Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. kanuni ve erdoğan arasındaki mucizevi benzerlik

    recep tayyip erdogan universitesi tarih bolumu ogretim gorevlisi yrd.doc.dr. oktay yavuz'un yaptigi arastirma sonucu ortaya cikan inanilmaz benzerlik. turk milletinin gelmis gecmis en buyuk iki lideri arasindaki bu benzerliklere sasmamak gerekir aslinda:

    erdogan'in belediye baskani seçildiği yıl 1994.
    kanuni'nin bas sehzade seçildiği yıl 1494

    erdogan'in boyu 1.86
    kanuni'nin de boyu 1.86

    erdogan'in kilosu 84
    kanuni'nin de kilosu 84

    erdogan'in kan grubu ab rh-
    kanuni'nin kan grubu da ab rh-

    erdogan'in basbakan olduğu yıl 2003.
    kanuni'nin padisah olduğu yıl 1503.

    erdogan'in sag kolunun adi suleyman (suleyman soylu)
    kanuni'nin sag kolunun adi erdogan idi. (merkepli erdogan pasa)

    kanuni'den once padisah olan yavuz'un doğum yılı 1448'di.
    erdogan'dan once basbakan olan abdullah gul'un doğum yılı 1948.

    kanuni de ata binmekten hoslanmazdi.
    kanuni'nin de biyiklari tirtila benziyordu
    her iki liderin de basurdan muzdarip oldugu biliniyor.
    kanuninin de sesi hastalaninca arap baciya benziyordu.
    kanuni'nin de ogullarindan biri gerizekaliydi.

    ve son olarak...

    erdogan'in en sevdigi saray dolmabahce
    kanuni'nin en sevdigi yemek dolma!

  • 2. istiklal caddesi'nde kadını döven adamı linç etmek

    halkın hukuka güvenini kayıpla, nasılsa hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmayacak, yapılsa da bir iki saatte serbest bırakılıp belki de kadını öldürmek için gidecek adama, dünya gözüyle cezasını vermesidir.

    bir hukukçu olarak elleriniz ayaklarınız dert görmesin demekten kendimi alamadım.

  • 3. aziz sancar'ın nobel ödülü alması

    hayırlısı olsun dediğim olaydır. dna onarımı üzerine yaptığı çalışmalar üzerine 2 kişiyle beraber ödülü paylaşmıştır.

    http://www.nytimes.com/…ancarn-nobel-chemistry.html

    edit: öncelikle başlığı benden önce açan arkadaşı tebrik ederim. new york times okurken resmen son dakika haberi düşer düşmez buraya yazdım ona rağmen ikinci olmuşuz. kendisi ödülü veren jurilerden biriydi herhalde.

    bununla birlikte aziz sancar ile ilgili çok önemli bir bilgi vermek istiyorum. kendisi mardin'in savur ilçesinde, okuma yazma bilmeyen 8 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak doğmuş. ailesi eğitime önem verdiği için okulunu okumuş, üniversiteyi kazanmış.

    işte aziz sancar gibi insanlara bakarak eğitimin ve cumhuriyetin önemini unutmamalıyız. herkese örnek olsun.

  • 4. futbolcuların aziz sancar'a imzalı forma yollaması

    aziz beyin milli takım hastası olduğunu bilmeyen malların eleştirdiği olay. vay anasını ya ne güzel sallıyonuz. güzel bi jest olmuştur kesinlikle.

    hayır yani adama peki sizin öneriniz nedir sayın amına koyduğum? diye sorarlar. kamptalar neticede, başka nasıl bi jest yapılabilirdi eski bir futbolcu olan futbol sevdalısı bilimadamına?

  • 5. aziz sancar

    tomas lindahl ve paul modrich ile birlikte 2015 nobel kimya ödülünü paylaşmıştır. saygılar.

  • 6. bir kürt-arap kırması nobel aldı diye sevinen türk

    ırkçı bir malın tepkisini çekmiştir.

  • 7. 7 ekim 2015 rusya'nın ışid'i denizden vurması

    "o değil de hazar gölüne o gemileri nasıl götürmüşler amk"

    dünyanın en düz adamı, istanbul, 2015.

  • 8. hiç makyaj yapmayan kızlar

    burada övülüp dışarıda paspal olarak nitelendirilen kızlar. biz insanlar, komple ikiyüzlüyüz.

