sokratiz1
profili

  • 22 ocak 2023 mansur yavaş'ın başkanlık açıklaması

    sevgili muhalif yurttaşlar! aralıksız her gün erdoğan'ın karşısında adayın kim olacağına dair tartışmalara giriyor belki de bundan prim kazananlar tarafından sokuluyorsunuz. gündemin bunun üzerinden dönüyor oluşu canımı çok sıkmaya başladı. işin mektebinden yetişmiş bir arkadaşınız olarak dikkatinizi bir hususa çekmek istiyorum; erdoğan'ın karşısında kimin aday olacağının zerre miskal önemi yok!1!1! nasıl birinin aday olmayacağının önemi var.

    bakınız 6'lı masa ve "emek ve özgürlük bloku" (%15 oyu zorlayacak hdp ve işçi partisi) parlamenter sisteme geçilmesinden yana. yani kemik oyu yaklaşık %55 olan muhalif kanat tek kişinin etkin olduğu bu ceberut sistemi değiştirmek istiyor. erdoğanların ülkeyi tek başına idare etmesine karşılar. bu ne anlama geliyor; muhalif cenah ülkeyi parlamentoda, geniş bir temsille/ortak akılla yönetmek istiyor. sistemin geçiş sürecinde, tüm gücü elinde bulunduran cumhurbaşkanının keyfiliğinden kaçınıyorlar. davutoğlu'nun dediklerini de bu bağlamda ele alınız. (lanet olsun davutoğlu da savundurttunuz ya bana!)

    seçim öncesi ortak kararların alınması, yol haritasının belirlenmesi şu an için çok mantıklı, iyi bir yolda olunduğunu gösteriyor. seçimden sonra bu kararların uygulanmasını sağlayacak, 85 milyonu yönetme gücünü istismar etmeyecek bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var. bu noktada aday ister demirtaş, ister imamoğlu, ister akşener, ister yavaş, isterse de prenses ela olsun. tüm muhalif partiler erdoğan'ın karşısına çıkartılan adaya oy isteyecekler -adı geçip de aday olarak gösterilmemiş olan isimler de!- ve o seçilecek. söz gelimi imamoğlu veya yavaş olsun diyen birisi için, ortak aday kılıçdaroğlu olursa ve imamoğlu ve yavaş, kılıçdaroğlu'na oy isterse, buna rağmen "ben imamoğlucuyum arkadaş!" diyip kılıçdaroğlu'na oy vermeyecek misiniz? eğer cevabınız evet ise kusura bakmayınız açık sözlü olacağım, mevcut iktidar altında yönetilmek müstahak size.

    ben hayata bakış olarak kendimi sola yakın konumlandırırım. bu seçimlerde muhtemelen işçi partisini destekleyeceğim. demirtaş'ı da çok severim (bize ne demeyin yahu, son bir haftadır ülkücü aşağı, ülkücü yukarı konuşan kılıçdaroğlu'nun seçmeni olmadığımı izaha çalışıyorum). mevcut durumda istanbul ve ankara belediye başkanlarının aday olması, kentlerin meclis çoğunluğunun akp-chp çetesine ikram edilmesi olacağından doğru gelmiyor bana. ana muhalefetin en çok oyunu alan partinin başkanı, ittifakı iyi idare ediyor oluşu, nispeten dürüst biri olması ve hırsları olmaması nedeniyle kılıçdaroğlu iyi bir aday gibi duruyor. akşener gibi hem başbakan ben olayım, hem de cumhurbaşkanı benim dediğim kişi olsun! demeyen başka biri de tercih edilebilir elbet.

    kılıçdaroğlu aday gösterilir, adaylık ilanında yukarıda adı geçen diğer tüm isimlerin bu ismi desteklediği gösterilirse ilk turda bile rahat bir seçim zaferi olabilir. arkadaşlar, kendi partisinde lider olmayı başaramamış ince'yi desteklediniz, kılıçdaroğlu'nu mu desteklemeyeceksiniz? büyük resme odaklanın lütfen, nasıl birini istemediğimizi belirleyeceğimiz bir seçime gidiyoruz. bu ülke kutuplaşmayı kaldıramaz, çok sesli bir toplumdan oluşuyor. bu nedenle sert kuvvetler ayrılığının uygulandığı, kişilerin değil kurumların yönettiği, yönetenleri değil yönetilenleri düşününen bir yönetime muhtaç! umarım işler bu yönde seyreder. benzer sözleri 24 haziran 2018'de de söylemiştim (#76573388), ince çıkıp; şunu yapacam, bunu yapacam diye vaatlerde bulundu sonra da adam kazandı diyip siyaseten yok oldu. sakin olun ve enerjinizi seçim döneminde tek bilek olmak için harcayınız. hepinize güç kuvvet diliyorum, bu cehennemden kurtulmak ancak ve ancak aklıselim ve rasyonalite ile mümkün. sevgiler.