ben derdimi türkçe anlatamıyorum ingilizce nasıl anlatayım.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. şu anki ruh halini ingilizce olarak anlatmak
-
2. dünyanın kaderini değiştiren 3 nesne
ınsanlık hayatında üç devrim var tüm hayatı kökten değiştiren. tarım, sanayi ve iletişim devrimi . şu ana kadar yaşanan en büyük devrim ise tarım devrimi aslında. buna göre üç nesne de, saban, buhar makinesi ve bilgisayardır. çoğu kişi bu nesnelerin sonucunda ortaya çıkan gelişmeleri yazmış ama.
1. saban: yüzbinlerce yil süren avcı-göçebe yaşama son vermiş ve yerleşik hayata bu sayede geçmişiz. saban ilk defa tukettigimizden fazla üretmemizi, yani artı ürünü sağlamıştır. bu öyle bir domino etkisine yol açmıştır ki, başta devlet olmak üzere mevcut tüm kurumlar bunun sonunda ortaya çıkmıştır. ordu, ekonomi, hukuk din, ( bu ıkisi birbiriyle ilintili, kaynağını tanrı değil de, insandan alan modern hukuk çok sonra ortaya çıkmış), evlilik ve daha sayamadığım pek çok kurum kökenini buna borçlu. mülkiyet sonucunda ortaya sınıflar ve eşitsiz ilişkiler de tabii. sahip olunan hastalıklar bile bu donemde tamamen degismis ve literatüre pek cok hastalik eklenmis.
2. buhar makinesi : bu da 10 bin yıldan fazla süren dönemi kökünden değiştirmiş. buhar makinesi sonunda fabrikalar seri üretime geçmiş gemi, tren gibi tüm ulaşım araclari bulunmuş. fabrikaların işgücü ihtiyacı sonunda ise köylüler kente göçmüş ve bu da işçi sınıfının doğuşuna yol açmıştır. göçün sonunda kır-kent arasındaki nüfus dengesi değişmiş, kentleşme beraberinde pek çok yeni sorunlar getirmiştir. artan nitelikli işgücü ihtiyacı, eğitim düzeyinin yükselmesine, bunun sonucunda da hak talebinin artışına yol açmıştır. ınsan hakları evrensel beyannamesinden, kadinlarin egitim ve oy talebine pek cok esitlik talebi de bu surecle ilintili. bugün ulaşım vs için kullandığımiz pek cok teknolojik aletin ve kentleşmenin kökeninde buhar makinesi var. ıscı sınıfı varoluş nedenini, köylüler ise azalmalarini ona borçlu. ulasim icin bulunan araçlar sonunda mesafeler azalmış, ticaretin kolaylaşması nedeniyle kapitalizm her yere girmiş, ulus devlet modeli yayılmıştır. bu da insan hayatını kökünden değiştiren çok önemli bir devrim.
3. bilgisayar : içinde yaşadığımız dönem ve etkisi diğerleri kadar etkili olacak mi zamanla göreceğiz. ılk kez ıkinci dünya savaşında ordu tarafından kullanılan modern bilgisayarların ebatları o zaman bir oda büyüklüğünde idi, çok hantal ve pahalıydı. sonunda ise cep telefonumuza girecek kadar küçüldü. bilgisayarlar asıl devrimini 90'li yıllarda internetin yaygınlaşması ve evlere girmesi ile yaşadı ama. bugün bir tıkla bilgiye erişim ve yine pek çok kurumdan hizmeti tek tikla bu sayede alıyoruz. en önemlisi ise ben ve diğer sıradan vatandaşlar burada fikir ifade ederek kamuoyu oluşturmaya başladı. ılk kez sıradan insanlar haber kaynağı olabildi. gezi olayları esnasında dezenformasyonun önüne sıradan insanların yaptığı telefon kayıtları sayesinde geçildi. bugün tüm muhalif mecraların en iyi örgütlendiği yer sosyal medya. ana akim medyanın yarattığı bilgi kirliliğine bir tek burada karşı konulabiliyor. trump bir tweet atıyor ekonominin seyri değişiyor. devletlere ve tüm markalara gönüllü olarak kendi elimizle veriyi bu mecrada sağlıyoruz. ınsanlar artık bu mecrada tanışıyor, arkadaş, sevgili oluyor ve hatta evleniyor. yakın bir dönemde abd'de sosyal medyadan tanışma yoluyla yapılan evliliğin, diğer tüm tanışma yöntemlerini geçtiği görüldü. elbette cinsellige erişim ve boynuzlama da bu sayede artti. tabii yine insanlar burada kavga ediyor, nick ardına sığınıp tanımadığı insanlara küfrediyor, sevgilisine trip atıyor. ofise gitmeden evde calismak bu mecra sayesinde kolaylasti ve yayginlasti.