  • 9. aziz sancar etnik kökeni

    arap asıllı, bir akrabası hdp'li mardinli atatürkçü amerika da yaşıyor ve inşaalah dedi.

    hadi kardeş kardeş bölüşün adamın muhteşem başarısını. siktiğim malları..

  • 10. ak parti döneminde türkiye'nin 2 nobel kazanması

    yalandır. kimya ödülünü 1971'de beyin göçüyle kaybettiğimiz abd'li bi vatandaş kazanmıştır kime anlatıyosak tabii..
    (bkz: aziz sancar)

    "1971 yılında bitirdi ve eğitim için abd'ye gitti. 1997 yılından bugüne amerika birleşik devletleri north carolina-chapel hill'de north carolina üniversitesi biyokimya ve biyofizik bölümü'nde görev yapan prof. sancar, gerçekleştirmiş olduğu 300'e yakın bilimsel makale ve bu makalelere yapılan 12 binden fazla atıfla, bilimsel araştırmada eşine az rastlanır bir başarıya imza attı."

    obama döneminde gerçekleşmiş yani daha çok...

  • 11. sevgili edindikten sonra gelen fahiş su faturası

    (bkz: tebrikler sevgiliniz bir su aygırı)

  • 12. inek sütünün buzağı için olması

    hayatında hiç köye gitmemiş veya inek ile buzağı görmemiş birinin saçmalamasıdır.
    sen o sütü buzağıya verirsen, o buzağı ölür (halk arasında çatlamak deniyor ) ,ineği sağmazsan hayvan acıdan duramaz
    o yüzden inek sağılmalı ve sütün bir kısmı buzağıya verilmelidir.

    oturduğunuz yerden saçma sapan videolar izleyip , kendinizi doğadan bu kadar soyutlayacağınıza ,gidin bir köye inek bakın ,inceleyin !

  • 13. en iyi süt markası

    dost süt.

    saklamayın lan, hepiniz bim'cisiniz amk.

  • 14. istanbul üniversitesi'nin 2 nobelli mezunu olması

  • 15. walter's coffee roastery new york şubesi

    (bkz: hayallerde yaşıyor bazı girişimciler)
    bi' 55.000 papel de bana ateşleyin, lost konseptli büfe açacağım eminönü'ne. 108 dakikada bir düğmeye basmazsam tostlar yanacak, tavuk dönerden siyah duman çıkacak. sosisli 4, tost 8, et döner 15, et döner+ küçük ayran16, pilav üstü 23, aile menüsü 42 lira olacak. nasıl ama, şahane fikir, değil mi?

    edit: "çekemiyorsunuz, hayallerinin peşinden koşan insanları kıskanıyorsunuz"cu arkadaşlar gelmiş. sizden rica ediyorum; 10 dakikanızı ayırıp kickstarter'daki her kategoriden rastgele bir tanesine kısaca göz atın, herkesin neye tepki gösterdiğini anlarsınız. en basitinden ben bir örnek vereyim; choba choba adlı çikolata üretim projesine bir bakın, amaç sadece çikolata üretip satmak değil, şili'deki kakao çiftçilerinin sosyal ve ekonomik sorunlarına da çözüm getirilmesi amaçlanmış. e bizim bu hipster kardeşin fikrinin neresi yaratıcı, neresi yaralı bir parmağa işeyici? adam resmen "kredi çekmeyeyim, keriz silkeleyeyim." mantığında. ben buna kızıyorum, bunla alay ediyorum.

  • 16. sırrı çözülemeyen fotoğraf

    sırrı ayrıntıda gizlidir.

    http://i.hizliresim.com/pbyz18.jpg

  • 17. sözlükçülerin favori kötü adamları

    (bkz: recep tayyip erdoğan)

    her kıtaya bir tane salsan; dünyanın sonu gelecek.

  • 18. twitter'da başlayan altına işeme akımı

    victoria beckham daha bu akım başlamadan işemeye başlamıştır.

    kadın modanın duayeni abi.

    (bkz: victoria beckham'ın altına işemesi)

  • 19. arda turan

    lüksler içinde krallar gibi yaşayan 'adam'. bir ayakkabıya 50bin euro verip giyer, bir çantaya 20bin euro verip sevgilisine alır sonra fakirlik edebiyatı. ay sonunu nasıl getireceğini bilmeyen yurdum garibanını da fena gaza getirir. hey yavrum hey.

  • 20. 8 ekim 2015 kılıçdaroğlu kanal d gece yayını

    şu an öyle bir dangalak ağır saçmalamaktadır ki akıllara zarar.

