"ankara’yı bilmediklerini anlayınca yolu biraz uzattım. gençlik caddesi’nden garın önüne geldik. bıraktığım noktadan itibaren yol kapalı olduğu için polis barikatına yakın noktada bıraktım. taksi ücreti 28 lira tuttu, ön koltukta oturan kişi 50 lira uzattı. 20 lira para üstünü verdim ancak 2 lirayı da almak için bekledi. 2 lirayı da bozuk para kutusundan çıkartarak verdim. "
(bkz: orospu çocuğu taksici)
işid'li canlı bombayı bile dolandırmış adamlar. meclis'ten gara 28 lira tutar mı amk.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 2 lira para üstü bekleyen canlı bomba
-
2. gheorghe hagi
b sınıf bir oyuncu olduğu için barcelona ve real madrid' de oynamıştır.
kafalar çok güzel. -
3. wojciech szczesny'nin sevgilisinin davet kıyafeti
(bkz: ass roma)
-
4. adele'in ahmet kaya'dan şarkı araklaması
sağda solda fazla dillendirilmemesi gereken bir mevzu.
şimdi bu kadın ''ahmet bey'e ne oldu'' diye sorsa ne cevap vericez ? hiç utanmadan arlanmadan ''linç ederek ülkeden kovduk, gurbette ölmesine sebep olduk'' falan mı diyeceğiz ?
hadi bunu bi şekilde anlattık diyelim. peki ya serdar ortaç'ı da merak ederse, şarkılarını falan dinlerse o zaman neyi nasıl açıklayacaksın. rica ediyorum direkt olarak kapatalım bu konuyu. -
5. 8 aralık 2015 türkiye ırak savaşı
almanya ile aynı grup içinde yer almamamız gereken savaştır. adamlar cenabet midir nedir tüm dünya savaşlarında yeniliyorlar.
-
6. yalnızken dahi canı sıkılmayan insan
benim bu. hatta yalnızken kendimi daha da iyi hissediyorum. bütün gün kitaplara gömülüp kahve içmek, mısır patlatıp film izlemek, yeni yemek tarifleri öğrenip yapmak, yeni bir şarkı keşfedip saatlerce dinlemek hatta şarkıya değişik klip senaryoları yazmak varken neden diğer insanların saçma sapan dertlerine üzülüyormuş gibi yapayım ki. durmadan tanıdık tanımadık ayırt etmeden dedikodu yapanı mı dersin, kendini olduğundan farklı göstermeye çalışan mı dersin, yalanlarını yakalayıp yüzüne vurmadığın için iyice arsızlaşıp tiksindiren mi dersin, sadece iki dakika kafa dinlemek isterken siyaset konuşmak isteyen mi dersin, hatta sadece konuşarak senin kaç senelik siyasi fikrini değiştirebileceğini düşünen mi dersin, sürekli eski sevgililerini, yeni sevgililerini, yeni sevgililerin ve eski sevgilililerin eski sevgililerini anlatan mı dersin, 10 kişiyle aynı anda flörtleşen kadınların sanki bu işlerden çok anlıyormuşum gibi tavsiye istemesi mi dersin.. ne gerek var arkadaşım iki kitap oku bişey öğren. yeni bir dil öğren, tek başına seyahat et, bi sokak hayvanına iki lokma bişey ver, bi çocuk sevindir bişey yap. hep yapmadığın iyi bişey yap. sen yalnızken kimse ne yaptığına karışmaz. karar verirsin ve yaparsın kimseye fikir danışmana, kimseden nasihat dinlemene, kimsenin seni vazgeçirmesine ihtiyacın yok. hayat kısa zaten. birkaç iyi insan biriktir yeter. fazlası mutluluk getirmez sadece zaman kaybettirir.
-
7. burak yılmaz'ın shanghai shenhua'ya transferi
-
8. aralık 1998'de türkiye'deki italyan karşıtı hava
bellonaya gazetelere boy boy "ismimize aldanmayın, allah bin türlü belamızı versin ki kayseri firmasıyız" minvalinden ilanlar verdiren havaydı, aklımda kalmış. hey gidi hey.
-
9. hasan ali'nin gördüğü kırmızı kart
https://vine.co/v/i7etpm11iw2
pozisyonda silahına davranmadığı için yanlıştır evet!
fotbolon kotölö törk hokömlörö -
10. sarayburnu'na demirleyen nato gemileri
"uzun yıllar sonra nato ve batı ile olan ilişkilerimizin düzelmesi"
bir kahkaha attiktan sonra yazarin entrylerine bir goz attim.
(bkz: #56670632) tayyip icin "dünya'nın en güçlü siyasi lideri." seklinde yazmis.
boyle de bir nesil var amk. daha dun pikacu izlerken bugun dunya, siyaset falan konularina kafa yormaya baslamis. -
11. 6 aralık 2015 galatasaray sk açıklaması
galatasaray'a karşı yine haddi olmadan tahrik içeren sözler sarf eden fb kulübü başkanı aziz yıldırım'a yönelik, söz konusu şahsı uyutmayacak cinsten bir açıklama. son yılların en acımasız açıklaması olmuş. kim kaleme aldıysa tebrikler.
