Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. sözlük yazarlarının evcil hayvanlarının isimleri

    en basarisiz olanlarini anne ve babamin koydugu isimlerdir. ev hayvanat bahcesi gibi, severiz guzeldir de bir insan papagana 'kuş', kediye 'kedi', husky cinsi kopege 'kopek' ismi neden takar anlam veremem.
    ha bu arada koyde amcamin ilgilendigi bir atimiz var. adinin ne oldugunu siz tahmin edin.

  • 2. yanlış ile bağlı ilçeler

    izmir kemalpaşa aslında erzurum'a bağlı olmalı. ilçede izmirli arasan yok. dağ taş erzurumlu. öyle ki, izmir'de hakiki bir cağ kebabı yemek isterseniz gönül rahatlığı ile kemalpaşa'ya gidebilirsiniz.

  • 3. 8 nisan 2018 fenerbahçe osmanlıspor maçı

    biri bana her korneri iki kişi kullanmanın mantığını anlatabilir mi? hayır paslaşarakta kullanmıyorsun.bütün sezon bu şekilde kullanıldı.hiç faydası da olmadı.olayı ne abi bunun.

  • 4. aslıhan doğan'ın arda turan'ın ayaklarını yıkaması

    sinem kobal'ı annesinin kadir gecesi doğurduğunu anlamamızı sağlayan olay. ulan az daha kız bu barzoyla evlenecekti be! allah kurtarmış gerçekten. aslıhan hanım kızımız umarım evlilik sözleşmesi imzalamamıştır. bu barzonun mallarının yarısını boşanırken almazsa çok üzülürüm.

  • 5. m. serdar kuzuloğlu

    imam-hatiplerin gereksiz olduğunu, dini siyasete alet etme aracı olduğunu söylediği programın moderatörü deniz bayramoğlu, kendisinin fikirlerine katılmadığını söylerken "eğitim için plan yaparken bir amaca göre plan yapılır evet ama imam-hatipler için toplumdan istek var" gibi bir argüman sununca "toplumdan gelen başka hangi istek böyle karşılık buluyor devlet tarafından" diyerek takdire şayan bir cesaret örneği göstermiştir. gayet şükela.

  • 6. tıptan daha zor olan bölüm

    tıp okuyorum ama bu bölüm tıptan daha kolay yada daha zor diyebileceğim bir bölüm yok çünkü tıptan başka bir bölüm okumadım ama nasılsa bazı yazarlar tıp okumadan bölümümün zorluğuna kolaylığına karar verebiliyor ilginç.

  • 7. 8 nisan 2018 bolu depremi

    orospu cocuguna bak bolu’da insan yaşıyormuş onu ogrenip hayati sorgulamis.

    izmir’den disari cikmamissin, hayatin boyunca izmirli bir salak olarak kalmissin bir de kendini farkli hissediyorsun. kalitemle senin yedi ceddini bile sikerim.

    umarim sen geberirsin.

    @rollingstoness denen orospu cocugu silmis entrysini, senin yasinin aylari kadar sehir gezdim, ulke dolastim. boyle adamlari direkt yatagindan alacaksin.

  • 8. 2 dakikalık kapı açmaya 100 tl alan çilingir

    20 yıl artı 2 dakika... ya bi siktir git sanki 20 yıl boyunca kapıyı nasıl açacağını öğrendi.

  • 9. 7 nisan 2018 duma'da kimyasal silah saldırısı

    rusya dışişleri haftalardır suriye'de kimyasal silah provokasyonu olacağını söylüyordu zaten.

    yıllardır suriye'de denemedikleri yol kalmadı, suriye yenilmiyor. muhtemelen bu oyun da tutmayacak..

    geçiniz.

  • 10. 8 nisan 2018 kadıköy'de yaşanan taksici dehşeti

    cumartesi gecesi saat 03.30 sıralarında (7 nisan’ı 8 nisan’a bağlayan gece) kardeşim ve eşinin kadıköy’de 34 tcr 12 plakalı taksici tarafından uğradığı saldırıdır.

