(bkz: cenab-ı hakkın partisi)
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. cumhuriyet hıristiyan partisi
-
2. pkk'lı öğretmenlerin göreve iade edilmesi
atanabilmek için meslektaşlarını terörist ilan ederek işten atılmalarını bekleyen öğretmen adaylarının olduğunu öğrendiğimiz, toplumda çürüyecek yer kalmadığını gösteren iade edilmedir.
işsizliğinizin nedeni işçiler/memurlar değil istihdam/eğitim politikaları kıymetli akbabalar.
düzeltme: yazım -
3. 3. köprü rezaleti
dikkat, bu ülkede sırf birileri para ve oy kazansın diye milyonlarca ağaç katledilip, istanbul'da yaşayan sınırlı sayıdaki hayvan popülasyonunun doğal yaşam alanı katledilip yerine beton dökülebilir. sırf birileri köprüye bakıp "kocaman, kocaman, koskocaman!" derken orgazm olup oylarını siyasilerin suratına akıtsın diye doğanın katline göz yumuluyor.
her neyse konumuz 3.köprünün gereksizliği değil 3.köprüyü kullanmanın zorunlu olması. evet istanbul'a gelmek için beni 3.köprüden geçmeye zorladılar. tatil dönüşü otobüsle gelmeyi tercih ettiğim için yeni köprüyü göreyim diye bir saat dolaştırıldım. otobüs kullanarak istanbul'a gelen ve avrupa'ya geçen herkes 3.köprüden geçti. güzel halkımız avrupalıların hayranlıkla seyrettiği üçüncü köprümüzü görsün diye hükümetimiz ne güzel düşünmüş. hizmet ve hizmet.
yersen tabi ...
dudullu'dan alibeyköy'e gitmek normalde 25 dakika sürerken neden 3.köprüden geçmem için 70 dakikam ziyan edildi? en yoğun trafikte bile 45 dakika süren dudullu - alibeyköy yolu ikinci köprüde trafik olmamasına rağmen tercih edilemeyip, yaklaşık 40 km daha uzun olan yol tercih edilmek zorunda bırakıldı?
günlük 135 bin aracın normal şartlarda rant köprüsünden geçmeyeceğini çok iyi bilen hükümet açıkça basbayağı bir rezalete imza atmıştır. yüzlerce otobüsün fazladan harcadığı yüzlerce litre benzinin parası her ne kadar otobüs şirketlerinin cebinden çıksa da zararı otobüs şirketlerinden çok istanbullulara oluyor. hükümet şehirler arası otobüslerin 3.köprüden geçmesine karar verdi diye otobüs biletleri zamlanıyor, insanların vakitleri çalınıyor. doğaya fazladan zararlı gazlar salınıyor.
ormanları katlettikleri yetmezmiş gibi uyguladıkları yaptırımlarla benzin israfına neden oluyorlar. pardon israf demişim, allah yolunda yakıyoruz bu benzinleri, hiç israf olur mu...
fazladan enerji ve zaman harcamanın neresinin mantıklı olduğunu çözen varsa gelsin tartışalım.
bu uygulamanın o köprüden günlük bilmem kaç kişi geçmezse ananızı s.keriz anlaşmasının bir parçası olmadığını savunan varsa gelsin tartışalım.
çıkarları uğruna vatandaşlarını evire çevire s.ken siyasileri haklı bulan varsa gelsin tartışalım.
3. köprünün rant köprüsü olmadığını savunan varsa gelin tartışalım.
kocaman koskocaman köprü, oyş oyş, derseniz siz geçin kodumun köprüsünden.
not: sürekli sansasyonel olaylara imza atan metro turizmin çakal şoförlerinden birisi yakında plakayı değiştirip fsm'den geçerse şaşırmayın. -
4. bahçeli'nin eşcinsel kaseti var
(bkz: altmışdohuz yapar)
-
5. pegasus hava yollarına ait uçakta doğuran kadın
göbek bağını keserken makas kesmiyor diye bahşiş istemişlerdir kesin.
-
6. anadolu lisesi almancası
benim için "ich bin fünf zehn jahre alt"dır. 30 yaşına geldim, almanca yaşım 15'te kaldı.
-
7. 17 eylül 2016 galatasaray çaykur rizespor maçı
eren derdiyok stadın yanındaki vadistanbul inşaatında vinçten atlayarak gol attı.
sneijder o ortayı umut bulut'a yapsa, umut orta gerisine düştüğü için topu taç çizgisine kadar kovalar, rakibe çarptırmaya çalıştığı topu kapan çaykur rizespor kontra atakla gol tehlikesi yaratırdı. -
8. tarımda 400 milyar lira ithalat yapılması
2003 - 2015 yılları arasında yapılan ithalat olayı.
türkiye'nin tarım politikası ciddi çöküş içinde. onlarca yıldır abuk subuk gündem konularıyla oyalanıyoruz. türkiye'nin gerçek gündem konularından biri.
