bu tür fantastik evrenlere takık biri olarak tüm kitaplarını okudum, comic con konuşmalarının hepsini izledim, youtube yorumlarınada baktım. son 7 yıldır.
yazının geri kalanı tamamen spoiler olma riski taşıyor
--- spoiler ---
şimdi winter is coming sözü herkesin malum dilinde ama hiç kimse gerçek anlamını malesef bilmiyor. george abi bunu got serisinden önce yazdığı kitapta anlattı, aynı tolkienin silmarillion undaki gibi.
orda diyor ki martin abi kısaca, eskiden starklar stark değilken ortada duvar filanda yokken uzun kışta bir kız doğmuş diğerlerinden farklı sessiz ve kendi halindeymiş, birgün winter denen buz ejderhası çıkıp gelmiş rider olarakta bu kızı seçmiş vs vs... sonunda ejderha birgün büvet ağacı korusuna düştüğünde erimiş ve suya dönüşmüş.
winter (kış) fell (düşmek) winter ın düştüğü yere kuzey hanedanlığı kurulmuş ve birgün büyük savaşta yine tekrar uyanacağına herkes eminmiş.
winterfell in ismini aldığı yer tahmin edeceğiniz üzere büvet ağaçlarının eteğindeki göldür. winter orada yatmakta. yani stark hanesininde bir koruyucusu var aslında.
winter is coming sözüne starkların bu kadar bağlı kalmasının sebebide bu ilk insanların yazısız zamanından kalan hikayedir.
bahsedilen mevsim değil buz ejderhasıdır.
dizide kullanırlar mı bilmem zaten herşey olduğundan çok farklı, kitaptaki kelime oyunlarını yansıtamıyor.
ama olayın merkezinde dönen winter hikayesi aslında bu :) saygılar
--- spoiler --
edit: herkes kitabın adı sormuş, the ice dragon, kızında adıda adaraydı sanırım
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. game of thrones
-
2. bitti diyen kıza sen bilirsin diyen erkek
bitti diyene, ne olur bitmesin, tülay geri dön falan mı diyecekti?
bittiyse bitmiştir.
alışmış tabi kezolar götlerinde pervane gibi dönen adamlara, bu tipleri görünce de kuyruğu dik tutmak isterler.
bir ay sonra dönecekmiş.
dönerse senindir, adanaysa benim. -
3. galatasaray'ın yeni logosu
bari renkleri de değiştirilsin, tam olsun.
ben beşiktaşlıyım ama bu takımlar her biri kızsak da, arada sataşsak da bizim tarihimiz, değerimiz. saçmalamayın artık.
edit: "de da ayrı olmalı" perileri düzelttirdi. haklılar. -
4. ankara'nın en çok sevilen yanı
istanbul'da doğmuş büyümüş, askerliğini ankara'da yapmış biri olarak diyebilirim ki; yerli halkıdır.
çinçin torbacısı bile hacıhüsrev torbacısından kat kat delikanlıdır. -
5. pegasus'un atatürk rozeti takmayı zorunlu yapması
twitter'da denk geldigim olay. pegasus host ve hosteslerine isim rozetlerinin yanina atatürk rozeti de takmayi zorunlu hale getirmis. ne kadar sozlukte genel olarak ucus sistemleri yuzunden elestirilen bir firma da olsa kesinlikle cok sik bir hareket yapmis.
bir de " daha az rotar daha cok rozet " kampanyasi yaparlarsa gonlumuzde taht kurmayi basarirlar swh
https://i.hizliresim.com/1g66kj.jpg
edit: ldrekova uyardi, bu bir zorunluluk degilmis. ancak bu rozetler pegasus tarafindan dagitiliyormus ve bu rozetlerin haricinde herhangi bir rozet takmak yasakmis. rozeti takmak da host ve hostesin kendi tercihine kaliyormus. bilgilendirme icin kendisine tesekkur ederiz. -
6. ateist biriyle sevgili olur musunuz röportajı
"olhomdololloh moslomonom, taboo ko hoyor" diyen premium kezbanları gerçek islam'ın yaşandığı suriye topraklarına yollasak, oradaki çember sakallı müslüman kardeşleri svbied aracına bağlayıp ırak ordusu yerleşkelerine yollayarak atomlarına ayırır bu embesilleri.
müslüman olduğunu söyleyip, islam'ın tek tesettürü olan kara çarşafı giyemeyen ve şeriat kurallarının katiyen hiçbirini yerine getirmedikleri dış görünüşlerinin her halinden belli olan, bu "kadın" bile demekten imtina ettiğim beyni püri pak mutfak robotlarının bilinçsizce yaşadığı siyasal islam sarhoşluğu gerçekten beni benden alıyor.
cübbeli gibi en ılımlı akp kurmayları dahi, müslüman olduğunu söyleyen erkeklerin bile başını gerekli takkelerle örtmesi, kız çocuklarının okula bile gitmemesi gerektiğini söylerken, bu boynuna tasma takıp piercing'le dolaşarak "atayızlarla kasınlıkla çıkmam, ay karşılıklı namaz kılmamaz lazam" gibi ifadelerle tam da akp dininin istediği siyasal islam ile zehirlenmiş anadolu kanserleriyle aynı havayı solumak artık katlanılmaz derecede midemi bulandırıyor. -
7. bir doktorun egosundan daha büyük olan şey
bir hastanın egosudur.
