Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. mesut özil

    amerika'dan gelen 10 milyonluk teklifi reddet, arsenal'e alacaklarının 3'te 2'sini bırak fenerbahçe'ye imza at. konuşurken sesin heyecandan sesin titresin, olacak iş değil.

    bu çok başka bir seviye.

  • 2. 18 ocak 2021 fenerbahçe ankaragücü maçı

    yavşak oğlu yavşak holiganların götüyle izlediği maç.

    fener maçı izlerken bunlar: #118417195
    kendi takımlarını izlerken bunlar: #118372477, #117042175

  • 3. çavuşoğlu'nun ab vize serbestisi müjdesi

    yine basladilar.

    haftaya da yerli otomobil haberleri baslar yeniden.

  • 4. beinsports'un korsan izleyen hırsızdır reklamı

    kul hakkına falan girmez.
    beinsport kul falan değil, tüzel kişiliktir.
    bulduğunuz zaman kaçırmayın.

  • 5. #survivorgerizekalılıktır

    işte bu dediğim twitter tag'i.

    bu ülkede bişeylerin değişebileceğine dair ümitleri arttıran tag.

    izlemem bilmem ama iddialara gire geçen yilın kazananı en başından belliymiş. öyle yada değil insan zekasıyla alay eden bu program , ve bu programda sms'lerden gelen parayla seyma subaşı'nın lükslerinin karşılanması salaklıktır.

  • 6. komünizmin tek kelimelik özeti

    asırlar boyunca insanlar bir görüş oluşturabilmek için kütüphaneler bitirsinler,devrimler yapılsın,kanlar dökülsün, kendilerinden fedakarlıklar yapsın sonra da 60 iq sahibi bir suser çıkıp tek kelimede özet istesin.

    olay komünizm ile ilgili değil sadece.goruslere, emeklere yapılan büyük saygısızlık.siz en iyisi gidin favori iç çamaşırı başlığına entry girin.
    bu denizler size derin gelir.

  • 7. çok beğendiği bilgisayarı iade eden çocuk

    çocuğa bilgisayar hediye edilmesinden ziyade annesine yeniden iş bulunması bence daha önemli bir konu.

  • 8. çalışmayan kadın eşine kahvaltı hazırlamalı mı

    yoo hazırlamak zorunda değil. tıpkı adamın da karısına bakmak, evi geçindirmek zorunda olmadığı gibi.

    edit: yani şuradaki ironiyi anlamayıp bana ciddi ciddi argüman paslayanlar var. anlamıyorum kaşıkla falan nasıl ağzınıza yemek falan götürüyorsunuz veya merdivenden falan inmeden nasıl yaşıyorsunuz?

  • 9. 18 ocak 2021 istanbul kar yağışı

    az sonra havalimanına gitmek üzere evden çıkacağım. ekşi sözlük atanamayan muhabiriniz olarak şimdilik bu kadar.

    edit: sefaköy'den şimdi çıktım, hafif lapa kar yağışı başladı.
    istanbul havalimanı'na giden yollar gizli buzlanmalarla dolu. araç kullananlar dikkatli olsun.
    termometreler şehir içinde - 4 dereceyi gösteriyor.
    arnavutköy' de termometre - 5 derece ve görüntüler kartpostallık.

    görsel - görsel
    olay yerinden

  • 10. sinek öldürmek ve köpek öldürmenin arasındaki fark

    köpek daha gelişmiş bir canlıdır. bu kadar basit. bu kafaya göre bakterilere falan da sırf canlı diye dokunmamak lazım. ama öyle olmuyor işte.

    edit: konuya daha hakim bir entry için (#101219694)

  • 11. izmir soğuğu

    son 5 senedir izmir'de yaşayan bir ankaralı olarak bildiğim ve yaşadığım soğuktur. ankara'da üzerine en kalın kıyafetlerini, botlarını, eldivenlerini giyer çıkarsın ve çoğu zaman bu yeterli olur. izmir'de ise soğuk resmen kalın kıyafetlere rağmen yakandan girip paçandan çıkıyor. ne giyersen giy, ev sıcak olsa bile eller ayaklar buz kesiyor.

    bu bahsettiğim yılda toplasan 3-4 hafta oluyor, ama sağlam oluyor.

  • 12. istanbul'da makas atarken kaza yapan maganda

    şans eseri bir tek kendisinin zarar görmesi sevindirmiştir.

  • 13. covid bittiğinde ilk yapılacak eylem

    babam için mevlid.

    ben şahsen ateistim, mevlid değer açısından bana hiç bir şey ifade etmiyor. ama böyle bir zamanda insan yakınını kaybedince, cenaze, mevlid vb. geleneklerin önemini o kadar iyi anlıyor ki. bomboş bir cenaze merasimi, ardından evlere gitmek ve hayata aynı şekilde devam etmek insanın yas sürecini çok fazla olumsuz etkiliyor ve bu süreci sağlıklı yaşayamamasını sağlıyor. o kadar alışmışız ki bir ölenin ardından yaşananlara.

