son noktasına kadar haklı beyandır.
ben çözeceğim dediğinde oy mu vereceksiniz?
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. akp'ye oy verip bana dert yanmayın
-
2. esra özcan düğün fotoğrafçılığı rezaleti
-
3. suriye sınırına örülen 36.5 km'lik duvar
2000 yıl sonra arapların "türkler bizden korkusuna duvar yaptı" diye gezinmelerine sebebiyet verecektir.
-
4. esra özcan'ı destekliyoruz kampanyası
esra sen misin?
-
5. eski sevgilisi tarafından boğazı kesilen sözlükçü
https://twitter.com/…tag/tubanınsesiolalım?src=hash
tweet atmak için ise: https://twitter.com/…luk.com/entry/63193457 @sozluk
siddetin egitim seviyesi tanimadiginin gostergesidir. buyrun kendisinden dinleyin.
--- alıntı ---
eski erkek arkadaşım yol ortasında gırtlağımı kesti, nefesim dediğim adam üstümde beni bıçaklarken nefes almakta zorlanıyordum
adım tuba korkmaz
eskişehir’de bir seramik fabrikasında müdür yardımcısına denk pozisyonda çalışan bir tasarımcıyım. size, “bu benim başıma gelmez!” dediğim ama gelen bir felaketi anlatacağım...
30 yaşında anne olduğumda, doktora derslerimi bitirip tez aşamasına geçmiş, kendi küçük atölyemde sanat yaparak ayakta kalmaya çalışan bir kadındım.
devami:
http://sosyal.hurriyet.com.tr/…stek-olalim_40233478
--- alıntı sonu ---
peki neden bunu bizimle paylasmis tuba? cunku bizim adaletimize guvenemediginden, bogazini kesen caninin yarinki davada komik sebeplerle indirim almasina ve hatta beraat etmesine engel olmak istiyor.
bu yuzden lutfen sesinizi cikarin ki, yarinki davada bu sanik indirim kazanmasin.
tweet atmak isteyenler asagidaki linke tıklayıp atsın lütfen, böylelikle sadece hashtag yerine konuya dair bilgi de paylasmis olursunuz.
https://twitter.com/…luk.com/entry/63193457 @sozluk
edit: haddini biz degil, yarinki davada adalet bildirecek. bizim yapmamiz gereken ise bu canilige karsi sesimizi cikarmak; sosyal medyada bu haberi paylasmak. boylelikle "toplumda infial yaratan olay" olacagindan, sanigin indirim kazanma ve hatta beraat etme ihtimali azalacaktir.
durusma yarin eskisehir'de gorulecek:
https://twitter.com/…yeti/status/771620663664619521 -
6. hüseyin avni coş
(bkz: şuayip)
-
7. esra özcan'ın ekşi sözlük'e cevabı
güneşime gölge düşürmenize izin vermeyeceğimden sonrasını okumadığım cevap
-
8. askerde devam zorunluluğu var mı
sana tavsiyem ilk ay kogusta kal, cevre edinince eve cikarsiniz.
-
9. 28 eylül 2016 beşiktaş dinamo kiev maçı
ulan gol olmuş? ben nasıl bir linkten izliyorsam artık, henüz vodafone arena inşaat görüntüleri var. az önce beton mikseri, geri geri yanaşırken adamı eziyordu.
-
10. esra özcan
düğün fotoğrafçısı değil de mevsimlik işçilerle ilgili dosya hazırlayan gazeteci sanki. bütün fotoğrafları tarlada.
bu arada genelde insanların kafalarını kadraja almıyor. -
11. dünya lideri görmüş efsanevi nesil
1900'lü yılların başında yaşamış, kurtuluş savaşına katılmışlardır.
-
12. saniyelik salaklıklar
dün akşam şirketten çıkarken parmağımdaki eski bir yara açılıp yeniden kanamaya başladı, dönüş yolunda otobüsü mezbahaya çevirmeyeyim falan diyerek, üzerine kağıt havlu dolayıp çıktım parmağıma.
karaköy'de indim otobüsten, hava hafif rüzgarlı, elimi de siper ederek bir sigara yaktım, yürüyorum motora doğru ki anonsu duydum, benim motor kalkıyor. attım sigarayı koşuyorum motora ama sol yanımdan bir sıcaklık geliyor, lan bi baktım sigarayı yakarken sol elimdeki kağıt havluyu da yakmışım. elimi sallıyorum düşsün diye ama muhtemelen kurumuş kana yapışmış, düşmüyor da orospu çocuğu. ben koştukça harlıyor alev, alev harladıkça ben koşuyorum, hava biraz daha karanlık olsa nefis bir ışık gösterisi aslında. en sonunda durdum da parmak ödemiş köftesine dönmeden diğer elimle kenarından tutup attım kağıdı, dumanlar içinde geçtim turnikeden.
sayın 19:20 kadıköy yolcuları, akşam gördüğünüz olimpiyat meşalesi bendim. -
13. 27 şubat 2014 bilal erdoğan ses kaydı
entry'lerin silindiğini çöpte fark ettiğim durum. sessiz sedasız bu konular da kayıplara karışıp gitti. ne güzel. elli sene sonra bile 15 temmuzun ekmeğini yiyecek insanlar ne mal olduğunu iki senede unutturdular.
