saladze44
profili

  • arda turan

    dünkü mülakatını izledim. konu milli takım-prim meselesine geldiğinde, "bu çocukların parayla pulla işi olmaz", "biz para için milli takımda oynamıyoruz", "bu primlerin bizim kazandığımız paranın yanında lafı bile edilmez" ve benzeri şeyler söyleyerek uzun uzun konuştu.

    ama, "kaldıralım primleri, ben (en azından) kendi adıma prim falan istemiyorum milli maçlar için" diye bir cümle sarfedemedi. bu kadar tantananın üstüne insan sokarım primine milli takım lan bu, rezillik su konusulanlar, kaldırılsın primler, biz prim falan istemiyoruz demesini bekliyor bu futbolcuların ama malum oldugu uzere hepsi prim diye, mama bekleyen köpegin heyecanıyla bekliyorlar kapının agzında.

  • jose ernesto sosa

    takımın süper kupa maçı geliyor ve bu adam o maçta oynamayacak. 5-6 milyon türk lirası para verdiğimiz adam bu maçta yok. sebep? canı istemiyor. canı istemediği için idmanlara çıkmadı, canı istemediği için kamptan ayrıldı ve canı istemediği için formsuz durumda. süper kupa maçı önemsiz mi? gazoz kupası mı? tsyd kupası mı bu? hukuken kesilebilecek en yüksek mali ceza ne ise kesilmeli. bu adama bir kuruş fazla verip de yeni sözleşme yapanın da beşiktaşlılığından şüphe ederim.

    bu adamı burada benim kadar öven olmamıştır. sene başında herkes isteksizliğinden dem vurup siktiredilmesi gerektiğini söylerken de, en başında transferi gerçekleşirken de. sene başı gitmek istediğinde de yolu açık olsun demiştim. ama şu an gelinen nokta beşiktaş'a ayıp etme noktasıdır. bu noktada bir adama ancak sövülür. siktir git sosa.

  • mustafa pektemek

    bütün yaz yurt dışında eşiyle tatil yaptı. neden şimdi ameliyat? antrenmanlar başladı ondan mı acaba? açıklama yapsınlar yoksa haram zıkkım is loading. hani çok dindarsınız ya...

  • ismail köybaşı

    övün övün. winter is coming haberiniz yok. senede 1 maç süper oynayıp tüm yıl ekmeğini yiyen muhteşem sol bek.

  • arda turan

    sürekli bahsetmek istemiyorum ama messi 2014 dünya kupasında daha ilk maçtan ıslıklandı, golünü attı. ikinci maç yine ıslıklandı yine golünü attı. bakın messi ıslıklandı diyorum. ıslıklamak, ıslıklanmak gayet doğal şeylerdir ve gayet meşru bir tepkidir. bunu tv'de vatan hainliği gibi göstermek olacak iş değildir. gerçi kime anlatıyorsun, adamlar arapça marş bile yapmış.

    arda'nın da ne kadar profesyonel bir oyuncu olduğunu görmüş olduk bu arada.

  • emre mor

    tam fenerbahçe'nin galatasaray'a ya da beşiktaş'a kaptırmayayım telaşıyla zilyon euro'ya transfer edip mındar edeceği futbolcu potansiyelini taşıyan yetenekli genç.

  • gökhan töre'nin west ham united'a transferi

    satmayın oğlun,
    satmayın.
    bu benim için de gurur, onur ve haysiyet meselesi oldu.
    gerekirse ben de yardım ederim. forma neyin alırım.
    satmayın oğlum,
    satmayın.
    negadar teklif etmişler?

  • şenol güneş

  • 30 yaşına kadar annesiyle yaşamış adamı alma

    bir insan 30'una gelmiş ama hala ailesiyle yaşıyorsa belki ailesine bakıyordur. belirli şablonlarınız var onun dışındaki ihtimallere kafa gitmiyor nedense. he anam he, sen şüpheyle bak.

  • mario gomez

    dün attığı golde, önce mustafa yumlu'ya, "gel kanka biraz çarşıya gidelim" diyor ve öne doğru koşuyor. mustafacığım da, "koşalım mario abey" diyerek takılıyor mario'ya. sonra mario, "neyse kanka sen takıl ben bi işi halledip geleceğim" diyor. ve tüm bunlar 2-3 saniye içersinde oluyor. mario gomez'sen gol atmak aslında çok kolay. bugün yetişkin bir mario gomez ortalama ayda 8-10 oyuncuyu çarşıya gönderiyor.