    3 kıtaya hükmetmiş osmanlı'nın torunuymuş, bu ülkeye bir saray fazla mıymış? hırsız bir cumhurbaşkanı, görevine devam edemezmiş evet, şu anki cumhurbaşkanı da zaten o yüzden koltuğunda rahat rahat oturabiliyormuş. o okuduğun okuldan mezun olduktan sonra iş bulamadığında, açlıktan nefesin koktuğunda, ödeyemediğin faturaların altında ezildiğinde bu kadar gebeş gebeş de konuşabilecek misin acaba çok merak ediyorum. gerçi bu övgülerle işsiz kalman düşük bir ihtimal ama. mükafatın vardır elbet. arkadaş bu insanlar hiç mi markete gitmez, hiç mi gelen faturalardaki kolum kadar vergilere bakmaz, bu ülkede yaşamıyor mu bunlar allahım deli oluyorum ya. inanamıyorum gerçekten, böyle vitaminsizleri gördükçe deli oluyorum. bunlarla aynı havayı soluduğum için akciğerlerimi söküp atmak istiyorum. bu kadar dangalaklık olabilir mi yahu? inanamıyorum kendimi tokatlamak istiyorum sinirden.

    bu ve bunun gibi insanlar öyle kompleksli canlılardır ki, kendilerinin kapısının önünden bile geçemeyecekleri lükse sahip bir saraya, sanki tapusu kendisindeymiş gibi taparlar da taparlar. güce taparlar çünkü sindirilmiştirler, çünkü hiçbir zaman o lükse sahip olamayacaklarını bilirler ve o lükse biraz destek verse dahi sanki o lüksün bir parçasıymışçasına kendilerini tatmin ederler. sinirimi dizginleyemiyorum, af buyurun.

    bu dünya kimseye kalmadı, kalmaz, kalmayacak da. herkesin devri bitecek bir gün öyle veya böyle. böyle insanların da cepleri de bu devirde dolduysa haramsa o para burunlarından fitil fitil gelsin. eğer değilse de helali hoş olsun zaten. kimseye sözümüz yok.

  • 21. beşiktaş'ın bu sezon şampiyon olacağı gerçeği

    açmayın şöyle başlıklar amk. unutmayın koca seneyi bir tane kırmızı kart görmeden kapatan rakibimiz var. tamam bu sene yine güzel başladık ama yapmayın. dikkat edin 2 haftadır hentbol oynayarak 6 puanı cepleyip geldi yine sinsi sinsi. 6 puan olmasa küme düşme hattındaydı amına koduklarım gelmişler burda volume cart curt diye komiklikler şakalar peşinde.

  • 22. imkanınız olsa kimin tüm hayatını izlerdiniz

    babamın, o kadar borcu nasıl yaptı da öldüğünde bize kitlendi bilmek istiyor insan.

  • 23. kadınların kendi ayakları üzerinde durma sevdası

    kadınlar kendi ayakları üzerinde durmaktaydı zaten, bir de prangaları var üstelik dedirten başlık. zincirleri kesmişlerse rahatsız edecekler birilerini elbette.

    toplum olarak "ben de varım" diyen kadına, "sen annesin ama?" diyip gece çocuğun açılan üstünü örtmek için koca tarafından uyandırılmayı layık görsek de; "işe geç kalıyorum" diyen kadından evdeki herkesten erken kalkıp kurduğu kahvaltı sofrasını kaldırmasını beklesek de; "trafik çok kötü, ancak gelebildim" diyen kadına "iyi bari, bi makarna yap da yiyelim" diyecek pişkinliğe sahip olsak da kadının bugün durduğu noktaya bu sevda ile gelebildiğini düşününce saygı duyulasıdır.

    heves değildir, gerçekten sevdadır.

  • 24. 7 ekim 2015 bilal erdoğan italya açıklaması

    benim anlamadığım şey bilal erdoğan'daki bu okuma ve eğitim aşkıdır.

    bir sürü paran var, şirketlerin falan var. ama işi gücü bırakıp 4 sene evvel ara verdiğin doktorayı bitirmek için italya'ya gidiyorsun. hayır doktora yapınca memuriyet derecen yükselecek olsa anlarım. ya da ne bileyim doktora tezinle dünyayı yerinden oynatacaksındır onu da anlarım. ama bu şekilde bir doktora eğitiminin mantığını beynim idrak etmekte zorlanıyor. üstelik şu kritik dönemde.