dolayısı ile bu da insan ve üretim ilişkilerinde çok köklü değişikliklere yol açtı. başlığın en uzun entry'isini yazdığım için kendimi tebrik ediyor; buraya kadar okuyan herkese de sabrından dolayı çok teşekkür ediyorum. hava çok sıcaktı, 5'den beri uyuyamiyinca da kendimi yazmaya verdim napiyim? -
3. yks'de barajı geçemeyen siyam ikizleri
eğer iyi bir şey yapmak istiyorsa özel ders için hoca tutmalıydı kendi kesesinden. sonra sınava tekrar girerlerdi. bu hukukun kişiye özel çiğnenmesidir. ama ben ne diyorum ki. ülkede hukuk mu kaldı
edit: uyarılar ve favlar için teşekkürler yazım hatası düzeltildi
debe editi: ama onlar engelli duyarına istinaden; o zaman ülkede o konuda düzenleme yapılsın, ateist engelli bir genç fizik okumak isterse o da girebilsin, o zaman diyecek sözümüz olmaz. buradaki işlemin kızlar türbanlı ve ilahiyat okumak istedikleri için yapıldığını inkar edebilecek olan var mı? bir de misafir öğrenci diye falan mesaj atanlar var, o da hukuki değil -
4. 11 ağustos 2019 fiorentina galatasaray maçı
oyunda simeone diye bir oyuncu var, acaba dedim, sonra spiker chiesa oyuna girdi deyince arkadaş 98 e mi döndük dedim hakikaten enrico chiesa ve diego simeone nin çocuklarıymış bu oyuncular.
-
5. türkiye'nin asla düzelemeyecek olmasının sebebi
cok fazla nufus, en buyuk sebebi budur.
*issizligin sebebi fazla nufus. turkiye ancak 50 milyon insana rahat yetebilecek kadar is olanagina sahip. fazlasi zarar.
*kotu calisma sartlarinin sebebi fazla nufus. o kotu sartlara bas kaldirdigin anda tekmeyi yersin neden? disarida milyonlarca issiz kapida senin isini kapmak icin hazirda bekliyor.
*dusuk maaslarin sebebi yine fazla nufus. sebep yukaridakiyle ayni.
*insan hayati ve emek degersiz, sebebi yine fazla olan turkiye nufusu.
*beyin gocunun en buyuk sebebi fazla nufus. cogu insan kotu calisma sartlarindan dolayi turkiye'yi terkediyor.
nufus az olsaydi su problemlerin hicbirine sahip olmazdik. ulkemizde kalabaliksiz, trafiksiz mutlu mesut yasardik. (bunu ailenin 3. cocugu olarak soyluyorum) her aile en fazla iki cocuk yapsa nufus zaten artmayacak. geleceginin ne olacagi belirsiz bir ulkede 3 cocuk 5 cocuk sizin neyinize?
dogum kontrolu ve aile planlamasi yapmak her ailenin gorevi. dogum kontrol haplari zaten her saglik ocaginda ucretsiz olarak veriliyor. ic anadolu ve doguda insanlara dogum kontrolunun nasil yapilacagina dair egitimler verilmesi gerekiyor. cogu kadin boyle bir seyin mumkun oldugunu bile bilmiyor ve 7 tane ipsiz sapsiz cocuguyla hem turkiye'nin hem de o masum cocuklarin kaderiyle oynuyor. isin kotusu bunun farkinda bile degiller. -
6. bütün parçaların güzel olduğu albümler
radiohead - ok computer albümü.