(bkz: türkiye'nin tarım politikası) -
9. sağcıların düzene asla itiraz etmemesi
türban vb. dinle alakalı konular dışında asgari ücret, işsizlik, eğitim politikaları veya demokrasi ve insan hakları gibi konularda seslerini yükseltmemeleri, mağduru savunmamaları, eylem yapmamaları durumu.
varsa yoksa askeri vesayet, türban, imam hatipler. bunlar konusunda bolca muhabbet var hep mağdurlar. ama iş asgari ücretlinin yaşam şartlarına geldi mi ses yok. işçi ölümlerine karşı bir hareket yok. sadece şimdi de değil hiçbir zamanda olmadı. dertleri hep türbandı hep imam hatiplerdi.
tabi şimdi sorsan hepsi türkiye artık dünyaya hükmeden bir ülke, ekonomi süper artık imf' ye borç veriyoruz falan diyecek ama ekonominin sadece kendini döndürdüğünü biliyoruz.
meela devlet hastanesine gittiğinde neden 8 ay sonrasına sıra bulabildiklerini ve mecburen özel hastanelere para bayılmak zorunda kaldıklarını yüksek sesle konuşamıyorlar.
neden devlet okulları özel okullarla eşit hadi eşiti geçtim ona yakın bir eğitim veremiyor. neden herkes dişinden tırnağından arttırıp çocuğunu özel okula vermeye çalışıyor. nerede fırsat eşitliği diye soramıyorlar.
yeter ki türbanlı bacılarımız devlet kurumlarında iş bulabilsin. din elden gitmesin.
mhp bunlardan sadece milliyetçilik duruşuyla ayrılıyor. ama baktığınızda akp' nin diğer politikalarıyla kardeş kardeş geçiniyorlar.
ayrıca peşin söyleyeyim burada düzen "sistem" anlamında kullanılmıştır. başka tarafa çekenin sülalesine saygılarımı iletiyorum. -
10. hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek
şu zamanlardaki hislerime tercüman olan durum. arkadaşlarımın bir kısmı evlenip çocuk sahibi olurken, diğer kısmı pokemon yakalamakla meşgul.
-
11. canım kardeşim
ilk izlediğimde siyah beyaz tv'miz vardı. bu da 1982 ya da öncesi demek oluyor. arada tv'de denk gelmişimdir ama ilk defa otuz küsur yıl sonra bugün tarık akan'ın anısına tekrar baştan sona izledim. farklı olarak youtube üstünden chromecast ile lcd tv'ye cast ederek.
beni en çok şaşırtan filmin basbaya 18+ olması oldu. sürekli halit akçatepe'nin porno dergi arşiviyle yüzleşiyoruz. küfür de var. baya kör gözüne parmağım eşcinsel ilişki esprisi bile var. bir yerde çocuk abisini mastürbasyon yaparken basıyor. küçükken izlediğimde hem trt sansürü hem çocuk kafasından filmin %30'unu kaçırmışım.
kırk yılda dil baya eskimiş. filmde "zıbar", "metelik", "gırgır" gibi çok uzun zamandır duymadığım kelimeleri duydum. eskiden bunların günlük dilde çok kullanıldığını bildiğimden kaybolmalarını fark etmek ilginç geldi. aynı şekilde çocukların sokakta misket oynaması da bana çok doğal geliyor ama bugün bir çocuğa bir şey ifade ediyor mu bilmiyorum. var mı bu oyunlar sahi? çocuklar gerekli bilgiyi versin.
"bugün artık hastane koridorlarında kuyruklar yok" denen kuyruklara kısmen bu filmde şahit olabiliyoruz. filmdeki hali tenha bile sayılır. benim çocukluğumda baya belediye otobüsü içi gibi dolu olurdu hastane koridorları. nefes alınamazdı.
kadro efsaneymiş! ben halit akçatepe ve tarık akan dışındakilere dikkat etmemiştim. adile naşit, kemal sunal, metin akpınar başta olmak üzere sürüyle tanıdık oyuncu var. eski izlediğim zamandan hiçbirini hatırlamıyorum. hatta çocukların babaları olduğunu bile unutmuşum. ancak aralarında en iyi kast bence kahraman'ın "ölücem" demesi üzerine misketlerine çöreklenen çocuk. oyunculuğu dublajı falan da iyi tutmuş.
yönetmenlik ve kurgu özellikle dönemine göre iyi. izlerken mekan değişimlerinde oradaki kalabalıktan 4-5 sahne göstermesi acaba ertem eğilmez'e özel bir imza mı yoksa çok bilindik bir sinema tekniği mi merak ettim. film baştan sona sıkılmadan izleniyor. film üzüntü vaadediyordu ve bunu verdi.
senaryo şaşırtıcı derecede modern geldi bana. hatta aynı senaryoyu coen brothers çekse oscar alır. net olarak iyi ya da kötü olarak tanımlanamayacak karakterlerle geçen, mutsuz ve eksik kalmışlık hissiyle uğurlayan bir film. klasik coen.
tarık akan'ın her sigara içtiği sahnede akciğer kanserinden ölmesini hatırlamadan da olmuyor. sigarayı bırakın.
