lehim ve havya ile mikrocip yapan adam14
profili

  • lisede aşık olunan kişinin şu anda ne yaptığı

    yanımda uyuyor.

  • miralem pjanic

    amk adamın düz pası yok hepsi asist. kim musallat etti lan bunu başımıza. nasıl beşiktaş'a kaldı bu adam nasıl? ligi tek başına sikecek belli oldu

  • gökhan çıra'nın özür dilemesi

    kebabçı selo şöyle delikanlı bi adamdı. olaydan sonra dövdüm tokatladım derken savcılık ifadesinde fatih terim tarafından dayak yediğini söylüyordu.

    eşi de özür dilemiş.

    https://twitter.com/…ope/status/1207337684815040512

  • iş görüşmesine dönüş yapmayan firmalar listesi

    işi bu olmasına rağmen işini yapmayan ikcıların bok yemesidir. yazın yazın da ibreti alem olsun.

  • 7 mayıs 2018 duşko toşiç'in oynaması

    diyelim tek maç ceza verildi. yarım kalmış maçın devamında nasıl çekiliyo lan bu ceza. adam 35 dklık mı ceza aldı yani? maçtan sonra kayseri tff başvurursa 3-0 hükmen tescil edilir.

  • c++

    gençler, bilmediğiniz konu hakkında biliyormuş gibi yorum yapınca, bilenler bilmediğinizi anlıyor.

    (bkz: operator overloading)

  • 21 ocak 2017 yasin öztekin'in attığı gol

  • 26 mayıs 2016 galatasaray fenerbahçe maçı

    2 gün kalan maç.

    bütün karaborsacıların anasını sikeyim.

  • jan olde riekerink

    vizyonsuz, paragöz, bencil yerlilerin oyuncağı olacağına sneijder'in oyuncağı olsun kulüp.
    sen takımın 2. kaptanının değil de fenerbahçeli olan bir spor yazarının sözüne inanıyorsan ve bunun üzerine 2.kaptanına piç demekten beis görmüyorsan siktir git bi çay koy.

    tanım: galatasarayı daha iyiye taşıyacağını düşündüğüm hoca.

  • havyayla burnunu yakmamış elektronikçi

  • enes ünal

    city hakkında:
    "hiç kimsede kompleks yok, saygısızlık yok; genç oyuncu-eski oyuncu ayrımı diye bir şey zaten yok. çok kısa süre içinde onlardan biri olduğunuzu hissediyorsunuz. bunu soyunma odasında, sahada, yemekte, otoparkta, mümkün olan her yerde hissettiriyorlar."

    "önceki senelerde çalıştığım bir hocamız “genç oyuncunun top kaybetme lüksü yok!” diye bağırırdı; burada ise kaybedilen her toptan sonra herkes birbirini motive ediyor. genç oyunculardan tek istedikleri çaba göstermeleri. bu kadar basit ve net! "

    "kaptan kompany karşısında bir topa çok sert bir tekme sallayarak girebiliyorsun ve o sadece işini yapıyor, sana dönüp bakmıyor bile. antrenmanın geri kalan kısmında arkanda birisi dolaşıyor mu diye sürekli tetikte olmana gerek yok! yine burada takıma henüz bir-iki hafta önce katılan genç bir oyuncu tartışmalı bir pozisyonda takımın gedikli oyuncularından herhangi birisine karşı “top sizden çıktı” diyebiliyor. bunun imkansız olduğu çok fazla yer var, bana inanın!"

    özellikle son alıntıladığım paragraf türkiyedeki futbolcuya dayalı sistemin aynası.

  • harun tekin

    https://twitter.com/…ekin/status/607638339290841089

    ben bu kadar götü kalkıklık görmedim. adam orda kendince kelime oyunu kafiye yapmış. bu arkadaş da gelip adamı tehdit ediyor. hakaret yok bi şey yok. tey allam

  • 8 haziran 2015 bahçeli'nin seçim değerlendirmesi

    en son resti çektiğinde baraj altında kalmıştı.