  • mario gomez

    gomez'in mac sonu konuşması:

    "...bugün kazandığımız için çok mutluyum. bizim için zor bir hafta oldu. çok fazla gerginlik vardı. aslına bakarsanız bu gerginlik bizden kaynaklanmadı. ben bunu anlayamadım. fenerbahçe'ye sahasında kaybettik. bu da olabilecek bir şey. bircok firsat da yakaladık. hala avantajlı olan biziz. ama etrafımızda ve sehirde buyuk bir gerginlik var. bu kulüp 7 senedir şampiyon olamıyor. 10 puan önde şampiyon olmamız bekleniyor olamaz. ben türkçe bilmiyorum ama bişeyler yazılıyor. gercekci olmak lazım. bu takımın son 3-4 yılda yaşadığı gelişimi görmek gerekiyor..."

    oguzhan da buna benzer seyler soyledi: "kazandığımız zaman gereğinden fazla övülüyoruz, kaybettiğimizde de gereğinden fazla tepki oluyor."

    adamlar ergen besiktas taraftarından bıkmış beyler.

  • 31 aralık 2015 yılmaz vural basın toplantısı

    --- özet ---

    bi iki antrenman yaptık.
    ilhan abi benden rapor istiyor. rapor da rapor. dedim ilhan abi bi dur gözünü seveyim üç günde neyin raporunu yazayım. bu sağlıklı olur mu? tamam ama madem istiyorsun şu önümüzdeki maçı oynayalım hem benim de bi fikrim oluşmuş olur. neyse maçı oynadık. istatistikleri de ortada. rakip şu şu şu kadar şunları yapmış, biz bu kadar yapmışız (hakaten de gençler ezmiş geçmiş yalnız). sonra toplantı yapacağız. bi dişçi randevum vardı istanbul'a gittim, toplantıya da uçağa atlar gelirim hemen öğleden sonra dedim. istanbul'dayım telefon çaldı. ilhan abi "yaw işte yılmazcım zor durumlardayız. bi karar aldım. görevine son veriyorum" dedi. hayırdır başkan dedim. bir hatamız mı oldu, neden? yaw işte yılmazcım oyuncuların 15-16 tanesi seni istemiyormuş, bir de sen rapor vermişsin 13-14 tane oyuncu almamız gerekiyor. ben hesapladım şu kadar milyon euro tutuyor. bu durumda nasıl alırız falan. dedim abi kim dedi sana 13-14 oyuncu almamız gerekiyor dediğimi? falanca söyledi. yaw arkadaş sen benden rapor istemedin mi? faydalanamayacağımız oyuncuları yaz demedin mi? hatta bana kendisi bizzat saydı 12 oyuncudan bir halt olmaz diye. bir çoğu genç arkadaşlarımız. konuştuk bunları. işte hacettepe'ye verelim oynasınlar gibisinden. sonra arkadaş ben daha oyuncuların adını öğrenemedim. soyunma odasından antrenör odama yolu bile bilmiyorum. ne ara beni görmüşler tanışmışlar da istememişler ben bir şey anlamadım bu işten. kaptanı aradım. kaptan dedim beni istememişsiniz. yaw işte hocam biz küme düşmemeye oynuyoruz sen bizi hücum oynattın. bir de bazı yabancılar 4 gün tatil istiodu sen 2 gün verdin. çok rahatsız oldular falan diyor. oğlum dedim sen kaç yaşındasın. 21. sen bu yaşta antrenöre nasıl oynatması gerektiğini mi anlatacaksın yavrum dedim.

    hocanın gönderilme hikayesinin özeti bu saçmalık gibi.

    --- özet ---

  • mario gomez

    iki yıldır gol bile atamadığımız galatasaray'a, "hep biz mi dayak yicez lan" diyen nuri abi gibi çakmıştır. iki yıldır bir büyük takıma özgü (neredeyse) tüm özellikleri bilic insanı tarafından sökülüp alınmış takıma "akıllı olacaksınız akıllı burası beşiktaş" demeyi hatırlatmış, gözleri doldurmuştur. iki yıldır "kimse bizden umudumuzu söküp alamaz" gibi sözler ve bu sözlerin ışığındaki "underdog" felsefeyle koskoca kulübü büyük şeyler için mücadele eden küçük kulüp psikolojisine sokanların aksine, "beşiktaş'ın olanakları bayern münih gibi" diyerek, "her zaman oyunu domine etmeliyiz" diyerek bir büyük kulüpte açıklama nasıl yapılırın örneklerini de sunmuştur. kariyerinde 270 gol atan bir futbolcu olmasına rağmen 0-0 giden maçta yerine başka forvet girecekken deparla çıkmış, kendisi çıktıktan sonra atılan gole deparla sevince koşmuştur. sen futbolcuysan öncekiler neydi aga?