-son- arzu film -
12. eren derdiyok
hep neyi yapıyoruz lan? ilk dört maçı kazanınca şampiyon olduk mu diyoruz? üç dört tane yıldız isim alınca ikinci devre 17'de 17 yaparız mı diyoruz? ne yapıyoruz tam olarak?
attığı gol jeneriklere geçecek, sadece attığı gollerle değil takımın yediği kontra ataklarda bile topun arkasına ilk geçenlerden olan inanılmaz bir iş ahlakına sahip olduğu her halinden belli, galatasaray'a yakışan bir futbolcu. attığı golün sadece rize ağlarını havalandırmadığı da belli oluyor. -
13. ali sami yen stadyumu
üzerinden yıllar geçmesine rağmen unutamıyorum ben bu stadı. burnumun direği sızlıyor, boğazıma yumru oturuyor resmen. mantıklı bir izah getiremiyorum bu gidişe. hadi stadı falan geçtim, lakin semtimizden çıkmayacaktık. sevdamızı haramilere kaptırmayacaktık.
şehir statları her zaman başkadır. sıkışık binalar, kafeler, restoranlar, o trafik, insanlar, o kokular.. bunlar kitlelere bir ruh katar. zira gelenekler böyle oluşur. kozmopolit semtler her zaman farklıdır. öyle parayla pulla satın alınamayacak şeylerdir bunlar. ali sami yen stadı dünya futbol tarihinde tutkunun ve aşkın birleştiği son noktadır. koca bir ülkenin kaderi burada çizilmiştir. bir markadır.
hatırlayanlarınız vardır belki. nasıl unutalım ki? faruk süren döneminde kanadalı bir şirketle 12 milyon dolara anlaşmıştık. en ince detaylarına kadar hazırlandı proje. parası dahi ödendi. 2002 yılında mehmet cansun tarafından tekrar revize edildi. 2003 yılında galatasaray dergisinde resmi olarak sayfalarca tanıtıldı. o kadar güzel ve şirin bir stadyum olacaktı ki. oturup hüngür hüngür ağlarsınız yeminle. şunun güzelliğine bakın. mecidiyeköy'ün ortasında gerçek bir cehennem.
eski stadın minimalist ruhu iliklerine kadar işlemiş. gel de oturup ağlama arkadaş. valla daralıyorum yaa. sırf bu proje yapılsın diye senelerce olimpiyat çilesi çekti bu taraftar. iş bilmez canaydın yönetimi eline yüzüne bulaştırdı her şeyi. şöyle bir dünyada para bulamaz mı insan? ulan asgari ücretli adam kredi çekip ev alıyor bu memlekette. bir tane siyasetçi, bir tane galatasaraylı işadamı çıkıp abilik etmez mi? etmediler nitekim. son olarak 2011 yılında mustafa sarıgül ve adnan polat eliyle koparıldık köklerimizden.
yahu beşiktaş çıkmadı dolmabahçe'den. tüm engellemelere, siyasi baskılara direndi adamlar. "her şey bitti" denilen anda kondurdular kartal yuvasını. aynı şekilde fenerbahçe'de öyle. kadıköy'e gittiğiniz zaman semtin büyüsünü iliklerinize kadar hissediyorsunuz. fener yaşıyor her yerde. hissettiriyorlar adama bunu! bir zamanlar biz de korku salıyorduk tüm avrupa'ya. insanlar ekran başından bile etkileniyordu baskıdan, atmosferden. beşiktaş vanspor, fenerbahçe pendik deplasmanına giderken biz real madrid tokatlıyorduk bu statta.
o yüzden sevmiyorum ben tt arena'yı. sevemiyorum bir türlü. isminide, cisminide, yerinide.. gıpgri, ruhsuz bir beton yığını gibi geliyor bana. ne işimiz var bizim oralarda ya? bilmiyorum sözlük. artık cem uzan mı gelir kurtarır, bir rus iş adamı kulübü satın mı alır inanın bilmiyorum. sadece bekliyorum şu devran dönsün diye. bir filmler dönecek ve o rezil binalar defolup gidecek toprağımızdan. kavuşacağız yuvamıza. böyle inanmak istiyorum sadece.
elveda ali sami yen. bir gün döneceğiz yeniden! -
14. 2016 yılında hala sıçıyor olduğumuz gerçeği
binlerce yıllık insanoğlu medeniyetinin bug'ıdır. böyle ihmal olmaz. sen bu kadar geliş, gökdelenler yap, uzaya git, tonlarca bilgiyi küçücük çiplere sığdır bilmemne ama hala götünün arasındaki delikten bok sıç. lan şunu çözün ya. hala hayvanlar gibi sıçıyoruz. koyuyor adama.
-
15. 17 eylül 2016 koalisyonun suriye ordusunu vurması
türk solunun neden karıştığını anlayamadığım olay.
merak edenler için muhtemel türk solu tavrına örnek burada.