çok basit bir örnek vereceğim. devlet, geçici görevlendirildiğim birimi başka bir binaya taşıdı birkaç ay önce, biz de takipteki hastalarımızı gerek arayarak, gerek mesaj/mail atarak yeni yerimiz konusunda bilgilendirdik. bundan bir süre sonra, takip günü gelen bir gebe, yeni adresimize geleceğine eski adresimize gitmiş. oradan beni aradı, "bir daha asla gelmeyeceğim sizin çalıştığınız yere, sizin yüzünüzden saatlerdir yollardayım, bir daha da beni takibe falan çağırmayın" diye. üstelik eski yerimizle yeni yerimiz arası maksimum on dakikalık bir mesafe.
birkaç hafta geçti, yanımda görevli hemşire aynı hanfendiyi tekrar aradı, kontrol için gelmesinin çok önemli olduğunu, doğuma az bir zaman kaldığından mutlaka doktora görünmesi gerektiğinden bahsetti. hanfendinin verdiği cevap şu, "sizin yüzünüzden x günü karnımda bebekle yollarda süründüm, zaten ben gelmeyince doktorunuzun maaşından kesiliyormuş, öyle bir şey duydum, kesinlikle gelmeyeceğim, maaşı da kesilsin".
şimdi, bu bakış açısına, bu egoya ne söylenebilir? devlet çalıştığım birime telefon bağlatmadığından kadını defalarca kez kendi telefonumdan aradım, hemşire hanıma arattım. her geldiğinde ultra güleryüzlü bir şekilde karşıladık kendisini. daha sonra benim kontrolümde bile olmayan bir şekilde birim başka binaya taşındı, kadın kendi özel telefonumdan arayıp bana saldırmakta hiçbir beis görmedi mesela! ardından her ay maaşımdan beş yüz tl ile bin tl arası kesinti yaşayacağımı bilen haliyle, "oh olsun" modunda tavırlarına devam etti. olayla alakalı olarak sağlık bakanlığı ve halk sağlığı müdürlüğü'nü arayıp defalarca kez çalışan hakları'yla görüştüm, her seferinde aldığım cevap aynı: "küfür ya da darp olmadığı sürece bir şey yapamazsınız, hastanın aile hekimi siz olduğunuz sürece para kesintisi her ay devam eder, ancak hasta isterse aile hekimi değiştirilir".
düşünün, kasti olarak zararımı isteyen bir hasta var karşımda, onun yüzünden her ay maaşımda ciddi bir kesinti yaşıyorum, kadın ısrarla başka bir aile hekimine de kaydını aldırmıyor, yetkili yerlerle görüştüğümde söyledikleri tek şey ise "bir şey yapamayız" cümlesi. şimdi kimin egosundan bahsedelim? şuna emin olabilirsiniz, bir doktor günde elli hasta görüyorsa en az beşte biri bu minvalde insanlardan oluşuyor, yardım etme isteğinizi, görev yapma motivasyonunuzu, neşenizi modunuzu her şeyinizi mahvedip bırakıyorlar. ancak mağdur olan taraf ne zaman hasta olursa, bunu tv'de, sözlükte, twitter'da vs'de mutlaka dile getiriyor, gündem yaratıyor. bizse bizi mağdur eden ego bombası, karaktersizliği tavan yapmış hastalara da saygılı davranıp, "olur böyle şeyler, böyle hastalar da karşımıza çıkacak tabii ki" diye olayı sıradanlaştırıp hayatımıza devam ediyoruz. -
8. anıtkabir çevresinin imara açılması
atatürk'e ve atatürk'ün hatırasına ait ne varsa ayaklar altına alınma dönemi bu dönem. devir atatürk ve cumhuriyet düşmanlarının devri. içlerindeki kin ve nefreti kusuyorlar. her işlerinde bu kin ve nefret apaçık görülebilmektedir.
kendi atatürklerini de oluşturdular ki ite kaka, ezikliklerini gidermiş oldular. oysa atatürk vatandaş ayrımı yapmadan tüm türkiye'nin varlığı için mücadele etmişti. nedense mevcutta iktidarı elinde bulunduranlar bir türlü hazmedemediler türkiye cumhuriyeti'ni.
gün elbet doğacak, karanlıklar elbet son bulacak, türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. içte ve dışta tüm cumhuriyet düşmanlarına rağmen hem de...
not: yazım ve noktalama yanlışları düzeltildi. -
9. 15 temmuz'un akp'den sonra unutulacak olması
otobüsleri bedava yapmasalar bugün bile unutulur.