    kadıköy rıhtım’dan koşuyolu’ndaki evlerine gitmek için taksiye biniyorlar. yolu bilen biliyordur, koşuyolu’na gitmek için rıhtımdan dümdüz gitmeniz yeter. ancak taksici boğaya doğru çıkmak için dönüyor, bu sırada kardeşim ‘nereye gidiyorsunuz bu yoldan değil düz gitmemiz gerekiyordu’ deyince taksici bir anda sinir krizi geçirmeye ve bağırmaya başlıyor. araç hareket edeli 10-15 metre olmamışken ve taksimetre henüz sadece 3,95 lira olmuşken “benim paramı verin, 10 liramı verin” diye bağırıyor ve buraya dikkat: “benim kafam zaten güzel beni deli etmeyin” diyerek tehdit ediyor. bunun üzerine kardeşim sinirlenen eşini de sakinleştirerek taksiden indiriyor ama taksici sinir krizi geçirip bağırdığı için insanlar toplanıyor yanlarına, iki tarafı da sakinleştiriyorlar. bizimkiler tam arkalarını dönüp başka taksiye binmek için yürümeye başladıklarında taksici bir anda arkadan saldırıyor, boynuna tekme atıyor ve kardeşimin eşi yüz üstü yere düşüyor, burnu yarılıyor, yüzü gözü kan içinde kalıyor.
    fotoğrafları şurdan tabii ki insanlar daha ne olduğunu anlamadan taksici arabaya atlayıp kaçıyor.

    bunun üzerine oradaki insanlar polisi ambulansı arıyorlar, ambulans eski gata’ya götürüyor. burada darp raporu alındıktan sonra rıhtım karakola gitmesi söyleniyor ve karakolda ifadeleri alınıyor her ikisinin de. ama tabii ki burada “plakayı verdik, adam kadıköy’de zaten gittiği yönü de biliyoruz burada geziyordur şu an aranıyor mu bu araç?” diye polise sorduklarında “kadıköy’de 1000 tane taksici var hepsi bi yöne gider biz nasıl bulalım onu şimdi” cevabını alıyorlar. bundan önce çantalarını bir takside unuttuklarında plakadan 2 dakika içinde taksi sahibine ulaşılmıştı. bu şekilde saldırıya uğramak daha mı önemsiz?

    şimdi mahkeme sürecini bekleyecekler. fakat pek umudumuz yok tahmin edersiniz.

    edit: olayda yaşanan son gelişmeleri şöyle özetleyeyim. şahıs yakalanıp emniyete getirilmiş, kardeşim ve eşi teşhis ettiler. emniyete gittiklerinde kadıköy ilçe emniyet müdürü bizzat kendileriyle ilgilenmiş ve yardımcı olmuşlar. şimdi dava süreci başlayacak.
    destek veren ve paylaşan herkese teşekkürler.

  • 11. facebook twitter instagram kullanmayan erkek

    buraya girilen entriler şu sözü kanıtlar nitelikte;

    “gösteri toplumunda, gösteriden çıkış bile gösterinin bir parçasıdır.”

  • 12. 19 kardeşini boğduran osmanlı padişahı

  • 13. ekşi itiraf

    ağırıma gidiyor sözlük.

    bir akrabamız bir partinin il başkanı. sülalede ne kadar adam varsa malum partiye üye olup kamu kurumlarında işe başladılar. son yasa ile kadroya alındıklarını öğrendim bugün. yeni mezun bir mühendisim. üç kuruş paraya esnaftan hallice bir patronun yanında birkaç ay çalıştım, daha doğrusu sömürüldüm ve dayanamayıp istifa ettim. sırf dik durduğum için, kendi düşüncelerim olduğu için ve biatçı olmadığım için partiye üye olmadım. beni işe almadılar. kendi partilerinden olmadığım için özelde iş bulmama yardım etmediler. üstelik ailevi bir sebepten dolayı bir kamu kurumunda çalışmaya o tüm akrabalarımdan daha çok ihtiyacım varken. ailevi sebebimi de yazıyorum ki herkes bilsin ne haksızlıklar döndüğünü : otistik bir kardeşe sahibim. sürekli zamana, ilgiye ve sevgiye muhtaç, hayatta en yakın ve tek arkadaşı şahsım olan bir meleğim var. ve bu akrabalarımın hepsi bu çocuğun durumunu biliyor. şimdi bana söyleyin özel sektörde haftada 60 saat çalışan biri bu çocukla nasıl ilgilenebilir ? yarın annem ve babam öldüğünde bu çocuk bana kalacak ve kim bilir ne yalnızlıklar, ne sıkıntılar yaşayacak. ve iddia ediyorum kendi dürüstlüğümün ve bilgimin zekatını bu torpilci akrabalarıma versem seviye atlarlar o derecede vasıfsız insanlar. bunların hiçbirinin hayatında beş tane kitap okumadığına kefil olabilirim. o derece yetersiz ve cahil insanlar. eğer üniyi bitirir bitirmez gidip partiye üye olsaydım şuan 5000 tl maaş ile belediyenin kadrolu mühendisiydim. kpssde hangi soru çıkar diye değil, hangi model araba alsam diye düşünüyor olacaktım.