şüphesiz ki dikkatle bakanlar türk sağının da olaya bakış açısını yukarıdaki linkte görebilirler. -
16. beşiktaş
eski halleri özleniyor anladığım kadarıyla.
sessiz sedasız, şampiyonluğu çalınınca ses çıkarmayan. 10 yılda bir şampiyon olan. stadı virane. gelirleri sarılara göre düşük.
maçlarda birbirlerine sidik torbası atan adamların beşiktaş deyince kanka olması, sikim sokum entryleri imece yaparak debeye sokması boşuna değil. bir devrin kapandığını biliyorlar. karınca kararınca orospu çocukluklarıyla bunu biraz geciktirmeye çalışıyorlar ama kayadan tuz bile koparamıyorlar.
daha çok şımaracağız ulan! senin götün inene kadar, ''yapmayın beşiktaş bey'' diyene kadar şımaracağız. çaldığınız şampiyonluklar burnunuzdan fitil fitil gelene kadar şımaracağız.
taraftarsa taraftar, destekse destek. bu yeni süreci kabullenin. arkanıza yaslanın, türkiyenin en iyi futbol oynayan kulübünü, en iyi kulübünü seyredin. senelerdir futbol namına ülkeye verdiğiniz hiçbir şey yok çünkü. -
17. jan olde riekerink
bu adamla beraber neden sevinmiyorsunuz lan?!
gol atilinca en cok bu adama sarilacaksiniz!
etrafinda 360 derece donup sevincini paylasacak birini bulamayinca tevizyonu kucaklayasim geldi orospu cocuklari.
akilli olun. -
18. selçuk inan
sneijder'in 100. maçı. en son fi tarihinde gol atmış. bırak atsın.
eren mükemmel oynamış. hat-trick yapacak adam, bırak atsın.
bruma. çocuk ağzıyla istedi, yoktan var etti penaltıyı. bırak atsın.
ama yoook, bi penaltı golüyle gözümüzü boyayacak aklı sıra. senin yapacağın işi sikeyim. nefret ettirene kadar uğraştın ya, ben sana ne diyim amk. geldiğin gün tavana kadar zıplamıştım lan sevinçten. siktir git. -
19. tavuk yumurtasına insan spermi enjekte etmek
(bkz: lavuk)
-
20. ikiz kardeşlerle evlenen ikiz kardeşler
benim kafam neden hep fesat şeylere çalışıyor?
yalnız olmadığımı düşünüyorum * -
21. 3. havalimanı ismi ne olsun anketi
uyanığın biri reklam alayım diye sahte anket açmış, salağın biri de ciddiye alıp burda paylaşmış, süper zeki ekşiciler de altına ciddili yorumlar yapmış. negzel lan ekşi.
olmayan ankettir. -
22. iphone 7 jet black
çizilmesin diye kullanmıyorum evde duruyor. yedek telefon aldım onu kullanıyorum.
-
23. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
geçtiğimiz günlerde internette bir öğretmenin öğrencilerinin streslerini azaltması için verdiği tavsiyelerin üzerinde yazılı olduğu bir kağıdın fotoğrafını gördüm. her bir madde için tek tek kaynak bulmaya çalıştım ve sonra birilerine faydası olur diye de buraya koymak istedim. bazı maddeleri türkçe'ye direkt çevirdim, bazılarını psikoloji bilgime dayanarak biraz da bizim kültüre uyarladım. bir bu kadar daha madde yazılabilir ama şimdilik, 101 madde ile hayatta stresi azaltıp mutlu olma rehberi şu şekilde:
1. her zamanki uyanma saatinizden 15 dakika önce uyanın. erken kalkan insanlar daha mutlu.
2. yatmadan önce sabah için hazırlanın: yarınki kıyafetlerinizi, belki işe götüreceğiniz yiyecekleri... tık
3. dar kıyafetlerin içine girmeye çalışmayın.
4. kimyasal ilaçlara güvenmeyin, mümkünse hiç içmeyin.
5. ileriye dönük planlar yapın.
6. belleğinize güvenmeyin, yazın!
7. kendinize önleyici, koruyucu bakımlar yapın.
8. yedek anahtarlarınız olsun.
9. daha sık "hayır" deyin.
10. hayatınız için önceliklerinizi belirleyin.
11. negatif insanları hayatınızdan çıkartın.
12. zamanı akıllıca kullanın.
13. yemek vakitlerinizi belirleyin ve sadeleştirin.
14. her zaman önemli belgelerinizin kopyasını alın.
15. ihtiyaçlarınızı önceden tahmin edin.
16. düzgün çalışmayan bir şeyi tamir edin.
17. sevmediğiniz bir işi yaparken yardım isteyin.
18. büyük görevleri küçük parçalara ayırarak yapmayı deneyin.
19. problemlere "meydan okuma" olarak bakın, challange'lerı tek tek yerine getirin.
20. problemlerinize daha farklı bakmaya çalışın.
21. hayatınızdaki karışıkları giderin, çevrenizi toparlayın.
22. gülümseyin.
23. yağmur için hazırlıklı olun.
24. bir bebeği gıdıklayın.
25. bir hayvanı sahiplenin.
26. bütün cevapları bilmeyin, bilmiyorum demeyi öğrenin.
27. iyi bir dilek tutun ve olması için uğraşın.
28. birine güzel bir söz söyleyin.
29. bir çocuğa nasıl uçurtma uçurulacağını öğretmeye çalışın.
30. yağmurda ıslanmaktan hiç korkmadan yürüyün.
31. her gün kendinize bir oyun vakti belirleyin.
32. köpük banyosu yapın.
33. verdiğiniz kararların farkında olun.
34. kendinize inanın.
35. kendinize negatif şeyler söylemekten vazgeçin.
36. kendinizi bir şeyin kazananı olarak hayal edin.
37. mizah anlayışınızı geliştirin.
38. yarının bugünden daha iyi olacağını düşünmekten vazgeçin, bugün de yeterince iyi olabilir!
