.
-
23. 40 yaşında problemli bekar müdür kadın
40 yaşının üzerinde şeker gibi bekar kadın yöneticiler tanıyorum. hepsi de kendiyle ve hayatıyla barışık insanlar. bekar olmayı sizin sandığınız kadar büyütmüyorlar hatta çoğu kafaya takmıyor bile. zira öyle de büyük bir şey değil zaten.
bir de 40 yaşının üzerinde evli, problemli erkek ve kadın yöneticiler tanıyorum. bunların da sorunlarını da salt evliliğe bağlayamayız; genel olarak hayatlarından, bulundukları yerden, kariyerlerinden, arabalarının renginden, ne bileyim masalarındaki saksıdan falan memnun değiller.
mevzu evlilik/bekarlıkta değil; insan kendine bir şeyleri dert etmek isteyince, önüne çıkan karıncaya varıncaya kadar takabilir kafayı. her şeyi kocasızlıktan bilmeyin, ne siz sandığınız kadar önemlisiniz ne de kadınlar sandığınız kadar kocaköylü. -
24. 27 haziran 2018 muharrem ince açıklaması
başkanım parti kur gençlik kolları olalım.
-
25. 27 haziran 2018 istanbul yağmuru
yaz gelmedi diyenler neyin kafasını yaşıyor ben anlamıyorum, antalyaya mı yaz gelmedi? fethiyeye mi yaz gelmedi? evinizde oturduğunuz yerde terlemeye ne kadar meraklısınız amk, ki haftalardır gayet sıcak terletici bi hava vardı istanbulda, sıktı sizin bu yaz nerde muhabbetiniz, siktirin gibi urfaya falan da bi götünüz pişsin.
-
26. 27 haziran 2018 levent üzümcü yazısı
şöyle bir yazıdır;
anlayış üstüne
“bu kimseleri de anlamamız lâzım” ahkâmları kesenlere bir çift sözüm var. ben anlayışsız bir insan değilim ki, neyi anlamıyorum? sadece insan olmalarından gelen saygıyı herkese duyuyorum, sadece hayvan, sadece bitki, sadece deniz olmasından gelen saygıyı doğaya duyduğum gibi. daha hangi partiye oy atacağını ve okuma yazmayı bilmeyen “ampule basacaksın” telkinini bile anlamaktan aciz kara çarşaflı teyze yolda bana adres sorsa ya da bir ihtiyacı olduğunu fark etsem, yardım istemese dahi yardım ederim, onu mu anlamıyorum? gezi direnişi sırasında dadaşlar taksi durağı amblemli taksiye el ettim “seni almam taksime” dedi, “eyvallah” dedim yoluma devam ettim, o kimseyi mi anlamıyorum? bu yazıyı okuyup da “o abimiz en doğrusunu yapmış, sana az bile” diyecek kadar kindar cahilin neyini anlamam lâzım? 16 ay muharip sınıfta askerlik yaptım, askerlikten yırtma yolu arayan, bedelli çıksın diye sosyal medya organizasyonu düzenleyen, “afrin’de kahraman mehmetçiğimiz şöyle yaptı böyle yaptı” diye kahramanlık destanları yazan kimseler; doğru düzgün yazamadıkları türkçeleriyle bana “vatan hayini” diye mesajlar atıyorlar, bunları mı anlamıyorum? evinde çocuğuna verecek yemeği yok, evine götürecek ekmeği yok, yakacak odunu yok, bir erzak yardımına muhtaç bırakılmış, “ben neden bu haldeyim?” diye sormuyor, 50 tl alacağım diye parti mitingine gidiyor. ben bu insanları mı anlamıyorum? küfürsüz cümle kuramıyor, her küfrü yılışık erkek egemen toplumun safsatalarıyla bezeli, okumuyor, düşünmüyor, en ufak bir muhakeme mekanizması yok, gelişine abuk sabuk konuşuyor, diyor ki -taptıkları bir takım insan müsveddeleri- “o kötü”; başlıyorlar ağızlarından salyalar akarak tek bildikleri tek iletişim yolu olan rezilliklerine. ben bu kimseleri mi anlamıyorum? alışveriş sırasında senin büyük şehirden geldiğini, okumuş olduğunu, paran olduğunu anlayan bu çaresizliğin ortağı olan küçük şehir esnafın halini kaçınız gördünüz, kaçınız muhatap oldunuz? bu şahısları mı anlamıyorum ben? elinde 40 tane kadının nüfus kağıdıyla oy sandığı başına giderek toplu oy atma peşinde olan insan enkazını mı anlamak durumundayım? bir köy, bir mahalle adına toplu oy kullanma peşinde koşan muhtarı mı anlamıyorum? hayattaki tek umutları, tek çıkış yolları bu siyasi garabette siyaset yapmak olan, işini “ustasından” öğrenmiş, seçimler