    bütün bu alışagelmiş ve bir çoğumuzun küçümsediği, kıymetli olmadığını düşündüğü geleneklerin, size yas sürecini daha kolay ya da en azından daha sağlıklı atlatmanızda yardımcı olduğunu, ne yazık ki acı bir tecrübe ile öğrenmiş bulunmaktayım. insanların bir araya gelmesi, acısını paylaşması, sohbet etmesi vb. şeyler o kadar gerekliymiş ki. babamı covid'den kaybedeli neredeyse 2 ay oldu ve benim şu anda bu dönemi daha sağlıklı geçirebilmek adına en çok olmasını istediğim şey bir mevlid. başka şekillerde de kafamın içerisinde bu dönemi atlatacak çalışmalarım var, yakın zamanda psikoloğa da gideceğim ama özellikle sadece kendimi değil annemi ve ablamı da düşündüğümde, bu din ile alakalı etmenlerin de yas süreci için önemini artık fark etmiş durumdayım. cenazesine kimse gelemedi, artık oraya geri dönemeyiz ama en azından bu salgın tamamen atlatılırsa, özellikle annemin hatırı ardından da yas tutma sürecimizin sağlığı açısından bir mevlid yapmak istiyorum. annem de aynı şekilde bunu yapmayı iple çekiyor.

    bu kadar saçma bulduğum bir şeyin, bu kadar büyük eksikliğini hissedeceğimi hayatta düşünemezdim.

    sanki bu yapılmazsa, biz babamı kaybettiğimizi hiç bir zaman fark etmeyecekmişiz gibi geliyor.

    herkes üniversiteye dönüş, tatil, barlar, konserler, etkinlikler diyor ve yüzde yüz haklılar. ve ben de inanılmaz sosyal bir insan olarak bunları iple çekiyorum.

    fakat şu anda tek düşünebildiğim bu.
    evet, covid bittiğinde ilk yapacağım eylem kesinlikle bu olacak.

  • 14. cezaevleri yerine çalışma kampları

    öncelikle bu konu hakkında yazan yazarların çoğunun dayanaklı bir fikrinin olmadığı çok açık.

    hepsi için konuşmuyorum ama büyük kısmı için cezaevinde yıllardır kalan birisine çalışma fikri ceza değil, ödüldür. yıllardır bırakın başka insanı gökyüzünden başka bir şey görmemiş suçlulara topluma karışma, çevreyi görme, insan tanıma, yeni bir iş öğrenme fırsatı ödül gibidir. o yüzden rehabilitasyon için bu iyi olsa da sizin kafanızdaki öç alma fikrine terstir.

    ayrıca zaten türkiye’de birçok açık cezaevinde bu durum uygulanmaktadır. adliyeye gittiyseniz görmüşsünüzdür, cezaevleri süt ürünleri satış noktası yok çini satış noktası yok market yok kasap vs. (deri ceket satışı bile var) bunların hepsi cezaevlerindeki mahkumların ürettiği ve adliyede satılan ürünler. çalışanlar da hatta bazen suçlulardır.

    bir keresinde küçük bir ilçede görev yapan bir savcı beyle makamında çay içerken adliye çaycısı geldi çayları ikram etti gitti. bak dedi bu açık cezaevinden geliyor, akşam mesai bitince cezaevine geri dönüyor. ben de hafif bir suç işledi kanısıyla sordum savcım suçu neydi diye. adam öldürme dedi :d nasıl yani peki güvenli mi bu dedim. sessiz sakin bir çocuk, töre cinayetinden girdi, tabiki herkesi almıyoruz araştırıp öyle alıyoruz dedi. adamı en ufak ters hareketinde cezaevine geri göndeririz seni diye tembihlemişler. bu onun için bir ödül gibiymiş. o zaman duyduğumda hayli şaşırmıştım ama suçlu gözünden bakınca başka bir bakış açısı kazanabiliyorsunuz.

    kimseyi de anayasaya göre zorla çalıştıramazsınız. yani öyle taş ocaklarına koyalım çalışsınlar diye bir durum söz konusu olmaz. avrupa birliği konusunda ise ab tam tersi cezalandırıcı değil, rehabilite edici, topluma kazandırıcı bir ceza anlayışı benimsediği için eğer suçlunun rızası doğrultusundaysa çalışmayı zaten teşvik ediyor.

  • 15. nasa'nın türkiye'deki yer altı suları haritası

    işin bu kısmı da ağırlıkla hatalı sulama ve hatalı tarım faaliyetlerinin bir sonucudur ve tesadüf değildir. çiftçilik yapanların pek çoğu tarlasında bir sondaj açıp, yer altından çıkan suyu her tarafı göle çevirecek şekilde yıllar boyu suladı. damlama sistemiyle daha tasarruflu sulamayı su bittikten sonra akıl edebildiler. 25-30 yıl önce 10-15 metrede su bulunur tulumbayla yüzeye verilirdi. aynı yerlerde artık 150-200 metrede su yok veya daha da derinlerde.

    sınırsız zannedilen kaynakların sınırlı ve telafi edilemez olduğunu bu ülke öğreniyor ama bittikten ve elinden gittikten sonra...

  • 16. edirne'de bacakları kesilen yavru köpek

    içinden karpuz geçecek raddede genişlemiş ve zift gibi kararmış kokuşmuş amı mantardan kabuk bağlamış bir takım sıkmabaş fahişelerin kocişlerini eve bağlama amacıyla ardlarını da döven hacı hoca tayfasına yaptırdıkları büyülerin muskaların kurbanı olan yavrucaktır.

    sizin 21. yüzyılda ortaçağ karanlığı yaşayan o irfanınızı sikeyim ben ceddini cibilliyetini siktiğimin ilkel, vahşi ve cahil mahlukları!