39. kendinize amaçlar koyun.
40. kim ne düşünür demeden, kendi kendinizi de baskılamadan, anlamsızca dans edin.
41. bir yabancıya "merhaba" deyin.
42. bir arkadaşınızdan sarılmak isteyin.
43. yıldızlara bakın.
44. yavaşça nefes almayı deneyin.
45. bir müziği ıslıkla çalmayı öğrenmeye çalışın.
46. şiir yazmaya çalışın.
47. senfoni dinlemeye çalışın.
48. bale seyretmeye çalışın.
49. yatağınıza kıvrılıp bir öykü okuyun.
50. size tamamen yeni bir şey yapın.
51. kötü bir alışkanlığınızı bitirin.
52. kadın ya erkek olmanıza bakmaksızın, kendinize bir çiçek alın.
53. çiçeklerinizi sulamak ve onlarla konuşmak için vakit ayırın.
54. başkalarından destek isteyin.
55. sadece yürürken vakit geçirdiğiniz bir arkadaşınız olsun.
56. ne yapacaksanız, bugün yapın.
57. neşeli ve iyimser bir iş partneri olun, hem işte hem evde.
58. önce güvenliğinizi sağlayın.
59. her şeyi ölçülü yapın. abartmayın.
60. görünümünüze dikkat edin.
61. üstün başarı için çalışın, mükemmel olmak için değil.
62. sınırlarınızı her gün biraz daha esnetin. her gün az az gelişin.
63. işlerinizi sanatçı gibi yapın.
64. adınız ve soyadınızı içeren bir jingle bestelemeye çalışın.
65. kilonuzu korumaya çalışın.
66. bir ağaç dikin.
67. kuş besleyin. evinizdeki bayat ekmekleri ufalayarak hem de.
68. baskı altında kaldığınız zaman nezaketinizi korumaya çalışın.
69. ayağa kalkın ve vücudunuzu esnetin.
70. her zaman bir b planı yapın.
71. yeni bir çizim şekli öğrenin.
72. bir fıkrayı ezberleyin.
73. duygularınızın sorumluluğunu alın ve onları inkar etmeyin.
74. kendi ihtiyaçlarınızı gidermeyi öğrenin.
75. daha iyi bir dinleyici olun.
76. sınırlarınızı bilin ve diğerlerinin de sizin sınırlarınızı bilmelerini sağlayın.
77. birine latince olarak "iyi günler" deyin.
78. kendinize kağıttan bir uçak yapın ve kanatlarına adınızı yazın.
79. her gün egzersiz yapın.
80. yeni bir şarkı öğrenin.
81. işe erken gidin.
82. giyinme dolabınızı düzenleyin.
83. yürümeye yeni başlayan bir çocukla birlikte kek yapmayı deneyin.
84. pikniğe gidin.
85. iş yerine her zamanki rotanızdan farklı bir rota ile gidin.
86. bir gün iz alarak işten erken ayrılın.
87. arabanıza güzel bir koku alın.
88. bir film seyredin ve mısır patlağı yeyin.
89. çok uzaktaki bir arkadaşınıza not yazın.
90. topla oynanan bir oyun oynayın.
91. kendinize bir yemek pişirin ve mum ışığında yeyin.
92. koşulsuz sevmenin önemini fark edin.
93. stresin bir davranış biçimi olabileceğini hatırlayın.
94. defter tutun.
95. aynanın karşısında canavar gülümsemesi çalışın.
96. her zaman başka seçeneklerinizin de olduğunu hatırlayın.
97. insanlar, yerler ve şeyler şeklinde destek bağlantılarınız olsun.
98. başka insanları onarmaya çalışmayı bir süreliğine bırakın.
99. yeterince uyuyun.
100. daha az konuşup daha çok dinleyin.
101. diğer insanlara övgülerle bulunun.
orijinal kaynak. -
24. türkiye'deki solcuların iki yüzlülüğü
sadece solculara ait olmayan iki yüzlülüktür. bu ülkenin 90 % iki yüzlü. hiç gotunuzu basinizi oynatmayın.
- kimi bas ortusu icin "kıyafet ozgurlugunu" savunur sokakta sortla gezen birini gorene kadar.
- kimi de sortla gezmek için "kıyafet ozgurlugunu" savunur baş ortulu birini gorene kadar.
ornekleri cogaltabiliriz.
hosumuza gitmeyen her şeyi "yikip, ezip" silmek istiyoruz. bunun sagcisi solcusu yok.
ezilen/hakki gasp edilen, bir x icin üzülen/sesini cikaran y olmadıkça bu ülkeden bir cacık olmaz. -
25. kişinin hiç tanımadığı biriyle sevişmesi
dün gece başıma geldiğini düşündüğüm şey...
yani emin değilim...
sabah kalktım, yatak da bomboştu...
rüya gördüm sanırım ya da...
nasıl bir etkisiz eleman hatunsa artık... -
26. bir vida bile bağlamayan mühendis
(bkz: sıkmaktır o bağlamak olsa duramazdın)
--- spoiler ---
bir fabrikada bir makine arızalanır. makineyi tamir etmesi için bir mühendis çağırılır. mühendis makineyi inceler ve sonunda gevşeyen bir vidayı sıkar. makine tekrar çalışmaya başlamıştır. mühendis bu emeğinin karşılığı 100 lira ister. fabrikatör hemen tepki gösterir.