-
14. tayyip bey'e başkomutanım dedim hoşuna gitti
-
15. uno tam tahıllı ekmekten çıkan çivi
demir eksikliğini gidermek için konmuştur, ama bu millete hora geçilmez...
-
16. okula küfreden küçük çocuk
klasik bir benim prens oğlum vakası. yeni neslin çocuğu olmuş tutmuş çükünü koparacak.
bebe küfrediyor annesi gayet sakin niye annim diye soruyor.
bu çocuktan tüme var, aileyi de, mahalleyi de, okulu da, şehri de, ülkeyi de anlarsın. -
17. sahibinden.com'da 3.900.000 euro'ya satılan araba
alın teri ile alınamaz.
-
18. vincent aboubakar
şu adamı 2.5 m€ kiralama + 3.5m€ yıllık ücretle itelediler. yaa fiko başkan senden de büyük porto var. adamlar futbolcudan kar etmenin kitabını yazmış, yer mi senin ucuz numaralarını.
-
19. tüm evlilik sürecindeki en anlamsız gelenek
(bkz: bekaret kurdelesi)
ne o abi öyle kızı fiyonklayıp göndermek. kime ne, bize ne, sana ne. -
20. türk bankalarının deutsche bank'ı alması
karakter sinirlamasina takilan yigit bulut tweet'i. tam tweet su sekilde
"varlik fonu'nun veya turk kamu bankalari konsorsiyumunun uygun bir fiyata deutsche bank'i satin almasi dusunulebilir"
https://twitter.com/…lutt/status/780685188141572096
hahahahahahaha
kendini bilmezlik kadar kotu sey yok lan
bi de uygun fiyata demis, sanki antalya kaleicinden hali aliyor
(bkz: kafandaki joleyi cikar ne dedigin anlasilmiyor)
pesinen edit: deutsche bank kotu durumda, piyasa degeri sadece 15 milyar euro falan diye geleceklere bastan soyleyelim, canim arkadasim bu is para isi degil, sana mi kaldi almanyanin en buyuk bankasini bail out etmek derler adama -
21. öğretmen atamalarının mülakatla yapılması
2016 yılında çıkarılan ohal khk sı ile alınan karar sonucunda ortaya çıkan durum.
örneğin branşımız sosyal bilgiler öğretmenliği olsun, kpss öabt sonucu sıralamamız 500 ise ve alım sayısı 600 ise eski sisteme göre kesinlikle atanıyorduk.
fakat ohal khk sı ile çıkarılan kanuna göre aynı tabloyu tekrar ele almak gerekirse 500. olmama rağmen atanamama şansım yüksek. neden mi ? çünkü çıkarılan kanuna göre alım sayısının 3 katı kadarı sıralamaya bağlı olarak mülakata girme hakkı kazanır ve mülakat yüzde yüz etkili olmak koşuluyla mülakat sonucunda ilk 600'e girenler atanır.
aslında öğretmen atamalarının torpilsiz, adam kayırmasız ve düzgün olacağını bilsem mülakat sistemini savunabilirim. fakat ülkemizde bunun mümkün olmadığını zaten biliyorken ve üstüne üstlük bazı sözde öğretmen adaylarının mülakat için torpil arayışına girdiğini gördüğümde kesinlikle kabullenemediğim , daha fazla ses çıkarılması ve üzerinde durulması gerektiğini düşündüğüm konudur.