  • 17. 18 ocak 2021 dışişleri bakanlığı tweet'i

    benden vergi alabileceği her fırsatı değerlendirip, aldığım nefes hariç her şeyden vergi alan, zorunlu askerlik için kışlaya çağıran, her türk vatandaşı gibi yasalarına tabi olduğum, yedi sülalemin yaşamını geçirdiği topraklarda, vatanımda hüküm süren devleti yöneten akp'nin, benim dinim olmayan bir din için "dinimiz" ifadesi kullanan bakanlığının tweet'idir.

    edit: zihniyet bu...

  • 18. çiçek sepeti ünlülerden mesaj uygulaması

    serdar ortaç'ın kumar borcunu ödemek isteyenler buyursun lütfen.

  • 19. suriyeliler vergi vermiyor

    evet vergi vermiyorlar bir çok şey için. mesela trafikte kullandıkları araçlar. tüm vergilerden muaf. m harfi ile başlayan yabancıların kullandıkları 2 harfli plakaların tamamı neredeyse suriyeli. m plakalı motor bile var yollarda. eskiden yılda bir m plaka görürüken şu an her yerdeler. bilmediğiniz için dikkatinizi çekmiyor ama kullandıkları lüks araçlara dikkat etseniz dibiniz düşer. sonuç olarak iddia 6 külliyen yalan.
    (bkz: trafikteki suriyeli sayısındaki inanılmaz artış)
    hangi ingiliz bu motoru kullanıyor acaba? görsel

    sağlık için para vermiyorlar mesela, hastaneler suriyeliden geçilmiyor. sıra bekliyorlarmış ama pehh...

    diğer taraftan hayatı nasıl etkilediğine dair, talebi arttırıyorlar. hayata katılan ilave 10milyon plus insan. sonra kiralar niye artıyor.

    başlığı kimin açtığına bakmamıştım. amerika'da hayat nasıl sedet? noldu redneck'ler sana mülteci muamelesi mi yaptı da duyar kasar oldun? dışarıdan gazel okumak da abesle iştigal.

  • 20. sarhoşluğu en güzel içki

    (bkz: jagermeister)

    öyle çok polemiğe girmez, 3-4 şatta güzel bir noktaya getirir. tadı güzel olduğu ve mideye yüklenmediği için keyif de kaçırmaz, için/içirin derim.

    ikinci olarak da linçlemeyin ama baileys' diyebilirim. böyle oranı güzel tutturunca, filtre kahve ile tüketilip yumuşak yumuşak sarhoş ediyor.

    bugün migrosa gittim, güncel fiyatlarını bildiriyorum:

    70'lik jager: 239 tl
    baileys': 149 tl.

    daha kasadayken hafif çakır yapıyor zaten gördüğünüz gibi. ben artık ödül maması gibi, belirli gün ve haftalarda almaya karar verdim açıkçası. götü yiyen varsa buyursun. sevgiler.

  • 21. kadıköy'de donarak hayatını kaybeden adam

    yıllardır evsiz yaşayan sami babacan isimli vatandaştır.

    cumhurbaşkanlığı için marmaris ve ahlat'ta inşa edilen saraylar için 2021'de 448 milyon 600 bin lira harcanacağının, aynı cumhurbaşkanlığı makamının geçtiğimiz sene yedek ödenek olarak 93.5 milyar lira harcadığının ortaya çıktığı gün donarak ölmüştür bu vatandaş.

    cumhurbaşkanlığı sarayında yaşayanlar taze hurma yiyebilsinler diye hurma ağaçlarının dibine 12 milyon lira harcanarak ısıtma sistemi yapılan bir ülkede hayatını kaybetmiştir.

    ve bu vatandaşın donarak hayatını kaybettiğinden hiçbir yandaş medya kuruluşu bahsetmemiştir.

    allah rahmet eylesin.

  • 22. 17 ocak 2021 beşiktaş galatasaray maçı

    edit : sapına kadar gs'liyim. eski entrylerime bakabilirsiniz. sorunun fatih terim'de olduğunu görmediğiniz sürece çekmeye devam ederiz sevgili renktaşlarım.

    beşiktaş'ın haklı galibiyeti ile sonuçlanan karşılaşma. adamlar ellerindeki ne olacağı belli olmayan isimlerle gayet iyi takım oluşturmuşlar ve ligin en iyi mücadele eden takımı konumundalar. sezar'ın hakkı sezar'a.

    öyle ağzını yaya yaya " edin visca istiyorum, irfan can kahveci istiyorum , onyekuru istiyorum , trezege istiyorum , ronaldo olsun messi de olabilirse iyi olur " demekle olmuyor.

    bak adamlar çok düşük bütçeyle gayet iyi adamlar almışlar ve oynatıyorlar. beklerin birinde rıdvan var , şu an ligin en iyi beklerinden biri. 19 yaşında. kalede ersin var , senin kalendeki 2 sırıktan iyi. forvetlerinde abubakar var , bonservis ücreti olmadan geldi. senin 15 milyon euro verdiğin adamı sike sike çoğaltır. öbür kronik sakatı da üstüne koyar.

    arabistan'dan beğenip almadığın souza , ligin en iyi defansif orta sahası. 38'lik atiba taş gibi oynuyor. kayseri'den 500 bin euro'ya kiraladıkları mensah mükemmel oynuyor. 200 bin euro'ya kiralanan rosier de gayet iyi. aynı şekilde beleşe kiralanan ghezal ligin içinden geçiyor.