-
7. kişinin sahip olduğu en can sıkıcı özelliği
düşük tahammül seviyesi. hayatımı zorlaştırıyor.
-
8. mobil internet kotasının aşırı hızlı tükenmesi
özellikle son iki aydır gözlemlediğim ve mobil veriyi açıp 2 video izlemekten korkar hale geldiğim sıkıntıdır.
bu durumu yalnızca ben farketmiş olamam.
10 gb internet paketi olan arkadaşlarım da teyid ettiler. ayın ortasına gelmeden paketin üçte ikisinin bittiğini söylüyorlar.
eskiden bu tip bir sıkıntı olmadığını da belirttiler.
iss’ler kasalarını dolduracak yeni bir yöntem bulmuşlar galiba, btk’ya şikayet etsek bir çözüm olur mu bilemedim.
not: neden mobil internet sınırsız değil onu da anlamadım, hani türkiye’de internet kotasız, sınırsız falan olmuştu, mobil internetin de sınırsız olması gerekmiyor mu yani ?
edit: arkadaşlar spotify, youtube, instagram yeni icat edilmedi, ben diyorum ki son 2 aydır bu pislik sözkonusu. hala daha bu ugulamaların interneti çok tükettiğinden bahseden suçu kullanıcıya atmaya çalışan suserler görüp şaşırıyorum. ya şirket temsilcisi bunlar ya da sıyırmışlar. -
9. iyi bayramlar yazan adamı ifşa eden türk kızı
sevgilisi olan adam kızın bütün hikayelerine ifade bırakmış en sonunda da mesaj yazmış. özelin ifşası suçtur ama adam sanki hayır kurumuna kurban bağışı mesajı yazmış gibi aklamaya çalışmayın amk.
-
10. nicki çirkin yazarlar
utanmıyorum. herkes kendinden bir parça yazmış, ben de öyle yaptım.
-
11. burger king türkiye'nin 72 tl'ye menü satması
yolluk hazırlamak ayıp değildir. yanında yiyeceğini götürmek avrupa'da küçümsenen bir davranış değildir.
allahın parisinde bile insanlar plastik kapların içinde akşam yemeğinden makarnasından arta kalanı getirir ve mikrodalgalarda ısıtır, en dandik üniversite kantininde bile mikrodalga vardır. migros tarzı yerlerde mikrodalga bulunur, açık kahve satılır, ingiltere'de tescolardan salata barlardan harika şeyler alınabilir, öğle yemeği evden gelen bir sandöviçle geçiştirilir, almanya'da insanlar iş çantasının içinde elma muz taşıyabilir.
ha bu bizim ülkemizde niye tuhaf ve varoş karşılanır, çünkü mutfağımız süper köklü ve zengindir, akp gelmeden önce gerçekten sağlam bir tarım ülkesiydik, gıda bol ve taze, yiyecekler lezzetli ve ucuz ve her yerdeydi, erişmek kolaydı. böyle bir ortamda tabii ki evden yemek getirmek tuhaftı.
ama madem bir salaklıklar silsilesi sonucunda bu iktidarı tepemize getirdik ve bir ekonomik çöküşün ortasındayız, en azından havaalanı gibi göstere göstere büyük geçirdikleri mekanlara girerken, mümkünse, hani takım elbiseyle londra toplantısına yetişmeye çalışan bir grup ciddi insan filan değilseniz, evden ekmek arası tarzı bir şeyler pekala götürebilirsiniz. ben şahsen mümkünse bir gün önceden veya aynı günün sabahı mahalle pastanesinden açma poğaça su filan alıyorum. hatta yanımda iş arkadaşlarım olsa onlara da alırdım. parasızlıktan değil, kanıma dokunduğu için o parayı bunlara vermek.