600×3= 1800 kişi mülakata girecek ve 600 kişi alınacak. bu durumda 1. olan kişinin atanamama şansı ( torpil yoksa olası ihtimal) varken 1800. olan kişinin atanma ihtimali vardır. ( torpili sağlamsa kesin gibi )
medyanın , politikacıların, öğretmenlerin ve en önemlisi toplumun bu konuda gerekli hassasiyeti göstermediğini düşündüğüm için ayrıca mülakat için torpil arayışına girmiş onlarca sözde egitimciyi görmem nedeniyle bu durumu tekrar gündeme getirmek istedim.
edit 1: bazı yazarlar iki kelimeyi bir araya getiremeyen,ruh sağlığı yerinde olmayan adayların öğretmen olmaması için mülakatın gerekli olduğunu belirtmiş, yukarıda benim de belirttiğim gibi isveç te yaşıyor olsaydım mülakatın yapılmasını bende savunurdum fakat türkiye de mülakat = torpil,adam kayırma demektir. bunun için mülakata günümüz türkiyesinde karşıyım en azından şimdilik. fakat bu ruh hastası öğretmenler, iki kelimeyi bir araya getiremeyenleri napıcaz ya diyebilirsiniz. bunun içinde zaten hali hazırda uygulanan aday öğretmenlik programı ( 1 yıl ) sırasında bu dediğiniz şeyler ve daha fazlası müfettişler ve okul müdürleri tarafından denetlenip yeterlilik tespiti yapılıyor ve yetersiz , sorunlu tipler asilliğe geçirilmiyor. lütfen böyle bahanelerin ardına sığınarak torpili meşrulaştırmak yerine adaletli,liyakata göre yapılacak atamaları savunun.
edit 2 : meb mülakat sonuçlarını açıklayıp biraz önce tekrar kaldırdı ve yarın sabah açıklayacağını belirtti. bu arada bazı öğretmenler sözlü notlarını öğrendi. gruplardan gördüğüm kadarıyla yüksek alan bazı öğretmenlere hiçbir örgütle alakası olmamasına rağmen kasten düşük verilmiş, sıralamaya sondan giren adaylara ise yüksek puanlar verilmiş. verilen bu puanlar yandaşlık seviyesine göre mi veriliyor sadece soruyorum
kpss puanı 86 olup mülakatta 50 verilen öğretmen adayının sonuç belgesi -
22. güneşime gölge düşürmenize izin vermeyeceğim
buram buram varoşluk kokan bir cümle.
-
23. soğuk odadaki masaüstü bilgisayar
eldivenle cm oynatmıştır adama.
maçı takip ederken karlı bir kış günü elazığ deplasmanından 3 puan çıkartan mancini gibi sevinirsin. ambiyans yaratır mis gibi. -
24. 26 ekim 2016 galatasaray dersimspor maçı
orospuçocuklarını şimdiden germiş maçtır. futbol lan altı üstü mal. izlersin ya da izlemezsin. seni geren ne şimdi anası sikik götveren?
not: başlık altında "fetöcülerle pkklıların maçı" şeklinde şerefsiz bir yorum vardı. yorum sahibi korkak silmiş, o yüzden de bu entry biraz tuhaf görünecek artık. -
25. emlakçılara ve galericilere duyulan güvensizlik
güvensizlik ne kelime ana bacı sövüyoruz...
-
26. kemal kılıçdaroğlu'nun asgari ücreti arttıraması
(bkz: arttıraması)
(bkz: at travması)
(bkz: at yarrağı) -
27. esra özcan fotoğrafçılığı rezaleti skandalı
esra özcan düğün fotoğrafçılığı rezaleti olayının konudan ayrılıp kendi içinde başka bir rezalet, hatta skandal haline gelmesidir. malum şahıslar ilk başta yazdıkları kol kadar entry'i işleri halledilince silmiş ve çıkarcılığın nirvanasına ulaşmışlardır.
entry'nin içini boşaltmak son derece ayıptır. sizin sorununuz halledilmiş olabilir ama yarın aynı şey başkasının başına da gelebilir. bırakın insanlar bilgilensin, kimlerle muhattap olacaklarını görsün. biraz cesaretli olun da yazdıklarınızın arkasında durun. herkesin her an sosyal medyayı kullanıp hakkını arama gücü yok. -
28. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
hababam sınıf'ının mahmut hoca'sı münir özkul'un milyarder filminde de mahmut hoca rolünün devamını oynadığı gerçeği.
bugün denk geldiğim milyarder filmini izlerken geçen replik ile vay amuaa tepkisi eşliğinde kafamda şimşeklerin çakması sonucu tüme varım yaptığım olay.sonrasında merak ettim biraz araştırdım hababam sınıfı filmleri aşağıdaki tarihlerde çekilmiş.
hababam sınıfı 1975
hababam sınıfı sınıfta kaldı 1976
hababam sınıfı uyanıyor 1977
hababam sınıfı tatilde 1978
hababam sınıfı dokuz doğuruyor 1979
hababam sınıfı güle güle 1981
milyarder filmi ise 1986 yılında çekilmiş.hababam sınıfı güle güle filmi aynı zamanda mahmut hoca karakterinin olmadığı tek hababam sınıfı filmi.ayrıca bu filmde hafize ana'nın nazlı adında bir kızı olduğunu bilgisini de cebe atıyoruz.milyarder filminde ise mahmut hoca ile boncuk sultan(hafize ana) evlenmişler ancak kızları ölmüş ama nasıl öldüğü bilgisi yok.bu ölümün getirdiği yıkım ile boncuk sultan yatalak olmuş ve konuşamaz durumda.