  • ayakkabıcıda tanık olduğum içimi acıtan durum

    --- spoiler ---

    adres bulundu.

    güvenlik mahallesi 275 sokak çallı parkı yanı ayakkabıcı mete muratpaşa/antalya

    --- spoiler ---

    inci sözlükte açılmış bir başlık. direkt aynı isimde burada açıyorum.

    http://incisozluk.com.tr/…duğum-içimi-acıtan-durum/

    "açılan ve yırtılan ayakkabılarımı tamir için bugün akşam saatlerinde ayakkabıcıya gittim.maksadım ayakkabıları tamire bırakıp pazara geçmekti.
    gittiğim ayakkabıcı, derme çatma bir kulübede işini yapmaya çalışan ufak çapta bi tamirciydi.
    bilenler bilir; antalya çallı’da ki opetin yanındaki parkta işini yapan bir ayakkabıcı bu bahsettiğim.

    -‘’selamun aleykum ‘’ diyip kulübede oturan ihtiyar bir amca ve oğluyla el sıkışıp selamlaştım.
    ihtiyar amcadan bahsedeyim biraz; 70 yaşını deviren, saçları beyazlamış, ellleri titreyen(parkinson nedeniyle sanırım) bastonlu bir amca kendisi.
    bahsettiğim amca ben gelince ayağa kalkıp kulübeden dışarı çıktı, oğluna ayakkabılardaki sorunları anlattım. ben bunları anlatırken gözlerini üzerime dikti ve çözülmesini istediğim bir bilmece soruyormuşçasına söylediğim her sözü büyük bir ilgiyle takip etti. daha sonra nasıl tamir edeceğini kısa ve anlamı açık birkaç kelimeyle cevap verdi.
    oğlundan bahsedeyim biraz, çelimsiz, kısa boylu, son derece soluk yüzlü bir adamdı, bir deri bir kemik kalmıştı ama daha gençti kendisi.
    ne zamana hazır olabileceklerini sordum. acelem varsa istediğim bir çiftini hemen şimdi, acelesi yoksa tümünü yarına hazır edebileceğini söyledi.
    yarın akşam bu saatlerde gelir alırım diye anlaştım adamla.

    tam çıkıyordum ki, ihtiyar amca; -‘’beyefendi sizden bir şey rica edebilir miyim ?’’ diye seslendi
    bende: - ‘’buyur amca’’ dedim
    ihtiyar amca:- ‘’bugün hiç iş yapamadık, rica etsem ücretinin bir kısmını bırakabilir misiniz?’’ diye sordu.
    o an, gerçekten kahroldum beyler. ücretinin ne kadar olduğunu sordum,4 ayakkabı için 15 lira istedi.bende pazardan alışveriş yapmak için ayırdığım 10 lirayı çıkardım,
    -‘’ücreti, ayakkabıları teslim alırken ödemeyi düşündüğüm için yanıma para almadım, 10 lirayla da pazara gidecektim amca.’’ dedim.
    pazardan alacağım 3 liralık çökelekti beyler, oğluna bakarak; 7 lirasını şimdi versem, geri kalanını da yarın getirsem olur mu ? dedim
    adam elini cebine soktu 1 lira çıktı beyler... babasına dönüp sende var mı diye sordu. babasıda; ''bendede yok oğlum'' dedi.. başları eğikti beyler..
    adam 10 lirayı alıp, şurdan bozdurayım ben hemen gelirim dedi.
    o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü , ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim..
    birkaç adım atmadan seslendim adama, -abi, pazar yarında var nasıl olsa, yarın giderim para sizde kalsın, yarın da geri kalanını getiririm dedim.
    babası olmaz öyle şey,ayıp olur dediyse de, ben üsteledim.
    hayırlı işler, kolay gelsin diyip oradan ayrıldım ve eve doğru yürümeye başladım.

    dönüşte evin yolu bitmedi, gözüm yaşardı baba ve oğulun hallerine..
    nasıl yardım edebileceğimi düşündüm aklıma bir şey gelmedi beyler.bende üniversite öğrenciyim neticesinde, ailemin durumuda çok iyi değil.
    aklıma buraya başlık açarsam, belki birileri bu ayakkabıcı abimizi öğrenir, bir işi varsa ona yaptırır, en azından az da olsa bi katkım olur diye düşündüm.
    biraz uzun oldu ama yaşadığım olayı size aktarmak istedim.
    ayakkabıcı abimiz bahsettiğim gibi antalya- çallı’da ki opetin hemen yanında ki dolmuşların geçtiği havuzlu parkın yanında ufak bir kulübede.