    yani sergen şöyle ucuz bir takımdan lider kadro çıkarıyor. sen de rüştünü ispat etmiş , kulüplerinin 15 milyon euro istediği adamları istiyorsun. sonra da " ee yönetim almadı napalım , bu kadroyla bu kadar " diyorsun. alsana şöyle 300-500 bin euroluk kendini kanıtlamamış adamlar? aa ama pardon senin şampiyon olman için yıldızlar lazım sana. ligdeki en iyi kadro sende olmalı di mi? şu adama tapan taraftarları gördükçe galatasaray'dan soğuyorum gerçekten.

    tamam hakkını yemeyelim, iyi bir teknik adam ama zamanı geçti. hala geriye düştüğünde yaptığı tek şey donk'u ileriye atmak. olur da bir gol buluruz belki diye. ve hala emre akbaba vitaminsizinden medet umuyor. ulan tt arena'nın altından petrol çıkma ihtimali , emre akbaba 'nın takıma faydalı olma ihtimalinden daha yüksek. bunu görmüyor musun hala?

    şunu oynatacağına git u17'den 17 yaşındaki bir çocuk koy daha faydalı olur takıma. gerçekten aklım almıyor emre akbaba ısrarını? neden yani neden? adam 80'de oyuna giriyor , ama gören 115 dakikadır sahada mücadele ediyor sanır. koşmaya mecali yok. ayağına atılan topu durdurmaya çalışırken 10 metre öteye atıyor.

    önünde 3 rakip oyuncusu varken topa vuruyor. bak yemin ediyorum önündeki rakibe çarpmasa top , kale çizgisinin üzerinde kalır. içeri girmez. öyle bir şut. topa sikimle vursam daha hızlı vururum. bir değil iki değil. 18 maç oldu emre bey hala form tutacak. bir de sözleşme yenilemek istiyor. ücretini 1.75 milyon euro'dan 1.5 'a düşürüyor kral. cimbombomun çocuğu. iyi keriz silkeliyor. buna yıllık 100 bin liradan fazla para veren yönetici haindir. 100 bin liradan kuruş fazlasını haketmiyor. 100 bin de haketmiyor da neyse...

    tanım : beşiktaş'ın haklı galibiyeti ile sonuçlanan süper lig karşılaşması.

    edit : eklemeyi unuttum, luyindama'ya laf eden adam siktirsin gitsin bale izlesin. gs'nin en iyisiydi. ft'ye tapan angutlardan zaten futbol yorumu yapmalarını beklemek saçmalık. adam abubakar'a karşı gayet üstün oynadı. her topu kesti ancak 2 pozisyonda hata yaptı ve onlar da gol oldu. her defans hata yapar. ama takım o kadar leş ki luyindama'nın hatasını örtebilecek bir arkadaşı yok. dolayısıyla da kabak luyindama'nın başına patladı.

  • 23. börü 2039

    alper çağlar'ın burada yazılan çoğu eleştiriyi hak etmediğini düşünüyorum

    elinden geldiğince farklı işler yapmak için çabalıyor bu adam.
    dağ 3'ü çekip sinamaya sürse emin olun gene milyonlarca liralık gişe geliri sağlardı.

    salgınlar, devrimler ve savaşlar geldi ... dünyanın çivisi çıktı, eskiden çeyrek asır önce
    biz bir aileydik. diyerek başlıyor fragman, boğaz köprüsünün yıkılmış olduğunu, helikopterlerin geçtiğini görüyoruz... eğer başarabilirse ki başaracağına inanıyorum, türkiye standartlarının çok üzerinde bir işe imza atacaktır.

    golden gate köprüsünün çöktüğü amerikan aksiyon filmlerini öve öve bitiremediniz yıllarca, boğaz köprüsünün harabe halde olması mı komik geldi sayın ekşi sözlük hiçbir siki beğenmeme timi.

  • 24. roberto carlos didier drogba mesut özil

    ben sadece yukarıdaki malın birinin üçünün de guti'nin boku etmeyeceğini söylediği ahmak entryi çürütmek için geldim. a be salağım guti'nin kazandığı kupaların hepsi carlos'ta da var. carlos real'de 250 tane maça 11 çıkmışsa guti on defa filan ilk 11 çıkmıştır heralde. artı dünya kupası sahibi. sol bek olarak real madrid'te orta saha, forvet arkası ve kanat forvet oynayan guti'den fazla asist yapmış nerdeyse aynı sayıda gol atmış. şunu açıklamaktan bile hicap duyuyorum ama sen şu bok entry girmekten hiç utanmıyorsun dangalak.

  • 25. fiat egea cross

    hakkında şifreli bir şeyler yazılan araba.

    amk-2021

  • 26. regl izni

    kadin istihdamini azaltir. ister begenin ister begenmeyin patron da isci de kendini dusunur. bu sekilde evrimlesmisiz. imkan varsa patron her zaman dusuk maliyeti sececektir.