-
10. mobil uygulaması en iyi olan banka
-
11. rakının yurtdışında tutmamasının sebebi
abi eğri oturup doğru konuşmak gerekirse boktan bi içki rakı.
bizim seviyor olmamız başka, kaliteli olmaması başka.
bir defa kalitesiz alkol içerdiğinden ertesi günü boktandır. siz hiç 15 yıllık bir single malt içip ertesi gün baş ağrısı ile uyanan duydunuz mu? duyamazsınız. ama rakı adamı siker. alka seltzer bile fayda etmez. öyle bir ağrıdır.
içindeki yoğun anason aroması ile aslında yemekle birlikte içilmeye de uygun değildir. zira tadı o kadar baskın ki yanındaki her tadı silip atıyor. o mezelere falan hep yazık oluyor. bir kere puroyla içeyim dedim midem bulandı.
rakı aperatif olarak yemek öncesi bir kadeh içilmeli bence.
bi de siktiri boktan anlamlar yüklediniz bu kalitesiz alkole. sofrasıydı, adabıydı...
ulan iskoçlar bu kadar anlam yüklememiştir ürettikleri bal gibi viskilere. -
12. türkiye'ye gelmiş en iyi golcü
tartışmasız.
(bkz: mario jardel) -
13. ekşi itiraf
ekşi sözlükte bir şeyler yazmak da okumak da hiç içime sinmiyor artık. ekşi şeylerle başlayan süreç ve koru hastanesi rezaletinde takınılan tavır/sansür ilk aklıma elen sebepler. genel kalite düşüklüğü de cabası. ama öyle bir tekelleşmiş ki artık sözlük, insanlara ulaşmak için kendisini kendisi üzerinden şikayet edecek duruma gelmişiz. çare yok gündeme de buradan bakıyorum, derdim oldu mu da buradan yazıyorum.
şu insanlara para kazandırmak hiç içimden gelmiyor oysa. ne yapmalı?
(bkz: koru hastanesi)
(bkz: sansür) -
14. türkiye'de torpilin asla işlemediği yerler
umumi helalar.
-
15. neden pahalı olduğu anlaşılamayan şeyler
fitness yaparken giymelik tayt vb spor kıyafeti. malzemesine bakıyosun naylon polyester. arkadaş bu niye bu kadar pahalı. parası olan alır bunu, fakirler zaten haşortman giyer diye mi böyle yapıyorsunuz anlamadım ki.
-
16. uzaylıların türkiyeye saldırması halinde olacaklar
allahın izniyle bir'e on şeklinde püskürteceğimiz saldırılar olacaktır.
tankın, afedersiniz egzos borusuna tişört koyup etkisiz hale getiren bu millet bunun da üstesinden gelir evelallah. -
17. dublaj filmler yasaklanmalı
öncelikle yasakçı zihniyeti öpeyim. ikincisi yapım şirketleri dublajları kendileri yaptırtıyor ve hem sinemada hem de dijital tv'de istediğin şekilde seyretme şansın var. zaten ülkemizde sinemada çocuk filmleri dışında dublajlı film de oynamaz. fransa'da ağırlıkla dublajlı oynar yabancı filmler.
neyse heralde troll başlığıdır. yada herşeyi çok bildiğini sanan ergen histerisi.
edit: ergen bir de bana özel mesajdan defalarca küfür etmiş. çocuktur dedim muhatap olmadım. -
18. fethullah gülen
sene 2003, lise 1 ogrencisiyim. bunlar ilce genelinde okullarda bir deneme sinavi yapti. birinciye cep telefonu ve burs veriyorlardi. 1. ben oldum. dershanemize gelirsen telefonu veririz dediler. o zamanlar askeri ogrenci olan abim kesinlikle izin vermedi. gitmedim ve telefonu da alamadim.
sene 2004. tekrar genel bir sinav yaptilar. yine 1. oldum. bu sefer torenle cep telefonunu verdiler. burs da verdiler yine gitmedim. artik lise sona gececegim icin daha ciddi yaklastilar. kapidan kovduk pencereden girmeye calistilar. benimle arkadaslarim vasitasiyla zorla bulustular. kah hali saha macinda, kah disarida bir pastanede, kah dershanenin onunde. kabul etmedim. en son laptop arti aylik burs teklif ettiler. kabul etmeye cok yakindim. o zamanlar askeri ogrenci olan abim kesinkes karsi cikti. bir daha seni kardesim saymam dedi. babam da izin vermedi. sonuc olarak gitmedim.
bu tarihten sonra benim her yerde pesimden kosan adamlar beni kendi arkadaslarima kotulemeye basladi.(o dinsiz imansiz, ondan uzak durun falan) en yakin arkadasimla arami da bozdular. 2 yil konusmadi cocuk benle. sebebini baristiktan sonra ogrendim. bu picler yuzundenmis. bir kere de adam eksik diye bi arkadasim beni halisaha macina cagirmisti. hocalari benim oynamama izin vermedi. dershane ici macmis ben katilamazmisim.
neyse, gel zaman git zaman bu olaylarla beraber ben bu adamlara zaten iyice uyuz oldum. her ortamda ana avrat kufrediyordum. o zamanlar savunuculari da cok fenaydi. cok tartistik universitede falan.