  • 25. uçak biletini instagram'dan paylaşan insan

    elektronik bilet numarasi vs ile girip oturdugu koltugu degistirin.

  • 26. poyraz karayel

    tokayı geri almış ya; adam gitmiş tokayı geri almış...

  • 27. digiturk'ün cemaat kanallarını yayından kaldırması

    bunca yıllık solcuyum cemaat kanalları yayından kaldırıldı diye üyeliğimi iptal edeceğim aklıma gelmezdi. ülkeye bak şaka gibi.

  • 28. 2 milyon 630 bin euro'luk alışveriş yapmak

    itibardan tasarruf olmaz arkadaşlar, lütfen. eminanım o parayla çok güzel kumaşlardan itibar, aşırı yüksek topuklu itibar satın alıyor. doğmamış çocuğunuzun rızkını yemesine kızmamalısınız.

    bu arada çocuk doğurmaktan sakın vazgeçmeyin, ucuz iş gücü lazım.

  • 29. türkiye'den çıkacak nba takımlarına isim önerileri

    hakkari rpg rockets.

  • 30. beton makinesinin sesinden keyif alan bakan

    ata sporu kepçe çalışırken izlemek olan milletin bakanından ne bekliyorsun amk.

  • 31. bir erkeğe en çok yakışan şey

    (bkz: sakinlik)

    sadece sevgili değil yakın olduğum normal erkek arkadaşlarımın bile bu yapıda olan kişilerden oluştuğunu farkettim. bir ortamda küs/kavgalı olduğunuzu belli eden, laf sokan, durduk yere internette ona buna çatan, tabir-i caizse b.kuyla kavga eden, sinirlerine hakim olamayan, ortamda dikkat çekmek için abartılı hareketler yapan erkeklerden ömrümün sonuna kadar hoşlanmayacağımın farkındayım.

  • 32. dünyanın yetiştirdiği en büyük sporcu

    (bkz: muhammad ali)

  • 33. bend yapan elde ojenin durmaması

    ooo kadın gitarist alırım bi bend

  • 34. yer yarılsa da içine girsem denilen anlar

    bu aralar dilime "çikilop" dolandı. çikilop aşağı çikilop yukarı. canım mı sıkılıyor, çikilop diyorum. bişeyin adını mı hatırlamadım, basıyorum çikilop'u. babama bile çikilop dedim. ya her harfiyle bu kadar muazzam bir uyum içersinde olan, bu kadar fonetik bir başka kelime olabilir mi? "çiki" derkenki ağzımızda ezdiğimiz ses bütünü "lop"un salımıyla harika bir rahatlığa kavuşuyor. şu an çoğunuzun sessizce çikilop dediğine eminim.
    bu arada garip bir huyum var, çok derin düşünüyorsam kendi kendime konuşuyorum ve bunun farkına ya varmıyorum ya cümlenin sonuna uyanıyorum.

    neyse. o gün bindim metroya. gözlerimde 5 numara camlı, kalın kemik çerçeveli "bağlaç olan de'nin yazımına takmış güruhtanım, hepinizi rencide ederim" gözlüklerimle boş bulduğum bir yere oturdum, açtım komünist manifesto'yu alt çize çize okuyorum. kitabın kapağını gören yanımdaki enine kahverengi çizgili emmi üniforması tişörtlü amca, sanırım beden dilinde "seni onaylamıyorum ve sana laflar hazırladım" anlamına gelen "hımfffs hımfffs" diye sesler çıkarıp burnundan nefes vererek yerinde doğruldu. gözlüklerimden aldığım güçle daha çok bastırarak alt çizmeye başladım. bi taraftan da gözü altını çizdiklerimde. amca tam bir yanında gazete okuyana yancı olan bir tip. tam da o sırada "burjuvanın gözünde karısı bir üretim aracından başka bir şey değildir"in altını çizdim. amca yine hımmmfs diye sesler çıkartarak kafasını ya havle anlamında yana çevirerek doğruldu.

    yol uzun sürdüğü için ben de bayağı daldım gittim. ineceğim durağa yaklaştığımda kitabı kapattım, beynimin yandığını hissettim. offf derken bir anda "lop" kısmını duydum. amaçsızca ağzımdan "çikilop" çıkmıştı. enine kahverengi çizgili dayı dehşetle döndü, suratıma baktı. ben de ona baktım. maviş maviş gözleri vardı.

    geldiğinden beri aralıksız kitap okuyup alt çizen bu hüdaverdi kılıklı kadın adeta bir seri katil soğukkanlılığıyla anlamsızca "çikilop" demişti. belki de bu cinayetten önce yaptığı mistik bir duanın besmelesiydi.