  • 27. socrates dergi

    ''düşünen futbol dergisi'' sloganı ile yayın hayatına devam eden ve türkiye'nin en iyi spor içeriğini üreten medya portalı.

    hedef kitle olarak düşünen ve beyin sahibi okurları baz aldıkları için aptallar tarafından linç ediliyorlar şu sıralar.

    az önce sahibi can öz twitter'da tane tane, mala anlatır gibi anlattı mesut özil süreci ile ilgili durumu:

    ''çocuğumla kartopu oynuyordum bu sene ilk. böyle büyük resimci, külhanbeyi bir açıklamadan ötürü bunu kesmek zorunda kalmış olmaya değer miydi, emin değilim. şimdi şu iddialara hızla bir cevap vereyim.

    1 - socrates'te transfer haberi verilmez. türk futbolu transfer haberi hiç verilmez, çünkü taraftarların tarafsızlık beklentisi altında sizi imha etmesine engel olmak çok zordur.

    2 - mesut özil üzerine şimdiye kadar 3 programda konu etraflıca yorumlandı, ayrıca 11'inde program çekildi, resmi açıklama bekleniyor. görseli aşağıda.

    görsel

    3 - ben fenerbahçeliyim. socrates'in futbol ve basketbolda önde gelen yorumcuları mehmet demirkol ve ibrahim kutluay. neyin ince hesabını yapıyorsunuz?

    4 - socrates mensuplarının kişisel hesaplarının sahibi değiliz. bu tarz bir patronajı da kabul etmiyoruz. isteyen istediğini yazar. bunun da bize saldırılarak baskılanması söz konusu değil.

    5 - daha ayrıntılı olarak sosyal medyada kendinden geçip sürekli saldırı, öfke yaratan taraftarlık tarzına dahir düşüncelerimizi de bugün sabah bizbize programında kayıt altına aldık, çarşamba günü yayınlanacak.''

    https://twitter.com/…ozz/status/1351170527461855234

  • 28. kar yağarken online sipariş veren vicdansızlar

    o sipariş verilmezse o dükkan para kazanamaz o dükkan para kazanamazsa o kurye maaş alamaz o kurye maaş alamazsa evine ekmek götüremez.

    bizim burada bir kaç pideci ve lokanta kuryelerine ufak tefek eski de olsa araba tahsis etti adamlar hem üşümüyor hem ıslanmıyor . sipariş verenlere çemkirdiğiniz kadar iş verene çemkirin. gerçi bu ülkede her zaman sermaye sahibi savunulur orada da siz haklısınız .

  • 29. birinin sağcı olduğunu anlama yolları

    "ben o parti bu parti bilmem gardaşım, ben ekmek partiliyim" diyorsa sağcıdır, muhtemelen.

  • 30. 17 ocak 2021 iznik'te kaybolan 8 dağcı

    hayatının bütün sinirini 8 dağcıdan çıkaran yazarlar toplanmış başlıkta :d bu ne celal bu ne öfke be? kapalı ışık görmeyen yerde çiğ etle beslenen pitbull musunuz amk? allah eşinize dostunuza sabır versin.

  • 31. derdi ne para ne iş ne sağlık ne de aşk olan insan

    zaman geçsin diye yaşıyordur. nereden mi biliyorum.....

  • 32. kolayla en çok yakışan yiyecekler

    (bkz: iskender) yoğurtlu olduğundan ayranla gitmez.

  • 33. 17 ocak 2021 antalya'da yaşanan kaza

    elimde olsa 35 yaşın altında ve bekar şahıslara tofaş doğan, şahin satışını yasaklarım. bu tarz araçları karneyle, yalnızca gerçek ihtiyaç içinde olana veririm. neden olduğunu sormayın yalnızca google'da biraz araştırma yapın. bir de doblo meselesi var tabi, o ayrı... 25 yaşındaki araçla 120 km hız yapmayı göze alan benim gözünde acil halk sağlığı ve güvenliği sorunudur.

  • 34. marketler ekonomik darbe yapıyor

    senin savundugun hükümet piyasa'ya müdahale etmeli o zaman,gerçi hep mağdur ya sizin zihniyet 4 bir yandan darbe vuruyorlar yıllardır,algıcı ezikler sizi.

  • 35. erkeğin şiddete eğilimli olduğunu anlama yolları

    başlıkta öyle bir terör estirmiş ki kadınlar sanki dünyada tek şiddet uygulayan insanlar erkeklermiş gibi. kadınların yarattığı psikolojik şiddet ve fiziksel şiddet de kesinlikle tartışmaya açılmalıdır.

  • 36. karantinanın kazandırdıkları

    çok iç içeymiş insanlar. mucuk mucuk yapış yapış, azcık kurtulduk bundan. sonra temizliği öğrendik.

  • 37. ankara soğuğu

    sokaktaki canlara sahip çıkması gereken günlerdir.

    bırakın apartmanınıza girsinler, ayazda kalmasınlar. bir kap mamayı çok görmeyin onlara, biraz zeytin yağı damlatılmış suyu mamanın yanına koyun. imkanınız varsa kulübe yapın güvenli yerlere, eğer imkan yoksa, onlara sığınacak yerler ayarlayın rahatsız etmemeye çalışın.