-ne yani bir vida sıkmak için bizden bu kadar para mı alacaksın?
mühendis:
-paranın sadece 10 lirasını vidayı sıkmak için istiyorum. 90 lirası hangi vidayı sıkacağımı bilmemle ilgili bir ücrettir...
--- spoiler --- -
27. enes ünal
hollanda liginde gol atmak kolaymış.
kendisinden bir şey olmayacakmış.
çocuk iki maçta 5 gol attı. attığı 5 gole bakalım; teknik kapasitenin ve fizik gücünün olduğunu kötü niyetli olmayan herkes anlar. amiyane tabirle beleşe atmıyor.
geçen sene hollanda'da gol kralı 22'di. onu yapan adam şuan manu'da oynuyor. şimdi burada hollanda ekolünü anlatmayacağım. hollanda bir vitrindir. büyük kulüpler bu ligi takip eder. çünkü hollanda yıllardır dünya çapında yıldız futbolcuların çıktığı bir ülkedir. (devamını okuyun.)
(bu devamını okuyun'u sözlüğe kazandıranın sıfatını ...-üçnokta-) neyse konuya dönelim.
sadece hollanda ligi kimleri çıkarmış bir bakalım.
memphis depay -- yaş 21, pvs'den manchester united
wilfried bony -- yaş 26, vitesse'den ilk 11'de başlayacağı kesin swansea city'de harika performans oradan manchester city
luis suárez -- yaş 24, ajax'tan liverpool
klaas-jan huntelaar -- yaş 25, ajax'tan real madrid
mateja kezman -- yaş 25, psv'den chelsea
dirk kuyt -- yaş 26, feyenoord'tan liverpool
zlatan ibrahimoviç -- yaş 22, ajax'tan juventus
ruud van nistelrooy -- yaş 25, psv'den manchester united
ronaldo -- evet brezilyalı ronaldo, 20 yaşında psv'de parladı sonra barcelona, gerisini anlatmaya gerek yok herhalde.
dennis bergkamp --23 yaşında, ajax'tan inter'e giden efsane.
romário -- 26 yaşında, psv'den barcelona'ya giden efsane.
marco van basten -- 22 yaşında, ajax'tan milan'a giden efsane.
johan cruijff-- 25 yaşında, ajax'tan barcelona'ya günümüz futbolunun yaratıcısı.
robin van persie, -- 22 yaşında, feyenoord'tan arsenal
henrik larsoon, -- 24 yaşında, feyenoord'tan celtic oradan barcelona
eıdur gudjohnsen, -- psv kökenli, geç parladı, 28-29'lu yaşlarda chelsea'de zirve yaptı.
önümüzdeki sezonda enes ya bir sezon daha hollanda'da kalır ya da ilk 11 başlayacağı kesin olan üst düzey bir takıma gider. 1 sezon hollanda'da kaldıktan sonra kesin avrupa'nın büyük bir kulübünde ilk 11 oyuncusu olarak oynar.
tarihe not düşülsün. -
28. 17 eylül 2016 ay'ın inanılmaz güzel olması
http://i.hizliresim.com/1n6yl5.jpg
yakamozunun da harika olmasına sebep olmuştur.
edit: gelen bisürü mesaj üzerine yakamoz değilmiş o ama ne anlamadım. bu manzarada kafa iyi değil ki!! -
29. canlı organizma yiyen sentetik bakteri
bilim adamı hakikaten bu yamyam bakteriye eşinin adını vermişse çok ince görmüş ve yüzyılın ayarını vermiş.
-
30. kadınların erkekte test ettiği şeyler
önceki gün debe de şöyle bir entry gördüm.
(bkz: #62958240)
femme noir isimli yazarın entry sini okumadım ve yapılan hataya şaşırdım. kendisi psikiyatrist çünkü. sonra gece femme noir in entry sine baktım ve debe entry'sinin konuyu saptırdığını ve yanlış anlamaktan ziyade, yanlış anlamaya çalıştığını düşündüm. sabah mesaj attım kendisine neden kendinizi açıklamadınız diye ve yazar inanılmaz naif bir tutumla beni sessizliğine ikna etti.
o halde ben yazmak için izin istedim;
femme noir isimli yazarın entry'sinde şöyle bir kısım var;
''her insan karşısındakini değerlendirir. bunda bir gariplik yok. ancak bunu test etmek için ortam yaratmaya çalışmak ergenlere özgü bir davranış.''
skeptico isimli yazar arkadaşım ise, kendi debe entry'sine söz konusu kısmın sadece "test etmek için ortam yaratmak ergenlere özgü bir davranış" cümlesini alarak başlamış ve konuyu kadınların erkeklerde test ettiği şeyler başlığından çıkarıp, sosyal ilişkilerde insanların birbirlerini gözlemlediklerini ve femme noir isimli yazarın yanıldığını söylemiş. işte bu davranışa psikiyatri, psikolojik maniplasyon diyor ve meslek içinde kullanımı daha çok maniplasyon olarak geçiyor.
