Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. trafik kazalarını ortadan kaldıracak enfes buluş

    kardeşimizin fikrini gördüm yine aynı derinlikte alternatif olarak daha çok işe yarayabileceğine inandığım procemi ilk kez burada açıklıyorum.

    (bkz: zıplayan araba)

    kaza yapacağımızı hissettiğimiz an basıyoruz düğmeye hoooop mario gibi üstünden atlıyoruz karşıdan gelen arabanın. havada çarpışma riskine karşı anti-cenabet sistemi ile auto abdest modülü de getirilebilir.

    not: tübitakçı kızlar eklesin.

  • 2. porno yıldızı olmak isterim

  • 3. güzellik hariç erkekleri aşık ettirebilecek şeyler

    kadirşinas olması.

    şaka şaka kadirşinas ne demek bilmiyorum.

  • 4. ekranı kırık telefon kullanan kız

    açılmadık tek kategorimiz, skilmedik tek kuşumuz bu kalmıştı. bunu da açtınız bunu da sktiniz vallahi tebrik ediyorum.

    la gardaşım bu türk kızı size neetti?

  • 5. dilek doğan'ın canlı bomba ile çekilmiş fotoğrafı

    [az biraz daha psikoloji katılmış blog versiyonu ve medium versiyonu]

    ***

    devleti bir terör örgütünden ayıran farklardan biri, kendi evinde ve ailesinin önünde silahsız birini infaz etmemesidir.

    gayet düşük bir medeniyet standardı. sudan, afganistan, çad bile yakalayabilir biraz denerlerse.

    ikinci bir medeniyet standardı da şu: hasbelkader böyle bir olay olursa, devlet bununla nasıl ilgileniyor ve vatandaş bunun takibini nasıl yapıyor? bahçemizden çürük elma mı ayıklıyoruz, yoksa tüm bahçeyi kurutuyor muyuz?

    bizde bizzat bahçevan bahçeyi kurutuyor, yani vatandaşın kendisi devletin hatalarını kapamaya çalışıyor. mesela biri demiş ki:

    "arama izniyle evini aramaya gelmiş ekibe karşı mukavemet gösterirsen, seni vurur o ekip...30 büyük devlette aramaya gelen ekibe karşı mukavemet göster, hepsi seni vurur"

    aynı anda hakim-savcı-polis olan judge dredd hikayelerinde durum hakkaten öyle, dredd'ın şakası yok. gerçek hayatta ise mukavemet silahsız olduğu sürece, polisin en fazla yapacağı şey tutuklayıp götürmektir, şüphelinin akıbetine savcı ve hakim karar verir. bu "30 büyük devlette de böyledir", 3. dünya ülkelerinde de.

    polis-iktidar-yargının organik biçimde bağlı olduğu bir ülkede arama izni denen kağıdı, akan suları durduran bir hukukun üstünlüğü objesi olarak fetişleştirmek zaten saçma. ama kuvvetler ayrılığı olan ve hukuka güven duyulan bir ülkede yaşıyor olsaydık dahi, evime girene mukavemet etmek gayet de normal (haklı değil ama beklendik manasında) insan davranışı skalasında yer alan bir davranış. suçlu olan da olmayan da böyle davranabilir. hukuk cezalarını bu insan psikolojisini ve davranış aralığını gözönünde tutarak belirler, polis de bu yüzden psikoloji eğitimi alır, ve psikolojiden anlamasa bile ceza infazını başkasına bırakır.

    zaten böyle olmasaydı, gezi gibi protestolara katılanların hayli hayli infaz edilmesı gerekirdi. sonuçta hem izinsiz halimizle bizi dağıtmakla yükümlü polise mukavemet ediyorduk, hem de evimizin içinde bile değildik, kamunun sokaklarındaydık. ama nedense türk polisinin de, 30 büyük devletin polisinin de tomaların tepesine su hortumu yerine makinalı tüfek takıp kalabalıkları taramasını iyi bir fikir olarak görmüyorum.

    (gerçi napolyon'un kariyerinin başında yaptığı gibi şehrin ortasında topları dizip grapeshot ile adam vursalar, bunu da alkışlayacak güç fetişistleri bolca mevcut ülkede)

    ***

    maharet, polisi karşısında mum gibi olunacak "büyük devletler" yaratmak değil, devletin birimlerinin birey haklarını çiğnememek için mağduriyete varan fedakarlıklar yaptığı "büyük milletler" oluşturmaktır.

    bu yüzden de öldürülenin, tatildeki ayşecik yerine duştaki hitler olması, sadece kurbana duyulan sempatiyi azaltır, devletin yükümlülüklerini değil. konunun özü de bu yükümlülüklerdir, kurbanın ilişkileri ve foto albümleri değil. devlet bir hata yaptığında, vatandaşın görevi sonradan bulunan verilerle "ama o da haketmişti canım" diyerek devleti savunmak değildir.

    devletin yükümlülüklerine uyması, intikam iştahımızın tatmininden yüzlerce kat daha önemli çünkü %99'u zulüm ile geçmiş insanlık tarihinde, nihayet merkezi otoritelerin gücünün ilkelerle sınırlanabildiği bir noktaya geldik. bu güç doğası gereği kabından taşmak istediğinde, gösterilen tepki zayıfsa, uğruna çok şeyin feda edildiği bu modern kazanımlar da senelerce geriye gider (yani devletin güç istismarı bir slippery slope).

    işin acı tarafı, o "gücün" toplumları zorla ele geçirmesine gerek olmuyor; bir çocuk gibi anlık baz ihtiyaçlarının tatminine, yahut gönüllü bir köle gibi güçlünün yanında olmanın konforuna fazlaca kapılanların coşkulu alkışlarıyla tahta davet ediliyor.