esnasında seçmenlerine okul binalarında her türlü kolaylığı sağlayan genç irilerini mi anlamıyorum? oy toplamak için sokak sokak dolaşan, “islâm’ın son sancağı elden gidiyor” diye kendileri gibi bilmezleri kandırma peşinde koşarken ağlayıp zırlayan yalancıları mı anlamıyorum? gerçeğini ve ne olduğunu duymaktan bu kadar alınan başka bir gürûh daha yoktur. fazla olduklarından, adaleti, eğitimi, sosyal hak ve hürriyetleri kısıtlayıp istedikleri gibi dizayn edebileceklerine inanan fanatikleri mi anlamıyorum? günü kurtarmak için çoluğunun çocuğunun geleceğini karartmadığını zannederek kendine dahi yalan söyleyen kimseleri mi anlamıyorum? ceplerini doldurmak için 15 temmuz anmalarında kumanya kemiren işadamı, oyuncu, şarkıcı görünümündeki vampirleri mi anlamıyorum? o vampirlerin “bir şey olursa alır ailemi kaçar giderim bilmem nereye” dediklerini mi bilmiyorum? sana bi şey diyeyim mi kardeşim, bu insanlar göz göre göre kandırılıyor ve ben “kandırılıyorsunuz!” dedikçe bana etmedikleri lâfı bırakmıyorlar, çünkü tahammül edemedikleri şey duymak istemedikleri gerçeklerini yüzlerine yüzlerine söyleyen insanlar. çektiğim tek sıkıntı, bu kimseleri çok iyi tanıyor, biliyor ve maalesef anlıyor olmak.
levent üzümcü -
27. dijital yazılımla seçim hilesi yaptılar
(bkz: analog yazılım)
-
28. muharrem ince
muharrem ince mecliste öyle sıradan bir vekil değildi; hiç olmadı.
o yanlış yok edendim şunu yanlış yaptı denebilir hakkında. herkes kendi anelizini yapabilir. ancak şöyle bir gerçek var; bilmem kaç kış sonra bu adam çıktı %30 u geçti.
ilk efsaneleştiği yıl 2009 olması lazım. 2010 bütçsi görüşülürken çıktı bam bam bam koydu. bakınız. bu konuşmanın en vurucu yeri şüphesiz ki “ abd’den korktuğunuz kadar allah’tan korksaydınız bu memleketi bu hale getirmezdiniz” cümlesiydi. ayrıca siz bakmayın muharrem ince’yi tayyip erdoğan kendisi karşısında görmek istedi diyen sığırlara. çünkü bu konuşma yine dönemin başbakanı recep tayyip erdoğanın muharrem ince’yi dinlediği son bütçe görüşmeleridir. bu tarihten sonraki bütün bütçe görüşmelerinde söz muharrem ince’ye geldiği zaman başbakan genel kurulu terketmiştir. geldiyse konuşmadan sonra geri gelmiştir.
gelelim 2011 bütçe görüşmelerine. başbakana yine bam bam bam şeklinde saydırıp “ ve siz sayın milletvekilleri; bu bakanlar kurulunu aklayan paklayan sayın milletvekilleri; kabe’de, mekke’de tavaf ederken mecliste oy kullanma becerisini gösteren sayın evliyalar..” demesi bu konuşmanın climaxi idi. bakınız.
takvim yaprakları (akp öncesinde takvim de yoktu) 2012 yılını gösterirken biraz daha kişisel, arınç ve canikli ağırlıklı, ama yine de boş geçmeyen bir konuşması var. diyor ki “ siz devlet malına bonkör, vatandaşın sorununa bakarkör, cumhuriyet değerlerine nankör, türkiye’ye diktatör oldunuz.” bakınız.
2013 bütçe görüşmeleriyle ilgili şu var :
“ halkı kandırmayın! bu topraklarda bismillah demeyi kimse suç saymadı. ama siz elhamdulillah demeyi öğrenemesiniz; şükretmeyi bilmediniz.”bakınız.
ve gelelim en etkileyici konuşmalarından birine. bu konuşma ile ilgili herhangi bir şey yazmaya gerek yok. ezberlediğimi farkettim zaten. ahı var!
ve daha niceleri. yeri geldi hakan şükürü itin götüne soktu. hatta çıkardı bidaha soktu. yeri geldi arınça meydan okudu, “dokunulmazlığımı kaldırmayan şerefsizdir, namussuzdur!” dedi. diğer grup başkanvekillerini patates etti. yeri geldi altan tana çıkardı vurdu. yeri geldi meclis başkanına ayar verdi.
bir sürü şey yaptı. silivriye gitti hakime ayar verdi. arabanın içinde uyuyan sivil polise milleti tedirgin ediyorsun git buradan dedi. kürsüden savcılara seslendi; o iddianamelerinizi adam gibi yazın dedi. dedi de dedi.