    lise mezunu bir akrabam bir kuruma girdi su sayaçlarını okuyor su faturası kesiyor o bile kadroya girmiş en az 2500-3000 tl maaş alıyor. bana ise haftada 6 gün günde on saat çalışmaya karşılık bile bu paraları vermiyorlar. üstelik patronunun iki dudağına bakıyorsun özelde. çık işten derse çıkacaksın kaçarı yok. bu yüzden çoğu zaman her türlü mobbinge, ek mesaiye, hakarete tolerans göstermek zorunda kalınıyor. hele hele evlenmek, bir kadına ve bir bebeğe bakmak bu şartlar altında ne kadar zor olabilir bunu tahmin edebiliyorum. anadoludaki küçük bir şehrin dandik bir ilçesindeki bir meslek yüksek okulunu 3 yılda bitiren bir akrabam (kendisi şuan 21 yaşında) kendi branşıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir kamu kurumunda 3000 lira maaş alıyor. ve bu adamın kadrosu var, hayatını garanti altına aldı. yine birçok tanıdığım lisans mezunu, sınavsız mülakatsız belediyelere girdiler kadrolarını aldılar.

    şimdi söyleyin bana bu insanlar nasıl oluyor da dinden, ahlaktan, adaletten, ahiretten falan konuşabiliyorlar ? bazıları bize ziyarete geliyorlar misafirlik için. utanmadan nerede çalışıyorsun, iş buldun mu, düğün ne zaman gibi sorular soruyorlar. utanıyorum. ama kendi adıma değil, onların adına utanıyorum. kendim için ise üzülüyorum. ne kadar da yüzsüzler öyle değil mi ?

    çok ağırıma gidiyor sözlük, bildiğin gibi değil...

    edit : istek üzerine daha fazla insanın okuyabilmesi için (bkz: 8 nisan 2018 torpil ve iltimas rezaleti) şeklinde bir başlık açtım.

  • 14. 8 nisan 2018 fenerbahçe'nin attığı gol

    150 tane kamerayla yayın yapan beinimizin doğru açıyı vermediği gol. ulan yok mu bir çizgi kamerası falan. evet top çizgiyi geçti ama tamamı geçti mi geçmedi mi verilen açılarla yorum yapmak sadece götten sallamak olur.

  • 15. birlikte içki içmek istenen roman karakterleri

    (bkz: balık ayhan)

  • 16. 19 yaşındaki kızın gece üçte dışarıda ne işi var

    bitmeyen muhabbet halkalarından biri. bir tarafta hadron çarpıştırılıp ışık hızına yüzde 99,9 yaklaşılıp uzay zamanda yolculuk yapma, multi evrenler araştırılırken bir tarafta da bu boş orta çağ muhabbetlerinin dönmesi...

    hani age of empires'ta çağ atlardık da, bir önceki çağda kalan düşmanların yapıları, teknolojisi de düşük olurdu. yemin ederim ondan bir farkımız yok. adamlar imperial age'e geçmiş, biz hala dark age'teyiz amk.

  • 17. türk erkeklerinin hepsinin güzel kız araması

    hiç tereddütsüz %100 doğru olan önerme.

    bir arkadaşım var. 130 kilo civarı. kel, yüzü de kilosuyla orantılı olarak hoş değil, hele muhabbeti çekilemeyecek türden. bu adamdan hoşlanan bir kadın var. o da kilolu. adam diyor ki kız kilolu ve çirkin. sen nesin peki kardeş diyeceksin de erkeklerin aynaya bakmadan kadın şöyle güzel olacak, böyle alımlı olacak tavırlarını bildiğim için susuyorsun. bu ülkenin erkekleri lafa gelince zeki olsun, trip yapmasın diyor olsa da tek kriterleri kendilerine güzel gelmesi.

  • 18. pazar sabahı erken kalkmak için bir neden

    sabahın 8'inde apartmanın kapısına bir kamyonun yanaşması ve komşunun tangır tungur evden taşınmaya başlaması. iyi ki bir tüfeğim yok.