  • 6. jose ernesto sosa

    ecdadımızı siktin sosa

  • 7. pkk'nın şırnak'ta anaokulu'na bomba yerleştirmesi

    hdp eş başkanı demirtaş'ın bahsettiği onurlu direniş kapsamındadır.

    şırnak merkez bahçelievler mahallesi'nde bulunan bahçelievler anaokulu bahçesine pkklı teröristler tarafından el yapımı patlayıcı (eyp) yerleştirildi. okul bahçesine patlayıcı yerleştirildiğini fark eden idareciler durumu polise bildirdi.

    bölgeye gelen polis ekipleri ile okul idarecileri patlayıcıya müdahale etmeye çalışırken çevre binalara konuşlandırılan pkk'lı keskin nişancılar tarafından ateş açıldı.

    okulda çocukların bulunmasından dolayı müdahalede zorluk yaşayan güvenlik kuvvetleri, minik çocukları tahliye ettikten sonra teröristlere yönelik operasyon başlattı.

    uzun bir süre çocuklara zarar gelmemesi için teröristlere müdahale etmeyen güvenlik kuvvetleri, minik öğrencileri sorunsuz bir şekilde okuldan uzaklaştırdıktan sonra bahçedeki patlayıcıyı etkisiz hale getirirken, teröristlerin yakalanması için bölgede operasyon başlatıldı.

    ilgili resimler:
    link
    link
    link

    ayrıntılara şuradan da ulaşabilirsiniz.

    ayrıca (bkz: pkk'nın yeni doğan ünitesini havaya uçurması) (bkz: #55713095)
    (bkz: pkk'lıların hakkari'de liseyi yakma görüntüleri)

    edit: arkadaşım, 'sözlükteki pkklılar neden bunu görmüyor?' diye tepki vermek yerine bu başlığın altına daha çok entry girerek gündeme getirmek gibi çözümler üretelim. herif tabi görmek istemez, devlet halkı katlediyor argümanına inanmak istiyor.
    pkklı militanlarının zihninde 'onurlu direniş' uğruna kürtlerin çocuklarını katletmek meşru ve gereklidir. buna neden tepki göstersin ki?

    edit 2: kaynak konusunda ağlayan hevaller için pkk yayın organından bir kaynak: buyurun.
    onu da beğenmeyen olursa diye doğan'ın yayın organı dha kaynağı buyurun

  • 8. entry'si çaylaklarca favorilenen yazar ezikliği

    hayatını "layklar" ile sürdürebilen eziklerin başkalarını ezikleme yakarışı.

    edit: kendisine cevabı çaylaklar vermeye başlamıştır.

  • 9. 21 aralık 2015 osmanlıspor beşiktaş maçı

    laik demokratik cumhuriyetin bekçisi jose ernesto sosa

  • 10. pınar'la büyüdüm diyen 1.57'lik şarkıcı

    büyümeseymiş ne olacakmış, hobbit kontenjanından mı sahne alacakmış merak ettiğim.

    yahu el insaf, bir marka çocukların sütle büyümesi konseptini topuklar üzerinde 1.65'i anca gören kadın şarkıcıyla mı takdim eder?

  • 11. antalya'da selfie çekerken ölen iki genç

    bok yoluna ölmüşlerdir. umarım kamyonet sürücüsüne ölenlerin bariz salaklığından dolayı ceza verilmez. otobanda asfalt üzerine yatıp selfie çekilmek ne demek amk.

  • 12. yılbaşı ve noel kutlamalarına hayır

    her yılbaşından önce ısıtılıp ısıtılıp önümüze konan dinci zırvası.

    çok da sikimizdeydiniz ya. sizin yerinize de içeriz biz.

  • 13. 21 aralık 2015 rusya'nın karakutu açıklaması

    benim anladığım şu :

    ruslar önce verileri okudular.
    baktılar ki kendilerini savunacak bir veri çıkmıyor, önce putin'e teslim edildi haberi yaptılar.
    sonra hasarlı kutu fotoğrafları servis edip, kutuyu uzmanlar eşliğinde açacağız deyip 1-2 ülke davet ettiler.
    en sonunda karakutu hasarlı dediler.

    putin bence türkiye ile krizi bu kadar aciz yöneteceğine, gitsin boz ayıdan sonra kutup ayısına binip poz versin, daha etkili olur.

  • 14. yaran facebook durum güncellemeleri

    bakın kızlar, 25 yaşına kadar bir çok ibne ile beraber oluyorsunuz, sonra bana gelip ben adam gibi birini arıyorum diyorsunuz. niye en son bana geliyorsunuz? katar ligi miyim lan ben?

  • 15. vodafone arena'nın açılışına barcelona'nın gelmesi

    messi topun başında, tolga zengin kalesinde dikkatli?