sefertası kültürüne sahip bir ülkeyiz aslında az geçmişe bakarsanız. -
12. her çocuk rızkıyla gelir
-
13. sözlük yazarlarının saat markaları
sözlükte jaeger lecoultre saati olan insan varmış vay vay vay. (fiyatlarından dolayı demiyorum ama bu markayı alan adam saatten anlıyordur.)
birisi de yazmış audemars piguet ve armani diye.
ya ap çakma. ya da arkadaş ap'yi google'a pahalı saat markaları diye yazıp bulmuş.
ulan bir saate 50000 dolar veren adamın diğer saatini penye satan markadan alma ihtimali var mı? -
14. askerde nöbet tutarken yapılan şeyler
eğer yüksek bir tepede tutuyorsanız aşağıda hayali seyirci yaratıp bir pop star eda’sıyla konser verebilirsiniz elinizdeki silahta gitar olur.
bunu piskoloji bozukluğu olarak değerlendirebilirsiniz ama henüz 20 yaşında 300 günden fazla gün sayan askere göre iyi aktivitedir.
zira o dönemlerde gögsüme bir kurşun sıkayımda bari çürük alayım deyip bunu gerçekten yapan adamdan daha mantıklı bir davranıştır. -
15. dünyanın milli marşı olabilecek şarkı
şampiyonlar ligi müziği
-
16. tanrıyla konuşma içeren şarkılar
(bkz: uyut beni)
-
17. ekşi itiraf
herkes dünyasını aydınlatabilecek birilerini arar durur. oysa asıl ihtiyacınız, etrafınızdaki karanlığın en siyah olduğu anlarda bile yanınızda oturabilecek birisidir.
-
18. en güzel kız isimleri
-
19. fatih tezcan'ın atatürk'e vatan haini demesi
keşke baban da atatürk'ün getirdiği şapka kanununa uysaymış fatih.
allah canımı alsa da ölmüşlerini siksem fatih.
bir gün bu iti biri kurşunlayacak. ve bunun tek sorumlusu da bu iti susturmayan, atatürk'e dil uzatmasına sessiz kalan sözde cumhuriyet savcılarıdır. -
20. bayramlarda likör ikram edilen yıllar
türkiyenin çomarlaşması neticesinde çok geçmişte kalan yıllardır.
-
21. 25 yaşında hala misafirden saklanan insan
odadan hanıma mesaj atıp laptopu ve atıştırmalık bir şeyler getirmesini istiyorum.
not : beyler yaş 34 yalnız. -
22. ilişkilerden edinilen tecrübe
insanlar kendilerine bile yalan söylüyor olabilir. elinden geleni yaptıktan sonra olmuyorsa boşa zaman kaybetmeden vazgeçmelisin artık. kimse kimseyi değiştiremez.
-
23. çalışılan pozisyonlar ve maaşları
reis bedelli askerlik ücreti için "gençler askerlik süresi boyunca çalışarak o parayı çok rahat kazanabiliyorlar, ücret gayet makul" dediğinde söylemediğiniz şey kalmadı ibne herifler gayet de doğru demiş çok daha fazlasını kazanıyormuşsunuz işte.
-
24. malatya'da ölüme terk edilen kedi
@vbr nickli duyarlı arkadaşın isteği üzerine;
merhaba destek olur musunuz?
malatyalılar bilir, inonu caddesi malatyanin en koskocaman caddesi. dün gece bu caddede bir apartmanın altından yer altına uzananan bir borunun içinden kedi miyavlamasi geldiğini fark ettim. aslında kopegim fark etti, borunun içine burnunu sokup yanından ayrılmadı. sonra ben baktim, kedi sesi olduğuna emin oldum ışık filan tuttum. bu arada birkac insan daha geldi, toplastik itfaiyeyi aradık. meğer bizden önce birileri daha duymuş sesi aramış itfaiyeyi, itfaiye gelmiş bir bez parçasını sarkıtmış uğraşmamış ve nihayetinde bu boru tedaşa ait onlar gelsin baksın demiş.