  • ali ece

    izlemedim ama tolga zengin'i ekranlarda itin götüne soktuysa ki buradaki yorumlardan öyle anlıyorum, helal olsun diyerek elini sıkmak istiyorum. ben maçı dışarda izliyordum, 2-1'den sonra bıraktım ve eve doğru yol aldım. bütün yol boyu bildiğim bütün küfürleri ettim. eve geldim hala sövüyorum. sabah uyandım bismillah niyetine tolga'ya söverek yataktan kalktım. işe geldim çalışanlara selamın aleyküm niyetine "allaaaaah tolga zengin'i beşiktaşımıza alanların evlerine ateşler salsın" nidaları eşliğinde selamımı verdim yerime geçtim. hala sövüyorum. doyamadım. ve çok enteresan hastalık oldu durduramıyorum kendimi. engel olamıyorum. sinirim hala geçmedi. ali ece ekran başında tolga'ya mı kızmış? abi adam tv'ye çıkabilecek kadar akıl sağlığını koruyorsa şu an ben tebrik ediyorum kendisini. ben yorumcu olsam travma sonrası stres bozukluğu başlıklı bir rapor alır affımı isterdim.

  • galatasaray sk'nın twitter'daki muslera paylaşımı

    çok güzel paylaşım. bir beşiktaşlı olarak beğendim. hatta içim açıldı muslera'yı görünce. bi ferahlama geldi. dün akşam yaşadığım kaleci zehirlenmesi sonrası ilaç niyetine fotosuna bakabilirim. helal olsun. iyi yapıyorlar. aynen öyle abicim. adamlarda muslera var ve sende yazarken sinir krizi geçirme ihtimalimden dolayı adını bile tuşlamak istemediğim bir korkuluk. aynen öyle. tek mutluluğum aptallığın cezasız kalmamış olması. bu adamla devam eden aptal cezasını da çeker.

  • beşiktaş

    tarihe not düşülsün, kazandığı kayserispor maçı sonrası rakip takım antrenörü hakemin h'sini ağzına almazken, spikerler "hakemin x kararı doğru muydu" gibisinden bir soru bile sormazken, fenerbahçelisi galatasaraylısı dünden beri hakem diye ağlamakta. bunu unutmayın. beşiktaş'ı şampiyon yapacaklar. hem de kim yapacak biliyor musunuz? şenol güneş. ağlayın lan ağlayın.

  • manuel fernandes

    --- spoiler ---

    "en az 2 atiba gücünde olan futbolcu"

    "atiba'nın çalım atanı"

    --- spoiler ---

    inanılır gibi değil, hala bu kafada olan taraftar kaldı mı? yoksa bu taraftarlar futbolu yeni takip etmeye mi başladı çözemiyorum. iki çalıma aklınız gidiyor hemen.

    arsenal maçından sonra arsene wenger neden beşiktaş'ta en beğendiği oyuncunun atiba olduğunu söyledi sizce? neden fernandes 15 kişiyi de çalımlasa bu büyük takımların umrunda bile olmuyor? açın fernandes'in valencia'da barcelonalı futbolculara attığı çalımlara bakın. sonuç? 2 milyona bize geldi.

    dün maçta rakip baskı uygularken özellikle atiba'yı izledim 5-10 dakika. top rakipteyken nerede duracağıyla ilgili sahip olduğu inanılmaz motivasyonu ve konsantrasyonu hissedebiliyorsunuz izlerken. kesinlikle deli dana gibi koşmuyor sağa sola. her koşusu bilinçli, her durduğu nokta belli ki en temel eğitiminde edindiği bilgilerin sonucu.

    fernandes klasik bastığı yerde ot bitmeyen portekizli sirk futbolcularından. kesinlikle yetenekli ama eksik eğitimli. ve hem biz onu doğru kullanamadık, bir 10 numara çıkarmaya çalıştık hem de adam profesyonel değil. ibrahim toraman geçen tv'de, "quaresma fernandes'ten çok daha profesyoneldi" dedi. gerisini siz düşünün.

    goal filmini izleyenler hatırlayacaktır. orada antrenör takıma yeni katılan, sürekli dribling peşinde koşan başrolümüzü yanına çağırır, eline de bir top alır. topu sert bir şekilde ileriye diker. oyuncudan da top kaleye girmeden yetişmesini ister. oyuncu anlam veremez ama koşar. sonra geri gelir. hoca tekrar gönderir. oyuncu nafile yeniden koşar ama yetişmek imkansız der. hoca da "yaa tabi imkansız kodumun malı, toptan hızlı olamazsın". kıssadan hisse iki kişiyi estetik bir şekilde geçmek ilerde boşa kaçan adama pas vermeniz gerekirken yapılacak aptalca bir hareket oluyor.