2013e kadar bu adamlara asik olanlar bi anda dondu. bizim dedigimize geldiler.
15 temmuz 2016dan sonra ne mi oldu peki?
'onlarin dershanesine gidersen seni bir daha kardesim olarak gormem' diyen abimi bunlarin eski asklari fetocu diye iceride tutuyor. fetoyla ayni masaya bile oturmayacak adama fetocu diyorlar. ellerinde en ufak bir delil yok(olamaz da zaten) ama iceride tutuyorlar. kendilerinden olmayan herkese fetocu damgalari vurduklari gibi serefli turk subaylarina da bu damgayi vurup tasfiye etmeye calisiyorlar.
yazin bi kenara, bu ulkeyi ne bugunun fetocularina ne de fetoculardan farksiz olanlara yar etmeyecegiz. zamani geldiginde canini yaktiginiz herkesin hesabini soracagiz. zalimliklerinizin cezasini verecegiz. merak etmeyin, biz asla sizin kadar zalim olamayiz. hesaplasmamiz maalesef adaletli olamayacak. ancak kimse bu dunyadan da oyle gocup gidemeyecek. suc isleyen herkes bir gun yargilanacak ve en azindan asla gonullerde aklanamayacak. -
19. hiçbir yeteneği olmamasına rağmen ünlü kişiler
benim en hayret ettiğim kişilerden birisi
(bkz: eser yenenler)
tip desen tip yok, komik desen o da değil. üç adamdakilerin en vasıfsızı, ama adam bildiğin star muamelesi görüyor. -
20. çağın hastalığı
bir şeyleri kaçırıyorum hissi. sosyal medyayla birlikte çıtalar yükseldi. herkes her yerde, herkes çok mutlu, herkes eğleniyor; aman tanrım neden hayatım böyle mutsuzluğu yükseliyor. herkes en iyi çıktığı, en mutlu olduğu anları paylaşıyor. biz de bunu gerçek sanıyoruz. gerçekliğin kıyısından köşesinden yola çıkarak genellemeler yapıyoruz. herkes ilerliyor, bir şeyler yapıyor, ben niye gerilerdeyim moduna giriyoruz. hepsi ilüzyon, hepsi yanılsama tabi aslında.
-
21. 11 ışık yılı uzaklıktan sinyaller alınması
uzaylıların bizim gibi kendini akıllı sanan, oysa olası ki galaksinin kanser hücresi olmaktan öteye gidememiş yaşam formlarını; bi' pıtık atıp moleküllerine ayıracağı o güzel günlere dair umuttur.
edit: meğer hepimiz bıkmışız ya dinine yandığımın dünyasından... -
22. 17 temmuz 2017 maçka parkı rezaleti
bence az bile yapmışlar, sikmeleri lazımdı.
tasmasız pitbull gezdirdiği yetmiyormuş gibi bir de aklınca laf sokmuş müptezel "o sizden daha insan" falan... -
23. bir erkeği evliliğe razı etmenin yolları
seksin ve konforun ne kadar güzel olduğuyla yemleyin. salaklar yiyor bunu.
kesin bilgi. -
24. sinema sektörünün bitecek olması
sinemanın teknolojik bir deneyim olduğunu sanıyorsan bitecek olmasını düşünmen de normal. sinema bir sanattır ve yapılageldiği haliyle her zaman var olacaktır.
-
25. cinemaximum imax filmleri 2d vizyona soksun
batman v superman vizyona gireceği zaman adamları milyon kez aradım ve hiçbir şekilde 2d girmeyeceğini sadece 3d gireceğini belirttiler.
sebebi ise tamamen arz talep meselesiymiş.
arkadaş ben 3d film izlemekten nefret eden birisiyim ve imax salonlarda 2 boyutlu bir şekilde izlemek istiyorum. doya doya film keyfini yaşamak istiyorum.
bir seans'ı 3d diğer seans'ı 2d yaparsın, herkes doyasıya eğlenir. fakat bütün seansları 3d yapmak da neyin nesi?
gündeme taşıyalım da şunu filmleri artık 2d vizyona soksunlar.
edit: cinemaximum twitter linki -
26. türkiye'de izlenecek kanal olmaması
belgesel kanallarını katmazsak bir tane düzgün kanal olmaması durumu. düzgün bir eğlence programı yok, düzgün bir dizi yok, haberler desen izlemeye vicdanın el vermiyor. aptal siyasetçilerin propagandası ve acıdan başka bir şey yok. eğlence programları desen yine orayı da aptallar ele geçirmiş vaziyette. şu tiyatro sahnesinde şive yaparak mizah yaptığını sanan tiplerden başka bi şey bulunmuyor. yine dizimsiler aynı şekilde ülkeye tv girdiğinden beri aynı aptal aşk hikayesi işleniyor, bi de son zamanlarda şiddet duygularını tatmin etmeye çalışan bol silahlı diziler, vatan millet ajitasyonu. bir tane sanat konuşulan, çevre problemlerinin tartışıldığı, kısaca gerçek dünyaya dair hiçbir şey yok. her şey daha da aptallaştırmaya yönelik. düşünmek demek misyonlarını gerçekleştirememeleri demek. unutmuşum; bir de son zamanlarda artan suçlu bulma programları. devletin yapması gereken şeyleri sunucular yapıyor, evet kitlelere ulaşmak için gerekli fakat olay artık bu denli acı içinde bir toplumun rahatlamaya, bilinçlenmeye ihtiyacı var, zaten problemlerin en önemli kaynağı bu; mantıklı düşünememek.