ben gece 10 civarı tedasi aradım. geleceğiz dediler. hastanede nöbetten birkaç saatlik izin almıştım, başını bekleyemedim. kedinin oldugu yere a4 yapistirdim, baya tarif ettim yerini onlara orada. ben hastaneye döndüm onlar da sağ olsun ekipleri bir saate filan gelmisler. telefonla irtibat kurduk. borunun telekoma bağlı olduğunu kaldirimin altindan devam ettigini, birşey yapamayacaklarını söylediler. çaresiz telekomu arayıp acil diye belirttim, kayıt bıraktım. arkadaşlar sıkıntı şu; boru eğimli en işlek kaldırımın altından sanırım yola doğru uzanıyor. ıtfaiyenin de tedasin da çekindiği şey bu borunun kırılacaği, kırılması gerektiği nasıl olacağı vs. ben şu an telekoma da güvenmiyorum, onlar da topu bir başkasına atarsa bu havyan dayanamaz.
göz göre göre bir can gitmesin o kedi yavru belli ki, sessizlik olduğu gibi acı acı miyavliyor insan sesi duyunca sakinlesip susuyor.
destek olun başlığı yukarı taşıyalım. birileri el
atsın. yoksa bu sürüncemede hayvancagiz ölüp gidecek.
caddenin borunun ve itafiyenin paçavra bezini nöbetten çıkar çıkmaz fotoğrafını çekip ekleyeceğim.
arkadaşlar kedi kurtarıldı konuyu gündeme getiren arkadaşımıza ve hepinize teşekkür ederiz.
fotoğraflar:
https://eksiup.com/p/or76086ybr48
https://eksiup.com/p/
haber linki : https://mobile.twitter.com/…160868104857108480?s=21 -
25. 12 ağustos 2019 killa hakan'ın tutuklanması
kendini çete lideri gibi lanse eden birinin hukuk olan bir ülkede tutuklanması olayıdır. normaldir.
-
26. g4l4t4s4r4y
2 kişilik turnuvada kupa kaybeden de yazmasın bi zahmet şu başlığa mk
-
27. beylikdüzü'nde 89900 liraya satılan daire
bu ev icin emlakçıyı aradığınızda "abim/ablam o evi azz önce verdik, kaporasını yeni teslim aldık. sen gel bi çayımızı iç, ben sana ona denk başka evler göstereyim" cevabıyla karşılaşırsınız, o evlerin fiyatlar da 120'den başlıyordur, ayni şekilde it bağlasan durmaz kalitesinde olmasına rağmen.
-
28. türk ve ermeninin birlikte yaşaması imkansızdır
yüz yıl savaşmış fransa ve ingiltere avrupa birliği çatısı altında ortak kurallarla yaşamayı kabul etmiş.. her dünya savaşında almanya ile fransa birbirine girmiş her seferinde taş üstünde taş bırakmamışlar, bugün birbirlerinin ülkelerinde rahatlıkla yer değişimi yapıyorlar..
medeniyet başka birşeydir.. sizden tarihe bağlı kalan sabah akşam tarih düşünen beyin hücrelerinizi değiştirip artık gelecek için vizyonlar üretmenizi rica ediyorum..
edit: gelen eleştiriler üzerine düzeltme istiyorum.. sizden diye kastım entry sahibi değil, bu fikre sahip olan ermeni rum türk arap ingiliz her türlü insanlardır.. -
29. beyaz tenli kadınlara tavsiyeler
sözlükteki abazalardan uzak durun.
-
30. insanların iq'sunun en düşük olduğu yer
instagram. fakat insanlar bu mecraya gelince mi gerizekalılaşıyor yoksa gerizekalılar mı daha çok bu mecrayı kullanıyor orasını çözemedim.
-
31. tipsiz erkeklere tavsiyeler
yukarıdaki bir sivri zekalı da demiş ki çocuk yapmayın çünkü geniniz kötü. sonra da demiş ki estetik yaparsanız bir ihtimal... estetikle genler değişiyor çünkü. evet.
-
32. dolar dip yaparken sesi çıkmayan ekşici
dolar düşsün diye ne taklalar atıldığını, ülkenin milyarlarca dolar kaynağının nasıl piç edildiğini bilen kişidir. sessizce beklemektedir.