  • isviçre ile isveç'i karıştırmak

    o yine iyi. avusturya ile avustralya'yı karıştıran var.

  • pele 1283 gol attı yalanı

    şurada da bahsedilen pele'yi spor tarihinin en büyük şarlatanlarından biri yapan yalan.

    kendisinin dünya futbolunun gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biri olduğu bir gerçek. bunu inkar etmek delilik olur. ama bu kendisinin büyük bir şarlatan olduğu gerçeğini de değiştiremiyor. makale çok komik başlıyor:

    --- spoiler ---

    pele sürekli başarıları ile ilgili yarı gerçeklerle futbol kamuoyunu aldatır.

    bu nicky butt'ın 2002 dünya kupası'nın en iyi oyuncusu olduğunu söyleyenle aynı adam. yani kendisinin söylediklerini "gerçek" olarak kabul etmeyiniz, özellikle de kendisi hakkında konuşurken (ki bunu çok sık yapar).

    --- spoiler ---

    devamını da türkçe buraya almaya çalışacağım:

    --- spoiler ---

    5- evet pele 1283 gol atmıştır ama bunların 526'sı resmi olmayan dostluk maçlarında ve turlarda. hatta kendisi askerde altıncı sahil güvenlik ile oynadığı maçları bile saymaktadır. doğrusu pele 812 maçta 757 gol atmıştır. ve gol oranları çok iyidir ama fernando peyroteo (197 maç 331 gol) ile karşılaştırıldığında sönük kalır.

    tabi ki, pele muhtemelen peyroteo'nun başarılarını görmezden gelecektir. tıpkı birazdan benim onun bazı başarılarını görmezden geleceğim gibi.

    emilio castano'nun pele'nin golleri ile ilgili çıkardığı istatistiklere bakalım, usülsüzlüklerin dikkatinizi çekmemesi mümkün değil:

    santos 11-0 botafogo (pele:8)
    santos 11-1 maringá (pele 5)
    santos 10-3 nitro-química (pele 5)
    santos 10-0 nacional (pele 5)
    santos 10-1 royal neerschot (pele 5)
    santos 10-2 guarani (pele 5)
    santos 10-1 juventus (pele 5)

    mesela botafogo'ya attığı 8 gol bildiğimiz botafogo değil. çakması. botafogo ribeirão preto. nacional de bildiğimiz uruguay takımı nacional değil, sao paolo'da bir eyaletin takımı. juventus da tahmin edeceğiniz gibi bizim juventus değil. bu duruma günümüzden bir örnek verecek olursak, chelsea'nin brentford ve leyton orient'i ayrı bir londra ligi'nde yenmesi gibi diyebiliriz. hatta fernando torres bile bu takımlara goller atabilirdi.

    pele'nin golcülüğü ile ilgili gerçek referans milli takımda 92 maçta attığı 77 goldür. milli takımda hiçbir zaman bir maçta 4 gol ya da daha fazlasını atamamıştır. 1283 gol mitinin karşısına koyduğunuzda şaşırtıcı durmaktadır.

    4- pele'nin dünya kupası istatistiklerine baktığımızda bir gerçeklik kontrolüne ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz:

    dünya kupası all-star'da en çok yer alanlar: djalma santos ve franz beckenbauer, 3
    dünya kupalarının en golcüsü: ronaldo, 15
    bir dünya kupası finalinde en çok gol: geoff hurst, 3
    bir dünya kupası turnuvasında en çok gol: just fontaine, 13
    bir dünya kupası maçında en çok gol: oleg salenko, 5
    en çok dünya kupası maçı: lothar matthäus, 25
    en çok dünya kupası maçı kazanan oyuncu: cafu, 16
    en çok dünya kupası turnuvasına katılan oyuncu: antonio carbajal ve lothar matthäus, 5

    pele nerede?

    3: dört dünya kupasında oynadı ama altın ayakkabı almışlığı yok. gol atma becerisi ve sayısıyla övünen bir adam için bu durum bir hayli gülünç:

    1958 / altın ayakkabı: just fontaine, 13 gol / pele 6 gol
    1962 / altın ayakkabı: 6 oyuncu 4 gol attı / pele 1 gol
    1966 / altın ayakkabı: eusebio, 9 gol / pele 1 gol
    1970 / altın ayakkabı: gerd müller, 10 gol / pele 4 gol

    haydi adil olalım, pele '62 ve '66'da sakattı. ama '58 ve '70'te iyi haldeyken de altın ayakkabıya yaklaşamamıştı. hatta bırakın onu, 1970'te brezilya'nın bile en golcüsü değildi. o yıl onur 7 golle jairzinho'nundu.