  • 38. 5 l ayçiçek yağı 85 tl iken özil'i konuşmak

    sözüm meclisten dışarı rezalettir.

    edit: bazı yazarlar diyor ki
    " o zaman hiç eğlenceli aktivite yapmayalım.
    konsere de gitmeyelim, tiyatro da izlemeyelim"
    tam tersine... bence kendinizi mutlu hissettiren her aktiviteyi yapabilmek için fırsat kovalayın. üniversiteli gençlere hep söylüyorum: part time çalışarak 10 ay para biriktirin. sadece 4 bin tl ile 1 hafta avrupa'da 1 tane şehri gezin. bakın bunlar kendine yatırım yapmaktır. hiç para biriktirmeye fırsatım yok diyorsan arkadaşların ile kamp yap. bunların hepsi sana yararlı olacaktır. ama futbolcu transferini günlerce konuşmak nedir lan? sadece fb taraftarı için söylemiyorum.

    edit 2: 4000 tl ile avrupa'ya nasıl gitsinler demişsiniz.
    haziran ayında stutgard gidiş dönüş 820 tl buldum pegasus'tan ( biraz arasam daha ucuz destinasyon da bulurum)
    6 gece 7 gündüz yüksek puanlı hostel 580 tl booking'de.

    kaldı 287 euro. yani günlük 40 euro.
    geriye sadece güzel bir şehir turu için yüksek enerji ve rahat ayakkabı lazım.

  • 39. açıköğretim hukuk açılması gerekliliği

    diplomasız bir cahilin üniversite düşmanlığı yüzünden bütün üniversiteler liseye döndü. eskiden üniversite sınavını kazanabilen bir kişinin bile olmadığı kasabalarda üniversite var artık. şimdi aman ne güzel işte diyen sığırlar çıkacaktır. onlar için üniversite kiraların artması, esnafın iş yapmasıdır. başka işe kafaları sarmaz. o uyduruk üniversitelerin diplomalı cahiller ve işsizler sürüsü yarattığı umurlarında olmaz. o diplomaların dünyanın hiçbiryerinde bi boka yaramadığını hatta yarayan iyi üniversitelerin bile çok yakında denklik verilmeyeceğini öngöremezler. önündeki kaseye atılan üç beş lira için ruhunu sattığı gibi anasını da satar.

    genç insanların yıllarını çalan,hiçbirşey öğretmeyen bütün üniversiteler hatta liseler kapatılmalıdır.

  • 40. mesut özil vs gheorghe hagi

    yetti yahu sizin şu galatasaray kompleksiniz. her dandik hocanızı fatih terim'le, her yeni futbolcunuzu gheorghe hagi ile kıyaslıyorsunuz. mesut'unuzun alman pasaportu olmasa ya da hagi de avrupalı sayılsa acaba yine kıyaslayabilecek miydiniz. maradona da real'de oynamadı, barça'da tutunamadı. napoli ile başarılı oldu sadece o da mesut'tan kötü karşim.

  • 41. evli erkeğin arkadaşlarıyla 2 saat takılması

    ben bu başlıkları çok seviyorum ve gerçekten roman okur gibi okuyorum. öncelikle bir kadının evlendiği zaman nasıl olacağı aslında az çok bellidir aynı erkeklerde olduğu gibi. hani erkekler "kadınlar iyi erkekleri seçin, erkek kendini belli eder" diyor ya işte o hesap. kadın da aslında belli eder ama erkek tabiki başlarda bu durum hoşuna gittiği için önemsemez.

    erkek genelde çok duygusal değildir diye düşünülür ama aslında bir erkeği manipüle etmek de oldukça kolaydır. erkeğe "tanrı gibi" hissettirdiğiniz an, ona yoğun duygular ile gittiğiniz ve bunu gösterdiğiniz an çoğu erkek her şeyi yapmaya hazır hale gelir. erkeğe kadının ilişkinin başında kıskanması ona üretilen duyguların bir gösterim şekli olarak gelir. hala toplum olarak "seven kıskanır" sözüne olan inanışımız oldukça malum bir gerçek. ilişki içinde erkeği serbest bırakmayı tercih eden bir kadın hiç şaşmaz bir halde "bu kadın beni sevmiyor" olarak erkek beynine kodlanır. erkek çoğu zaman kıskanılma duygusu ile birlikte kendini önemli hissetmeye başlar.

    ben bu duyguyu çoğu erkekte gördüm. bana kimse karışamaz diyen adamların "seviyor da yapıyor" dediğini, telefonumu kimse eline alamaz diyen adamların telefonlarının kız arkadaşlarının elinde gezdiğine, benim özgürlük alanım var diyen adamların sevgililik döneminde bile arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermeyen kadınlarla olduğunu gördüm. hepsi de istisnasız ilişki sürecinde bunun hoşuna gittiğini belirtirken ilişki sonunda bu kadınların hepsi "kezban" oldu. halbuki buna izin veren onlardı ve hepsinin de hayatından şu karşısındaki erkeğin hayatına saygı duyan, onları böyle saçma sapan kıskançlıklar ile boğmayan kadınlarda geçmişti. bu kadınlarda sonunda "sevmeyen kadın" ilan edilmişti.

    her zaman için insanların istedikleri yani onları tanımlayan kişilerle olduğunu belirtiyorum. bu istek dilde olan bir şey değil yalnız gerçekten kişinin içinde, bilinçaltında gizli oluyor. herkesin ağzında mükemmel bir kadın erkek tanımı zaten vardır. fakat kişinin asıl istediğini gösteren şey seçimleri oluyor. bu kadınlardan bu kadar şikayet edene kadar ve evliliği ya da sevgili olmayı kişinin kişisel alanının yok edildiği bir yer olarak görene kadar ki bu durum aslında sizin her zaman için bu tip kadınlarla birlikte olmayı tercih ettiğinizi gösterir size saygı duyan kadınları seçebilirsiniz. yani bir kadın size "canım arkadaşlarınla görüşmen çok doğal, beni işin bittiği zaman ya da istediğin zaman ararsın" dediği zaman onu sevmiyor ya da salak ilan etmek yerine kıymet vermeyi tercih edebilirsiniz. bu kadını bulduğunuz zaman eğer kıymet bilmiyor ve başka birini tercih ediyorsanız da konuşma hakkınız olmayacaktır. çünkü siz istediniz ve onu tercih ettiniz.