--- spoiler ---
bu akşam türkiye gündemine düşen bir demeç, güzel bir atasözümüzü hatırlamamıza vesile oldu.
“kişi kendinden bilir işi” derler bu topraklarda…
şayet biri çıkıp birilerini sahtekârlıkla suçluyorsa “ben bu durumda olsam sahtekârlık yapardım” diyordur aslında...
fenerbahçe’nin kişiliği ve icraatları kamuoyu tarafından gayet iyi bilinen başkanının söylediklerini de bu kapsamda değerlendiriyoruz.
hatırlarsınız, kısa bir süre önce fenerbahçe’nin eski oyuncusu alex de souza, "başkan eğer bize güvenseydi, biz zaten kendi emeğimizle şampiyon olabilirdik. şikeye bulaşıp, biz futbolcuları ve fenerbahçe'yi lekelemesine gerek yoktu" demişti.
alex’in bu beyanatının karşılığını veremeyen ve asla veremeyecek olan, bir de çıkıp hiç utanmadan galatasaray’ı sahtekârlıkla itham eden birine “sen kimsin” desek hafif kalır. “senin kim olduğunu herkes biliyor” demek ise gayet yeterli olur.
--- spoiler ---
http://www.galatasaray.org/…nu-herkes-biliyor/30341 -
12. rus savaş gemisinin füzeli askerle boğazdan geçişi
rusların iyice ergene bağladığını gösteren komedi.
-
13. cinemaximum'larda reklamları protesto kampanyası
özellikle bugün sinemaya gidecek, sorumluluk duygusu aşmış arkadaşlarımın desteğini istediğim kampanyadır. hepiniz biliyorsunuz ki cinemaximum bizi yıllardır fahiş fiyatlarda sinema biletleriyle, kolasıyla, mısırıyla köküne kadar kazıklıyor ve bu da yetmezmiş gibi her film öncesi zorla 30-40 dk reklam izletiyor. belli ki bu durumu kontrol eden bir denetleme mekanizması yok ve biz bize sahip çıkıp örgütlenmezsek bizi daha çok enayi yerine koyacaklar bunlar.
önerim her film öncesi reklamlar başlayınca kendi çapımızda bir protesto yapmak. bu bağırıp çağırarak hak aramak olabilir, alkış olabilir, kameranın önünde ayağa kalkmak olabilir vs. ama bir şekilde hakkımızı aramaya bir yerden başlamalıyız.
edit: sinemaya gitmeyenlere saygım tabii ki büyük ama sinemaya gitmeyerek desteklediğini söyleyenleri anlamıyorum. bu kadına tacizin engellenmesini kadınları taciz etmeyerek destekliyorum gibi bir şey. tamam sinemaya yine gitme ama bu soygunculara da tepkini esirgeme. sadece sinema sektörü olarak da düşünme bunu. bir şeye ederinden fazla para isteyerek ve hatta tekelleşerek ticaret yapan her firmaya tepkini göster.
sigara, alkol belki de araba kullanmıyorsun diye bu vergiler de normaldir sana göre. -
14. 6 aralık 2015 gaziantepspor fenerbahçe maçı
sikik bir maç sikik bir gol sikik bir ligde sikik bir şampiyonluk için millete çoluğundan çocuğundan çıksın diyebilen yavşaklar var lan.
olm ben hasta beşiktaşlıyım. tek bir çoluk çocuğun zarar görmesindense her maç haksızca yenilip o tribünde sinirden ağlamayı tercih ederim. ne mal adamlar var lan. -
15. beşiktaş
tarihe not düşülsün, kazandığı kayserispor maçı sonrası rakip takım antrenörü hakemin h'sini ağzına almazken, spikerler "hakemin x kararı doğru muydu" gibisinden bir soru bile sormazken, fenerbahçelisi galatasaraylısı dünden beri hakem diye ağlamakta. bunu unutmayın. beşiktaş'ı şampiyon yapacaklar. hem de kim yapacak biliyor musunuz? şenol güneş. ağlayın lan ağlayın.
-
16. cut'a kat put'a put car'a kar cat'e ket demek
chair'e çeer, chemist'e kemıst demek gibidir.. kimse kusura bakmasın ama, e sikerim böyle dili..
kendileri durumu multiple functionality adını verdikleri bir teori ile savunuyor ama, "bunları biliyor muydunuz?" kitaplarından farkları yok bu konuda yazılan çizilenlerin..