    (bkz: sikmeseler bari)

  • 16. elektrik telindeki kırmızı beyaz küre

    açılın bu işin eğitimini gördüm, ilk defa tam olarak açıklanmayan şeyi biliyorum galiba ekşide.
    öhöm...
    açıklamayı yapan iletim dersi hocam, sene 2008 ama hala aklımda kalmış;

    -bu toplar dağıtım hattında (36 kv, 11 kv) değil, enh (enerji nakil hattı) iletim hatlarındadır (380 kv, 154 kv). (daha büyük, daha yüksek, transformers'a benzeyen *)

    -iletim hatlarının en tepesinde koruma iletkeni bulunur, bu koruma iletkeni üzerinden akım geçmez. yukarıda yazılı direnç ölçmesi, iki iletken birbirine değmesin diye yapılması filan doğru değil.

    -bu top, hatların sehim ölçümü, uzama-kasaltma sağlaması vs. için de kullanılan bir alet değil. sehim hesabı, buz yükü, rüzgar ve sıcaklık düşünülerek önceden yapılır, bazı direkler durdurucu olarak tasarlanır, izolatörler zincir veya mesnet vs. olarak düşünülür. ekseriyetle hattın sağlamlığı için iletken içine çelik konur, ağırlık azalsın diye dış iletken alüminyumdan yapılır. bu iki iletkenin siemens değeri yüksek olmamasına rağmen hattın başı ve sonu arasındaki direnç şaşırtıcı derecede düşüktür, buna rağmen gerilim yüksek olduğundan kayıp güç çok düşük değildir. zaten bunu faturamıza yansıtırlar.

    "e pezevenk ne işe yarıyor lan bu alet, söylesene" dediğinizi duyar gibiyim, gelelim sadede;
    -zamanında tsk'nın bir helikopteri enh'a takılıp düşüyor. tsk da teiaş'a dava açıyor, yüklü tazminat alıyor. teiaş da sadece görünürlük için bu toplardan belli bir metre arayla koyuyor. bildiğim kadarıyla içerisinde bir sensör, uyarıcı, radar yok, üzerinde reflektör, ışık vs. de yok.

    edit:"içerisindeki hava sıcaklaşarak iletkenin yükselmesini sağlıyor" tezini ağzım açık okudum, 1 metrelik swallow iletkeni adam öldürecek ağırlıktayken o boyutta bir topla havaya kalkmasını düşünmek, anlayamazsınız...

  • 17. siz kurban bayramı kutlayan hıristiyan gördünüz mü

    batı'nın bayramları genel olarak seküler olduğu için, hristiyan olmayanlar da kutladığı için, mentalite "oruç mu tuttun da ramazan bayramı kutluyon amuğa koduğum" kafasından farklı olduğu için alakasız soru.

  • 18. pendik'te herkesin birbirine saldırdığı kaza

    dar bir yolda birbirine yol vermeyen iki araçtan birinin bir yayaya çarpması* sonucunda, önce o yayanın kendine çarpan şoföre daldığı,

    sonra bir anda olay yerine dalan kamyonete; önce bir adamın, at üstünde ispanyol gören aztek gibi kendini yere atarak tepki verdiği, ardından herkese sille tokat giriştiği,

    en sonunda herkesin birbirine tekme tokat girdiği kaza.

    bu kadar açıklayabildim, hala gülüyorum..

    http://alkislarlayasiyorum.com/…ikte-bir-garip-olay

    not: alttaki yorum efsane:

    "grjonny
    21 aralık 2015 - 01:00
    gta da herkesi birbirine saldırtma hilesini yazınca ortaya aynı bu görüntüler çıkıyor"

    edit: olay yerinin pendik olmadığını söyleyenler var. ben videoyu alkislarlayasiyorum'da görüp gördüğüm başlığıyla buraya taşıdım. emin değilim, pendik midir değil midir bilemiyorum altan

  • 19. tolga zengin

    ilk hatalı çıkışını 1983'te yapmıştır.

  • 20. uefa çatırdayabilir

    ben böyle trollük görmedim arkadaş ya. o kadar dalga geçtik; mal gibi kaldık ortada.

  • 21. içki içmeme nedenleri

    babası alkollü araba kullanırken öldüğü için yaşadığı nefret hissi.

  • 22. ilkokul numarasını unutmamak

    tamam la inandık. numaraları yazmanıza gerek yok. girmiş başlığa sadece 212 yazmış adam. aferin, otur, 5

    unutmuşsun abi 202 olacaktı o mu dememizi bekliyor acaba

    ya da numaranızın kaç olduğunu bütün türkiye'nin merak mı ettiğini düşünüyorsunuz nedir

    (bkz: birinci tekil şahsın sözlükteki yeri)

    tanım: yalnızca aynştaynların yapabileceği eylem

  • 23. mehmet değirmenci

    ya bırakın lisansı falan, yaptığı hareketin cezası lisans iptal etmekle falan verilmez. düpedüz adam öldürmeye teşebbüsten hapis yatması lazım.