    amcam ışık hızında yerinden kalktı, kapıya yöneldi. acaba amcaya gidip "ya amca o benim dilime dolandı yha ben arada öyle şeyederim" desem mi diye düşündüm ama kapı açılmıştı artık.

    lisedeyken bi kere de kendimi dersane hocasına sessizce "götelek" derken bulmuştum. o zaman da ona takmıştım. o da çok fonetiktir bu arada.

    komünist manifesto ve çikilop <3

  • 35. putin'den ayarı yiyince soluğu brüksel'de almak

    türkiye'yi avrupa'dan ve batıdan koparan, 2 yıl önce putin'e bizi "şangay beşlisi'ne alın ab'yi unutalım" diyen dünya liderimizin, rus savaş uçaklarının sınır ihlali sonrasında, "bu olay nato'ya karşı yapılmıştır" diyerek soluğu nato merkezi brüksel'de alması olayıdır.

    ileri derecede stratejik derinlik içerir. görüldüğü gibi erdoğan tam bir satranç ustası.

  • 36. beşiktaş

    son 5 sezonda bazı istatistiklerini çıkardığım takım.

    ligde toplamda 176 maç oynamış.
    176 maçta 85 galibiyet 48 beraberlik 43 mağlubiyet aldı.

    85 galibiyetin
    20 tanesi 2-1
    20 tanesi 1-0
    10 tanesi 3-0
    10 tanesi 3-1
    8 tanesi 2-0
    6 tanesi 3-2
    4 tanesi 4-1
    3 tanesi 5-1
    2 tanesi 4-2
    1 er tanesi 4-0, 5-3

    skorlarıyla bitmiş.

    48 beraberliğin
    24 tanesi 1-1
    10 tanesi 0-0
    10 tanesi 2-2
    4 tanesi 3-3

    43 mağlubiyetin
    14 tanesi 0-1
    11 tanesi 0-2
    6 tanesi 1-2
    4 tanesi 0-3
    4 tanesi 2-3
    2 tanesi 2-4
    1 er tanesi 1-3, 1-4
    gol dağılımına bakarsak

    1 gol attığı 52 maçta 20 galibiyet 24 beraberlik 8 mağlubiyet
    2 gol attığı 44 maçta 28 galibiyet 10 beraberlik 6 mağlubiyet
    3 veya daha fazla gol attığı 41 maçta 37 galibiyet 4 beraberlik 0 mağlubiyet

    gol atamadığı 39 maçta 10 beraberlik 29 mağlubiyet aldı.

    sonuç; 1 gol attığı maçlardan 1,61 puan
    2 gol attığı maçlardan 2,13 puan
    3 ve üzeri gol attığı maçlardan 2,80 puan çıkarmış.

    gol atamadığı maçlarda ise 0,25 puan ortalamasına sahip

    fenerbahçe için aynı istatistik
    galatasaray için aynı istatistik

    beşiktaşlılara özel bir istatistik daha yaptım. diğer takımlar kanser oluyoruz şikayetinde bulunmadığı için vallahi size özel el emeği göz nuru bir süper istatistik daha veriyorum.

    bu 176 maçta 10 tane karşılıklı gol olmayan maçı çıkarırsak 166 maçta ya beşiktaş gol atmış ya da yemiş.

    işte bu 166 maçın 95 inde ilk golü beşiktaş atmış.

    ilk golü beşiktaşın attığı maçlarda
    70 galibiyet, 19 beraberlik, 6 da mağlubiyet almış.
    yani ilk golü beşiktaş atmışsa
    %73,68 galibiyet oranı
    %20 beraberlik
    %6,32 mağlubiyet olmuş.

    peki ilk golü rakip takımın attığı 71 maçta ne olmuş
    beşiktaş 15 galibiyet, 19 beraberlik, 37 mağlubiyet almış

    yani ilk golü rakip takım atmışsa
    %21,12 galibiyet oranı
    %26,76 beraberlik
    %52,12 mağlubiyet olmuş.

    edit; lan diğer takımlara birer gün arayla yazdığımda eline sağlık mesajları gelirken nedense beşiktaşlı veya kendini beşiktaş hikayeleriyle avutmayı seven insanlar işsiz güçsüz müsün?, başka işin yok mu? gibi mesajlar atmışlar.

    siz belki teknolojiden uzaksınız ama copy paste denen bir halt var. maçları alıyorsunuz maçkolikten. iç saha ve dış sahayı zaten maçkolik kendisi otomatik ayırıyor. bunları boş bir word dosyasına yapıştırıyorsunuz. sonra skorları arattırıyorsunuz. bu kadar basit. yani toplamda bu istatistiği çıkartmanız zaten 10 dakikanızı bile almaz.

    he beşiktaş için o maçların içerisine tek tek girip evet baktım ama o bile ekstradan 10 dakikadan fazla süremi almadı. toplamda 20 dakikalık bir araştırma için neyin tatavasını yapıyorsunuz la.