son olarak aşağıdaki repliğe bakıyoruz.
gazeteci1: milyarderle konuşamadık bari seninle konuşalım amca.adın ne senin?
mahmut hoca: şey mahmut... mahmut hoca derler.
gazeteci2: şu şapkanı takar mısın mahmut hoca. niye hoca diyorlar imamlıkta mı yaptın?
mahmut hoca: yok oğlum yapmadım.biletçilik benim mesleğim değil.öğretmendim emekli oldum.biz evde iki kişiyiz.kızım vefat ettikten sonra hasta karımla birlikte yaşıyorum.ama bugünlerde emekli maaşı malum iki kuru başa bile yetmiyor.enflasyonda malumunuz.geçinemeyince bende bilet satmaya başladım.
üzerinden yıllar geçsede yeşil çam filmleri(özellikle kemal sunal ve şener şen filmleri) izledikçe izlettirir her yaşımda farklı bir detay, farklı bir mesaj yada tespit yakalarım.gerçektende bazen okadar ince görmüşler ki insan hayret etmeden edemiyor.görünen köy klavuz istemez o nedenle bu konuda çok bıkbık yapmayacağım.sanatın özelliklerinden biride kalıcı olmasıdır.kendi adıma bize bu kalıcı eserleri bıraktıkları için emeği geçen tüm büyüklerimize teşekkür ederim.eyorlamam bu kadar. -
29. 20 ekim 2016 ohal'in süresinin uzatılması
ohal bile normalleşti amk ülkesinde.
-
30. yozgat'ta tüm içkili mekanların kapatılması
"tavşan sikini taşa sürtmüş, dağı siktim demiş."
sizin ben ahlak mastürbasyonunuzu sikiyim iki yüzlü maymunlar.
tanım: türkiye'nin çomar kaynaklarından birinde yaşanan mekan kapatma olayı. -
31. elon musk
vizyonu şahane ama sunum konusunda inanılmaz başarısız bir adam. öğrenci değişim programı ile ingilltereye gitmiş hintli gibi kıvranıyor sahnede. o kıvrandıkça ben kasılıyorum. milyar dolarlık adam çocuk gibi takıla takıla konuşuyor üstelik kendi dili konuştuğu da.
öte yandan mars sunumu sonrası sorulan sorular yeniden gösteriyor ki amerikan halkı da az mal değil. adam o sorulardan sonra kimin için kasıyoruz lan bu kadar dese yeri. herif marsta nereye sıçacağız diye soru soruyor, öteki iş mülakatında gibi kendini övüyor.
türklerle amerikalılar çok açıdan benziyor dikkat ettiyseniz. belki yeri değil ama bir süredir bu benzerliklere denk geldikçe bir yere not ediyorum bir kısmını buraya da yazayım olsun bitsin. bir kere katolik inanç sahibi cemaatler ritüel kısımları hariç inanılmaz benziyor bizdeki cemaat yapısına. bir liderin bir şekilde bizimle yaratıcı arasında bir iletken görevi gördüğü yapı amerikada da çok güçlü. belki denk gelmişsinizdir filmlerde falan stadyumlarda din şovu yapıp insanları iyileştiren falan dingillere. hatta bu konuda darren brown tarafından hazırlanan güzel bir program bile vardı ilgilenenler için buraya koyayım. programda darren sıradan bir vatandaştan insanları iyileştiren bir sahte rahip üretmeye çalışıyor.
bir başka benzerlik de bağnaz amerikalılıların bilimsel gerçeklere karşı tavrı. bugün türkiyedeki evrim karşıtı hareketin tamamı, evet tamamı amerikadan ithal. özellikle ken ham denilen evrim karşıtı kamilin yoğun çabasıyla oluşturduğu safsataları türkçeye çevirip kendi kitapları gibi yayınlayan organizasyonlar var türkiyede. gerçi ken ham da görüşlerini zamanla tür içi evrim vardır türden türe dönüşüm yoktur seviyesine güncelledi ama bizdekilerin o vizyona erişmesi için birkaç on yıl daha lazım. bir de bizdeki evrim karşıtları henüz dünyanın yaşı ve fosilleşme ile ilgili pek konuşmuyorlar. ken ham'ın son dönem yazdıklarını okuyarak nuhn gemisi ve büyük tufan görüşlerini türkçeleştirmelerini öneririm. yine salakça olacak ama en azından bir hikayeleri olur bu konularda. ken ham ve bill nye arasında yapılan halka açık tartışma için buraya tıklayabilirsiniz. bu arada bu ken ham'ın özel okulunda öğrencilere empoze ettiği eğitimin detayları ortaya çıkınca okul öğrencisizlikten kapandı geçen sene. herif okullarda çocuklara tanrı dinozorları kaçıncı gün yaratmıştır? fosilleşmenin sebebi nedir? (teste göre doğru cevap büyük tufan) size dünya milyar yıldır var denildiğinde ne diyeceksiniz? (teste göre doğru cevap "orada mıydın?") gibi sorular sorup kendine göre doğru cevapları ezberletiyor. ortaya çıkan o test de şurada.