  • 24. fifa'nın blatter ve platini'yi 8 yıl men etmesi

    (bkz: uefa çatırdayabilir)

  • 25. öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaylar

    üniversite'nin son yılları..
    çetin geçen kış aylarında, zar zor bir ev bulunmuş, kira, depozito vb. şartlarda anlaşılmış, kontrat yapılmakta..
    ancak ev sahibimizin küçük bir ricası var.
    kendisi geçen sene umreye gittiği için; evine kız arkadaş getirilmemesini istiyor.
    çaresiz yav he he diyor ve taşınıyoruz.

    malum final haftası.. ders notları, kopyalar, fotokopiler havada uçuşuyor..
    eve gelenin gidenin haddi hesabı yok.

    yalnız ufak bir sorunumuz var.
    kapıyı ne zaman açsak, perdenin arkasında bir karartı görüyoruz bizi izleyen. ne zaman eve dönsek, kapının önüne oturmuş, bizi bekliyor. elimizde ki poşetleri, yanımızda ki insanları süzüyor sürekli. rahatsız olmamak elde değil.
    neyse diyip geçiştiriyoruz çaresiz..

    akşam 8-9 sularında kapı çalıyor. gelen ev sahibimiz. burnundan soluyor..

    -sizi uyardım. benim evimde günaha giremezsiniz. o orospulara söyleyin, bir daha gelmesinler!!

    anlatamıyoruz. final haftası, sınıf arkadaşı, ders notu..
    anlamıyor..
    tek yaptığı şey pencereden bizi izlemek ve her akşam nefret dolu hırlamalarla suratımıza çemkirmek..

    ona göre salonda köpük partisi veriyor, mutfakta birbirimizi kırbaçlıyoruz.
    iblis'in bize verdiği yetkiye dayanarak, bütün kampüsü s*ktiğimizi falan düşünüyor olmalı..
    (bkz: fifty shades of student)

    inatlaşma bundan sonra başlıyor.
    evde ne kadar içki şişeşi, ne kadar prezervatif kutusu var ise; evin sokağa bakan tüm pencerelerinin kenarlarına diziyoruz..
    bir bakan bir daha bakıyor.
    derken kapı çalıyor.

    - çocuklar şu penceredeki şeytan icatlarını allah rızası için kaldırın.
    tamam, hanım kızlarımız gelip ders çalışsınlar. karışmıyorum.
    yeter ki; kaldırın şunları, konu komşu görmeden..

    (bkz: yaa ev sahibi kardeş. çok rahat konuşuyordun)

  • 26. garanti bankası'nın arkadaşını getir kampanyası

    tam olarak yeri gelmiş;

    arkadasini getir

  • 27. beşiktaş

    bu başlığa yazan her galatasaraylı her fenerbahçeli her rakip takım taraftarı biliyor ki beşiktaşı bu oyunuyla alt etmek mümkün değil. takım takır takır oynuyor. kendi takımlarının 10 katı daha güzel bir oyun koyuyor ortaya. peki bu adamlar neden sürekli 3. lük muhabbeti açıyor? kendi leş takımlarına neden en ufak bir eleştiri getirmeden "yine üçüncü olacaksınız ehehehe" diyebiliyorlar? çünkü bu ligde güzel futbol oynamanın şampiyonluk getirmediğini en iyi bilen olan. bu yarayı en çok kaşımış olan onlar. bu allahın belası düzeni en çok kullanmış olan onlar. o yüzden bu kadar rahatlar. bir saray ziyaretine bir hakem telefonuna bakar bu işler biliyorlar.

    biz bilmiyoruz. çok şükür ki bilmiyoruz. alın lan sizin olsun yine şampiyonluk. buysa büyüklük buysa şampiyon olmanın yolu büyük değiliz biz şampiyon olmayalım hiç. nazım hikmet dediydi ya "nazım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hala" diye aynısını bende bağırıyorum

    "saraya çıkmaksa şampiyonluk,şampiyonluk hakem aramaksa
    yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla
    beşiktaş üçüncü olmaya devam ediyor hala"

  • 28. amatör ligde rakibinin yüzüne tekme atan futbolcu

    bana kendi yaşadığım trajikomik bir olayı hatırlatmıştır. öncelikle olayı esefle kınadığımı, yapan kişinin spor hayatının bitirilmesi gerektiğini söyleyeyim. düpe düz şerefsizliktir. ardından kavga çıkmaması ise ilginçtir..

    yıl 2002
    yer ankara batıkent kent koop stadyumu
    maç: pidosan yahyalar 2 - 3 istatistik enstitüsü (son gol dk 85 camino - golden 2 dk sonra çıktım oyundan)

    yahyalar demetevlerde bir mahalledir, oyuncuları semt çocuğudur, hafiften belalıdır.. takımda tek sevdiğim arkadaşım sağ bek emre'dir, 2 no'lu formayı giymektedir. çok temiz ve mazlum bir çocuktur, o maçta süper top oynamıştır, 2-1 yenikken biri son golde bana olmak üzere 2 asist yapmış, maçı çevirmemize ön ayak olmuştur. son golden sonra elemanlar delirir, yenilgiyi kaldıramazlar ve sertleşmeye başlarlar. ben uzun saçlı temiz yüzlü 17 yaşında bir veletim, iyi top oynarım, kavga sevmem, ama tersim pistir.