  • 37. ankara'daki satılık 25 bin liralık daire

    bir zamanlar anadolu'da..

    küçük bir kent.. üç katlı bir binanın orta katı. orta katın yanında tek göz bir oda. ama bildiğin tek göz oda. şimdiki evlerin çoğunda misafir odası ondan büyüktür. öyle bir oda.

    tuvalet dışarıda. o da sonradan eklenmiş kömürlüğe. ortada bir lamba sarı lamba.. ampul bildiğin.. sapsarı amına koyduğumun ışığı. hastalık gibi..

    duvarda kocaman bir leke. ne zaman yağmur yağsa. damla damla dökülüyor yerlere. rutubet ciğerine işliyor insanın. elbiseler kurumuyor. yakaları yapış yapış siyah önlüklerle okula gidiyor mehmet'le kardeşi metin. zaten çok da gidemiyor.. orta ikiden bırakıp biri tekstilci, diğeri taksici oluyor. abileri ali hiç gitmemiş yine onlar şanslı..

    anaları var bir de hafize ana. bol bol patates kızartması, çorba ve salata yeniyor evde. arada tavuk ve hatta et bile oluyor ama her zaman değil. ara sıra...

    biz o zaman kısa donla gezdiğimiz için ali abi bizi sallamıyor. metin ve mehmet ise arkadaşım. merdivenin altına birinci sigarası saklıyoruz, ortak bir şişe bira içip hepimiz sarhoş oluyoruz. bisiklet alıyoruz ortak.. dereye balığa gidiyoruz, plaja girecek paramız ve şeklimiz olmadığı için halk plajının otoparkından kaçak geçiyoruz.

    anadolu'da bir ev... hastalık gibi sapsarı bir lambanın ışığında bir çocukluk yaşıyoruz ve hepimiz büyüyoruz.

    belki bu evde birileri yatağı dik koyacak ama küçük ama şekilsiz diyeceksiniz yine de geçmişte kim bilir kimler mutlu oldu?.. umarım dalga geçen arkadaşlar da bizim gibi bir odanın içinde mutlu bir çocukluk yaşamıştır.

    en azından çocuklukta biz tek göz o evde mutlu olmayı başarmıştık.

    büyüdük falan ama sonrası bildiğin mutsuzluk işte. metin evlendi ama yürümedi. boşandı. malum nedenler işte yokluk, fakirlik..

    mehmet mutlu çocuklu. haline şükrediyor. aza kanaat edip iki ekmek bir şişe de süt alıp eve gidince ondan iyisi yok.

    ali abi hep çalıştı hep çalıştı. çocuklarıyla yine çalışıyor.. yıllar oldu görmeyeli.

    anne ne güzel anneydi ama o da kanser oldu. yatalak oldu, aylarca acı çekti, çile çekti ve öldü gitti kadıncağız öyle fakirlik içinde.

    bunların babası neredeydi peki?

    köyde bir tartışmada adam vurulmuş ve öldüğü için şehre gelmişlerdi.

    fakirin yüzü güler miydi dünyada?

  • 38. evlenmek isteyen bulgar gelin adayı

    bugün bi wm forumunda karşılaştığım gelin adayıdır. adamın biri evlilik vaadi ile nasıl dolandırıcılık yapıldığını göstermek için salağa yatıp bazı kayıtlar almış, konu ise patlamış gitmiş. "bulgar gelin geliyor" başlığını görünce "enayiye bak dolandırıldığı yetmemiş gibi gelip bir de konu açarak kutlama yapıyor" dedim, ama durum başkaymış.

    part 1: https://www.youtube.com/watch?v=vteodsnvffg

    part 2: https://www.youtube.com/watch?v=ya5wsj1fhey

    part 3: https://www.youtube.com/watch?v=urpoebqo3r4

    part 4: https://www.youtube.com/watch?v=skheyunskce

  • 39. cinlerden korunma yöntemi

    (bkz: paladin bas)

  • 40. abd'den toyota'ya ışid sorgusu

    beyaz saray'da sözlük okuyan birileri var sanırım.