-
33. daha önce sevgilisi olmamış 25 yaşındaki erkek
hiç bir zaman çevremde arkadaş olarak bile kız olmadı işimden dolayı muhattap olduğum kızlar ilede muhabbeti ilerletemiyorum. tipim yerinde allaha şükür dışarda kızlar bakar vs. ama hem utangaç hem de çene olmayınca olmuyor gerçekten bu işler. lisede gelen teklifleri utangaçlığımdan red ederken üni döneminde karşı cinsin sinyallerini anlayamayacak kadar geri zekalıydım ve hala öyleyim bu gidişle görücü usulü bir aile kuracağım sanırım.
-
34. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
taze oje kokusunu sevdiğiniz doğru mu?
-
35. okulu bitir işe gir evlen çocuk yap ev araba al öl
kıskanılası bir hayatı olan insandir bunu yapan. zira sıralamanın içinde hastane hastane dolasip sifa bulmaya ugrasmak, vatansız, issiz bes parasiz kimsesiz, ac susuz kalmak yok.
sansli birinin hayatıdır. -
36. istanbul izmir otoyolunu 3 saatte almam
460 km yolu 3 saatte alabilmesi için ortalama 153 km/s hızla gitmesi gerektiği için “külliyen palavra* olduğu anlaşılan iddia... ortalama 153 için ya hiç frene basmamanız (no way) ya da sık sık 200 km/s hıza çıkılması gerek ki o işler o kadar kolay değil.
not: 460 km gebze izmir arası mesafedir. -
37. orkestrada elindeki sopayla böyle böyle yapan adam
(bkz: değnekçi)
-
38. yeşil göz vs mavi göz
kosonloklo movo goz.
kondomdon boloyorom. sowoho -
39. dincilerin fazla düşünme kafayı yersin söylemi
sözüm dindar olanlara, inanıyorum ve itaat ediyorum benim de bilmediğim şeyler var ancak bu yüzden bunun adı inançtır diyen insanlara değildir.
sözüm, ben hacıyım, hocayım, papazım her şeyi bilirim, doğrusu budur diye ortalıkta gezinen, menfaati doğrultusunda dini kullanan çıkarcılaradır. bu kişiler ile elimden geldiğince herhangi bir konu üzerine dahi konuşmamaya çalışırım. ancak bazen denk gelir veya mecbur kalırsınız. işte o zaman nasıl bir hata yaptığınızı anlarsınız. çünkü söylediğiniz şeyleri çoğu zaman tam olarak anlayamaz bile, bildiği bir kaç şey vardır ve onları tekrar eder durur. başlık da o söylemlerin en sık kullanılanlarındandır.
amacım kimseye sataşmak değildir. farkındaysanız dincilerden bahsediyorum yani islam dini değil sadece. çünkü bazı soruların cevaplarını karşı taraf da bilemez. onun bilmediğini de bilirsin. dindar insan cevap olarak der ki, bilmiyorum ancak yaratıcıma güveniyorum ona itaat ediyorum. bu yüzden bunun ismi inançtır der. ancak diğer şahıs o nasıl laf öyle, büyük konuşma, senin aklın almaz, git tövbe et vs gibi * laflar söyler.
uzun lafın kısası, herkesin dinine saygı duyuyorum ancak dini kendi çıkarları için kullanan dinci kesime ne saygı ne de sevgim var.
son olarak da, karşı tarafın da bilemeyeceği soru nedir ki arkadaş gibi bir şeyi merak etmiş olabilirsiniz. örnek vermeye çalışalım.
yaratıcı evreni neden yaratmıştır, amacı nedir?
evren yaratılmadan, yani kainatta tanrı dışında hiç kimse yokken dahi, benim şu gün şu sözleri yazacağım biliniyordu. bana milyonlarca şans da verilse, milyonlarca mucize de gösterilse ben inkar edecektim ve sonsuz cezaya hükmedilecektim. peki bu biline biline, insan denen canlı yaratılmak, teste tabii tutulmak zorunda mıdır? tanrı tek başına kalamamış mı kainatta?