    dk 90: emre, kulübelerin ters tarafındaki taç çizgisinde düşürülür. hakem faul verir, elemanın biri emre'nin üstünden ters ters bakar bağırır, bağıran velete kaptanımız müdahale eder, tutarak uzaklaştırmaya çalışır, o da nesi, başka bir çocuk koşarak gelir ve yerdeki emre kalkarken küfür basar itekler ve tekrar yere düşürür, emre yüzünü yere vurur, yerdeyken karın bölgesine bir tekme daha atar.

    o ana kadar kontrol etmeye çalıştığım adrenalinim beyin fonksiyonlarımı kilitler, forma numaram belli olmasın diye formamı çıkartıp (şortta no yazmıyordu) sahaya dalarım üstüm çıplak depar halinde yaklaşık 40 m koşup uçan tekmeyi veletin ağzına yapıştırırım. velet yere düşer kalmaz, sonra ne oldu bilmiyorum. hemen emre'nin yanına koşarım, emre kalkmaz, arkama baktığımda gördüğüm şeyle hassiktir der susarım. bizim yedek kulübesi depar, rakip yedek kulübesi depar, taraftarlar da çeşitli emanetlerle sahadaki yerlerini yavaş yavaş almaktalar. kaptan yanıma koşar, kaç der, yok derim beklerim. selçuk ve cem isimli 2 manyak arkadaş başka bir kıvılcım yaratmıştır bile, 2 takım birbirine girer, ben kavganın kalanına hemen hemen hiç müdahale etmem, emreyle olayları merkezinden izleriz, kimse de bize gelip vurmaz nedense. polis ayırana kadar kavga sert bir şekilde devam eder, polis de tekme tokat ayırır.

    maç sonrası karşı kulüpten 7, bizim kulüpten 4 kişi 3-5 hafta arası ceza alır, ben hiç ceza almam. akşam kanal a da konu tartışılır (sanırım pidosan ile kanal a arasında bir sponsorluk durumu falan vardı) kavgayı çıkartan kişinin istatistik takımından çıplak ve uzun saçlı biri olduğundan bahsedilir, ama üzerimde sadece siyah şort olduğundan kimse bişey iddia edemez.

    olay tamamen gerçektir. türkiye'deki amatör futbol kulüplerinde spor var mıdır yok mudur siz karar verin..

  • 29. çıplak olmak ve nü olmak arasındaki fark

    (bkz: fakir çıplak olur, zengin de nü)

  • 30. her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır

    'çünkü kadınlar başarısız erkeklerin arkasında durmaz.'

  • 31. lg marka cep telefonu olan bir erkekle sevişmek

    telefonu bir yerlere sokmadigimiz surece onemi olmayan.

  • 32. bursa büyükşehir belediyesi stadyumu

    timsah arena dediler, timsaha benzetemediler herkes neyse dedi. etrafına çelik konstrüksiyon çektiler yeşil bir file tarzı malzemeyle kaplayacaklardı görüntü için onu da yapamadılar herkes ona da tamam dedi.

    ibrahim yazıcı'nın cenazesinde bütün taratar ibrahim yazıcı timsah arena olsun dedi. talepleriniz anlaşıldı ilgilenecek dediler. ilgilenmediler. ona da eyvallah dedi herkes.

    büyükşehir belediyesi stadyumu nedir lan? bu nasıl bir ego, nasıl bir kendini beğenmişlik, nasıl bir hırstır arkadaş. ayrıca 5 yıl bekleyip bitmeyen bir stadı açmak nedir?

    böyle bir rezillik olamaz ve kabul edilemez. bu rezil stad yüzünden haftalardır çektiğimiz trafik çileside cabası.

    bu stad açıldıktan sonra ne olacak peki maç günleri? yol yapmadınız, ulaşım sağlamadınız ne olacak burada halimiz?

    hala bu şekilde olaylara sinirleniyorum ya. en çokta kendime şaşırıyorum.

    şimdi gelsin "ulu hakan" "yüce insan" "büyük liderimiz" açsın bu stadı. bitmemiş bir stadda ilk vuruşu yapsın.

  • 33. donanımhaber ölücüleri

    umarım o sınırsız sanal kart oluşturarak bir haftalık yemeğini 7-8 liraya getiren, üstüne bir de şikayet eden dilenci yavşakların yemeğine sikini taşağını sürüyordur kuryeler. inşallah balgam atıyorlardır. birinize de siyanürlü yemek gelse de rahatlasak amk ya.

    hayır nasıl bir aç köpeksiniz, nasıl bir yokluktasınız ki? bakıyorum profillere, en az 25 yaşında kazık gibi adamlar. öğrenci olsa anlarım. elin iş mi tutmuyor da böyle bir yokluktasın? şube kapattırmaya gidecek kadar organize bir açlık bu ya. hani bu kadar açsanız gidin insanı yardım vakfına başvurun, cami önünde mendil falan açın arkadaş.

