darkcape28
profili

  • inançlı birinin atatürk'ü sevme sebebi

    atatürk'ün;
    islam dinini yobazlardan temizleyip tekke ve zaviyeleri yasaklaması,

    türk insanının, kendi dinini birinci elden, ana dilinde öğrenmesini sağlayıp kuran'ın en temiz mealini yaptırıp yayımlaması,

    tbmm'ni 23 nisan 1920 cuma günü, cuma namazından sonra dualarla açılmasını teklif ederek, kutlanmasını istemesi,

    diyanet işleri başkanlığını kurarak, türkiye cumhuriyetini kuran bütün insanların dini inanışlarını savunacak bir oluşuma ön ayak olduğu için olmasın?

  • fakirlerin isyan edip ayaklanmama nedeni

    - bak şimdi, benim yatım, villam var ya...
    + evet
    - yatımda kaptanım ve miçolarım, villamda havuzum, hizmetçilerim var ya...
    + evet
    - sen bunlara göz koymazsan, ibadet edip bulunduğun duruma şükredersen senin de olacak.
    + ne zaman?
    - ölünce, öbür tarafta.
    + a iyiymiş.

    (bkz: bütün dinlerin fakirlere seslenmesi)

  • ilk kez sigara içeceklere tavsiyeler

    sözlük kusura bakmasın. tanımsız bir başlangıç yapacağım.

    ilk kez içtiğim zamanlar henüz ergenliğin başlarıydı. üstelik yatılı bir okulda ve yasaklara inat olarak büyüdüğümüzün bir sembolü gibi içiyorduk. tuvalette yakalanıp, ceza da aldık, dayak da yedik.

    sonra gençlik dönemlerimizde, o kadar yaygındı ki, (saygın bir devlet okulunda okuyordum) devlet bize (isteyene) aylık sigara istihkakı veriyordu.

    her yerde serbestti. tatillerde memlekete giderken, otobüste bir paket bitirirdim. hatta bir yolculukta, önümdeki güzel bir kız sigara istemişti de yanına geçip ikram etmiş ve arkadaşlık kurmuştum :)

    o günlerde neredeyse içmeyenleri dövüyorlardı.

    eve gelen misafirlere özel, orta sehpada çeşit çeşit misafir sigarası olurdu. misafirliğe gelenlere; "ölümü öp, al bi tane." denirdi.

    düğün salonlarının girişinde bir genç kızın eline sigara tepsisi verilir, her markadan dal dal sigaralar tepsiye dizilir, gelen misafirlere ikram edilirdi.

    neyse, bu ortamdan 28 yıl sonra bir gün sabah iş yerime gelip, odama girip masama oturdum. bir sigara yaktım. sigaranın ucuna baktım. sonra ilk kez düşündüm:

    "kaç yıl oldu?"
    "28 yıl"
    "bu sigara, bu sabah kaçıncı sigaran?"
    "beş"
    "saat kaç?"
    "8.30 falan"

    ilk sigaramı kalkarken yatakta yakmışım.

    oysa ilk başladığımda, içime bile çekmiyordum.
    sonraları, içime çekerken bile arada bir, ondan bundan bir dal otlanıyordum.

    bunun aşamaları ilk önce bir paket sigara almakla başlıyor. o paket bir hafta gidiyor...

    sonra haftada iki paket, sonra her gün bir pakete gidiyor.

    günde iki pakete gittiği an ben uyandım.

    bırakalı 9 yılı geçti. ağzıma sürmedim. bir nefes bile çekmedim.

    hiç bir zaman, hiç içmemiş bir insan gibi olmadım. bırakmak çözüm değilmiş. "ben bunu istediğim zaman bırakırım." demeyin, bıraksanız bile, hiç bir zaman içmemiş insan gibi olmuyorsunuz. bana olanları size yazmayacağım. genç yaşta öleceksiniz. yaşasanız da en az bir bacaktan yoksun, tekerlekli sandalyede olacaksınız.

    sözüm henüz bir kaç dal içmişlere, hemen onu bir kenara bırakın.
    alışmışlar ise bırakın arkadaşım. (elektronik sigara kullanın. en iyisi o!)

    ben uyarayım da...

  • çalışılan pozisyonlar ve maaşları

    şöyle insanlar olacak yakında;

    yaş: 20

    meslek: emekli milletvekili

    çalışma saati: çalışma olayı yok (2 yıl çalışır gibi yaptım, bitti:) )

    maaş: 15 bin tl aylık (ömür boyu... her sene artacak ama)

    sağlık güvencesi: kendim dahil tüm sülalem (ömür boyu)

    bu referandumda evet diyenler, malum partinin büyükbaşlarının şu an 15-16 olan ve 2019'da 18 yaşında olacak çocukları ve bilumum yeğenlerinin geleceğini de güvence altına almış oldu!

    bunun farkında olmadıklarını biliyorum ama yine de söylemek istedim.

  • 30 yaşında birinin sahip olması gereken şeyler

    (bkz: aile terbiyesi)

  • cumhurbaşkanımız dön demeseydi orada ölecektim

    (bkz: giderken bize mi sordular?)
    (bkz: mavi marmara)

  • bütün dinlerin tek cümlelik özeti

    (bkz: ölmekten korkuyom)

  • hızlı trende baba kızın beraber oturamaması

    okuyunca, insanın denemek için kızını yanına alıp trenden bilet almaya gitme isteğini arttıran haber.

    haberdeki arkadaşın söylediği gibi bir cevabı alırsam, o görevliyi iki elimle bilet bankosunun içerisinden çekip, yere yatırıp, ayakkabımın topuğuyla kafatasını çatlatmak geçiyor bir an içimden.

    sonra sakinleşip entirilerin devamını okuyorum. sanki provokasyon habermiş gibi geliyor. bu kez haberi yapan ve buraya taşıyan arkadaşı yere yatırıp, pis burun bir vursam mı diyorum.

    çok sakin ve mülayim bir adamdım ben. nebçim oldum yaa...