    google maps görüntüsü: http://imgim.com/…5-05-2819-02-43ekrangörüntüsü.png
    yarın ayakkabıları almaya gideceğim, belki fotoğrafını çekerim daha iyi canlanır mevkisi gözünüzde.
    hadi eyvallah.

    edit:bu kadar ilgi göreceğini beklemiyordum, hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim beyler.
    amacım baba ve oğulun işlerinin biraz daha iyiye gitmesini sağlamak, sizden de ricam; arkadaşınıza, eşinize, dostunuza bu durumu anlatıp, geliş geçişte yolları düşerse ayakkabılarını bu abimizden tamir ettirmeleri için yönlendirmek.çok birşey istemiyorum sizlerden.
    yarın gidip ''türkiyede tükenek meslekler hakkında projemiz var'' diyip birkaç fotografını çekmeyi düşünüyorum izinleri olursa.
    hepinize teşekkürler"

    kendi editim: arkadaşlar yazı benim değil. inci deki burak g nickli yazarın. kendisi son bir edit daha girmiş onu da ekliyorum:
    "edit: beyler hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunarım, bugün baba ve oğulu ziyarete gittim, elimden geldiği miktarda emeğinin karşılığını fazlasıyla vermeye çalıştım oturduk çay içtik, sohbet ettik.
    öncelikle amcamız 76 yaşındaymış ayrıca alanya'da bir huzurevinde kalıyormuş,amcamızın üstüne gelmişler tartışma yaşamış sanırım tam olayı anlatmadı bende detaya inmek istemedim.
    huzurevinden izin alarak antalya'ya 1 aylığına oğlunun yanına gelmiş.beraber ikisi kulübenin içinde yatıp kalkıyorlarmış, kulübe dediğim yer 2 metre karelik bir ortam, döşek atsan yatılmayacak bir vaziyette.
    sosyal güvencesi yokmuş amcamızın, aylık 120 lira civarı bir para alıyormuş.
    ''kaymakam ve valiliğe başvurdun mu ?'' diye sorunca, başvurduğunu fakat başlarından savdıklarını ve ilgilenmediklerini söyledi.
    istediğin birşey var mı amcacım diye sorduğumda ise, alanya huzurevinde değilde antalya- muratpaşa ilçesinde bir huzur evinde kalsam, oğlumun yanına rahat gidip gelsem yeter dedi.
    buradaki huzur evlerine başvurup başvurmadığını sordum. hepsine başvurduğunu fakat hepsinden olumsuz cevap aldığını, gariban olduğu için hep sırt çevirdiklerinden bahsetti. bu muratpaşa huzurevinde sanırım daha çok parası olan kesime hitap eden bir düzen varmış bu amcamın dediğine göre.
    yaklaşık 15 yıldır burada ayakkabıcılığa devam ediyorlarmış, oğlu 23 yaşındaymış beyler.
    yaklaşık 1.5 saat sohbet ettik, ayakkabıcılığa başladığı zamanki anılarını anlattı, çıraklık dönemlerinde çok zulüm gördüğünden bahsetti.epey konuştuk, ben müsade isteyip ayrıldım yanından. muhabbeti çok hoş bir amca kendisi gidip tanışmanızı, oturup iki sohbet etmenizi öneririm.
    yardım edebilecek tüm arkadaşlarımı seferber ettim, yarın tekrar yanına gitmeyi düşünüyorum arkadaşlarla.
    yüzlerini sansürleyip fotograflarınıda atmayı düşünüyorum, olaya inanmayan panpalarımında belki fikirlerini değiştirebilirim bu sayede."

    kendi editim 2: arkadaşlar inci yazarı değilim. üye oldum ama mesaj gönderemiyorum yazarlara. yazar olanınız varsa burak g 'ye mesaj atıp ayakkabıcı amcanın isim ve adres bilgilerini alabilir mi?