  • 34. özerkliği reddederlerse biz de ayrılmayı düşünürüz

    lan sen daha barzani'den atarı gideri yiyorsun sikik. en fazla göt loblarını ayırır beklersin.

    ne oldu lan bi tükürükle boğma olayı vardı? :)

  • 35. 20 aralık 2015 maltepe park tuvalet rezaleti

    evet arkadaşlar ilk kez karşınıza bir rezalet başlığı ile çıkıyorum. aslında olayın maltepe park ile direkt bir alakası yok ama orada gerçekleştiği için başlığı bu şekilde açtım.

    dün akşam saat 7 civarı maltepe park'ta gezerken tuvaleti kullanmak istedim. en üst kattaki erkekler tuvaletine yöneldim, baktım içeride 4 kişi sıra bekliyor. ben de sıraya geçtim ama bir süre sonra sıranın hiç ilerlemediğini farkettim. biraz ileri geçtiğimde pisuvarların boş olduğunu gördüm ve bunun üzerine pisuvarlara yöneldim. sıra bekleyenler de 45-50 yaşlarında insanlar. bundan sonrasını diyalog şeklinde yazıyorum.

    housmdninbastonu: h
    1.kişi: k1
    2.kişi: k2

    k1: kardeşim baksana bir buraya

    h: bana mı dediniz?

    k1: hee sana dedim. niye pisuvarı kullanıyorsun sen?

    h: ihtiyacımı gidermek yeterli bir sebep değil mi?

    k1: sen bunun dinen haram olduğunu bilmiyor musun?

    h: anlamadım?

    k1: bizim dinimizde bu haram kardeşim senin dinimize saygısızlık etmeye ne hakkın var?!

    h: beyefendi ne saygısızlığı ettim ben şuanda? sizin tercihiniz kabin, benim tercihim pisuvar.

    k1: saygısızlık ediyorsun tabii biz de biliriz pisuvar kullanmasını ama kullanmıyoruz. zaten öbür tarafta yanacaksınız hepiniz.

    k2: ama bak şimdi kardeşim abin haklı yani, o sana iyilik yapmaya çalışıyor sen hala daha terbiyesizlik yapıyorsun.

    h: kardeşim manyak mısınız lan siz? bunun için yanacaksam da yanayım anasını satayım! ayrıca size ne lan benim yanıp yanmamamdan? nerede işimi gördüğümden? sanki yere yapıyorum!

    k1: ağzını topla kardeş sana adam gibi bişeyler anlatmaya çalışıyoruz şurada.

    h: toplamıyorum abicim gel sen dene bir toplamayı istersen! akşam akşam sakin bir insanı delirtiyorsunuz ya durduk yere. sizin ben zihniyetinize, neyse.

    k1: durduk yere falan değil bir kere, burada lafa k2 girer, boşver birader müstahak bunlara herşey.

    sonuç: dışarıya bir hışımla çıkarım, pazar akşamı gereksiz bir olay yüzünden tadım kaçar.

    bu herifler ve zihniyetleri yüzünden soğuyoruz dinden işte. hayır içlerinden bir tane de akıllı çıkıp demiyor ki ulan siktiğimin avmsi bunları buraya heykel olsun diye mi koydu. delirmemek elde değil.

    gelen mesajlar üzerine edit: troll veya yalancı değilim. hele hele götümden gün, saat ve diyalog uyduracak kadar da işsiz ve yaratıcı değilim. sadece yaşadığım bir olayı aktarmak istedim. bu olaylar olurken dışarıda kız arkadaşım da vardı. olay sıcakken daha noldu diye sorunca ona da anlattım şahidim de var yani. hem bir dakika ya ulan bu ülkede ramazanda su içiyor diye adam dövüldü, buna mı şaşırıyorsunuz? destek mesajları için de ayrıca teşekkürler.

  • 36. bilgisayar oyunlarında oyun amacının dışına çıkmak

    gta oynarken bir taksi çaldığımda taksicilik yapabildiğimi fark ettikten sonra bütün o karanlık işleri bırakıp taksicilik yapmaya başlamıştım. bildiğin oyunu her açtığımda bismillah diyerek garajımdan taksimi çıkarıp ekmek paramı helal yollardan kazanıyordum. bir de arabanın arka camına osmanlı tuğrası yapıştırabilseydim tam olacaktı.

  • 37. ekşi sözlük iş ağı

    (bkz: #29342191)

    bakın daha birkaç yıl önce yukarındaki bağlantıdan ulaşabileceğiniz şeyi söylüyordum. işsizlikten delirme noktasına gelmiştim. baya dibe vurmuş her şeye isyan ediyordum. "abi yolla cv'ini. senden daha iyisini mi bulacaklar?" diyen herkese cv'imi atıp bir ümit diye bekliyordum. beklemeye de devam ettim. hiçbir şey olmadı. 2.5 yıl sonra bir gün istanbul'dan telefon geldi. gittim tüm dürüstlüğümle kendimi ifade ettim ve işe alındım. bu yer çok geçmeden (1.5 yıl sonra) b2b ve b2c için global operation manager'lık teklif etti. eski yöneticim boşver orayı sen bize gel enterprise project manager yapalım londra, lüksemburg ya da napoli seç dedi. hâlâ inanamıyorum. ya bundan 5 sene önce başlamış olsaydım? ya o zaman birileri o ışığı görseydi de beni işe kabul etseydi? şimdi hayal etmesi bile güç.

    burada iş arayan insanlara yardımcı olun. içlerinde ne cevherler var bilmiyorsunuz. birçoğunuza hikaye gibi geliyor. gamsız insanlarmış gibi geliyor. daha bir sürü şey söylerim de neyse. ümit vermeyin, iş verin. bu insanlar bunları haketmiyorlar. buraya yazarken o umutsuzluklarını bilemezsiniz. o her şeyden kopmuş bir çare hallerini göremezsiniz. ellerinden tutuverin, fazla değil. bakın 1 seneye neler yapacaklar.

    son olarak, lütfen bu insanlara dürüst olun. karşılığını alacaksınız.