"bıdı bıdı olunca bıdı bıdı oluyor, bazen de bıdı bıdı olmasına rağmen dıbı dıbı oluyor" diyor kabaca.. hayvan herif, biz de görüyoruz onu zaten.. sebep sebep? -
17. ışid videolarında kurbanların suskunluğu
kurtulan rehinelerin ifadelerine göre bu insanlar öleceklerini bilmeyerek orada bulunuyorlar. aynı açılardan aynı çekim onlarca kez yapılıyor. gariban adamlara ise bunun deneme ve tehdit amaçlı olduğu kendilerinin asla öldürülmeyeceği telkin ediliyor. cinayetin ne zaman yani hangi seferinde gerçekleştirileceğini sadece orospuçocukları biliyor.
-
18. finlandiya'nın vatandaşlarına 2500tl aylık vermesi
http://www.independent.co.uk/…enefits-a6762226.html
plana göre finlandiya tüm vatandaşlarına, vatandaşlık maaşı gibi 800euro/2500 tl verecekmiş.
bu kuzeylileri anlamıyorum arkadas. bak bizim gemicik sülalesine, kendilerine örnek olarak kuveyiti, katarı ve onların şeyhlerini alıyorlar. memeleketin ne kadar katma değeri var, bilonun vakıflarına, isviçredeki gizli hesaplara, akpli şirketlere akıtıp duruyorlar.
hiç akıl yok bu kuzeyli başkanda. lan kur bir paravan şirket, ver ihaleyi yandaşa, o orayı sömürsün, sen de adamdan vakfına yüzbinlerce dolar bağış al. vatandaşlara para dağıtıyormuş bak hele bak. ulan siz sgk borcu denen başarı hikayesini de mi duymadınız! herkesten para alıyoruz biz burda, o parayı da yine yandaşlara, başkanın hanıma falan kurdurduğu özel hastanelere akatarıyoruz. hatta bunu yapmak için özel hastanelerin normal vatandaşı da artık kabul edeceğini söyledik, beyinsiz halkımızın oylarını da topladık.
valla bak, para alın lan vatandaşlardan, herkese para vermek neymiş aq. çok sıkışırsanız, kuzeydeki sami azınlığınıza savaş ilan edersiniz, tüm malları finlandiya milliyetçiliği altında bağırttırırsınız. komsun rusya lan, anladın sen onu. ellerinde bayraklar, vatan millet helsinki diye ip gibi dizersin fin halkını. -
19. starbucks'ta imac'iyle çalışan tip
imac degil macbook'tur o" diye ayar vermeye gelip göt "gibi kaldiğım başlıktır.
-
20. athletic bilbao denince akla gelenler
-
21. suriyeli sığınmacıların türkmenleri istememesi
suriyeli sığınmacıların türkleri istememesinden bir önceki adım olan olaydır. şaşırtmadı.
-
22. sözlüğün çöplükleşmesini nasıl engelleyebiliriz
tartışılması gerektiğini düşündüğüm soru.
şöyle bir önerim var:
sözlük; bilgi, yorum ve geyik olmak üzere üç kısma ayrılsın. "bilgi" kısmına giren, kişiden kişiye göre değişmeyen gerçekliklere ulaşabilsin. "yorum" kısmında her konuda öznel bilgi ve fikirler paylaşılsın. "geyik"te ise siyaset, maç, anket vb. tartışılsın.
çünkü bazen, net bilgi veya iyi bir yoruma ulaşabilmek için yüzlerce saçmalık okumak zorunda kalıyoruz. çok daha profesyonel ve geniş bir moderasyon ağıyla (ki ekşi sözlük'te bu kapasite var) girilen entryler bu üç kategoriye dağıtılır.
bilgi bölümünden öğrenciler, meraklılar vb. rahatlıkla faydalanır. (vikipedideki bilgiye ne kadar güveniyorsak, burada da o güveni oluşturabiliriz.) yorum bölümünde sanat, felsefe, edebiyat, siyaset, bilim vb. alanlarda genel ve öznel fikirler paylaşılır. geyik ise daha çok günlük siyasi, sportif olay, olgu ve kişilerin, anketlerin bölümü olur.
şimdi benim bu fikrime, önceki entrylerimi referans göstererek karşı çıkanlar mutlaka olacaktır haklı olarak. ama ben de sözlüğün şu andaki formatı üzerinden yazıyorum. sözlüğü açıp baktığımda her gün ne görüyorsam ben de o tarzda devam ediyorum. içime sinmiyor bazen ama kendimi akıntıya bırakıyorum. ancak bir değişim gerektiğini de düşünüyorum. ve bu konuda bir öneride bulundum sadece. amacım kimseyi kişisel olarak eleştirmek falan değil, sadece boş vakitlerimde zaman geçirmekten hoşlandığım sözlüğün daha nitelikli hale gelmesi. hepimiz sıkıldık aslında bazı şeylerden ama yine de seviyoruz sözlüğümüzü. hakettiği saygınlığa tekrar kavuşmasını isteriz. çünkü ekşi sözlük sadece bir internet sitesi değil kült bir olguya dönüşmüştür ve bence türkiye'deki sosyal ve siyasi hayatı, hatta türkçe'yi etkiler duruma gelmiştir.