16 yıllık milletvekilliğinde utanılacak tek bir iş yapmadı.
bütün konuşmaları hatırımdadır. benim hakkım kendisine helaldir. -
29. anne babanın çocuğuna bırakacağı en güzel miras
(bkz: eğitim)
mal mülk para pul boş çocuklarınızı eğitin -
30. ekşi itiraf
baba evinden bu satırlar...
anladım ki her şey çocukken güzelmiş,annenin pişirdiği mis gibi yoğurt çorbası kokusu hani senin ne yaparsan yap kıvamını tutturamadığın. ailene el olmadığın günlerdeymiş mutluluk.
liseden ders bitiminde eve koşarak gelip tertemiz deterjan kokusundaymış huzur.
kışın kardeşlerinle oynadığın karmış saflık,şimdi kar yağınca kat kat giyineceğim diye hayıflanmamakmış.
bayram sabahlarıymış,
limonlu oda kokusu arka fonda şimdiki gibi bozulmamış kral tvden bir şarkı.
sonra yazları tatilmiş,beyaz motel kız kalesi. şimdi çoktan toprak olan
babaannenin nazıymış,anneannenin köyü.
anladım ki büyümek lanetli bir şeymiş.
anladım ki bu masal burda bitmiş... -
31. babanın söylediği unutulmayan sözler
"ben daha ölmedim kizım, hallederiz"
canım benim.. -
32. geceye bir belgesel öner
ikinci dünya savaşını anlatan 26 bölümlük the world at war belgeseli izlenmesi gereken belgeseller arasındadır kanaatimce. savaşın ne kadar iğrenç bir şey olduğunu tüm çıplaklığı ile görebilirsiniz. özellikle mehter verici arkadaşlar izlemeli. ingilizce anlarım diyorsanız youtube'dan izlenebilir. altyazılı olarak da buradan izlenebilir.
-
33. vw golf'ün 180 bin lira olması
-
34. yerli ve milli kek için isim önerileri
(bkz: 15 temmuz şehitler keki)
-
35. 27 haziran 2018 viskilere %70 vergi konulması
ben hep tek buzlu içtiğimden beni hayvan gibi ilgilendiren konu lan bu neymiş.
-
36. eşinin sivilcesinden aldatıldığını anlayan kadın
bana gecenlerde okudugum baska bir haberi hatirlatti.
adam isten geliyor. kadin, adamin yakasinin altina bakip ayriliyoruz diyor.
meger sabah adam ise giderken, adami bu giydirirmis. atleti de ters vermis. aksam gelince yakasini kaldirip duz oldugunu gormus.
bu csi'larin basina hep kadin getirmek lazim. -
37. seçim gecesi chp'de yaşananlara dair iddialar
ince kazansaydı; ekonomik kriz, chp'nin ve kendisinin üzerine kalacaktı, sittin sene bu yükün altından kalkamazlardı. çok sıkmayın canınızı.
-
38. 2018 ekonomik krizi
birkaç bilgi vereyim, 2019 şubat-mart gibi daha detaylı ele alınır bu konular. milliyet-hürriyet-şamdan ayarında basınla büyümüş nesiller de biraz aydınlanmış olsun.
-dünyada en düşük faizle borç veren kurum imf’dir. hatta reel faizler düşünüldüğünde imf’den alınan borç bedavadan biraz daha pahalıdır.
-bir ülke eğer imf ile olan borcunu sıfırladığını söylüyor ve cari açığı artıyorsa, daha yüksek faizle serbest borçlanıyor demektir. (üzerinizde ambargo yoksa bu enayiliktir)
-imf borç anlaşması yaptığı ülkeye parayı kredi dilimleri halinde verir. parayı geri ödeyemeyeceğiniz politikalar izlediğinizi görürse sıradaki dilimi vermez. “imf iç işlerimize karışıyor” köylülüğü bu kısımda ortaya çıkar. imf sadece borç vermeyi durdurur.çünkü ödeyemeyeceğinizi hesaplamıştır.
-imf emekçi yada işçi düşmanı değildir. emekçi ve işçi düşmanı, kamuyu imf’ye muhtaç edenlerdir. imf asla zengini elleme, fakirden al demez. bu ayarlamayı hükümetler yapar.