  • 38. michel platini

    ekürisi sepp blatter ile birlikte futbol ile ilgili her hangi bir olaydan tam 8 yıl men almıştır. uefa sopasının götüne girmesini, kendisine de mutluluklar diliyorum.

  • 39. bir sms'e iki kontörün gittiği dönemler

    iki kontöre sms leşip sms leşip en sona kalan bir kontör ile çağrı atılarak iletişimin sürdüğü dönemlerdir. çok karanlık gözüktü bir an..

  • 40. 21 aralık 2015 bursa timsah arena açılışı

    açılış falan değil, rezilliktir. bir tane bile gerçek bursasporlu yoktur. akp'nin kafasına göre gövde gösterisidir. 50 küsür tane otobüs getirmişler şehir dışından. pazartesi günü saat 16:00 da ne açılışı yoksa? akıl var mantık var.

    timsahın kafası bile yok, apar topar resmen...

    adı da timsah arena değildir, büyükşehir belediye stadyumudur; duyurulan budur, rezaletin dik âlâsıdır.

    ek: biletlerin bedava olduğunu, ama kimsenin bilet bulamadığını, akp tarafından dağıtıldığını belirtmek lazım.

  • 41. anıtkabir

    gidip de fatiha okuyani yoktur diyen sigirlarin aksine neredeyse herkesin fatiha okudugu anit. arkadas hic gitmedigi icin saniyor ki her giden vatandas mozoleye celenk koyup saygi durusunda bulunuyor.

  • 42. akıllara durgunluk veren dj biyografisi

    "boşanmış olmam artık yaşayamacağım anlamına gelmiyordu. o yüzden tekrardan kolları sıvadım ve sözlerime serdar ortaç'ı hatırlayarak "hayat beni çok yoruyorsun" demedim! devam ettim."

    iyi de aga, serdar ortaç öyle demedi ki zaten. hayat beni neden yoruyorsun dediydi.

  • 43. recep tayyip erdoğan

    fatih sultan mehmet 49 yaşında gut hastlaığından ölmüş. en sevdiği yemeklerden biri pilavmış ama bizim bildiğimiz pilav değil, bıldırcın beyni mi ne ona benzer bir şey konuluyormuş pilava. hastalığın tedavisini bilmediklerinden, ancak şişen ayaklarından su çekiyorlarmış falan. 49' unda ölmüş adam.

    1. selim var yani bizim bildiğimiz yavuz sultan selim. 49 yaşında sırtında çıkan çıban tedavi edilemediğinden ölmüş.

    2. murad, yani fatih' in babası 47 yaşında ölüyor yine. öyle savaşta falan değil, eceliyle ölüyor adam.

    yıldırım beyazıt ise 43 yaşında -başka rivayetler olsa da- bronşitten ölüyor.

    recep tayyip erdoğan, yani kendini bir imparatorluğun padişahı sanan oysaki gerçekte bir üçüncü dünya ülkesinin yönetici olan zat-ı muhterem bugün 61 yaşında.

    sözün özü; tıp çok ilerlemiş amk.

  • 44. vedalaşmak

    ayrılığa dair en önemli bilgi, ayrıldığımız kişiyi bir daha göremeyecek olmamız. bu bilgiyi şiddetle inkar etmemiz, ayrıldığımız kişiyi, birlikte olduğumuz zamandan bile daha büyük bir arzuyla sevmemize neden oluyor.

    giden insanla vedalaşmak, dakikalarla sınırlı bir acıyken, onun zihnimizde varolan haliyle vedalaşmak daha farklı ve uzun süreli bir travma. ayrılık anının üzerini örtüp, gerçekleşmemiş gibi kişinin hatırasını yaşatmak, zihnin o insanın artık hayatında olmadığı gerçeğiyle yüzleşmesine engel oluyor.

    insan, "birlikte buraya giderdik" diye, aynı yerlere gitmeye devam eder. "şu filmi çok severdi" diye, aynı filmi defalarca tekrar izler. giden kişinin yerine, zihninde onun kopyasını yaratır ve onunla yaşamaya devam eder. böyle yaşamaya devam ettiği sürece, gerçek bir vedalaşmanın külfetinden kurtulduğunu düşünüp mutlu olur.

    bir gün uyanır. yaşama yeteneğini kaybettiğini ve yaşayan şeylere karşı duyarsızlaştığını farkeder. vedalaşmayı tamamlamadan hayatını sürdüremeyeceğini anlar. başarılmış bir vedalaşmanın ardından, insana kalan duygunun saudade olduğunu düşünüyorum.

  • 45. mesut özil

    burak yılmaz'ın ofsayta düşmesine izin vermeden asist yapabilecek kadar yetenekli futbolcu. biraz daha yetenekli olsaydı umut bulut'a bile gol attırabilirdi belki.