amerikada evrim karşıtı görüş şu an için evrim geçirerek görmediğiniz hiçbir şey yaşanmamıştır seviyesine geldi. bizim o konuda da yolumuz var.
konu dağıldı gitti ama bağlamak istediğim nokta şu ki arada kıta olmasına rağmen bizim amerikaya halk cehaleti yönünden benzememiz bence enteresan. asyada da avrupada da bu tarz zihin felci aynı mekanizma ile işlemiyor. amerikan cahilini bizim cahilimizden ayıran nokta oradaki cahilin gelişmiş eleştiri ve ifade özgürlüğü nedeniyle itin götüne sokulması. amerikada türler değişmemiştir hep aynıdır diyen adam kendi kitlesi dışındaki herkes tarafından maymun ediliyor. götünde şamdanla karikatürleri basılıyor gazetelere. kendi kilisiesini kurmuş yeni çağ katoliklenin karşısına dikilip siz malın bayraktarısınız diye eylem koyuyor kafası çalışan insanlar. kimse eleştiri yaptığı için boğazı kesilerek öldürülme korkusu yaşamıyor.
elon musk'a mars sunumundan sonra salakça soru soran biri olduğunda kitleden bir başkası salaklığını hissettirecek şekilde tepki verebiliyor. eleştiri yapabilme refleksi amerikayı şimdilik yerleşmiş toplumsal cehaletten koruyor. ve bizim bu kalkanımız yok maalesef
ülkemin aydınını cahil izdihamından koruyacak bir mekanizma eksik. 80 milyon nüfuslu türkiyenin safsataya ve yalana savaş açan şüpheci organizasyonları bir elin parmakları kadar az. insanlar gerçeği söylemekten çekiniyorlar, salaklığı eleştirmekten korkuyorlar. yalanın çok olması korkulması gereken bir konu değil ama yalanın yalan olduğunu söyleyebilecek insanların endişelerinden ötürü susmayı seçmesi çok tehlikeli.
o nedenle beni okuyanlara tavsiyem halihazırda kurulu olan sorgulama ve bilim temelli sivil girişimlere destek olmaları ve kendi ilgi alanlarında bilimsel düşünceyi şüpheciliği yayan organizasyonları oluşturmaları. gerçek de yalanlar kadar bulaşıcıdır. tek yapmamız gereken onları görünür kılmak.
kozmik anafor, evrim ağacı, yalan savar, bilimfili gibi siteleri takip edin. kendi sitelerinizi kurun. yalanlar kolayca söylenir ama gerçeği göstermek zahmetlidir. siz zahmetli olanı seçin. -
32. hafta içi 07.00-08.30 arası metrobüse binmek
-
33. sözlük yazarlarının öğrendiği şeyler
43 yaşımda, hayatımı tam ortasından kırarak ikiye böldüm. hayata başlamanın yaşı olmadığını öğrendim.
herkes gibi korkularım, endişelerim ve çıkmazlarım vardı. korkularımızın kendi küçük dünyalarımızın küçük cehennemleri olduğunu öğrendim.
ayağımı dışarı uzatırsam, beni kocaman bir karanlık yutacak sanırdım. korktukça karanlığı büyüttüğümü öğrendim.
geceleri dışarıda kalmaktan, gidecek bir yerim olmamasından, yalnız kalmaktan korkardım. kendi kalabalığımın korkularıma yettiğini öğrendim.
çıktım, tökezledim. düştüm. ayağa kalkabilindiğini öğrendim.
en olmaz dediklerim tek tek olunca, imkansız denilen hiçbir şeyin olmadığını öğrendim.
paranın satın alamayacağı şeylerin de olduğunu, kucak açan dostlarım olunca öğrendim.
hayat siz izin verirseniz sizi kucaklar. vermediklerinizi isterseniz elinizde koca bir hayalkırıklığı ile kalakalırsınız. kalakalınca öğrendim.
kışın üşüdüğümü, yazın ısındığımı... aslında bu hayattan gelip geçen herhangi biri olduğumu fark edince; hayatın kısa, yaşamanın uzun olduğunu öğrendim.
ve aşk...
sizi, bizi sarıp sarmalayan aşk...
duymayan,
görmeyen,
konuşmayan,
dokunmayan,
ve susmayan bir heyecanmış...