    kendi editim 3 : arkadaşlar sağolsunlar iletişime geçmeye çalışmışlar yazarla. kendisinin neti olmadığı için çok bakmıyormuş mesajlara. amcamızın ismı ibrahim mete imiş. detayları öğrendikçe editleyeceğim.

    kendi editim 4: `adres: ` güvenlik mahallesi 275 sokak çallı parkı yanı ayakkabıcı mete muratpaşa/antalya

    nocturnal'ın bir akrabası ve arkadaşları amcayı ziyarete gitmişler ve foto çekmişler. izniyle buraya koyuyorum.https://www.facebook.com/…713524&id=100007289658185

    `burak g bir daha edit girmiş:`

    "1. entry'de yer kalmadığı için, buradan devam ediyorum;

    bugün öğlenden sonra tekrar yanlarına gittim, oturduk çay içtik, sohbet ettik bolca.
    amcam hakkında daha detaylı bilgi edinme fırsatı buldum.
    amcamız geçen sene kalçasındaki kayma nedeniyle ameliyat olmuş, kalçasında platin takılı şuan.
    yürürken zorlandığını ifade etti, oğlu da askerliğini tecil ettirmiş fakat bu sene sonunda onuna askerlik yolu gözükecekmiş beyler.

    oğlu askere gidince dükkanın sahipsiz kalacağını ve belediyenin dükkanını kaldırabileceğini düşündüğü için ve birde şuan kalmak isteği huzureviyle dükkanlarının arasının çok yakın olması nedeniyle bahsettiğim huzurevinde kalmak istiyor kendisi.

    huzurevi işinide ayarlamaya çalışıyoruz, ben orada otururken yanımıza gelen uludağ sözlük yazarı kardeşimede hem ilgili olup ayakkabısını tamire getirdiği hemde babasını aracı yapıp ibrahim amcamız’ı muratpaşa’da ki huzurevine yerleştirmek için gerekli desteği sağlayacağını ifade etmesi gerçekten çok mutlu etti beni ve amcamızı.

    bu sabah ayakkabıcıya gelip baba ve oğluna destek adına zarf bırakan kardeşimize de sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. çok sevindikleri her hallerinden anlaşılabiliyordu, bunu okuyorsan kardeşim hayır dualarını aldın, için rahat olsun.

    -‘’dükkan için ne ihtiyacınız var amcacım’’ diye sorduğumda önce bir ihtiyaçlarının olmadığını söylemekte diretsede, ben üsteleyince;
    -ayakkabıları yapıştırmak için yapıştırıcı
    -deri parçaları ve bunları kesmek için bir bıçağa gereksinimlerinin olduğunu öğrendim.
    bunları tedarik edebilecek panpalarım varsa şuan için huzurevinden sonra amcamızın tek istediği bunlar. kendisine her şekilde destek olacağımızı söyledim, gittiğinizde burak’ın selamı var gibisinden bir şey söylerseniz o anlayacaktır durumu.

    amcamıza ramazanın yaklaştığını ve bu nedenle zekat vermek istediğimi kabul edip etmeyeceğini sordum samimi bir dille, kabul edebileceğini söyledi.
    niyetlenen panpalarım amcamızın yanına gidip önce ayakkabılarını tamir ettirip yada boyatıp daha sonrada mümkünse bir zarfın içinde gönlünden geçen miktarda zekat verebilirler.

    birde ayakkabı tamiri için kargoyla ayakkabılarınızı yollayabilirsiniz, ibrahim amcamızla bunu da konuştum, bir ‘’alo’’ ile kargocunun dükkanlarına kadar gelebildiğini, yapılan ayakkabıları gönderilen adrese kendilerinden bir ücret talep etmeksizin gönderebileceklerini söyledim. böyle bir şey düşünürsenizde amcamızın kapısı sonuna kadar açık.