  • 46. kylo ren

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    --- spoiler ---

    şurada yazılanlara bakınca hakikaten ne tür gerizekalılar ile birlikte yaşadığımı daha net görüyorum. arkadaş adam kimden almış eğitimi? doğru düzgün eğitimi olmayan luke' dan. o da yarım yamalak. adam aşırı genç. bildiğin ergen. ne peşinde güç. sağlıklı bir psikolojisi var mı? yok. adam yarasına yumruk atıp acı çekiyor ve güçlü olmaya çalışıyor. bildiğin fikirtepeli gencin faça atması ile aynı psikolojiye sahip. finn ile düello mu yaptı? hayır. finn buna saldırdır bu da 2 saniyede adamı fırlattı attı. adam yarı ölü. sadece hanım kızımız karşı koydu. o da nasıl koydu. dön filmin başına. kylo ren ne diyor. hala içimde iyilik var dart vader kötü olamıyorum diyor.. neyse atla ileriye. ne yapıyor babasını öldürüyor. yani düello dan önce adamın zihni allak bullak.

    ulan siz hiç hıncından panel doğrayan sith veya jedi gördünüz mü? görmediniz değil mi? neden? çünkü adamlar eğitimli. bu neden böyle işler yapıyor? çünkü hem eğitimsiz hem de aşırı karışık bir psikoloji de hem de ergen işte. maskesini de o yüzden çıkartıyor. bunu anlamamız için o sahneler hep... dart vader maskesi ile ww araba çalıştıran ve korkan bebeden farkı yok yani adamın. neyse özetle elimizde dart vader' dan bile daha görkemli yaratılabilecek bir karakter var ve bu seri bittiğinde herkes kylo ren diye gezecek. şimdiden söylüyorum.

    karakterin özeti şu: silahtan çıkan ışını havada dakikalarca havada tutabilecek kadar güçlü bir ergenin içinde yaşadığı çalkantılar ile eğitimsiz bir insanla bile baş edememesini gördük bu filmde. kaldı ki luke' un darth vader ile baş etmesinden daha sağlıklı bir şekilde gördük bunu.

    azıcık akıllı olun anlayın şunları.
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---

  • 47. 21 aralık 2015 baba olan sözlük yazarları

    bendenizdir efendim. nur topu gibi bir oğlum oldu. lohusa şerbeti içmek isteyen arkadaşları tobb etü hastanesine bekliyorum.

  • 48. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    ölünün ardından duaların edildiği 7. ve 40. günler islam kültüründe bulunmaz.

    cenazenin 7'sinin çıkması ve dua edilmesi, pagan ve çin kültüründen...

    40'ının çıkması ve ardından edilen dualar da, katolik ve orthodoks'lardan bizlere mirastır.

    yani siz aslında, cenazenizin ardından yedisinde ve kırkında helva yaptığınızda, aslında islamla alakası olmayan bir ritüeli gerçekleştiriyorsunuz.

  • 49. starbucks

    bundan 2 yıl önce starbucks'tan beğendiğim bir kahve bardağını aldım. 34 liraydı. 2-3 hafta sonra tekrar gittim, bardağın fiyatı 50% daha düşüktü. bu arada 3 tane büyük boy portakal suyu sipariş etmiştik. siparişimizi hazırlayan arkadaş ben bardağa bakarken arkamdan seslendi, "indirim var kaçırmayın" diye. ben de "gördüm, çok da kızdım, bir süre önce 2 katı fiyatını verip aldım bardağı" dedim gülerek. ben öyle deyince o da "paranızı iade edemeyiz, ama zararınızı telafi etmek için bu portakal sularını size ücretsiz verebiliriz" dedi, o kadar ısrar kıyamet kabul edemeyeceğimizi söylesek de portakal sularının parasını almadılar.

    güler yüz, türkiye ortalamasının üstünde ürün kalitesi, müşteriyi kesinlikle rahatsız etmeme, hepsi bu adamlarda var. "sen migros'a gidersin, veresiyeyi bakkalın verir" klişesine de uymuyorlar. alıyorsun laptobunu, oturuyorsun bir masaya. 5 liralık kahveyle istersen 10 saat otur, bir allah'ın kulu da gelip "sen burada ne yapıyorsun kardeş" diye sormaz.

    kıçı kırık granül kahveyi 5 liraya satan, biraz fazla oturduğun zaman "daha kalkmıyor musun" dercesine mal mal suratına bakan yerel esnafı desteklemektense, böyle kapitaliste can kurban. nasıl o hıyar mümkün olan en fazla sayıda masaya müşteri oturtarak kar maksimizasyonu peşinde koşuyor, ben de en rahat edebileceğim mekanda takılarak faydamı maksimize ediyorum.

    ekonomiyse ekonomi anasını satayım. öyle saça böyle tarak.

  • 50. şenol güneş

    aziz yıllardır tv'lerde terör estirir sorun yok, terim yıllardır tv'lerde terör estirir sorun yok ama şenol hoca beşiktaş teknik direktörü olarak konuşunca çok konuşuyor oluyor he? piçsiniz lan siz. babanızın kim olduğu belli değil amk.