öğrendim... -
34. it'cileri delirtme yöntemleri
edit: ruh sağlığıma karşı düzenlenmiş her türlü saldırıyı bu entry'ye eklemeye karar verdim. böylece şirketinizdeki it çalışanlarını daha efektif biçimde delirtebilecek, daha yaratıcı küfürler etmelerine olanak sağlayacaksınız.
- genel sorun çıkınca sistem odasının içine kadar gelip kardeşim ne zaman çözülür kardeşim, mail atacaz kardeşim, hadi kardeşim deyip gece gibi üstlerine çökün.
- kullandığınız yazılımda aradığınız bir sütunu bulamayınca sayfayı kaydırmayı hiç akıl etmeyin.
- mail atarken içeriği konu kısmına na böyle eşek kadar puntolarla yazın.
- hata ekranıyla karşılaşınca ekran görüntüsü çekmeyi hiç düşünmeyin.
- sen bu bilgisayarın her şeyinden anlıyon mu diye sorun. on senedir kullandığınız, içine bir sıçmadığınız kalmış şahsi bilgisayarınızı format için masanın üstüne bırakın. çünkü it'ciler format atmak için varlar.
- her network cihazına modem demeye devam edin. kenar switch tavanda asılı bile olsa bu neymiş deyip tırmanıp kurcalayın. kabloları sökün, porttan porta sokun. lego gibi oynayın. eğer bu kesmiyorsa portlara parmağınızı sokun. olmadı dilleyin. sorun çıkınca, bilgisayarınız ip alamayınca serverdan kontrol ettin mi diye sorun. çünkü her şeyin en iyisini siz biliyorsunuz sayın amına koyduklarım.
- instagram ve tinder engellenince söylenin, müdürünüze şikayet edin. çünkü siz şirkete çalışmaya değil, seks etmeye geliyorsunuz.
- 200 mb dosyayı rarlayıp mail atmayı deneyin. yav benim maillerim gitmiyor deyin. müşterilerin mail adreslerini her seferinde yanlış alın. iki saat kontrol ettirdikten sonra arayıp "pardon adresi yanlış yazmışım" deyin.
- dokunmatik cihazlara, özellikle endüstriyel cihazlara dokunmayın. direk yumruk atın. ekran patlayıp alevler çıkınca mickey mouse taklidi yapın. çünkü kamera kayıtları yalan söylüyor.
- ortak klasörlere bulduğunuz bütün fotoğrafları yığın. sikindirik doğum günü kutlamalarınızın fotoğraflarıyla yetinmeyin. tavanın fotoğrafını çekin, onu da ortak klasörlere atın.
- sistemde sorun çıkınca hemen it departmanına koşun. şu ne bu ne diye sorun. çünkü kriz anı sistem mimarisini öğrenmek için en uygun zaman. exchange ne, active directory ne hepsini bir güzel öğrenin. o kesmezse "wmware ne ya minecraft server kurma gibi mi" diye sorun. ama patch kabloyla boğulma riskini de göze alın.
- ayarlayamadığınız dijital saatinizi sağa sola koşuşturan it'cinin ağzına sokup, sen bundan anlarsın şunu bi yapsana yeaa deyin.
- durmaksızın mustafa ceceli çalan bilgisayarınızda 500 tane excel dosyası açın. sonra hayvan gibi puntolarla "bilgisayarım çok ağırlaşmıştır, acilen değişmesi gerekmektetir, xxx departmanı xxx işlerini yapamamaktadır" diye ticket açın.
- gün içinde ayağınız toynağa dönünce, sabah işe gelirken giydiğiniz 30 cmlik topuklu ayakkabıları çıkarıp, indirimle aldığınız babetleri giyin. sonra o topuklu ayakkabıları kasanızın üstüne koyun. -
35. 28 eylül 2016 sivas starbucks rezaleti
sivas'ta starbucks olması çok daha büyük rezalettir bence..
-
36. 90'ların unutulan şarkıcıları
mansur ark tabii ki. geçen sabah uyandığımda, ise gitmek için giyinirken sana demedim miyi söylediğimi farkettim. sonra güldüm. çünkü insanlar mansur ark şarkıları söylerken gülerler.