    kısaca sorun evlilik ya da sevgililik değil seçtiğiniz kişilerde başlıyor. bu durum hoşunuza gidiyor aslında ve bu nedenle sizi kısıtlayan bir insanı hayatınıza alıyorsunuz. ben bugüne kadar hiçbir erkek arkadaşımı kısıtlamaya çalışmadım. güvenmeyi tercih ettim ve onlara birey olarak saygı duydum. aynı şekilde karşımdaki insandan da bunu bekledim. yapmadığı zaman ya da benim ona saygı duymamı hak etmediğini anladığım zaman ise hayatlarından çıktım. çünkü bir ilişkiye sahip olmak, sağlıklı bir ilişki yaşamak bunu gerektiriyor. olay aslında bu kadar basit bana göre. insan ne ekerse sonunda da onu biçecektir.

  • 42. bim vs şok vs a101

    evime şok ile a101 aynı uzaklıkta,

    bir gün birine diğer gün birine giderim, hepsinin kendine göre kaliteli ürünler var.
    parasına bakmadan daha ürün almak gibi bir alışkanlığım yok maalesef

    tabi burada doğru cevap hangisi sana yakınsa o iyidir

  • 43. ismail yüksek

    burası yetiştirme yurdu mu gönderin gitsin diyen üstteki yazarı ekşiden gönderelim gitsin,böyle ipini koparan entry giremesin.ilk kez fenerbahçe formasıyla maça çıkan genç diyebileceğimiz bir oyuncu,kısıtlı sürede gayet güzel performans gösterdi.topuk pası rakibe gitti ve top döndü gol oldu şanssızlık diyebileceğimiz bir pozisyon.sıkıntı değil gelecek vad ediyor.

  • 44. 18 ocak 2021 fatih karagümrük sk tweet'i

    saçma sapan bir tweet.nereden tutsan elinde kalıyor.

    birincisi, size ne rakip takımın yaptığı transferden.
    ikincisi, mesut özil zamanında türk milli takımını da seçebilecekken alman milli takımını seçmiştir.öyle çok da vatan millet sakarya bir insan değildir yani.
    üçüncüsü, bu tweeti atarak amaçlanan nedir?

  • 45. rakı içen kadınlara hiçbir erkeğin aşık olmaması

    geneli vur kadehi ustam triplerine girip erkeksi hareketlerde bulundukları içindir. hepsi değil bak, geneli!

    edit: bakın "rakı içen bütün kadınlar"a yönelik bir ithamım yok, sadece gözlemlediğim kadarıyla rakı içen kadınların genelinde böyle bi sıla'cılık tripleri görüyorum, ceketi omuza atmalar falan, tavırlarda erkeksilik. itici buluyorum şahsen. kim kime aşık olmuş/olmamış umrumda değil.

  • 46. fatih terim

    kime sorsan terim için “taktik bilmez, motivasyon ustasıdır” der. yanlış da sayılmaz. ama esas ustalığının üzerinde hiç durulmaz ki o da manipülasyondur.

    bu manipülasyon üstadlığıyla yıllardır galatasaray taraftarını davar gibi güdüp gemisini yürütmekte. en son koca koca adamlar evinin önüne gidiyordu bırakma diye. rabbim yazdıysa bozsun o denli kepazelik...

    sürekli transfer isteyip yönetimle taraftarı kafa kafaya getiriyor. sırf şahsi kaprislerinden dolayı gomis’i göndertti, yerine harcanan para bonservisiydi boku püsürüydü 30 milyon euroyu geçti ama koca galatasaray’ın forvet hattı müzmin sakat falcao ve beyin özürlü diagne. serdar aziz ve maicon’la takışıp yok pahasına göndertti, yerine aldırttığı 2 kerestenin maliyeti 10 milyon euro’dan fazla. elindeki mariano gibi adamı gönderdi, şener’le derbiye çıkıyor. şimdi de çıkmış utanmada visca, irfan can falan istiyor. kimse de çıkıp “hocam, senin eline geçen sene n’zonzi, seri, lemina verdik. istedin diye emre mor’u, jimmy durmaz’ı, adem büyük’ü, ryan babel’i, henry onyekuru’yu aldık ama ola ola altıncı oldun” demiyor. çözmüş çünkü meseleyi, taraftarı davar gibi güdüp yönetimin üzerine sürüyor. gerek mevcut döviz kuru, gerek pandemi ekonomisi, gerek de ffp kıskacındaki yönetimini açık hedef yapıyor. valla galatasaray bugünkü haldeyse bunun sorumlusu takımla oyuncak gibi oynayan, herhangi bir ışık vermemesine rağmen sürekli transfer isteyen fatih terim’den başkası değil bugün.

    hiçbir şahıs kulüplerden büyük değildir. bu durum fatih terim için de geçerlidir. ama o gün de gelecek. galatasaraylılar, fatih terim’in ana avrat sövdükleri dursun özbek ve igor tudor’un el ele kurduğu kadroya şampiyonluk kokusunu alınca çöktüğünü de kabul edecek.

    bu futbol ortamını ileri taşımak istiyorsak önce şu şahıs kültlerinden bir kurtulmamız lazım. fatih terim’in yarın öteki gün görevden ayrılsa bile yerine geçecek adamın tepesinde demokles’in kılıcı gibi sallanmaması lazım. bu fatih terim için de, şenol güneş için de, aykut kocaman için de geçerli. türk futbolunun yol alması lazım.