ayrıca kullanıcı sayısı çok arttı, her yaştan, her çevreden insan var artık burada ve herkes kendini ifade etmek istiyor. ama kocaman bir salona doldurulmuş büyük bir insan topluluğuna benziyoruz şu anda. her kafadan bir ses çıkıyor ve söylenen bir çok önemli şey fısıltı gibi kalıyorken bağırarak konuşanların söyledikleri gerçekten tırıvırı bile olsa gündemimiz oluveriyor. bence böyle devam ederse nitelikli insanların sayıları git gide azalacak burada. sözlüğün bilgi ve düşünce talep edenlere daha sistematik bir şekilde ulaşabilmesi lazım. -
23. kaliteli yerel pastaneler
konumları yazılması gereken pastaneler. sizin mahalledeki pastanenin yeri bilememe ihtimalimiz de var.
-
24. kredi kartı geçmeyen işletme
inatla fiş/fatura istenmesi gereken yerlerdir. esnaf, bu durumda bir çakallık hamlesi ile çekmeceden eski fiş arayacaktır fakat özellikle yapılan işlemin/alışverişin fişi istenmeli, zorla vergi ödettirilmelidir bunlara.
-
25. amazon.com
iyi niyetini suistimal edip bununla övünen birtakım kanını şerefini siktiğim dilencilerinin de olduğu ve bu yüzden donanımhaber ölücülerini reportlamaya başladığım site. puştluğun alemi yok. lan ben de adamsam bugünden itibaren -özellikle donanımhaberde- ne kadar sülük puşt varsa bir bir multi-account kullanımı ve dilencilikten amazon'a kanıtlarıyla şikayet etmezsem şerefsizim. oldum olası dilenci sülüklerden nefret etmişimdir. kutusunda çizik bile olmadan refund isteyen, bir gün gecikti diye kargoyu beleşe getirene kadar müşteri temsilcisiyle kavga eden, abi şuna indirim olur mu, buna 5 dolar var mı diye yüz elli tane kullanıcıyla deneme yapan ne kadar dilenci varsa peşindeyim bundan sonra. ibneler sizi. lan amazon sanki dayımın şirketi amk ama fena taktım kafayı adam dilene dilene aldığı eşyaları "noldu lan girdi mi", "lan bunlar enayi" diye paylaşınca bende bazı kablolar koptu. acayip kılım lan size, mezarcı leş kargaları.
birini şikayet ettim, chat geçmişini worde kaydettim çektim screenshot'ı: http://i.hizliresim.com/w9xav2.png
lavuğun kullanıcı adını öğrendiğim anda iletiyorum.
bir siz zekisiniz allahın dilencileri. sizi teknosa, vatan, mediamarkt paklar çomar oğlu çomarlar. neyinize lan müşteri memnuniyeti? -
26. 7 aralık 2015'te ekşi sözlük'te tecavüz rezaleti
komik mi şimdi bu? tecavüz gibi insanda ağır travmalar yaratan, ciddi bir meseleyi böylesine malzeme yapmak doğru mu? bu kadar mı duyarsız olduk?
-
27. elini vajinasına sürüp insanlara koklatan çılgın
-
28. 5-6 aralık 2015 trabzonspor kongresi
ilk açılan sandıklar doğudan olduğu için ibram'ın oyları dusuk çıkıyor.
-
29. ibrahim hacıosmanoğlu
türkiye'yi uzun zamandan beri bir konu hakkında birleştirebilen tek adam.
-
30. erdoğan olsa montreux sözleşmesini imzalamazdı
ingiliz bandralı gemide seyahatte olacağından, imzalamazdı diye düzeltilmesi gereken tanım.
-
31. dota 2
çocuklar için de lolde bir takım kurmaları gerektiğini düşünüyorum.
-
32. içecek olarak ne alırsınız abi kola fanta ayran
(bkz: ice tea var mı)
(bkz: nestea var) -
33. sabri sarıoğlu'nun görüntülü analizi
4 aralık 2015 galatasaray bursaspor maçında sabri sarıoğlu'nun yaptığı bir buçuk asistin üzerine bu analizin iyi geleceğini düşündüm.
hemen gaza gelip sabri’yi övmeye çalışan bazı galatasaraylılara karşı ortalık karışmadan vaziyet aldım. sabri’nin aslında ne kadar da muhteşem bir bek olduğunu anlatmalarına fırsat vermeden bu olayı kapatalım istiyorum.
analize başlamadan önce futbolcu ıslıklama olayını kendi açımdan değerlendireyim. bugün mehmet demirkol, yazısında; ‘ıslıkladığın oyuncunun attırdığı gole sevinmek mantıksız değil mi’ diye soruyordu. hayır, değil. taraftar, ıslıkladığı oyuncunun attırdığı gole değil, tuttuğu takımın attığı gole sevinir. taraftar galatasaray’ı ıslıklamaz, o formanın içindekini ıslıklar.