    2: "insanlar bana hep "yeni pele ne zaman doğacak?" diye soruyorlar. hiçbir zaman. babam ve annem fabrikayı kapattılar. messi benim gibi 1283 gol attığı ve 3 dünya kupası kazandığı zaman bunun hakkında konuşalım."

    demiş hazretleri. messi'nin 1284 gole değil, 758 gole ulaşmaya ve üç değil, iki dünya kupası kazanmaya ihtiyacı var. pele üç dünya kupası kazanan takımda da vardı, ama 1962'de neredeyse tüm turnuva boyunca kenarda oturdu. brezilya için tek başına kupayı kazanan garrincha'ydı, pele değil.

    1. ve pele'nin sürekli gözardı ettiği muhteşem takım arkadaşları. kendisi yaşayan en iyi 125 futbolcu listesini yaptığında takım arkadaşlarının çoğuna yer vermemişti. bunların yanında tüm zamanların en iyi sağ bekleri djalma santos ve carlos alberto ve yine tüm zamanların en iyi sol beklerinden nilton santos listedeydi.

    o tarihte hayatta olmadıkları için pele'nin listesine almadığı isimler:
    garrincha (brezilya'nın '62 dünya kupasını almasındaki en önemli isim)
    vava (iki dünya kupası finalinde ikişer gol attı)
    didi ('58 dünya kupası altın top sahibi)

    pele'nin şok edici şekilde görmezden geldiği takım arkadaşları: gérson, jairzinho, gilmar, tostão, zito, bellini ve zagallo.

    buradaki bu ihmallerin pele'nin kendi başarısında takım arkadaşlarının katkısını görmezden gelme yolu olarak görüyorum.

    ben pele'nin en azından sembolik olarak da olsa santos'daki partneri coutinho'yu bir "teşekkür" mahiyetinde listeye eklemesini beklerdim. sonuçta beraberce elde edilmiş 1,000 gol üzerinde bir başarı var.

    pele'nin xavi'si olan gerson'un 1970 dünya kupasındaki efsanevi rolüyle ilgili söylediklerini asla unutmayacağım:

    "burada ilginç olan, ne kadar inanılmaz görünüyor olsa da, pas atmayı binlerce kez gol atmaya tercih ederim. benim için başarı budur çünkü bu, benim yapmak için eğitim aldığım şey."

    pele'nin gerson'un attığı binlerce pası görmezden gelmesi/unutması gerçekten utanç verici.

    bu arada, lionel messi fifa ballon d'or'u xavi'ye adamıştı: "bu ödülü dostumla paylaşmak istiyorum, o bunu hakediyor."

    garrincha'nın hayatı kontrol dışına çıktığında pele'nin nerede olduğunu en azından merak eden var mı?

    pele'yi bir yaşayan efsane haline getiren muhteşem takım arkadaşlarıyla beraber oynadığını asla unutmayın.

    onlar o kadar iyilerdi ki 1962 dünya kupası için pele'ye bile ihtiyaç duymamışlardı.

    --- spoiler ---

    not: tercümemde bazı hatalar yapmışım. düzeltildi. garrincha, vava, didi gibi isimler listenin şartlarına uymadığından pele tarafından alınmamıştır.

  • onur kıvrak'ın her yediği golde defans fırçalaması

    ilginç bir hadise. dikkat ediyorum kendisi hiç hatalı gol yemiyor. dünyanın en yetenekli, en süper kalecisi zira. bakıyorum her yediği golden sonra (ama her yediği) defansa bağırıyor. baktım en son dünkü maçın özetini izliyorum; bir frikik golü yemiş. hemen barajdaki adama bağırıyor, "sıçrasana, kafanla vursana" türünden işaretler geveliyor. golün tekrarını izledim. baraj hayvan gibi sıçramış zaten. vuran arkadaş gayet başarılı vurmuş ve barajı aşarak kaleyi bulmuş. sen artık para aldığın iş olan kaleciliği yapacaksın ve topu çıracaksın. çıkaramayınca suçu başkalarına atmayacaksın onur kıvrak. bunun oynadığı takımda defans oyuncusu olsam sanırım önce kendisini uyarma, daha sonra tartışma, peşine arkadaşların araya girdiği bir arbede ve en sonunda da dayak atmalı aşamaları katederek trabzonspor'dan kovulurum. savunmacı arkadaşlara kolaylıklar diliyorum. bununla mahalle maçı bile yapılmaz arkadaşlar.