edit: tv izlemiyorum, tek izlediğim kanal discovery id'di. bi sebepten digiturk'ü iptal ettik. -
27. makine mühendisliği vs bilgisayar mühendisliği
her iki konuya da tam hakim olamayan mekatronikçilerin gözü yaşlı izlediği versus.
oldu olacak mekatıphukuktronik okuyun amk. -
28. az bilinen görgü kuralları
bir başlık altında yanlış bilgi verdiği düşünülen, imla hatası içeren v.s. bir entry görüldüğü zaman, ilgili yazara mesaj yoluyla ulaşılıp, ikaz edilir.
hemen altına entry girilip, hönkürülmez. -
29. eljif elmas
transfer gerçekleşmeden önce fatih terim, eljif'in babasını arayarak burasaspor'a gitmesi yönünde görüşlerini belirtmiştir.
pero antiç'in büyük katkısıyla fenerbahçe'ye kazandırılmıştır.
terim yediği dayaktan akıllanmamış olacak. çağırın selahattin dayı yı siksin şunun belasını... -
30. antin kuntin isimler verilen sıradan şeyler
(bkz: bolonez soslu fettucini)
bildiğiniz kıymalı makarna işte. -
31. kızları şort giyiyor diye darp edilen aile
şort bu konuda sadece basit obje.
muhtemelen olayın aslı şu; bu akrabalar kızı kendilerinden biriyle evlendirmek istemişlerdir, kız da kabul etmeyince bahane aramışlardır. şortu giyen erkek, dayak yiyen kız. başka mantıklı açıklaması yok. -
32. ticarete atılacaklara tavsiyeler
benden alınırsa yabana atılmayacak tavsiyelerdir. defalarca batmış çıkmış birisi olarak öncelikle diyebilirim ki çekle mal vermeyin. zilyon dolar ödenmişi olsa da vermeyin. müşterinin daha önce hiç çeki yazılmamış olsa dahi mal vermeyin. rekabeti az olan kısa zamanda neticelenen bir mal satın. tedarik sürecinde sizi yoracak firmalardan uzak durun. sektörünüz cahil (okur yazar anlamında) insanlarla doluysa hemen alternatif bir sektör bulur bulmaz terkedin o suları. tahsilat yapamıyorsanız ödeme yapmayın. ordan burdan borç alıp ödeme yapmak fatal error. mal depolamayın. stok dönemi değil. son 15 yıl içinde para/mal değer endeksinde para hiç bu kadar değerli olmamıştı. neticede para her zaman malı alır ama mal her istediğiniz anda paraya dönmeyebilir. ortak iş yapmayın. yaparsanız aklınıza vereyim. dolarla borçlanıp tl ile iş yapmayın ama eğer mümkünü varsa tam tersini yapmanızı tavsiye ederim. iş yeri kiralamayın. evinizi ofis adresi gösterin. ne olursa olsun sakın şahıs şirketi kurmayın. en iyisi her zaman limited şirkettir. şirketiniz borçlanırsa veya batarsa kimse özel malınıza el koyamaz, ama siz limited şirketinizin parasını istediğiniz gibi kullanabilirsiniz. türk ticaret kanunu bu hadiseye şirketin içini boşaltmak diyor ama henüz bu durumu sikleyen bir kurumun olduğunu görmedim. kdv dir vergidir ödeyeceğim diye götünüzü yırtmayın 2 senede bir varlık barışı, vergi barışı çıkartıp duruyor hükümet. son olarak ticarete girmeyin la. ülke batıyor. ekonomik kriz tavan olmuş siz ticarete giriyonuz. deli mi sikti sizi.
edit: lan 2 tavsiye verek dedim bin kişi pm attı. olm girin sikortalı bi işe çalışın manyah mısının nesiniz. ticaret yapıp da mutlu olan kaç adam tanıyonuz lan. 10 tüccardan 6 sı batak. kurtlar sofrası burası. pasta küçük çatal sayısı fazla. yetmiyor pazar. türkiye ticaret yapmak için uygun bir ülke değil. -
33. türkiye'de araçların yayalara yol vermemesi
ne zaman turkiye'de araba kullansam yayalara kurallar dahilinde yol veririm...
millet sanki 500dolar firlatmisim gibi bakiyor insana, nasil bir tesekkur duygusu beliriyor bir bilseniz insanlarin yuzunde...
sirf bunun icin deneyin 1 kere be...