öte yandan, sahadaki oyuncuyu ıslıklamanın takıma, dolayısı ile taraftara zararı yok mudur?
taraftarın tepkisini başka nasıl göstermesini bekliyorsunuz? tribünde beğenmediği ıslıklar, suçlu olur; sosyal medyada eleştirir, suçlu olur; tepkisini göstermek için kulübe para kazandırmaktan vazgeçer, suçlu olur. eleştiren taraftar için o günün önemi kalmamıştır artık. zamanla içinde biriktirdikleri bir yerden sonra taşmaya başlar, dolayısı ile şimdiyi bırakıp yarın için hamlelerini yapar. ‘hep destek, tam destek’ romantikliğinin milyonları ceplerine indiren adamların olduğu ortamda her şeyi daha da kötüye götürdüğünün farkındadır.
son olarak da, sabri’nin yönetimin teklifi ile sözleşme yenilediği, bu yüzden kendisinin hiçbir suçunun olmadığı görüşüne değineyim. bundan daha saçma bir argüman üretmek mümkün değildir sanıyorum. taraftar zaten sabri ile sözleşme yenilenmesine tepki gösteriyor. olayın nedeni sabri’nin ta kendisi. bu durumda sabri ve yönetimden başka tepki gösterilebilecek kim var?
neyse, bu konuda dolu olduğumdan çok uzadı. bursaspor karşısındaki sabri’yi görelim biraz.
http://www.gfycat.com/unfoldedheavenlyeider
http://i.imgur.com/vb55zry.gifv
sabri için takım oyunu diye bir şey yok. takım arkadaşları kendi aralarında takılsın istiyor. top tekrardan kazanıldığı andan itibaren dünya sabri’nin umrunda değil. özellikle top jose rodriguez’e son olarak geldiğinde, pas olanağı yaratmak için çizgiye doğru koşmaya bile tenezzül etmiyor. yorgun da değil ki, mazeret üretelim... henüz 10. dakika. bu tarz hataları yaptıktan sonra deli gibi koşup mücadele etmenin pek bir anlamı kalmıyor maalesef.
http://www.gfycat.com/…ventionalrequiredbengaltiger
http://i.imgur.com/mqiajaw.webm
hiçkimse sabri’nin hücumdan ziyade savunmacı bir bek olduğunu iddia etmiyordur herhalde. dolayısı ile ben de takım hücumlarına katılmasında pek sorun görmüyorum. tabii, hücumda da ezbere top oynamaya çalıştığı gerçeğini değiştirmiyor bu. katılmak ile yararlı olmak çok farklı şeyler.
http://www.gfycat.com/reasonablebriskgenet
http://i.imgur.com/sgnjmr2.mp4
her ortayı takım arkadaşının kafasına açmak zorunda değil hiçkimse. taraftar da –çoğunlukla- ortaların dağa taşa gitmesinden şikayetçi. tehlikeli bir noktaya ulaştırmayı başar, ciğerimi ye. bak, üstüne bir de dönen topu tek pasla arkadaşına vermişsin, mis. işte ben bunu görmek istiyorum ya, fakat sabri tüm bunları ayda yılda bir başarabiliyor. (gerçi ortayı burak'a değil, podolski'ye açmaya çalıştığını düşünüyorum ama neyse...)
http://www.gfycat.com/tightconfusedbinturong
http://i.imgur.com/bipn3k2.gifv
yahu çıksana ileri? mustafa denizli’nin önüne geçip beklemenin mantığı nedir, bilemiyorum.
http://www.gfycat.com/ecstaticaggravatingbear
http://i.imgur.com/skggedm.gifv
bu pozisyonda geriye çok iyi koşuyor. iki rakibin arasında da çok iyi pozisyon alıyor. hep topla giden adamı hem de boştaki adamı güzelce kontrol etmeyi başarıyor. peki, chedjou’nun tepkisi neye?
http://www.gfycat.com/concretetiredbass
http://i.imgur.com/fmaqt2s.gifv
ondan sonra, taraftar beni niye ıslıklıyor? çünkü senin yüzünden takım neredeyse gol yiyordu. savunmada böyle bir hata yaptıktan sonra ne yaparsan yap, hiçbir önemi kalmıyor artık. sabri muhtemelen maç sonrasında yatıp gözlerini kapadığında ‘bugün ne iyi oynadım’ diye düşünüyordur. halbuki tamamen bursaspor’un beceriksizliği sayesinde kendini mutlu hissettiğinden haberi yok. bir maç 5-2 kazanılacağına, 2-0 kazanılsın. çünkü futbolda az gol yemek, çok gol atmaktan çok daha zordur. senin de takımdaki ilk görevin gol yedirmemekse ve bunu beceremiyorsan yeteri kadar iyi değilsin demektir. bütün olay bu.