femme noir ergenlerin test ettiği şeyler için ortam hazırlamaktan bahsediyor. ortam hazırlamak! yani kurgulu ortam. karşısındaki insan kıskanıyor mu diye arkadaş gurubunu dahi dahil edilerek yapılan saçma planlar veya çoğumuz yapmışızdır, ebeveynler seviyor mu diye test etmek için yazılıp bırakılan intihar mektupları(keşke birisi gelip böyle bir anısını yazsa) bunlara örnek olabilir.
femme noir her insan karşısındakini değerlendirir, bunda bir gariplik yok demiş zaten. sosyal ortama girince ki konu bu değil, insanlar birbirlerini değerlendirir demiş. debe entry'sinde geçen cümleler gibi bir mühendis başka bir mühendisi değerlendirmez dememiş, değerlendirmek için ortam hazırlamaz, karşılaşmak için kurgu yapmaz demiş.
ve devam etmiş,
yetişkin bir insan test etmez. birlikteliğini yaşar. zamanı gelince ilişki içinde herşey kendisini sınar demiş. kadınlar ve erkeklerden bahsediyor yazar!! başlık belli.
cümle şu; ''bir erişkin, karşısındaki insana dair merak ettiği ve görmek istediği şeylerin sınanacağı vaktin eninde sonunda geleceğini bilir. teste, quize gerek yok, en iyi öğretmen hayatın kendisidir.''
aynı sosyal gözlemleri hepimiz yapmaya çalışıyoruz skeptico gibi. sözlükte gözlem durumu daha da farklı oluyor ve hangi durum karşısında kim içten ya da kim öfkeli, kim kendini paylaşıyor ya da kim ne yazıyor hepimiz gözlemliyoruz.
skeptico isimli yazar arkadaşım konuyu yanlış anlamaktan çok, yanlış anlamaya çalışmış ve cümlenin bir kısmını alarak konuyu sosyal ilişkilere getirmiş. femme noir e haksızlık etmiş ve bu haksızlık yanlış anlama ile değil, maniplasyon ile dile getirilmiş. üzücü olan bu.
ben de maydanoz olduğum için fikir beyan etmek istedim ve soruyorum;
insanları yanlış anlamanızı anlıyorum,
ama neden yanlış anlamaya çalışıyorsunuz?
okuduğunuz için teşekkür ederim. -
31. wesley sneijder
iş icabı tanışma fırsatım olmuştu da 3 gün kendime gelememiştim. star crush dedikleri şeyi dibine kadar yaşadım. mr. sneijder dedim, call me wes dedi.
- kapıyı kendisi açıyor
- evde çoraplarıyla geziyor
- çocuğunun bakıcısı türbanlı yurdum teyzesi
- kapıdan halledebileceği bir iş olmasına rağmen samimi bir şekilde içeri davet edip, birşey içer misin diye sordu
- yanımda götürdüğüm 5 formayı da koltukta yere çömelip imzaladı
- çocuğunun çok tatlı olduğunu söyledim, mutfağa götürüp çocuğunu gösterdi, yengeyle* tanıştırdı -
32. bmw süren erkeğin asıl amacı
dün yaptığım uzun yoldan çıkardığım sonuç:
öndeki araca koşul ne olursa olsun selektör yapmak. -
33. arda turan
dünkü mülakatını izledim. konu milli takım-prim meselesine geldiğinde, "bu çocukların parayla pulla işi olmaz", "biz para için milli takımda oynamıyoruz", "bu primlerin bizim kazandığımız paranın yanında lafı bile edilmez" ve benzeri şeyler söyleyerek uzun uzun konuştu.
ama, "kaldıralım primleri, ben (en azından) kendi adıma prim falan istemiyorum milli maçlar için" diye bir cümle sarfedemedi. bu kadar tantananın üstüne insan sokarım primine milli takım lan bu, rezillik su konusulanlar, kaldırılsın primler, biz prim falan istemiyoruz demesini bekliyor bu futbolcuların ama malum oldugu uzere hepsi prim diye, mama bekleyen köpegin heyecanıyla bekliyorlar kapının agzında. -
34. sevdicek üşümesin diye kombiyi son ayar köklemek
sevdiceğizin üşüyorsa eylül'de de açarsın kombiyi, herhangi başka bir zamanda da, ama orası nerenin eylül'üyse söyle, oraya gelelim çünkü oturduğum yerde terliyorum ben.
-
35. şort giydiği için kadına uçan tekme atan adam
neymiş, "elindeki starbucks bardağı ile ağzına büze büze aynada foto çekmeye çalışan bir gerizekalı" imiş. o yüzden üzülmemişmiş. bak sen. (bkz: #62983697)
rahatsız olduysan bakma kızın fotolarına? bu nefret nedir arkadaşım? kişisel bir olay değil bu hala anlamıyor musunuz? sanki ramazanda sigara içiyor diye tekme yemiyor insanlar. sanki yanına kadın yolcu oturunca yol boyunca söylenen çomarlar yok. bunlar var. yarın öbür gün sana da sataşacak.
edit: caps -
36. 17 eylül 2016 alanyaspor trabzonspor maçı
alanyaspor'un ikinciyi de attığı maç, oldu 2-0. dediğim gibi trabzon rezil kepaze olacak. alanya attıkça trabzonlular seri olarak eksilemeye devam ediyor. canınız sağolsun hamsiler. o sprey boya attığınız alanya tabelasının acısını sahada böyle çıkartırlar işte.