nereye yetisiyorsun dunyayi mi kurtarican amcik -
34. osmanlı'dan bize kalan en büyük miras
yıllarca ödemek zorunda kaldığımız hatırı sayılır dış borçlar bir de kendini osmanlı zanneden hödükler topluluğu miras kalmıştır.
miras diye istanbul'un fethedilmesinden falan söz edenler olmuş. fetheden ecdadının torunları çoktan ingiliz işgal kuvvetlerine teslim etmişlerdi. fetihten söz ediyorsan ingilizin yunanın fransızın elinden geri alan komutanı anacaksın. açın biraz tarih okuyun zevzekler.
varisi olduğun son hükümdarın sana bıraktığı miras 17 kasım 1922 tarihli mektuptur;
“der saadet işgal orduları başkumandanı
general harrington cenaplarına,
istanbul’da hayatımı tehlikede gördüğümden, ingiltere devleti fahimesine iltica ve bir an evvel istanbul’dan mahalli ahara naklimi talep ederim efendim.
16 teşrinisani 1922
halifei müslimin
mehmed vahdettin"
osmanlı'dan bize kalanların tam listesi için -
35. aşkım regl olmadım
sol frame'de görünce bile tüyleri diken diken eden. düşman başına.
-
36. kortta akıl veren seyircinin oyuna davet edilmesi
tenisçi kim clijsters'a laf atıp akıl veren bir seyircinin korta davet edilişi ve gelişen olayla bütünü.
izleyin ve insanlar nasıl da mutlu bir görün
biz de şikelere, kavgalara ve önüne gelene rahatça hakaret eden spor programlarına layığız. -
37. 17 temmuz 2017 vodafone rezaleti
imkanı olanlar başlığı twitter'da paylaşırsa çok sevinirim.
bıçak kemiğe dayandı. kısa sürede hukuki işlemleri başlatıyorum. okumaya üşenenler için özet koyuyorum.
durumu olmayıp okuyamayanlara özet;
vodafone otomatik ödeme talimatı olan hattımı borcumdan dolayı hattımı kapatıp beni icraya verdi.bütün borcumu kapattım,fakat hiçbir sistemde ödeyemediğim,sadece çağrı merkezinde görüntülenen bir borç yüzünden 2. defa icraya veriyor.borcu istesem de ödeyemiyorum.
vodafone red müşterisi idim. fatura işleri ile uğraşmak zor geldi,1-2 ay aksattım. en son dedim ki otomatik ödeme talimatı vereyim,verdim.otomatik ödeme çalışmaya başladı. 17.04.2017 tarihinde sabah mesaj geldi akıllı kapsama teknolojisini kullandığınız için teşekkür ederiz diye. hattım kapanmış otomatik ödeme talimatı olmasına rağmen. aradım,otomatik ödeme talimatı verdiğim tarihten önceki faturaları çekmemiş,bunu bilmem gerekirmiş. dedim ki eyvallah benim suçumdur. rezillik bundan sonra başlıyor.
hattım 0532 ile başladığı için turkcelle iade edilecekmiş. bu süreç 1 ay sürecekmiş. dedim eyvallah. 2-3 hafta sonra durumu sormak için vodafone'u aradığımda beni icraya verdiklerini öğrendim. adıma kayıtlı 3 adet hat var,hiçbiri aranmadı,mail atılmadı. avukatı aradım,borç bilgilerimi öğrendim. 2 adet borcum olduğunu,ödersem hiçbir sorunla karşılaşmayacağımı söyledi. fatura borcum toplam 150 lira olması gerekirken yarım saat sonra 400 küsür lira para ödedim hattımı geri versinler diye. 24 saat içinde hattımın turkcelle iade edileceği söylendi.
aradan 2-3 hafta geçti.hattım iade edilmedi. vodafone müşteri hizmeterini defalarca aradım. en son vodafone'u aradığımda avukatın borcun ödendiğine dair belge göndermediğini söyledi.vodafone'un avukatıyla 1 hafta kadar konuştum,ohal olduğunu,yoğun olduklarını söyledi. 3 hafta önce parasını aldıkları dosyayı kapatmamışlar,bu süre zarfında adıma 2 adet tebligat göndermişler. kendilerini mahkemeye vermekle tehdit ettim ve 24 saat sonra,yani borcumu ödedikten 1 ay sonra dosyayı kapattılar,hatla ilgili borcum kalmadığına dair evrak gönderdiler.
vodafone'u aradım.hattı neden iade etmiyorsunuz diye sorduğumda yakın zamanda edilir diye oyaladılar. en son hattıma 87-88 liralık bir fatura olduğunu söylediler. 2 aydır kapalı hatta ne faturası olduğunu,bütün borçlarımı kapattığımı anlattım. bu borcu hiçbir yerden göremediğimi söyledim. ayrıca şöyle bir detay var, ben 90 küsür tl'lik bir fatura ödedim,bu fatura vodafone sisteminde görünmüyor,88 liralık fatura sadece vodafone sisteminde görünüyor. vodafone'un söylediğine göre 88 liralık faturaya faiz eklenince 90 liralık fatura oluyormuş. ben bu 90 liralık faturayı ödediğimi,makbuzun elimde olduğunu söyledim. fax ile istediler. gönderdim. hiçbir sonuç alamadım. fax onayı gelmesine rağmen fax kayıdı bulunamadı.