http://www.gfycat.com/gleefuldisguisedalligator
http://i.imgur.com/vce7d4c.gifv
galatasaraylı oyuncular tarafından zincirleme oluşturulan bir pozisyon. tabii ki zincirin başını sabri tutuyor. kalecinin kontrol edeceği kabak gibi belli olan topa gidip baskı yapmaya çalışıyor hâlâ. sonuç olarak; kanadı boş.
http://www.gfycat.com/competentwickedhatchetfish
http://i.imgur.com/yeuwzxg.gifv
birkaç kişi sabri’nin saçma sapan sol kanatta dolaştığından bahsetmişti. sabri, korner atışı sırasında gol aramaya giden hakan balta’nın yerini doldurmaya gidiyor. görüldüğü üzere geride kimse kalmamış. oldukça normal.
http://www.gfycat.com/slightfrayedharpseal
http://i.imgur.com/flis1g3.gifv
saçma sapan yerlerde pas hatası yapmasak iyi olur gibi sanki. bunları her maç mutlaka yapıp kırk yılda bir yaptığı doğru hareketler için övgü beklemek oldukça ahmakça.
http://www.gfycat.com/sharpleanhippopotamus
http://i.imgur.com/diof5gs.gifv
daha önceki pozisyonda iki oyuncunun arasında dengeyi iyi kurup güzel savunduğundan bahsetmiştim. burada ise tam tersi. yine takım olarak savunmadaki acizliğin ön plana çıktığı atakta sabri ikiye tek kalıyor. bence iki oyuncudan birini tercih etmesi gerekiyordu çünkü bu durumda her iki oyuncuya gönderilen topa da müdahale etme imkanı yok. biri seçip onun topla buluşmasına engel olmaya çalışmak daha mantıklı geliyor bana.
http://www.gfycat.com/veneratedserpentinehorse
http://i.imgur.com/3kwxfll.gifv
şu çizgiye paralel taçı kim öğrettiyse, allah onu kahretsin. bir insanın kullandığı taçların yüzde 95’i aynı olur ve rakibe gider mi ya?
http://www.gfycat.com/scornfulradiantavians
http://i.imgur.com/7srev6q.mp4
yürüme ulan, yürüme. açıl, git kenarıya doğru.
http://www.gfycat.com/fondplushdogwoodtwigborer
http://i.imgur.com/jc93rdr.mp4
yine en doğru kararı verip rakibinin üstüne giderek kendi alanını boşaltmayı uygun görüyor. burada kendisini pek suçlamak istemiyorum ama bir insan her pozisyonda mı yanlış karar verir arkadaş?
http://www.gfycat.com/…hedweightyamericansaddlebred
http://i.imgur.com/vhju2pd.mp4
sabri, altı bursalıyı durduk yere atağa çıkarmayı başararak bir rekora imza atıyor.
http://www.gfycat.com/…arveloussomberasiandamselfly
http://i.imgur.com/aoftwao.mp4
tam baskı yapması gereken yerde ise, beklemeyi seçiyor. herkes yerleşmiş zaten, ceza alanının dışında rakibinin neden kolayca dönmesini ve hareket etmesini sağlıyorsun? yapışsana adama.
http://www.gfycat.com/innocentdefiantibex
http://i.imgur.com/vpp2rfg.mp4
tamam, orada bulunup kafaya çıkmak önemli. kendi şansını yaratmış oluyorsun ama abartmamak da lazım. podolski’nin harika kontrolü ve bir o kadar güzel vuruşu olmasa, hiçbir anlamı yok bu asistin. xavi’nin messi’ye yaptığı harika asist ile arasında nitelik olarak pek bir fark yok. boş kaleye gol atmak kadar değerli.
http://www.gfycat.com/…vancedmarvelousibadanmalimbe
http://i.imgur.com/h8lliek.mp4
ne demiştik? topu tehlikeli noktaya aktarmayı başar, başka bir şey istemiyoruz. yaptığı yarım asist, çok bilinçli olmasa da, doğruyu yaptığı için takdir edilesi. arka direğe doğru yüksekten saçma sapan bir orta da açabilirdi. çoğu zaman öyle yapıyordu, nadiren bunu yapıyor. kötü bir futbolcu olmasının nedeni de bu zaten. yanlışı çok kez yapıp doğruyu bir o kadar az yapmak.
http://www.gfycat.com/…thickattwatersprairiechicken
http://i.imgur.com/biweyss.mp4
pas almaya üşenen adam hırslanınca nasıl koşuyor öyle?
http://www.gfycat.com/respectfulfakehorsemouse
http://i.imgur.com/felv7k7.mp4
budur ya. düzgünce pas alışverişinde bulunduğunu anca maç sonunda görebiliyoruz.
sabri biraz burak yılmaz’a benziyor. bu yıla kadar, yığınla hata yapıp arada gol attığı için savunuluyordu burak. sabri de yığınla hata yapıp birkaç doğru oyun oynayabiliyor maç içinde. galatasaray, hataları doğrularından fazla olan oyuncuları kaldırabilecek bir kulüp değil. hele o hatalar ölümcül ise.