veya daha da basitinden, hangi kötülük sonsuza dek bir cezayı hak eder? sonsuz yani, söylemesi çok kolay ama sonsuz... inanmıyorum dedim diye bana şah damarımdan daha yakın olan, en en en merhametli olan, sonsuz ceza verebilir?
sözlükte tek amacı espri yapmak, dalga geçmek olan, söylenilenleri okumayan arkadaşlar gelmeden;
(bkz: nasıl ateist oldum)
(bkz: derdini sikeyim butonu)
(bkz: ateist olacaklara tavsiyeler)
(bkz: sonsuz cehennem kazandım alırım bi h.o)
dip not: ateist değilim. -
40. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
benim derdim yalnızlık. çok iyi dostlarım var, sırtımı yaslayabileceğim, kötü günümde bana destek çıkacak... ancak el ele tutuşup gezebileceğim, yastığa başımı koyduğumda düşleyebileceğim, hayatımı paylaşabileceğim biri yok ve ben bunun eksikliğini çekiyorum. belki şımarıklık dersiniz, daha çok gençsin, bu da dert mi lan diyebilirsiniz. ama ben sevebileceğim, sevilebileceğim birini arıyorum.
24 / erkek / istanbul -
41. yaşasaydı tanışılmak istenen düşünür
ludwig wittgenstein bir yana, bütün felsefe tarihi bir yana, öyle de orcinal bir karakterdi bu abimiz. gerisi sıkıcı adamlar genel olarak. kant'a ne sorucan mesela, hımbıl. nietzche manik depresifin allahı. marx desen grandiyöz delüzyonları içinde narsist bir adam. post yapısalcılar eve sokulmaz zaten, ipten kazıktan kurtulma herifler. frankfurt okulu memur zihniyeti. zizek pis, kokar.
-
42. radamel falcao garcia
madem hakemler şampiyon yapacak sizin takımlar neden transfer yapıyor. gidin başkanlarınızı dava edin paranızı çöpe atıyorlar, transfer ihtiyacınız yokki.
tineri çekip çekip kederlenenleri gösteren başlık.
edit: üstteki arkadaş editleyip aklınca üste çıkmaya çalışmış ama daha da sıçıp batırmış.
dediğine göre fikret orman, ali koç vs. hepsi bu tezgahın içinde ve bu arkadaş bunları açığa çıkartıyor e madem öyle sen neden galatasaray başlıklarından çıkmıyorsun, neden her gün benzer şeyleri yazıp algı yapmaya çalışıyorsun, madem öyle neden bir takım tutuyorsun, neden bu ligi takip ediyorsun. kimse takım tutmak, futbolu takip etmek zorunda değil, bu kadar kirli olduğunu düşündüğün bir organizasyona neden katkıda bulunuyorsun, salak mısın evladım?
edit2: tane tane yine anlatacağız ama ne demişler, sen ne kadarsan anlat anlattığın karşındakinin anladığı kadardır.
nerede içinde demişsin, demene gerek yokki taraftar tepkisinden çekiniyorlar ondan transfer yapıyorlar yoksa almazlar demeye getiriyorsun, bu onların bu gerçeği bilmelerine rağmen senin paranı çöpe attıklarını gösterir.
verdiğin bakınızı kaç gündür verdiğini, başlığı uplamaya çalıştığını biliyorum sevgili troll kardeşim, ha bu arada yazdığınla tam bir zeka abidesi olduğunu da kanıtlamışsın, çöp bir başlık açmışsın.
fikstürün numarayla çekildiğini bilmeyen bir cahilsin, yani takımlar aslında numara çekiyor takım çekmiyor ve bu son 20 yıldır uygulanıyor. fikstürle ilgili bir problemin varsa yine başkanına gidersin, ne demişti başkanın, fikstürü birlikte yapıyoruz demişti, yani başkanın yine işin içinde. gerçi tam tersi, ilk yarı deplasmanda oynasanız bu sefer ona kulp bulacaksınız, yapmadığınız iş mi? gs milli maçlarından sonra evinde oynuyor fikstür ayarlı deyip şampiyonlar ligi maçlarından sonra deplasmana gitmesine bile avantaj diyen zavallılarsınız.