-
37. beşiktaş
sabah minibüse bindim. benden bir kaç dakika sonrada baba ve küçük kızıyla beraber bindiler. bir tek arkamda boş yer vardı. baba oturdu. kızını kucağına aldı. ama ufaklık hiç memnun değil. bende oturmak istiyorum diye sürekli mızmızlanıyor. aynı benim oğlan gibi. demek bunların kuşak götünün rahatlığına çok düşkün.
kalktım yerimden. gel bakalım küçük hanım sen buraya otur dedim. babası beyfendi lütfen kalkmayın diyerek beni engellemeye çalıştı. bende şimdi inicem zaten dedim. oysaki daha yarım saat yolum vardı. küçük hanım zaten ay ışığından hızlı bir şekilde çoktan oturmuştu. sırt çantasını kucağına aldı. birde baktım ki çantasının önünde kocaman 1903 karakartal yazıyor. fermuarını açtı. kalem kutusunu çıkardı. oda ne ? oda siyah beyaz. içine gizlediği telefonunu çıkardı. hoop telefon kabı bile siyah beyaz. sonra sessizce kendi kendime ;
seni oğluma alacağım dedim. -
38. seyir halinde telefonla oynayan metrobüs şoförü
-
39. akif'in medeniyeti canavar olarak görmesi
(bkz: okuduğunu anlamayan nesle aşina değiliz)
mehmet akif orada medeniyete tek dişi kalmış canavar demiyor. tek dişi kalmış canavar'ın (batı) medeniyet diye yutturulmasını eleştiriyor.
yani şairin derdi medeniyetle değil. -
40. akit'in acun'a savaş açması
(bkz: durun siz kardeşsiniz)
olm aynı efendinin kullarısınız. ayrılın. -
41. 2016 yılında hala samsung kullanan fakir
dedi babasının 12 taksitle aldığı ayponu olan 11. sınıf öğrencisi.
-
42. şenol güneş
"yarın antremana başlıyoruz yetişebilirsek rize'de maç yapacağız"
bahsettiği maç cumartesi günü, fenerbahçe yarın maç yapıp pazar oynayacak, aynı şekilde osmanlı ve konya da. fenerbahçe de ankaraya gidiyor bu arada, konya ise belçika da maç oynayıp dönüp konya da pazar günü maça çıkacak.
ancak bi tek şenol güneş konuşuyor.
bu arada 6 ekim'de de milli maç var. ne istiyor anlamıyorum. her mevkide 2 oyuncusu olan bir takımın hocasısın ve hala bundan şikayet ediyorsun, akıl alır şey değil.
edit: hadi diyelim tff maçı pazara aldı, bu sefer fener, osmanlı, konya demeyecek mi ben de p.tesi oynamak istiyorum o zaman diye. fenerbahçe milli takıma 7-8 oyuncu veriyor bu oyuncular perşembe uefa, p.tesi lig, perşembe milli maç mı yapacaklar? -
43. jan olde riekerink
benden gslilere tavsiye; sahip çıkın bu adama. bizim zico ve ersun hocada yaşadığımız "sevdiğiniz hocanın ve iyi futbolun göz göre göre bazı yavşaklar tarafından elinizden alınması" olayını siz yaşamayın.
-
44. mehmet ali yalçındağ
hayatta parasi olmayan ama bu adamin yaptiklarini yapmaktansa kendini oldurecek cok adam taniyorum
-
45. 15 temmuz darbe kabinesi
akp icindeki fetoculeri ifsa etmeme adina servis edilen amatorce bir calisma. daha fazlasi degil. listeye huseyin celik'i de koyarak "1 tane ekleyelim de inandiriciligi artsin" demisler.
-
46. a spor
adamlar alışmış tabii ntvspor'un emenike fırtına gibi, pereira takıma müthiş dayaniklilik yüklüyor, idmanda neşeli dakilalar, takımda arkadaşlık üst seviyede tarzı haberlere. fenerbahçe biraz az konusulunca basıyorlar feverani. aziz başkan bu kanali da fircalasin bence.