şans eseri sabri sarıoğlu'nun hücumda nispeten iyi olduğu bir maça denk geldik. bir de savunmadaki hataları aynı şekilde devam ettirip hücumda hiçbir şey yapmadığı maçları -ki sayısı az değil- düşünün. izlerken insanın gözlerinden kan geliyor. -
34. ahmet hakan
bir sloganımız vardı gezi zamanı: polis limon sat, onurlu yaşa. polis limon satmadı, katil olmayı veya insanları yaralamayı tercih etti. ahmet hakan'a da limon sat ama faşizmi güzelleme, buna alet olma derim ama o da limon satmayıp faşizm güzellemeleri yapmaya devam edecektir. lakin bugünlerde, bu en zor dönemlerimizde milyonlarca insanın (suriye, ırak, libya, tr) katili olan akp'yi övüp "başkanlık güzel şey" diye yazması unutulmayacaktır. o yüzden diyoruz böyle yazılar yazıp faşizme alet olacağına limon sat diye. bir gün umarım bu gastecilerin hepsi utanırlar, sokağa çıkamaz duruma gelirler. şu an utanmıyorlar çünkü.
o değil de adamın faşizme tam anlamıyla hizmet etmesi için 1-2 yumruk yetmiş. adamlar 5 yıl boyunca hapiste kalıyorlar, gene diz çökmüyorlar ama ahmet bey 1-2 yumrukla yandaş oluverdi. -
35. kendi saçını kesmek
bazen içime şeytan kaçtığını düşünüyorum. yaptığım bazı eylemlerden biraz vakit geçtikten sonra "oha bunu ben yapmış olamam" tepkisi veriyorum. kesin o sırada aynadan hızlıca bi gölge geçiyordur ama ben farketmiyorum. yani şimdi onca yıllık yaşam tecrübesinden sonra uzamış saçlarımı bana göre medeniyetin ulaştığı en yüksek seviye berbere neden teslim etmedim, ne oldu da o makineyi alıp kafama vurdum anlamış değilim. yahu depresyonda değilim hadi diyelim belki depresyondayım da haberim yok, e kız değilim peki ne sikime ayna karşısında hunharca kestim saçlarımı, kafamı sikiyim. hani bunu ergenken yapmış olsam eyvalla ama yarın iş var, işe gideceğim, giderken insanların arasına karışacağım mesela metro durağında bekleyeceğim.
şöyle ki cuma günü değişiklik olsun diye önce alman traşı misali yanlara vurdum makineyi güzel göründü bana. sonra yanlardan kulak arkası hizasında aşağıya indirdim o da fena görünmedi gözüme. sonra gaza geldim, parmaklarımı ve tarak yardımıyla üstlerden makas ile kestim hala insana benzeyiordum. en son ense kısmına geldi işte orda ne olduysa elim ters döndü ve kafamın arkadasında yarım saniyeden az bir sürede devasa ters bir nike işareti oluştu anına koyim. korku filmi başlamıştı benim için.
ne yapacağım diye kara kara düşünürken geri adım atmamaya karar verdim mecbur o izi silmek için arkayı biraz daha kestim, kesiyorum arkayı ancak hala iz var. iz kaybolmaya başlayana kadar kestim. daha sonra yanları da aynı seviyiye getirdim ve aynaya baktım saçımın son halini görmek için. gözlerim doldu yemin ederim. kim jong un'un saç traşının birebir kopyası. yarım saat içinde normal biriyken şimdi yan ve arkası kıpkısa üst ve önleri ise uzun saçlı kim jong un'a dönüştüm.ilk icraat olarak sokağa çıkma yasağı getirdim ben de kendime. üç gündür evdeyim işte aynaya falan bakıyorum mütemadiyen. geçmiş günahlarımı sorguluyorum aynada yüzüme kiliseden aşırdığım hac işaretini gösteriyorum bişi olmuyor, bildiğim duaları okuyorum "tövbe" diyorum yine bir ses yok. insanlar depresyona girince saçlarını kesermiş, ben ise saçımı kestim diye depresyona girdim, ne çeşit bir lanet var üstümde idrak etmiş değilim. neyse siz de denemeyin evde beyler, valla bırakın istediği kadar gönlünce dayasın berber. hakkıdır. -
36. fenerbahçe'nin beşinci yıldızı için sen de imza at
(bkz: fblilerin bitmek bilmez eziklik kompleksi)
ha gayret dün masa başında maç aldınız, yarın formaya yıldız da takarsınız.. :) -
37. tülay babuşcu
lan, şu devranda akp'den milletvekili olup batmak da ayrı yetenek. neyse, geçmiş olmasın...