tekrar vodafone ile iletişime geçtim,bu faturayı gerekirse 2. kez ödeyeceğimi,yeter ki hattımı turkcell'e iade etmelerini istedim. rezilliğin pik noktası burda başladı. fatura vodafone dahil hiçbir yerde ödenmiyor. nedenini kimse açıklamıyor. hiçbir bankada,hiçbir kurumda,ptt'de dahil görünmüyor. bununla ilgili çözüm istediğimde çağrı merkezi çalışanları hata veriyor. yapabileceğim 2 şey bulunduğunu söylediler.fax göndermek veya vodafone bayiilerinden shop destek adı verilen kayıdı oluşturmam. gidip durumu anlattım. zaten fax gönderdim ve sonuç alamadım. konu ile ilgili en yakın vodafone yetkili bayiisine gittim. kayıt oluşturdum. 2 gün beklersem borcun ödenebilecek duruma geleceğini söylediler. yani ben hala borcu 2. defa ödemek için uğraşıyorum çünkü yeter ki hattımı versinler.bu süre zarfında vodafone çağrı merkezi kabul etti,avukata verilmeyeceğimi,bunun bir sistem arızası olduğunu söyledi. 2 gün sonra bayiiye gidip borcu ödemek istediğimde şikayetin kapandığını,çözülmediğini söylediler. nedenini sordum,onlar da anlamamış. tekrar bir kayıt oluşturduk. 2 gün daha beklemem gerektiği söylendi. tekrar vodafone müşteri hizmetlerini aradım.durumun aciliyeti ile ilgili ekleme yapacaklarını,beklemem gerektiğini söylediler.
gelelim bugune. tekrar vodafone müşteri hizmetlerini aradım. sanırım 50 olmuştur. shop destek şikayetimin durumunu sordum,öyle bir şey göremiyorum,siz icralıksınız dedi biri.dedim ne icralığı günlerdir sürekli şikayet oluşturuyorum.şikayet göremiyorum ama ben size avukat atanması için form oluşturacağım dedi. kendisine avukata aktarılmak istenmediğimi,borcumu ödemek istediğimi ama ödeyemediğimi söyledim. lakin inatla avukat atanması için benim talebim dışında talep oluşturdu.
tam 3 aydır ortalama günde 2 defa vodafone'u arıyorum. bu süre zarfında borcum olmadığı,borcum olduğu,borcum olupta yok göründüğü,borcum olmayıp borç göründüğü gibi çeşit çeşit,birbiriyle tutuşmayan bilgi aldım. şu an ödemek istediğim,hiçbir sistemde görünmeyen bir fatura için 2. defa avukata veriliyorum,daha önce ödediğim saçma sapan ücretlerle beraber faturanın 3 katı ücret,adıma açılan icrayı ancak 1 ayda kapattı. bu sürede kendi evime değil ailemin evine dahi icra mektupları gönderildi. vodafoneda görüşebildiğim en yetkili kişi çağrı merkezi çalışanı,her seferinde başka bir bilgi veriyorlar. artık durumdan sıkıldım.
durumu olmayıp okuyamayanlara özet;
vodafone otomatik ödeme talimatı olan hattımı borcumdan dolayı hattımı kapatıp beni icraya verdi.bütün borcumu kapattım,fakat hiçbir sistemde ödeyemediğim,sadece çağrı merkezinde görüntülenen bir borç yüzünden 2. defa icraya veriyor.borcu istesem de ödeyemiyorum.
en kısa sürede avukata gidip hiçbir şekilde ödenemeyen bir fatura için icraya verildiğim faturalar,çağrı merkezinin sürekli tezat düşen açıklamaları,ödediğim borcun icrasını 1 ay sonra kapatan,bu sürede evime gönderilen icra mektupları için vodafone'u ve avukatını mahkemeye vereceğim.
vodafone asla ve asla kullanmayın.
vodafone pişmanlıktır.
edit 1:
öncelikle mesaj atan,destek olan herkese teşekkür ederim. öneriler üzerine konuyu btk'ya mail attım,aynı zamanda sitedeki bize ulaşın kısmının genel merkeze bağlı olduğu,sonuç alınabileceği yazılmış oraya da yazdım. şikayet var.com'a şikayet oluşturdum. kısmetse yarın vakit bulup avukat ile görüşeceğim.
edit 2: konuyu ingliltere'deki vodafone genel merkezine mail atmam için ingilizcesi ile yardımcı olabilecek,i live in english seviyesinde bir yazar arıyorum.
edit 3: parayı ödememe rağmen evime 2 defa icra kağıdı gönderen,dosyayı 1 ayda zor zar kapatan avukatlık şirketi,özay hukuk.