-
47. 28 eylül 2016 şimon peres'in ölümü
israil icinde "guvercin kanadi" olarak bilinen, baris ve anlasma yanlisi tarafin onculerindendi. simdi diyeceksiniz ki "ulan baris yanlisiysa nasil bu kadar kan dokuldu bu cograyfada?" eee cografyanin adi ortadogu...
savas yanlisi veya "sahin kanadi" olaran natenyahu'nun geldigi ekolu gorebilirsiniz. memleket olarak saniyoruz ki, israil'de tek bir akim var. hayir kardesim, "onlar merhamet dileyinceye kadar saldiracagiz" diyen ariel saron ile simon peres ayni degil.
peres, nispeten saron ve natenyahu'ya gore daha iyiydi. tabii bu dokulen litrelerce kani temiz yapiyor mu? yapmaz. yaser arafat'a sorsalar, saron, natenyahu ve peres arasindan kesin peres'i secerdi. -
48. galatasaray
bizim köyün çocukları, beyaz bir bezin yarısını sarıya yarısını da kırmıza boyayıp bir galatasaray bayrağı elde etmişler, bayrağı da köyün girişine asmışlar burası galatasaraylıların köyüdür diyerek. bana da fotoğraflamak düştü haliyle:
http://i.hizliresim.com/y484xd.jpg
çocukluk aşkım. -
49. galatasaraylıların anlamsız riekerink sevdası
yalnız galatasaraylıların değil benim gibi fenerbahçe'liyi de kendine hayran bırakan türkiye üstü bir adamdır riekerink. çomar düşüncelerinizle bu adama da yazık edeceksiniz.
pardon riekerink bey. -
50. ekşi sözlük seks yapacak insan veri tabanı
bu kadar düşürmeyin erkekliği! "am"mış! tek birşey diyeceğim: çok ayıp! am arıyorsan 100 tl.nde mi yok kardeşim? internetin de var? ne uğraşıyorsun pis planlarla?
beni tanıyan biliyor: damardan anaerkilim. kendimizce eylemciyiz de. buna rağmen cinsiyetimize taparız neredeyse! erkeklik, kadında olmayan nice erdemdir: farklı bir onurdur, gurura daha düşkünlüktür, değişmezlik ile ilintili bir güçtür, alicenaplıktır, anaç biçimde olmayan bir koruyuculuktur, sorumluluk alabilmedir, ağır yükün altına "tık" demeden girebilmektir, ağırbaşlılıktır, güven duygusu yaratabilmektir, darbeler karşısında kadınlara oranla çok daha az sarsılmaktır, insanlara hak ettiği değeri korkmadan verebilmedir (bu yüzden gerçek erkekler arası dostluklar daha kalıcıdır), itibar için ciddi özverilerde bulunmadır, pes etmemektir, şikayet etmemektir, ertelememektir, tereddüt etmemektir... erkek budur. en azından bu olmak adına canını dişine takıp savaşandır.
am’mış! 30 gr.dır söylediğiniz şey! kendinizi yalanlarla sattığınıza değer mi? uyanın artık ve değeriniz bilin: siz erkeksiniz! ataerkil kültür tarafından bileğinize dolanıp itici bir karikatüre döndürüldüğünüzü ve her ipiniz çektiğinde oynadığınız görün! pis planlar yapıp, bunların olağanlığını bağıra bağıra haykırıp, erkekliği rezil edeceğinize, gerçek erkek olun... kadınlar kapınızı aşındıracak! size bahşedilen değerli cinsiyeti hatırlayın ve saçmalığı bırakıp özünüze dönün artık!
sinirle yazdım, ekleme yapayım: bu "erkek açtır, kadına değer vermez, onun için tek şey sokmaktır" palavrası bir ataerkil tuzak... tam bir algı operasyonu... giderek herkes papağan gibi tekrar ediyor. beyin yıkama. oyuna gelmeyin! eskiden herşey çok çok daha zorken böyle bir pis söylem yoktu; çünkü hedef efendilik ve edepti. herkes "errrrkek" değil, edepli olmaya özenirdi; "karakter sahibi olmak" diye bir ideal vardı; toplum içinde efedni, edepli ve karakter sahibi olan saygı görür, ona kapılar daha kolay açılır, daha özenilesi biri olarak yaşardı. batılı erkeklere bakın, ulan onlar kadar olamayacak mıyız be?
aklımızı başımıza toplayalım... erkeklik onurunu pespaye etmeyelim. biz erkeğiz. "ucuz it kopuk" takımına yakın bir kimlik değil!
ekleme 2: bazı kimseler söyleneni anlamakta nedense dirençli... demek istediğimi daha yalın şekilde dile getireyim:
1. ben dahil erkeklerin ezici çoğunluğu romantizmden önce cinsellik özlerler. bunun nedeni seks isteğini (kadında dahil) veren hormon olan androjenlerin erkeğin temel hormonu olmasıdır. (kadında bile cinsel soğukluk cüzi miktarda androjen ile tedavi edilir.)
2. ancak "am istemek" ile, bunun için yalan söylemek, tuzak kurmak, bu hatalı yaklaşımları dürüstlük adı altında ortaya bağırmak, hele ki bunları erkekler geneline yayarak "olağan erkek davranışı" şeklinde empoze etmeye uğraşmak farklı şeylerdir.