gs sizi hakemle yenmiş, şu komediye hastayım, aman allahım halbuki bjk ne top oynamıştı o maçta öyle, sağlı sollu akın akın geldi kalemize.
ne yaptı hakem, ceza sahasının dibinde belin alt hizasında oynanan topa ayakla müdahale eden oyuncunuz aleyhine serbest vuruş mu verdi, bu serbest vuruştan gs penaltı mı kazandı, galatasaray’ın uzun sarı saçlı stoperi santraforunuzu ceza sahasında makasa alıp indirdi hakem penaltınızı mı vermedi? hakem sadece hala kimden çıktığı belli olmayan kalenize 70metre mesafede olan bir topa gs lehine taç verdi, bu kadar mı zavallısınız, 70 metre mesafedeki hatalı bir taçla yenilecek kadar aciz misiniz?
gs 26 maçta şu kadar galibiyet alabilmişmiş, hayır bunu diyen adamlar galatasaray’ı fetoculukla suçlayan, uefa kupasını, süper kupayı kazandığı, şampiyonlar liginde çeyrek final oynadığı senelerdeki şampiyonluklarını bile fetoya, hakeme bağlayan adamlar, yani gs avrupa’da kazansa bunları demeyecek misiniz, yine diyeceksiniz. bahane göt gibidir, herkeste bulunur.
mesele adalet değil çünkü, mesele omurganızın çok esnek oluşu, bir bu yana bir o yana çok rahat sallayabiliyor olabilmeniz.
son olarak aynı şeyi tekrarlıyorum, futbol zorunluluk değil bir hobidir, eğer kirli olduğunu düşünüyorsan takım tutmazsın, desteklemezsin, futbolu takip edip futbol ekonomisine katkıda bulunmazsın, bu kadar kirli olduğunu düşünmene rağmen hala bunları yapıyorsan çok ama çok net bir enayisin, kerizsin. -
43. apartman hayatının görgü kuralları
- kapı önüne ayakkabı konulmaz.
- balkon veya camdan halı, kilim ve yorgan vb. çırpılmaz.
- geç saatte yüksek ses ile konuşulmaz, yüksek volüm müzik dinlenilmez.
- apartmandan giriş-çıkış yapılırken geç saatte hayvan gibi gürültü yapılmaz, bağırılmaz.
- belli saatten sonra duvar delme, eşya çekme, elektrik süpürgesi çalıştırma yapılmaz.
- balkondan bahçeye çöp atılmaz.
- evin diğer fertleri evden daha çıkmadan asansör çağırıp asansör 1 saat bekletilmez.
apartmanda yaşayan insanlara saygı gösterilir. -
44. 40 yaşına geldiğimizde bekar olursak evlenelim
bir amerikan dizisi/filmi klişesi.
-
45. en iyi f/p oranına sahip alkollü içki
(bkz: eyüp sabri tuncer)
-
46. digimon vs pokemon
(bkz: digimon kim amk)
-
47. ufak bir nükleer reaktör patladı ama sıkıntı yok
(bkz: not terrible not great)
-
48. özgüveni arttıran şeyler
eziklerle arkadaşlık edip kendini ilah sanmak.
-
49. pilotla tartışıp camdan düşen hostes
bir an hadisenin uçakta yaşandığını düşündüm
“o nasıl bir uçakmış öyle?” diyerek girdim ama trajik bir olaymış.
aydınlatılması gereken vakadır. -
50. the shawshank redemption'ı tekrar oyluyoruz
siktirin amk ya. moda oldu bu... bu filmi overrated ilan etmeler, boklamalar falan...
şu filme zamanında bir tane bile oscar vermediler be. tabii o zamanlar internet yoktu. sonra internet hayatımıza girince de oscar veren zibidilere inat halk kenetlendi ve bu filmi hakkettiği seviyeye çekti.
dolasıyla hiç kimse ağlamasın şu an. liderdir ve lider kalmaya devam edecektir...