-imf borcunuzu, eğer durup dururken yepyeni bir gelir ortaya çıkarmadıysanız (norveç’in petrol çıkarması, rusya’nın gazının pahalılaşması vb.) sıfırlamak saflıktır.
-bir iktidar kamu bütçesi için, yukarıda saydığım sürpriz gelirleri yaratmadığı halde imf’den borç almaya yanaşmıyor, hatta onu kötülüyorsa “harcamalarının denetlenmesini” istemiyor demektir.
-imf borç verdiği ülkeler ile ilgili raporlarını kamuya açık yayınlar. örneğin şu an prim ödeyen sgk üyelerinin durum böyle giderse emekli olduklarında para alamayacağını söyleyebilir. (öyledir demiyorum, kesinlikle mükemmel durumda olduğuna inancım tam.)
-imf ile bir anlaşma yapıldıysa, imf bir sayıştay gibi çalışarak üye ülkelere borçlu ülke hakkında rapor verir. (imf’nin parası esasen üyelerden alınan aidat benzeri paralardır) bu durum eğer ülkenizde sayıştay çalışmıyor ise halkın bazı harcamaların anlatıldığı gibi olmadığını öğrenmesine yol açabilir.
hani aklınızda bulunsun. belki lazım olur. -
39. starbucks'ı tercih etme sebepleri
geçen yaz beşiktaş’ta lüks bir mekanda dj olarak çalışıyordum. haliyle bara ve mutfak kısmına son derece hakimdim. kahve isteyen her müşteriye ister buzlu olsun ister filtre olsun ister başka bir şey, her seferinde nescafe’ye musluk suyu ekleyip gönderiyorlardı. müşteri de afiyetle içiyordu kahveyi. daha yapılan sayısız pislik ve müşteriyi keriz yerine koyma hikayeleri var da bende kalsın.
bu yüzden istediğim kahveyi kaliteli bir şekilde içebileceğim starbucks’ı tercih ediyorum.
not: içtiğiniz fıçı bomonti aslında efes. -
40. alkol içenin cennete gidemeyeceği gerçeği
islama göre konuşuluyorsa yanlıştır.
müslümansa cezasını çeker sonra gider.
diğer büyük kitleli dinlerde bildiğim kadarıyla sorun yok.
yani geçersiz önerme.
geçiniz -
41. çaylak onay listesi
teşekkürler sözlük.
ince depresyonundan can vermek üzereyken beni hayata bağladığın için tekrar teşekkürler sözlük. -
42. sahibini hayata küstüren terörist kedi
biri demiş ki twitter'da " kediyi psikiyatriste götür."
(bkz: kediyi psikiyatriste götürmek)
lan at sokağa 1 hafta sokakta açlık görsün, yoksulluk görsün, dram görsün bak nasıl uysallaşıyor, koduğumun şam şeytanı. -
43. 2018 dünya kupasını kazanacak takım
benim bu turnuvadaki favorim hırvatistan.
kah damalı bayrakları olsun kah orta sahanın göbeğinde tam bir maestro görevi üstelenen suat çoban olsun kah da isimleri 'ic' ile biten diğer piçler olsun . bence açık ara favoriler -
44. renault toros ile toroslara gitmek
-
45. gelmiş geçmiş en iyi protest şarkı
(bkz: feleğin çemberine 40 kurşun) (bkz: saian)
-
46. müşteriye yapışan tezgahtar
dostum; anliyorum seni. para kazanman, prim alman, urun satman lazim. ama yapma. urune baktigim an yanimda bitiverme. rahat birak. sunu bilki yanibasimda bitiverdigin an almak istedigim urunden soguyorum. ozgur birak musterini. rahat ol. kasma kendini. urunle alakali yardima ihtiyacim oldugu an ilk seni cagiracagim. soz.
-
47. tarihin en zor öldürülen 7 kişisi
adolf hitler. suikastlerin tamamından sağ kurtulunca s.krim yapacağınız işi deyip kendi işini kendisi bitirmiştir.
-
48. 27 haziran 2018 yılmaz özdil yazısı
yahu hadi kilicdaroglu kuş da sen nesin? saksagan mi diyelim? angut mu diyelim? her secim oncesi ugur dundarla hacivat karagöz gibi bu kez gidiyorlar, tutunun artik gittiler, ha gayret bunların son demleri diye sen konuşmuyor musun halk tvde? bit kez özür diledin mi okuyucularından?
-
49. 27 haziran 2018 sefer aycan'ın görevden alınması
ve başkanlık sistemi başladı.
gözünüz aydın akkurtlar, hoşunuza gidiyor mu? -
50. felsefe sanat kitap belgesel şarap seven kadın
(bkz: trt 2 gibi kadın)