    amcamız yardım için kaymakamlığa ve belediyeye gitmiş, dediğine göre reisi görmek istediğini belirtmiş, fakat orada bulunan bir bayan amcamızı kale bile almamış, üstüne üstlük birde terslemiş. amcamız bundan rahatsız olmuş tabi, bugün konuşmamızda dile getirdi bunu

    amcamız valiliğe başvurmadığını söyledi, üstteki yazımda belediye yerine valilik yazmıştım bu karışıklıktan dolayı özür dilerim sizlerden.
    birde amcamız her ayın 5 inde il müdürlüğünden 125 lira alması gerekirken bu paranın ayın 10’unda verildiğini söyledi.
    nedenini sorduğumda ise, bu paraların 5-6 günlüğüne faize yatırıyor olabileceklerinden bahsetti.

    amcamıza maaş bağlatma konusunda sizlerin yardımlarınızı bekliyorum beyler, nasıl olur? ne yapabiliriz ? hiç bilgim yok bu konuda.
    dilekçe yazıp e-postayla göndersek bir yararı olur mu? ilgili tüm kurum ve kuruluşlara.
    amcamızın tc kimlik numarasınıda aldım, huzurevi veya maaş bağlatma konusunda yardımı dokunabilecek panpalarım benimle irtibata geçebilir.

    ilginiz ve attığınız mesajlar için çok teşekkürler, mesajlarınıza cevap veremediysem yada geç cevap verdiysem gücenmeyin lütfen. internetim olmadığı için mesajlara cevap veremiyorum kusura bakmayın fakat herkese elimden geldiğince cevap vermeye çalışıyorum.
    bu başlığı açarken, bir farkındalık yaratmak istemiştim sanırım başardım bunu, hepinize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum, iyi insanlar iyi ki varsınız.

    olayın gerçekliğinden şüphe edenler için, izinlerini alıp fotoğraflarını çektim
    ifşa olacaksa şayet baba ve oğlun fotoğraflarını koymayacağım bu konuda beni bilgilendirebilir misiniz ?

    dükkanın bir görüntüsü ve dükkanın içinden bir kare,

    https://yadi.sk/i/zq1btue1gxpuk

    https://yadi.sk/i/hiezenmxgxpw8

    görüldüğü gibi değil 2 kişi kalmak, 1 kişi bile kalamayacak boyutta.
    oğlunun benden tek isteği babasının rahatça yatırabileceği bir ortam sağlanması, ''ben parktada yatarım ama babamın burada yatmasına gönlüm el vermiyor'' dedi bana...

    bana ulaşmak için bumerangxll@yandex com mail adresini kullanabilirsiniz.

    yeniden edit:bir kaç saat önce amcamızın yanındaydım, öncelikle belediyelere ve ilgili mercilere amcamız hakkında bilgi verip destek sağlayan herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. amcamızın yanına belediyeden ve turuncu masa adlı kurumdan bir ekip ziyarete gelmiş, amcamızı zütürmüşler ne istediğini neler yapabileceklerini anlatmışlar, huzurevi işi şuan için garanti gibi gözüküyor ama bu iş olasıya kadar ben takipte kalıp sizleri bilgilendireceğim.
    amcamızı sevinç gözyaşlarına boğduğunuz için ne kadar teşekkür etsem azdır sizlere.
    bugün birçok kişi ziyarete gelmiş, dükkan ayakkabılarla dolmuş, şuan nasıl yetiştireceğiz telaşı içerisindeler : )
    bir kaç yardımsever kullanmadıkları kıyafet ve ayakkabıları bırakmışlar, baba ve oğulu hiç bu kadar mutlu ve hayat dolu görmemiştim, sağolun varolun.
    amcamızın dükkanında elektrik yok şuan için, sadece ufak bir akü var.
    amcamızın dediğine göre aküyü arada sırada bir arabayla sarj ediyorlarmış.
    yetkililere seslenebilirsek bu elektrik işinide çözebilirlerse çok iyi olacak.
    en ufak yardımını esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim, saygılarla."

    öncelikle burak g'ye; burak g'ye ulaşıp adres bilgilerini öğrenmeme yardımcı olan, durmadan yardım edebilmek için benden adres isteyen, bu başlığa yazan, bir çözüm düşünen herkese sonsuz teşekkürler. iyi ki varsınız. sizleri seviyorum.

    son edit: belediye tarafından da yardım eli uzatılmıştır. http://muratpasa-bld.gov.tr/…eamcamuratpasayaemanet