-
37. erkeklerin hep seks düşünmesi
yok öyle bir şey kardeşim siz de hep sutyenin boş tarafını görüyorsunuz!
-
38. gömülme yakılma mumyalanmaya alternatif fikir
-
39. eren derdiyok'un çaykur rizespor'a attığı gol
ümit karan'ın yıllarca deneyip atamadığı golü atmış. tebrikler.
-
40. adam gibi tartışmanın öğrenildiği an
"adam gibi" gibi deyimler kullanıldığı sürece gelmeyecek andır.
"doğru düzgün" demek çok mu zor? -
41. galatasaray
yarınki bazı gazete başlıkları;
sneijder selçuk'a asist yapmadı
selçuk isyan etti 90 dakika sahada kaldı
sabri yönetime el koydu ilk 11 de
cavanda'nın 10 yıllık tl cinsinden maliyeti
takımı malzemeci mi yönetiyor
52 bin kişilik stad dolmadı. 20 bin protesto
rizespor asılmadı
fenerbahçe 'de yüzler gülüyor
beşiktaştan şl final provası
hepinizin amk -
42. tarık akan
üniversitedeyim o zamanlar, annem beni ziyarete gelmiş. anne kız biraz kafa dağıtacağız, taksime çıktık. sevdiğim bir restorana götürüyorum, galata'ya doğru yürüyoruz. annem nerelerde sürttüğümü görmek istediği için ara sokaklara gire çıka gidiyoruz. tam bir sokağı dönerken karşından tarık akan belirdi.
önce havaya bişey oldu galiba, sonra ışıklar yandı-söndü, hafifçe yer de sallanmış olabilir. annem donmuştu. ikimiz de yanımızdan geçmek üzere olan doğa üstü yaratığa bakarken ben ne yaptıysam artık, yere düştüm bir anda. annem beni görmedi bile. tarık akan gülümseyerek beni yerden kaldırmak için hamle yaptı. ben teşekkür ettim(inşallah etmişizdir) sonra yanımızdan geçti gitti. ben tam anneme "sen nasıl anasın be, yavrun yerlerde sürünüyor yardım bile etmiyorsun" diye çemkirecektim ki annem benden önce davrandı ve "keşke ben düşseydim, hiç aklıma gelmedi" dedi.
biz tarık akan'ı çok severiz. o nedenle ölmesi imkansız. başka sözüm yok. -
43. 16 eylül 2016 izmirde kadına şiddet rezaleti
bence kadınlar uzakdoğu sporlarından birini öğrenmeli. erkekler de devlet tarafından toplu seminerlere alınmalı. seminerlerin konusu ''insan insana nasıl davranmalı'' olmalı.
böylece bu tarz olaylar minimuma indirgenebilir. -
44. 17 eylül 2016 ülkedeki tiner stoklarının tükenmesi
besiktas a laf sokucaz herhalde gene diye girdik basliga..adam ciddiymis megersem.tovbe estagfurullah nelerle ugrasiyoruz yarabbim..
-
45. 24 eylül 2016 beşiktaş galatasaray maçı
galatasaray'in defansi silva ve boateng'den olustugu icin besiktas'in kaleye dahi gelemeyecegi mac.
-
46. armindo tue na bangna
"penaltıyı ben atayım" tarzı bir hareket yaptı, sonuçta penaltıyı selçuk attı.. ve kaçırdı.
hayır abi bu penaltıyı atmak bruma'nın hakkıydı, selçuk, selçuk'luk yapıp attırmadı penaltıyı. bir galatasaraylı olarak gerçekten içimin yağları eridi top direğe çarpınca. artık bu hale geldik resmen.
nefret ediyoruz senden kaptan -
47. anneye gerek kalmadan çocuk yapılabilecek
ben bakamam hacı. ateşi falan çıkar annesi yine yanında olsun. gerek yok böyle şeylere.
-
48. mehmet ali alabora'nın londra'da yaşaması
solculukla ahmakligi bir kenara ayirmak gerek.. bizzat melih gökçek'in hedef gösterdiği bir adamin, bir gerizekali ogün samast'in kurşununa uğramamak istemesi onun ideallerinden ne götürür ki? solcu dediğin ölmemek için ancak küba'ya falan mı kaçmalıdır? burada kalsa, bir çomar gelip öldürse daha büyük bir sosyalist olacak midir?
hayatinizin kiymetini, hayatta kalmak için neleri feda edebileceginizi bilmiyorsunuz. bu ülkenin en büyük solcusu, ölmemek için bir teknede kaçtı rusya'ya unutmayın.. -
49. tinder
arkadas bu nedir: http://i.hizliresim.com/0yzy5w.png
bu fotoğrafın tinderda işi nedir? -
50. arabaları model kodu ile söyleyen tipler
ne amaçla yazıldığı belli olmayan bir eleştiriye konu olmuş tiplerdir.
bizim toplumumuzda ne yazık ki bir konu hakkında ortalamadan biraz fazla bilgiye sahip olursan, konu ne olursa olsun, böyle milletin ağzına bilmem ne tipler adı altında sakız olursun.