  • 19. komünizm

    komünizm'in güzel yanlarından birisi şudur ki destekçileri sürekli araştıran, okuyan insanlardır.

    komünizm'in kötü yanlarından birisi şudur ki destekçileri araştırmalarını ve okumalarını yaparken sadece komünizm'i savunacak tezleri dikkate alırlar.

    edit: düzeltme

  • 20. üst komşunun dört nala koşan çocuğu

    evde kimse yokken sürekli hırsız geldi de kapıyı zorluyor sanmama sebep olan gerizekalıdır. bir de kibarca uyarınca inadına daha çok kudurturlar çocukcağızlarını.
    burada ''çocuk her boku yapabilir''i savunan kişi galiba bu çocuğun annesi.
    abicim biz de çocuk olduk. bir kere bir komşudan şikayet gelmedi. zaten suç çocukta değil ki sizin gibi akılsız ana babada.
    çocuk çok koşturmak istiyorsa bir zahmet bi tarafını kaldır parka filan götür çocuğunu.babam her hafta sonu şişliden maçka parkına götürürdü ben en çok o parkı seviyorum diye be. evdeyken de at gibi ses yapmaması gerektiğini, ses yapmadan da oynanabileceğini öğret, eline kağıt kalem al resim çizmeyi öğret, oyuncaklarla oynamayı öğret, hayal gücü ve becerisi gelişsin çocuğun. gerizekalı gibi koltuklara çıkıp atlayınca beyni gelişmez o çocuğun, buradan yazana kadar al eline satranç oynamasını öğret. bize annemiz babamız böyle öğretti. şimdiki ana babalar daçocukları kadar kof.
    3 yaşındaki bebeğin eline veriyor tableti bütün gün çocuk bişey izliyor, bana dokunmasın da kör olsun çocuğum zihniyetinde herkes. çocuk yetiştirmek özen ister, ilgi ister.
    o kadar cahil ki şimdiki anne babalar, o kadar seviyesiz ki marifetmiş gibi bir de ''çocok boo'' diye çemkiriyorlar. biz olsak utanırdık , yerin dibine girerdik.

  • 21. 2018 bahreyn gp

    yeşil ışık yaktıysalar kimi'nin ne suçu var?

    ferrari takımının bu hafta sonu yaptığı ikinci hata.

  • 22. dualara karşılık vermeyen tanrının insan yakması

    hakkımda yersiz diyaloglara giriyosunuz , girmeyin.

  • 23. ingiltere denilince akla gelen ilk marka

    primark amk! keşke başka bir marka gelseydi. gençliğimin katilisin primark, önünde yengenizi bekleyerek çürüttüm gençliğimi.

  • 24. birine kibarca çocuğunun çirkin olduğunu söylemek

    dünyanın en gereksiz ikinci eylemi (birinciyi bilmiyorum ama kesin daha salakça bir fikriniz vardır)
    bazen bana şöylesi denk geliyor “sizin çocukta bir gariplik mi var, niye konuşmuyor da tuhaf sesler çıkarıyor” diyor.
    hiç sinirlenmeden “ha yok otizmli olduğu için konuşamıyor ama sizi çok rahatsız ettiyse üstüne benzin döküp yakayım” diyorum. daha koşarak uzaklaşmayanı görmedim.
    ne bir dine ne de tanrıya inanıyorum. uğruna her şeyi yapacağım tek şey çocuğum, sen de bir zahmet fikrini dipsiz kuyulara haykır. git git, daha öteye.

  • 25. 270 bin tl'ye alınabilecek en iyi araba

    fiyat odaklı araç öneri isteği başlıklarından biri.
    ne arandığı belli olmadığı için öneride bulunmak çok zor. başlık sahibinin çocukken bakkala gidip, avucundaki tüm parayi tezgaha boşalttıktan sonra "bu payaya ne geliyse vey bakkal amca" dediğini düşünüyorum.

  • 26. yatağa bağımlı necat'a yardım ediyoruz

    arda turan'ın ayaklarından çok daha önemlidir.