  • 47. göç edip youtube kanalı açmak

    iş bulup yurt dışına yerleşenlerin olmazsa olması. ilk videolar mutlaka market ürünleri üzerinden gittikleri ülke ile türkiye'yi kıyaslamak olacak. onun ardından nasıl göç edilir konusu ile ilgili soru cevap etkinliği yapılacak. youtube üzerinden gelen bol bol "çok teşekkür ederiz, bize gerçekten güzel bir kaynak oldunuz, bizi motive ediyorsunuz, seneye yanınızdayım" tarzı yorumlara "ne demek ben teşekkür ederim" gibi cevaplar yazılacak. gittikleri ülkenin kültürü ile ilgili bol bol video çekecekler. "almanya'da bratwurst yedik" gibi şekilli isimlere sahip videolar atılacak. gidilen ülkede diğer göçmenlerle bir araya gelinecek, hikayelerin alışverişi yapılacak. "bu ülkeye gelirseniz bunlara alışın" tarzı click bait başlıklı videolar mutlaka çekilecek. kanalın abone sayısı artırılmaya çalışılacak. (bkz: tebrikler youtube simülasyonunu başarıyla tamamladınız)

    göç etmek bir başarıdır. bir şeyi milyonlarca insan isteyip az bir kısmı yapailiyorsa, bu net bir başarıdır. youtube kanalı açıp bir yandan para kazanmak, bir yandan ilgi çekip eğlenmek, bir yandan da insanlara yardımcı olmak da gayet keyiflidir. ancak göç edip, her gün video çekip youtube ve instagram'da yayınlayanların gittikleri ülkelere ne derece adapte olduklarını bilemiyoruz. isim vermeyeceğim, bir almancı youtuber var, adam youtube ve instagram'da o kadar aktif ki, her gün paylaşım yapıyor, her yazılanı okuyor, beğenmediği yorumlara ayrı video çekip paylaşıyor, yetmezmiş gibi bir de instagramda kendisinin etiketlendiği hikayeleri paylaşıyor. abicim senin hiç mi başka bir hayatın yok? bu tür arkadaşlar youtube kanalı açmak için göç etmiş gibi geliyor bana. gittikleri ülkede çevre edinip bir şeyler yapmaktansa, türkiye gündemi nonstop takip edip, zamanlarının çoğunu youtube ve instagram'a ayırmayı tercih ediyorlar. eleştirdiğim falan yok bu durum bana oldukça garip geliyor. son dönemde furyaya dönüşen bir iştir göç edip youtube kanalı açmak.

  • 48. iq düşüren kitaplar

    efenim bazı kitaplar vardır ki okudukça üstüne katmadığı gibi olanı da götürür. hemen örnek verelim :

    azra kohen- fi , çi, pi

    ve tüm kahraman tazeoğlu kitapları.

  • 49. dersini fazla ciddiye alan resim hocası

    çekilin ben resim öğretmeniyim.

    dersimi tabi ki de ciddiye alıyorum. resim yapamayan öğrenciye de asla düşük not vermedim, vermem. sorumsuz öğrenciye veririm.
    bazıları demiş ki bu yetenek işidir, neden düşük not veriyor resim hocaları. aynı mantıkla bakarsan matematik de bir yetenektir ama yazılı sorularını yapamadığında alırsın sıfırı oturursun. ben hep bunu yaşadım. bunun yeteneği resime, matematik yapamıyor, bu da bir yetenek işi, sayısala kafası basmıyor diyerek hiçbir matematik hocam beni geçirmedi. fakat aynı şeyi bizim yapmamızı bekliyorlar, sonuçta resim, peh..

    neyse..
    koca koca lise çocuklarından resim yapmalarını beklemiyorum düz bir lisede. tabi ki yetenekli öğrencilerim var. ama dersi onların üzerine kurup diğerlerini uyutmam. napıyorum, her hafta bir ressam seçiyorum, hayatını anlatıyorum ki özellikle öğrencilerin dikkatini çekebilecek kısımlarının üzerinde durarak. sonra da akıllı tahtadan o ressama ait kendi hazırladığım eserleri gösterip bilgi veriyorum ve öğrencileri konuşturuyorum, kendince yorumluyorlar. akımları anlatıyorum. çok da eğlenceli geçiyor. ben de sıkılmıyorum. yoksa bana da eziyet oluyor cin ali çizip olmuş muuuu diye getirenler. ağlayasım geliyor.

    bütün resim öğretmeni arkadaşara tavsiyemdir. dersimizi biz önemsemezsek kimse önemsemez ve bizim dersimiz çok önemli bir ders, aktarmasını bilene..

  • 50. hasan can kaya'nın yok olup gitmesi

    bir sigarayı cok sert bıraktım bir de bu hasanı vallahi aklıma gelmiyor mk