    şimdi sıçtınız işte;

    (bkz: metro turizm)
    (bkz: ttnet)
    (bkz: yurtiçi kargo)
    (bkz: sabri sarıoğlu)

  • 41. rte'nin nobel ödülüne olası tepkileri

    yapılmışı var:

    (bkz: neden zorunlu kimya dersi tartışılmıyor)

  • 42. microsoft

    server işletim sistemleri ve .net platformundan bi haber çalışmalarını bilmeyen ve firmayi sadece donanım, üreten bir şirket olarak görenlerin bok attığı yazılım firması.
    he amk batıyor

  • 43. neden zorunlu kimya dersi tartışılmıyor

    (bkz: aziz sancar)

  • 44. matt damon'la mark wahlberg'i karıştırmak

    yalniz olmadığımı öğrenmemi sağlamış başlık.tesekkurler sözlük.

  • 45. istifa etmeniz için kasedinizin mi çıkması lazım

    az önce genç bakış programında bir "ak-gencin" kılıçdaroğlu'na sorduğu soru.

    bence bu soruya cevap verilmez. sebebini mark twain söylesin: "aptallarla tartışmaya girmeyin. sizi kendi seviyelerine çekerler ve tecrübesiyle sizi yenerler."

  • 46. 7 ekim 2015 dolar kuru

    kurun düşmesini bi ton analizle açıklamaya gerek yok. ben söyleyeyim neden düştüğünü:
    3-5 kuruşumla gittim dolar aldım

  • 47. dayısı amcası teyzesi halası olan kişi

    bende var. onların ölüsünüde dirisini de sikeyim.

  • 48. ışid'in rusya'ya 72 saat dayanabilmesi

    hayatında ırak'taki, suriye'deki çatışma alanları görmeyi geçtim, sivas'ın doğusuna gitmemiş adamlar ortadoğu analisti oldu ya iki dakikada, işte bu yüzden türkiye'de herkes her siki bildiği için kimsenin bir sikten haberi olmuyor. şimdi şu afganistan, çeçenistan diyen arkadaşlar için en geriden gelelim.

    afganistan'da sovyet yanlısı devlet lideri ülkede despot bir düzen kurup 30.000 kişiyi idam edince, halk ayaklandı. sonra sovyetlere yalvardı bana yardım edin diye. ruslar'da başkente 40. ordu ile geldiler, adamı öldürüp yerine sovyet yanlısından da öte, kendi yetiştirdikleri sosyalist bir adamı yerleştirdiler. çünkü soğuk savaş. 1978'de kurulan afgan hükümeti sosyalist bir devlet olduğu için, vietnam'da amerika'nın gövde gösterisinin üzerinden sadece bir kaç yıl geçmişken, açıkça kendisinden yardım isteyen başka bir sosyalist devlete sırtını dönmesi mümkün değildi.

    ardından taliban birlikleri pakistan ve çin'de, amerika ve körfez emirliklerinin akıttıkları sınırsız kaynak ve teçhizat ile eğitilmeye başlandı. çünkü amerika vietnam'da istediği sonucu alamamış, güney vietnam ilhak edilmiş, gönderdiği 530.000 askerin 60.000'i ölmüş, 300.000'ü yaralanmış ve vietnam komunist bir ülke olarak bağımsızlığını tescillemiş, üstüne sovyetlerin afganistan'da başarılı olması soğuk savaşı fiilen kaybetmelerine sebep olurdu. tüm batı'nın desteklediği vietnam savaşındaki askeri kontrol kaybı ve kuzey vietnam'ın galibiyetine karşılık tek başına afganistan'ı hizaya getirecek rusya, aksi iddia edilemez bir galibiyete sahip olacaktı.

    rusya afganistan'a sadece 100.000 asker gönderdi ve toplam 15.000 kayıp verdi. 1992 yılına kadar afganistan'ı kuklalarına yönettirdi. zaten hiç bir zaman afganistan'ı ilhak etme hedefi yoktu. peki neden afganistan bir malubiyet sayılıyor? çünkü gorbaçov. sovyetlerin dağılmasıyla son bulacak perestroika politikası yüzünden sovyetler afganistan'dan çekildi. ama malup olup çekilmediler, çünkü zaten girdikleri bir savaş yoktu, hükümet destek istedi, gittiler kendi kuklalarına hükümet kurdular ve 1992'ye kadar o hükümet afganistan'ı yönetti, sovyetler çekildiğinden beri de iç savaş hala devam ediyor afganistan'da.