  • 27. survivor 2018 all-star

    anıl ,cumalıyi yazarken hakkını helal et yazmak istemezdim diyor.cumali her geldiğinde karaktersiz, acgozlu diye hakaret yagdiriyor. eğer oylama sistemi olmasaydı cumali anılı adadan gonderecekti. zayıflık dediğin şey kötülükten başka bir şey doğurmaz. cumalinin gozünde acizligin verdiği nefret var. bir muratta veya birsende göremezsin bunları çünkü ihtiyaçları olmamıştır. ama cumali gibiler bu nefretle varolur, nefretle kendi gibi acziyet içindekilerle sürüsünü kurar. iftira atar, baskı kurar bunlara hiç ihtiyacı olmamış iyilerin buna karşı bir savunma mekanizması da gelişmez. yarışmada tüm bunlara vicdani müdahalede bulunacak izleyiciler var.ama gerçek hayatta bir halk jürisi yok. güçlüyu ve iyi olanı koruyabilecek bir yapıda yok. o yüzden hayatta cumali gibiler kazanırken anıl gibiler kaybetmek zorunda kalır.

  • 28. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    derdinize talibim efenim

  • 29. gemi yalıya çarparken holy shit diyen türk

    güldüm!

    ve sizide tebrik ettim.
    güzel tespitler var.

    işte bu arkadaş çomar denilen tiplemelerin entel takılan versiyonu. çomar değil ama kaniş!

  • 30. gerilla derken pkk'yı kast etmedim

    (bkz: gavat demedim kavas dedim)

  • 31. sesine aşık olunan kadınlar

    (bkz: birsen tezer)

    seviyoruz.

  • 32. insana kendisini amerikalı hissettiren şeyler

    kendi bahçesinin çimlerini çim biçme makinası ile biçmek.

  • 33. eşini sevgilisiyle yatakta basan adamın öfkesi

    hukuki olarak suçlu duruma düşse de , baskında öğrendiği bu acı gerçeğe karşı verdiği tepki yüzünden adama barzo diyen gavatları göstermiştir. istemiyorsan ayrılmış. ulan adam yeni öğrenmiş, o lafı kadına söylemen lazım.

  • 34. volkswagen golf

    boşline paketi, bmw 7 serisi türkiye paketinden highline kadar iyi olan model. bindiğiniz zaman bir almana bindiğinizi hissediyorsunuz bir kere avusturya malı bmalskdskladkqwlqkwlqdlkl devam edemiyorum amk

  • 35. türkiye'de gereksiz yere pahalı olan şeyler

    tek kelime ile "tarık çamdal"..

  • 36. taksim meydanı'nın yeni hali

    aktroller ve gerçekten gerizekalı olan bir grup insan dışında kimsenin güzel bulmadığı, savunamadığı utanç verici hal.

  • 37. parasına kesinlikle değen şeyler

    iş yerine yakın ev
    visco yatak
    hamile olmaya gerek yok, hamile yastığı
    iyi bir enstrüman
    kindle
    playstation
    benim için diablo, ama stres atabilinecek herhangi bir oyun
    spotify üyeliği
    rahat ayakkabılar
    rahat sırt çantası
    temiz tadı güzel su. keşke para vermek zorunda olmasak.

  • 38. mersin lisesinde çekildiği iddia edilen görüntü

    bir öğretmen olarak görüşüm şu:
    eğitim bir ihtiyaç değil lükstür. okulöncesinden üniversite son sınıfa kadar, kişi benliğini koruyabildikçe, topluma uyum sağlayabildikçe ve kuralları nedeni ile beraber özümseyebildikçe okumaya hak kazanır. disiplin sorunu olmayan, çevresi ve kendisi ile barışık, etrafına fındık kadar da olsa değer veren bir öğrenci ile öğretmenin sürtüşmesi düşünülemez. her öğretmen işine koşarak gider.
    eğitim zorunlu olmamalı, zorunlu olduğu için hiçbir yaptırıma maruz kalmayan veliler ve öğrenciler dersi de troller, pijlik yapar, gider müdürün masasına da sıçar.
    ilk tokatta veya hakarette bimeri ararlar ve öğretmen hakkında soruşturma açılır, açığa alınır. aslında şu görüntü ile bimere başvurursam sınıf yönetimi konusunda öğretmen eksik bulunur soruşturma başlatılabilir.
    öğretmenler şu an zorunlu eğitim adı altında itin götüne sokulup sokulup çıkarılıyor. ders işlenmez, arada birkaç parlak öğrenci varsa da onlara böyle bir ortamda ulaşılamaz.
    kısaca zorla güzellik olmaz. en güzel sistem, okumak isteyene tam destek verilmeli, istemeyene de hayata erken atılması için yol gösterilmeli. okullar dingonun ahırı değil devletin insan kaynaklarıdır. bir ciddiyeti vardır.

    edit: 20 sene mersinde yaşadım, mersin lisesi diye bir yer yok ayrıca. dumlupınarın içine benziyor biraz.