(bkz: babuş beş milyonun var mı) -
38. stephen curry
her üçlük attığında ordan girer mi aq, lan tamam 5 tane attın şımarma, çok hızlı çıkardın o nasıl girsin aq diyorum her defasında sokuyor ama acayip ayar oluyorum sanki üçlükleri balına giriyormuş da bir gün foyası ortaya çıkacakmış gibi hissettiriyor çünkü mantıklı bir şut yeteneği değil bundaki. eğer balsa işte o zaman siktim belanı marul kafa adam kandırmak neymiş görürsün.
-
39. sinemada satılan ürünlerin pahalı olması
fahiş fiyat değil bildiğin fahişe fiyatlara sebebiyet veren doğa olayı... serçe parmağı kadar çikolata 5 lira, kutu kola 6-7 lira... sanki küçük bir türkiye kurulmuş da başbakan haydar baş, asgari ücret 5000 lira, enflasyon oranı da %400-500 misali dolanıyor hınısını sktiğimini...
zaten sinemaya giderken karnınızı doyurun da gidin, salonda hışır hışır ne o öyle! -
40. aziz yıldırım
serkan tokat denen ....'nın hakemlik hayatını bitirsede .... değildir..
-
41. beyaz futbol
1 haftadır yurtdışındaydım, bugün dönüş uçağı 2.5 saat rötar yaptı, üstüne istanbul'ün üstünde 4 döndük hava trafiğinden dolayı. sonra yine uzun bir araba yolculuğu. pestilim çıktı. eve geldim, duş aldım; dedim yatmadan bir bizimkileri açayım. 5 dk izleyip yatarım. rok efsane bir girişle karşıladı:
-kan akabilir ertem. soyluyorum kan akacak ertem there will be blooooooooodddd.
-rasim deme söyle seyler. reklama gidiyoruz cok acil reklamaa.
-bloooodddddddddd. -
42. sadece gerizekalilikla aciklanabilecek entryler
(bkz: #56770434)
-
43. sözlükçülerin favori silahları
b41öçöçöçöço2o4
-
44. sözlükçülerin instagram sayfaları
-
45. kıskanmayan kadın
kaybetme korkusu taşımayan kadındır. bunun belirli nedenleri olabilir;
1. özgüveni çok yüksektir (karizma sahibidir) ve erkeğini avucunun içine aldığının bilincindedir.
2. cazibesi (seksapeli) çok yüksektir erkeğinin ilgisinin kayamayacağını bilir.
3. ruh eşini bulmuştur ve erkeğin de onu böyle gördüğünden emindir haliyle diğer kadınların erkeğini elde etmeyi deneseler bile başarısız olacaklarını biliyordur çünkü aralarındaki güven bağı çok kuvvetli ve sahip oldukları şey çok değerlidir.
4. sevmiyordur, idareten sevgili olmuştur, daha iyisini bulana kadar boşta kalmayı özgüvenine yediremediği için uzatmaları oynuyordur ve haliyle er kişiyi fazlaca sıkmaya gerek görmüyor, bazı şeyler gözüne sokula sokula yaşanmadığı sürece dert etmiyordur.
5. aşık değildir. bu o kadar net ki açıklamaya ya da örneklendirmeye hacet yok. ortada aşk yoksa ama yanınızda bir kadın varsa emin olun o kadın aslında yanınızda değildir (cinsellik yaşasanız bile).
iş bu maddelerin birisinin varlığında kaybetme korkusu kaybolur gider. kaybetme korkusundan arınmış bir kadın huzurlu bir kadındır, huzurun kaynağına göre sonuç iyi ya da kötü olabilir. -
46. hayatta az rastlanılan kız isimleri
(bkz: kumaş)
annemin kuzeni. kadına kumaş teyze derken utanç duyuyorum. -
47. polonyalılar türktür
(bkz: kurwa maç be rifat abi)
-
48. gaziantepspor'un son dakikada verilmeyen penaltısı
olan penaltı.
bu pozisyona penaltı değil diyen yarın gider ofsayt'a korner der.
sarılı oyuncunun düşürmek için can attığı, sol elini çekmeyip rakibi itmesiyle belli oluyor. sol eline sahip çıkmayıp rakibi itersen rakip böyle düşer.
sorulması gereken soru şu: fenerli futbolcu sol elini çekmek yerine neden kasti olarak sol eliyle rakibi itiyor. düşürmek için mi? -
49. serkan tokat
uçan tekme atan adama kırmızı veren tetikçi. sonra da vay efendim bizim memleketten niye chuck norris'ler, van damme'lar çıkmıyor? çıkmaz tabi amk. kan sporuna saygı yok ki.
-
50. üniversitede en başarılı olunan ders
(bkz: fizik 1)
5 defa aldım. evet evet tam beş defa!