    ikinci husus çeçenistan. birinci çeçen savaşında rusya çekilmeyi kabul etti ama çeçenistan hala federasyon toprağı sayıldı. burada askeri bir malubiyetten söz edilebilir ancak, dağılmış ve tarihteki en güçsüz haliyle tekrar toparlanmaya çalışan bir rusya'nın yaşadığı malubiyetti bu. iki sene sonra başlayan ikinci çeçen savaşında ise rusya yerel hükümete yine kuklalarını getirdi, tüm önemli çeçen liderlerini öldürdü ve net bir şekilde ikinci çeçen savaşını kazandı.

    şimdi gelelim günümüze, ışid'e. ışid konvansiyonel metotlarla dağıtılabilecek bir örgüt, çünkü vatansızlar. afgan mücahitleri sosyalist hükümetlerine karşı savaşıyorlardı, çeçenler kendi topraklarının bağımsızlığı için savaşıyorlardı, vietnamlılar meşru devletleri için savaşıyorlardı, hepsinin savaştıkları toprağa karşı bir bağı vardı. ışid için böyle bir şey söz konusu değil, zaten katılımcılarının büyük kısmı maddi sebeplerle katılıyor, paralı askerin islami versiyonları.

    amerika bombardımanlarla ilerlemesini engelledi, rusya ise sıkıştıkları alanda dağılmalarını hedefliyor. bu saldırının en büyük hedefi ışid'i kısa sürede yok etmek değil, hala ışid'e farklı sebeplerle katılmamış en radikal müslümanların cihad çağrısı ile ışid'e akın etmesi. katılımlar durdu gibi haberleri de bu yüzden yayıyorlar zaten. sonrasında ise ışid'in petrol kaynakları ile daha pahalı ekipman almak zorunda kalması. ışid orta vadede kimse saldırmasa bile kaybetmeye mahkum bir oluşum, rusya ise bu süreci hızlandırıp ışid'in hem daha fazla petrol gelirini global ekonomiye geri döndürmesine hem de daha fazla radikali bir yere toplamasına çalışıyor. aynı zamanda da diğer ülkelere "oğlum bak kafanıza göre hareket ediyorsunuz, siz misiniz lan buranın zaptiyesi" diyor, bunu da çin ve iran gibi müttefiklerini de kendileriyle alakasız durumun içine çekerek yapıyor.

    rus askeri bölgeye gidip süngü ile savaşmadan kazanamaz diyenlerin göz ardı ettiği nokta, rusya bir şeyi kazanmayı planlamıyor. suriye'de 4, ırak'ta 3 farklı grup zaten savaş halinde birbirleriyle. rusya gidip hem suriye'yi hem de ırak'ı ilhak etmeyecek. savaşın oluş şeklini ve gruplar arasındaki dengeyi istediği formata kaydıracak.

    rus askerleri savaş alanında bir şey yapamaz gibi bir fikriniz var ise de, amerikan askerlerinin ve teçhizatlarının taşınması ve bölgeye giden vip'lerin korunması işini 2007-2011 arasında gerçekleştiren blackwater şirketinin bölge komutanlarının %85'i, piyade üstü sınıfa denk gelen specialist askerlerinin %70'i, piyadelerinin ise %30'u kızıl ordu emeklisi veya uzun süreli raporlu muvazzaf askerleriydi.

    ha ben de tabi bir dünya yazdım ama, sonuç olarak savunma bütçeleri toplamı tüm ortadoğu'yu satın alabilecek ülkelerin sidik yarışına, "x orta doğu bataklığından çıkamaz" diye 20 yıllık kahvehane geyiğiyle yorum getirmenin mantıksız olduğunu fark etmek lazım. fransa ve almanya dahil olmak üzere orta doğu'ya bir çok ülke yakın tarihte girdi çıktı, kimsenin de başkentlerinde allahu ekber diye her gün bomba patlatmıyorlar.

  • 49. ilk kez bir kızla yemeğe çıkacak erkeğe tavsiyeler

    bırakın o konuşsun.

    şu başlıkta görüp görebileceğiniz en iyi tavsiyeyi verdim. gerisini gülmek için okusanız da olur.

  • 50. foolish casanova'ya asılmış efsane nesil

    ansızın vj bülent'e patlamışlığım var