  • 39. kuzen ile evlenmek

    risktir, uzaktan akraba dahi olsa risk.
    halamın kızı dedemin kuzeninin oğluyla evlendi, görücü usulü de değil, severek evlendiler. öz kuzen değiller. dedem ve kuzenimin eşinin babaları kardeş çocuğu, tüm akrabalık bağı bu. bir bebekleri oldu, bir yıl yaşayıp akciğer kanseri yüzünden öldü, bir bebekleri daha oldu, o da doğduktan iki gün sonra öldü, o üç kiloluk bedeninde böbreğinin tam üstünde dev bir tümör varmış, otopside çıktı ortaya.
    sonra bir oğlu oldu, bir de kızı. her şey çok güzeldi, hele yasemin, melek gibiydi. onlara gittiğim zaman bir dakika bile kucağımdan indirmezdim, hayatımda gördüğüm en güzel, en sakin bebekti.
    bir gün telefonum çaldı, halamın küçük kızıydı arayan. kuzenimin iki çocuğu da aynı anda hastalanmış, öksürükleri, terlemeleri vesaire varmış, grip sanmışlar. hastanede ortaya çıkmış, yasemin lenfoma, abisi lösemi. iki evladını toprağa vermiş olan kuzenim delirecek gibiydi. sonra doktora gittiler, bir sürü test yapıldı. kuzenim de eşi de bağışıklık sistemine büyük zarar veren, envai çeşit hastalığa sebep olan (ekseriyetle kanser) bir gen taşıyormuş ama yalnızca taşıyıcı oldukları sürece hiç bir zararı yokmuş bu genin. doğal yollarla doğacak çocukların taşıyıcı mı yoksa hasta mı olacağı tamamen şans işiymiş, o 25% risk hep onları bulmuş meğer.
    yasemin'i bir aralık gecesi kaybettik. toprağa verdik güzel kızımı. yasemin'in vefatından iki ay sonra kuzenimin üç aylık hamile olduğunu öğrendik. ağlıyordu kuzenim, " allahım bana bir daha evlat acısı yaşatma, canımı al daha iyi" diye dualar ediyordu. bu sefer erkenden doktora gidildi, bir sürü test yapıldı, amniyosentez ile doğacak bebeğin sağlıklı olacağı tespit edildi.
    bir kızı daha oldu ablamın, aynı yasemin gibi sarı saçlı, güzel gözlü bir bebek, ablasının adını verdiler, bir de nazlı ismini eklediler yanına. yasemin nazlı uğurlu geldi aileye, abisiyle 100% doku uyumuna sahip olduğu öğrenildi, aileye can, abisine ilik verdi. abisini o iyileştirdi. şimdi yasemin nazlı dört, abisi on dört yaşında. dünyanın en güzel çocukları benim için onlar, öz yeğenimden ayırt etmeden seviyorum ikisini de, benim çocuklarımmış gibi sahipleniyorum. sevgiyle, iyilikle büyüyorlar.
    artık kuzenim gülümsüyor ama ben gözlerinin derinliklerinde o korkuyu hep görüyorum, en mutlu olduğu anda bile o bakışı yakalıyorum. o da inkar etmiyor zaten. pişman mı değil mi bilmem ama kedim için "hayatımın erkeği gelse kuyruğunun tüyüne değişmem" diyen biri olarak sonunda böyle büyük bir acı yaşama ihtimali olacağını bilsem aşkımdan ölsem de evlenmem. kuzenim bilse o da evlenmezdi eminim, ya da çocuk yapmazdı.
    entrymi nasıl sonlandıracağımı gerçekten kestiremiyorum şu an, yazarken o zamanları tekrar yaşadım sanki. demem o ki, tamam çok sevebilirsiniz ama taşıdığı riski de unutmadan adımlarınızı atın, iyi düşünün, gerekirse basın parayı gen haritanızı çıkartın, üşenmeyin. sonrasında büyük acılar yaşamaktan evladır.
    ne demiştim tanım olarak: risktir.

  • 40. ahsen tv'nin kafa kesmeyle tehdit etmesi

    bir trabzonluda beni yanıltsın be.hiç mi şaşmaz bir millet.

  • 41. türk kızlarının hepsinin zengin erkek araması

    zengin piclerine seks oyuncagi olmalariyla sonuclanir.