özay kukuk
iletişim için; rock3r@windowslive.com -
38. ev almak yerine ev yapmanın daha mantıklı olması
50 bin tl ile ancak köyüne ev yapabilecek yazar beyanı.
-
39. konya'ya atom bombası atılsa dünya ne kaybeder
-
40. ünal aysal
yönetime geldiğinde
stadın isim hakkının (51 milyon tl) 2011-2013
biletx bilet satış gelirinin (5.5 milyon tl) 2011-2013
denizbank a.ş sponsorluk gelirinin (loca anlaşması) (4.3 milyon tl) 2011-2012
adnan polat tarafından temlik gösterildiğini bilmeyenlerin, stadın üstüne kondu diye eleştirdiği adam. bu tarz tiplere ifade özgürlüğü verilmemesi gerekiyor işte.
ayrıca o drogba olmasaydı, üst üste ikinci şampiyonluğu ve akabinde gelen şampiyonlar ligi başarısını rüyanda görürdün. bu adamın hatası, her gelen hocanın isteklerine uyup, tarık, hajroviç gibi heriflere dağıttığı paralardır, drogba'ya değil.
ayrıca bugünkü yönetim hala ünal aysal döneminde alınan adamları satarak transfer yapıyor. o oyunculardan elde edilen gelir 30 milyon euroyu geçti, adam sadece mantıklı iki transfer yapıldı diyor. melo, ujfalusi, muslera, sneijder, drogba, burak, eboue hep boş transferlerdi tabii. bi siktirin gidin. -
41. kültürlü ve zeki erkeklerin en büyük problemi
siz nasıl sinan akçıl, mustafa ceceli, demet akalın tarzı popçular için çıldıran insanlara bakıp, ulan bu ülkeden neşet ertaş, müzeyyen senar, barış manço gecti şunlara bak nelerle uğraşıp nelere değer veriyorlar diyerek dertleniyorsanız, kültürlü ve zeki insanlar da aynı sekilde size, dertlerinize, sevinçlerinize bakıp dertleniyor. problemleri budur.
kültürlü ve zeki insan, içgüdülerine köle değil hakim olmayı da öğrenmiştir. para şöhret ve gündelik zevkler onun için ikinci plandadır. soyut düşünür soyut tatmin olur. bir deliğe girememek de onun için dert değildir. ha girmesi gerekince de sizden daha kolay girer. ama hayattaki birincil problemi bu değildir rahat olun. bu hayatta seks ya da repütasyon dışında da tatmin alanları var ve bu insan bunun farkındadır. o yüzden burada yazılan problemler onlar için problem değildir. -
42. türkiye borunu çıkarmaya başlayınca olabilecekler
-
43. fatih terim
-
44. 50 milyonluk türkiye'nin istikbalini kurtardık
vatandaşlıktan çıkarılacağımıza veya direkt soykırıma tabi tutulacağımza dalalettir muhalifler olarak. şu açıklamayı alıp siyasi iltica başvurusunda bulunsak, bu herif bizi kesecek diye, alınma şansımız nedir? bilgi sahibi arkadaşlar bir açıklasa da ona göre ilerlesek.
-
45. üniversite tercihi yapacaklara tavsiyeler
koç - boğaziçi arasında kalanlar.
nispeten daha akıllı ve geniş arkadaş çevresi istiyorsanız boğaziçini, tuvalette tuvalet kağıdı istiyorsanız koçu seçiyorsunuz. haydi bakalım aslanlar.
not: ikisi de türkiye şartlarında olabildiği kadar iyi okullar. bunları kazandıysan zaten iyisin. birinden birini seçmek seni zarara sokmaz. aferin len -
46. düğün sevmeyen bir erkekle evlenmek
-
47. 16 temmuz 2017 sedat peker'in açıklamaları
nuriye gülmen, işini kaybeden bir akademisyen, açlık grevinde, açlık grevinde olduğu için de hapiste
semih özakça, işini kaybeden bir ilkokul öğretmeni, açlık grevinde, açlık grevinde olduğu için de hapiste
sedat peker, insanların kanlarında banyo yapmak istediğini ifade eden, akp'ye muhalif olanları bayrak direklerinden ağaçlardan sallandırmak isteyen bir mafya, dışarda basın toplantısı falan yapıyor
pardon biri adalet yürüyüşünü neden yapıyorsunuz kimin için adalet istiyorsunuz siz yeaaa mı demişti? -
48. beşiktaş'ın avrupa kupalarından men edilmesi
resmen cümledeki hiçbir kelimenin yazımı doğru değil. bunu başarmak daha büyük başarı.
arkadaş acaba dalga mı geçiyor diye 2-3 yazısına daha baktım. bazılarını cidden kontrol etmeden yazar yapmışlar. -
49. östersunds maçında hakemden fark yiyen selçuk inan
izle
videoda görüleceği üzere bir adet ruhsuzun nasıl galatasaraya göre göre zarar verdiği belgelenmiş.
yazıklar olsun. sana da seni bu takımda tutana da.