neferkitty4
profili

  • ekşi itiraf

    az önce sokakta çok şiddetli köpek ağlama sesi duydum, apar topar çıktım ki yine bir hayvan işkence görüyorsa kurturalım diye, ses hemen sokağın aşağısından geliyor gibiydi. içimden diyorum; ''birisi mi dövüyor ama ses caddeden geliyor gibi kesin araba çarptı, yakında veteriner var onu ararım, telefonumu alayım yanıma erkek arkadaşıma haber vereyim, şimdi kimse yardımına da koşmaz, dövüyorlar mı yoksa...'' o sırada köpek ağlamaya devam ediyor, aklıma kulağı kesilen köpek yavrusu geliyor, daha da hızlanıyorum.

    koşa koşa çıktım ki sokağın başında bir kalabalık var, bir baktım bütün mahalle ve esnaf dışarıya koşmuş <3 ben tabi şok oldum akabinde bir gülümseme yerleşti suratıma. kapısının önüne kedi evi koyan hamburgerci yukarıdaki teyzeye bağırıyor ''bir şeyi yokmuş bir şeyi yokmuş'' diye. köpekcik de yanlışlıkla ayağını kanalizasyon mazgalına sıkıştırmış sonra kurtarmışlar. ben gelene kadar köpek gitmiş bile, geç kalmışım :)

    tüm mahallenin bir köpeğin ağlama sesine koştuğunu gördüm ya civardaki hayvanların bir nebze güvende olduğunu hissettim, neyse ki son günlerde gelen vahşet haberlerine rağmen ülkemde güzel şeyler de oluyor. her mahalle bu kadar duyarlı olsa da kulağı kesilen yavru köpekler kurtulsa keşke..

  • yaran olaylar

    tüm gün 20-30 km'ye yakın gezindikten sonra açlık başımıza vurunca "beşiktaş'ta iftar olayı pek yoktur" diye hemen yemek yeriz diye kebapçıya geldik, kapıdan adam "yeriniz hazır üst kat" dediğinde hafiften kıllansak da yer bulmanın sevinciyle bir cıktık ki; an itibariyle iftar çadırından hallice 50 kişi top sesini bekliyoruz. kimse yemek yemiyor, masada hurmalar, tatlılar, salatalar, püskevitler ve daha nicesi.. artık yemek zorundayız ya da ödemek zorundayız; kendimizi iftar menüsüne atmışız resmen afagdhd. erkek arkadasım, yani karşımdaki aç ateist kulağı ezanda su şişesine bakıp duruyor. bir tavuk şiş yeyip çıkacaktık, acaba hesap ne kadar kitlenecek? bari oruç tutsaydık xd

    edit: an itibariyle içli köfte servisi başladı.

    edit2: hala kalkamıyoruz adamlar bize sormadan servise devam ediyor simdi çay servisi basladi. galiba sahura kadar burdayiz, hakkinizi helal edin.

  • geç saatlere kadar uyumayanların ortak noktaları

    gelin kabul edelim hepimiz depresyondayız.

    evet ben de mutsuz değilim, kendimi de kötü hissetmiyorum ama bu depresyonda olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor maalesef.

    uyku düzeni ve iştah değişikliklerindeki böyle fizyolojik değişimler, sinsice devam eden depresyon bulgularından.

    sabah güneş doğarken uyuyanları biraz daha depresyona sokayım dedim.

  • artık yazarların her yazdığı gözükmeyecek

    ''oylanmadan gözükmeyecekse , kim görecek de oylayacak?''

    kafamda deli sorular bırakan açıklama.

    (bkz: nereyi oylayacaklar)

    edit: eksi was here yazarların görebileceği ama dışarıdan okuyucu/yazar kaydı yapmayanların göremeyeceği yönünde fikir sundu, öyle de olabilir.

    (bkz: bilemiyorum altan)

    fazla fav editi: oylama sisteminin kalite ile uzaktan yakından alakası olmadığının en büyük ispatı; bu girdiğim tamamen geyik amaçlı entrynin şu entrylerden daha fazla favori almış olmasından bile görebiliriz:

    (bkz: #51651204)
    (bkz: #51650141)
    (bkz: #51652511)
    (bkz: #51641499)

    şimdi bu adamlar daha nitelikli bir içerik yazmış olmasına rağmen, onların entryleri değil de benim 2 dakkalığına sözlüğe girip de ''yorum'' yazmış olmam gözükecek siz düşünün.

    ''format dahilinde'' yorum yazmanın ifade özgürlüğü kapsamında olmasını destekliyorum, hatta bunun gibi pek çok çöp entry'i okurken eğleniyordum da sonuçta sözlük yeri geliyor mizah ve vakit geçirme kaynağı da oluyor. ancak böyle başarılı olmayacak bir oylama sistemi ile de nitelikli entrylerin hakkının yenmesinin de kaçınılmaz olacağını, haksızlık olacağını düşünüyorum.*kaliteden bahsedebilmek için sözlükte ''net bir fotmat''tan bahsetmek lazım ki şu an o da yok zaten.