  • 42. istanbul insanı vs ankara insanı

    ankara taksicisinin arabasına binersiniz, taksimetre açılır, araba çalıştırılır, nereye gideceğinizi en son söylersiniz, en kabası hızlı kullanır arabayı.
    istanbul taksicisinin arabasına 15 metre kala 5-6 kişi üstünüze gelir, acayip aksanlarıyla nereye gideceğinizi sorar, orası çok uzak taksimetre açsam x lira tutar o yüzden taksimetre açmadan x liraya anlaşalım der. gideceğiniz yerin konumu yüzünden size kızgındır bu taksici. taksimetre aç derseniz dövecek gibi üstünüze gelirler, kimi sizi tutmaya bile yeltenir. yolun sonuna doğru da, x liraya anlaştık ama yol da uzunmuş x+y lira alacam der.

    ankarada bazı insanlar sıra bekler, azınlıkta olsalar bile.
    istanbulda sıra bekleyen aç, susuz ve yolsuz kalır, çünkü istanbul insanı vahşidir.

    ankarada ‘burdan sıhhıye dolmuşu geçer mi’ diye sorarsanız, ‘ben de sıhhıye bekliyom’ cevabı alınır ve itiş kakış o dolmuşa binilir. hatta soranın turist olduğu farkedilirse ilk binmesine yardım edilir, kendiniz dışarda kalcağınızı bilseniz bile.
    istanbulda adama sorarsınız taksim geçiyo mu diye, yok burdan yeşiköy geçiyo der. 10 saniye sonra gelen taksim sarı dolmuşunda son kalan yere oturur, siz dışarda kalırsınız.

    ankara dolmuşçusuna 100tl verince kızar, içinden küfreder ve para üstünü verir.
    istanbul dolmuşçusu verdiğiniz gıcır 100tl banknotu eski bir banknotla değiştirip geri gönderir, bu sahte bunu değiştir diye sizi kandırmaya çalışır

    sonuç olarak ankara insanı istanbul insanına göre daha naif, köylü ve temiz haldedir ve istanbul’da dikkatli olmalıdır.

  • 43. türkçe dilbilgisi takıntısı olan ruh hastaları

    bu benim evet.

    çok andavalı da bu yüzden engelledim mesela, adam sosyolojik tespit yapıyor sözlükte, bir iki bir şey biliyor sanıyorsun tartışacaksın falan bir bakıyorsun attığı mesaj komple facia...

    bak güzel kardeşim, dil bilgisine neden takıntılıyım?

    1- kitap okumayan adam dil bilgisini bilmez, imla hatası yapar yazamaz. konuştuğu gibi aynen yazar. kitap okumamış herifle neden muhatap olayım bana ne katacak?

    2- azıcık geleceğine önem veren, dirsek kırıp ders çalışmış, sınavlara girmiş, sorumluluk sahibi bir birey en basit konu olan dil bilgisinden soru kaçırmaz. ben de-da yı ayıramayan bir birey olarak nasıl boğaziçi'yi odtü'yü kazanabilirim? bir soru ilk yüzdelik dilimlerde yüzlerce kişi oynatıyor. dolayısıyla buradan da vasat bir okul mezunu, vasat bir iq sahibi birey olduğunu resmen kanıtlıyorsun.

    3- hepsini geçtim, ulan bu senin dilin lan dilin. ben yabancı dilde bile yazarken ezilip büzülüyorum yanlış yazdım mı acaba, o phrasal verb böyle mi yazılıyordu diye gerilirken sen kendi dilini doğru yazma becerisi bile gösteremeden neyine güvenerek adı "sözlük" olan bir platformda eli sikinde varoş aptal edasıyla "yeaa dil bilgisine takıntılısınız, hastasınız" diyebiliyorsun? yazma kardeşim daha bu dili kullanamıyor isen? dön liselere giriş sınavına çalışmaya başla sosyolojik çıkarımlar bulunmadan önce veya git fener, gs, beşiktaşlı amaçsız spor başlıklarına yazı yaz.

    edit : bence dil bilgisi ayrı yazılır bu arada, başlık bile ironik.

    http://www.tdk.gov.tr/

    ayrıca, ben hiç hata yapmam demiyorum, hepimiz insanız gözden kaçırdığımız hatalar olur, teşekkür eder düzeltirim. sorun bu değil. "abi amaan buna mı takıyorsun?" cevabı verecek gevşeklikte olmamak önemli olan.

  • 44. sosyalizmin yaldır yaldır gelmesi

    (bkz: la casa de papel) izleyip gaza gelen bir yazan beyanı...

  • 45. felsefe mi önemli bilim mi önemli sorunsalı

    ''felsefe daha önemlidir çünkü bilimin gelişmesi felsefe sayesinde olmuştur'' gibi bir mantıkla felsefenin önemini anlatmaya çalışan yazarlar görüyorum. ne kadar sakat bir mantık kurduklarının farkında değiller. böyle bir savunma kabul edilemez.

    simya da kimyanın gelişiminde önemli bir yere sahiptir. aynı zamanda astroloji de astronominin gelişiminde önemli bir kilometre taşıdır. fakat bugün çıkıp da ''astroloji ve simya da en az astronomi ve kimya kadar önemlidir çünkü onların gelişimine katkı yapmıştır'' dersen insanlar sana götüyle gülerler. bu tür bir argüman tamamen geçersizdir.

    tabii ki felsefeyi astroloji ve simya gibi sahte bilimlerle bir tutma aymazlığı yapmıyorum yanlış anlaşılmasın. felsefe insanlığın geçmişi ve geleceği için çok önemli bir disiplindir fakat felsefeyi savunmanın yolu bu değildir.

  • 46. eski sevgilinin unutulduğu an

    before sunset'te celine 'in uzun anlatışı var bu konuyu, ben içinden özü olan kısmı yazayım spoiler'ın içine:

    --- spoiler ---

    i feel i was never able to forget anyone i've been with… because each person had their own specific qualities. you can never replace anyone. what is lost is lost.

    --- spoiler ---

    edit: vazgeçtim tam hali olmalı burada.

    --- spoiler ---

    jesse: you know, i think that book that i wrote, in a way, was like building something. so that i wouldn't forget the... details of the time that we spent together. you know, like just a reminder that... that once we really did meet! you know, that this was real! that this happened!

    celine: i'm happy you're saying that, because... i mean, i always feel like a freak, because ı'm never able to move on like... this! you know. people just have an affair, or even entire relationships... they break up and they forget! they move on like they would have changed brand of cereals! i feel i was never able to forget anyone i've been with. because each person have... their own, specific qualities. you can never replace anyone. what is lost is lost. each relationship, when it ends, really damages me. i never fully recover. that's why ı'm very careful with getting involved, because... it hurts too much! even getting laid! i actually don't do that... i will miss on the other person the most mundane things. like i'm obsessed with little things. maybe i'm crazy, but... when i was a little girl, my mom told me that ı was always late to school. one day she followed me to see why. i was looking at chestnuts falling from the trees, rolling on the sidewalk, or... ants crossing the road, the way a leaf casts a shadow on a tree trunk... little things. i think it's the same with people. i see in them little details, so specific to each of them, that move me, and that i miss, and... will always miss. you can never replace anyone, because everyone is made of such beautiful specific details. like i remember the way, your beard has a bit of red in it. and how the sun was making it glow, that... that morning, right before you left. i remember that, and... i missed it! ı'm really crazy, right?

    --- spoiler ---

  • 47. sürekli hükümeti eleştiren tipler

    belki de "sürekli hükümet" olduğu içindir?

  • 48. satrancın çağ dışı kaldığı gerçeği

    satranç'ı sadece hamle yapmak ve oyunu kazanmak olarak algılayan kişiler için haklı bir öneri. satranç aynı zamanda karşıdaki oyuncuyu okumak ve çözmek demektir. rakibin içinde bulunduğu ruh hali dahi oyuna etki eder ve unutmayın ki aynı nehirde iki kere yıkanılmaz. aynı şekilde poker'de 52 kağıt var, poker çok sıkıcı demek mümkündür.

    yazıyı bir daha okuyunca nedense yazarın aslında serdar ortaç olduğunu düşündüm.

    (bkz: topu topu 7 nota var kaç ayrı beste yapılabilir ki)

  • 49. çaylaklardan mesaj bekleyen yazarlar veritabanı

    atmayin caylaklar sikicekler.

  • 50. türkiye'de milyoner sayısının 141 bine yükselmesi

    adam 30 sene önce gecekondu yapmış şimdi 15 yıl önce aldığı tapu arsaya dönmüş 5 daire almış büyük şehirlerde 300-500 binden aşağı düzgün daire yok al sana yeni milyoner. hepsi hırsız dolandırıcı. (tombili de dahil mi bu sayıya)