zeytinli rock fest 2019

  • akçay ve çevre bölgeler : bölgeye normal zamanda gidenler bilir. halk sakin, sevimli, iyiliksever ve ekseriyetle emeklilerin olduğu bir popülasyona sahip. denizi sığ, çeşitli oyunlar oynamaya müsait, akdenize göre biraz soğuk ama eğlenceli, ayrıca sahilin neredeyse tamamı kum. ıstanbul ile karşılaştırıldığında yiyecek içecek konuları inanılmaz ucuz.

    çıkan gruplar : athena, şebnem ferah, duman, pentagram, mor ve ötesi, mfö, adamlar, teoman, mabel matiz, manga, bulutsuzluk özlemi, hüsnü arkan, ceza... bu grupları bireysel olarak 1 saat 15 dakika dinlemek için verilmesi gereken para 1500 liraya takabül eder. az bile söylemiş olabilirim.

    ben : bu sene de dahil olmak üzere zrf başladığından beri bu organizasyona katılıyorum. kaldığım yerler; çadır, ev, otel... gittiğim kitleler; 3 erkek, 5 kız 4 erkek, 4 kız 4 erkek, 2 erkek ve bu sene 4 kız 3 erkek. kendi halimde eğlenirim ama eğlenceli eğlenirim çevredeki güzel insanlar da bi şekilde ya laf atarlar ya gelir eşlik ederler yada ben samimi bulduğum bir bölgede insanlara aynı şekilde tepki veririm. böyle böyle yıllardır orda bir şekilde yeni arkadaşlıklar ve güzel dostluklar edinir döneriz. bazılarıyla evlerinde mangal yapmışlığımız bile vardır. bir tanesi ile sevgili olmuşluğumuz vardır. festival tadında bir festival yaşarım yani. şimdi ben bu bilgileri neden verdim ? az sonra yazacağım paragrafların nasıl bir altyapısı olduğunu bilmenizi istedim.

    - kitle : etkinlik zrf (zeytinli rock festivali) olarak başlamıştı lakin her sene zmf(zeytinli müzik festivali) olma yolunda çok fazla yol aldı. peki yıllar geçtikçe bu değişim beraberinde neleri getirdi ? elbette kitle değişimini ve kalabalığı. zaten yeterince kalabalık olan ve sıkıntılı tiplerin olduğu etkinliği, daha kalabalık ve daha sıkıntılı tiplerin olduğu bir etkinliğe dönüştürdü. yeni dönem saçma sapan müzik yapan rap dünyasının saçma sapan insanları da etkinlikte sahne alınca da içeriye bir ergen tipler doldu ki sorma gitsin. elbette eğlenmek herkesin hakkı ama eğlenme şekilleri bu kadar farklı olan insanları bir araya getirmek aymazlıktır arkadaşım. bir yerde bu insanların eğlenme şekilleri çakışıyor ve çeşitli problemlere sebebiyet veriyor.
    - kitle 2 : 3 bölge savunma hattı kurulmuş. içecekleri ve bileklikleri kontrol eden 'deliler', bileklikleri kontrol eden 'silleciler', bileklikleri kontrol eden ve üst arayan 'akıncılar'. bu kadar bileklik kontrol edilirken içerde bu kadar bilekliksiz adamın ne işi var umut ??? ve genel olarak da bu tiplerin yaptıkları işler şu şekilde (gözle görülmüş olaylar) milletin sevgilisine, karısına, kızına sarkmak, kendi halinde eğlenenlere sataşmak, milletin elinden birasını almak, hıaaak tuuu diye yerlere balgam atmak, ot içmek!!!, hiç sebep yokken kavga çıkarmaya çalışmak, tren yaparak kalabalık içinden 3-4 kere geçip 'napıyosunuz arkadaşım' diyen adamlara ana avrat küfür edip saldırmak daha uzayan listeler.

    - alan : ah be umut'cum ah be tırnakçı umut'cum nerden geliyor bu !muhteşem fikirler aklına ? mesela sahneleri vertical çevirmek muhteşem bir fikir. 40 yıl düşünsem aklımın ucundan geçmezdi. yemek standlarını tuvaletlerin hemen yanına almak da inanılmaz bir fikir. kendi adıma, yemek yerken bok ve sidik esansı olmadan yediğimden birşey anlayamıyorum. he bir de sahne yeri değişince duş yerini de bi değiştireydin de millet çamurlu ve sulu yerde konser izlemek zorunda kalmasaydı. the last but not the least, bilader zaten dinlenmeli bir şekilde 5-6 saat ayakta kalacağım yere yürüyüş mesafesi olarak neden 40 dakika yürüyecek şekilde düzen kuruyosun. tabi bir de bunun aynı şekilde dönüşü var. hadi radikal bi değişiklik oldu, giriş çıkışı tek bir yerden yaptın, "işleri ne lan ? yürüsünler" dedin, arkadaşım her sene aynı bok oluyor ve bilet almaya çalışanlarla kombinesi olanları aynı sırada koyun gibi bekletiyorsun. yani kaç sene olmuş aklına milyon bank gibi bir çakallık geliyor ama bileti bölge dışında satıp kalabalığı ayırmak hiç aklına gelmiyor. müthiş, gerçekten müthiş !!!

    - milyon bank :) : evvvvvet sevgili sözlük bildiğiniz gibi ödeme teknolojileri her geçen gün değişik ödeme metodları geliştirilmekte. telefonla ödeme, bileklikle ödeme, saat ile ödeme vb. umut kuzey denilen arkadaş da bu değişimlere ayak uydurmak adına bir uygulama başlatmış 'milyon bank'. aslında teknolojinin aşırı yeni olduğu da söylenemez. biz ödeme teknolojileri çalışanlarının 'loyalty uygulamarı' olarak adlandırdığımı sizin ise multinet, ticket, istanbulkart vb olarak bildiğiniz bir uygulama.
    tek yeni özelliği, bir kiosk, terminal yada pos gibi bir aletle değil telefonların nfc(near field communication) teknolojisini kullanarak ödeme alması. buraya kadar bir sıkıntı gözükmese de mevzunun patlak verdiği yer ilginç.öncelikle bütün ödemelerinizde telefonunuzdan bakiye kontrolü yapmanız şart. çünkü sen bişey istiyosun eleman telefondan bişeyler giriyor ne girdiğini görmüyosun da zart diye çekiyor. mesela ben 3 kere yanlış kesilme düzelltirdim. kartın bi doğrulama methodu da yok. yani kart başka birinin eline geçtiğinde bam güm kullanabiliyor. bir diğer sıkıntı tırnakçılık kısmı :) kart para yatırma gişelerini etkinlik alanında her yerde görebilirsiniz. lakin iade gişesini daha gören yok :) :) :) bir de para yüklerken 5 ve katları haricinde para yüklenemiyor diyorlar :) :) çok komik lan :) mesela bira 12 lira ve kartın da 11 lira var. etkinliğin de son günü son saatleri 1 lira daha yükleyip bir bira alıp kartı sıfırlayamıyosun. tamam 11 lira mı geri alıcam desen alandaki 'milyon bilet' gişelerinden iade alamıyosun. soruyosun nerde bu iade gişesi ? alanın dışında girişlerin orda diyorlar :) :) gidiyorsun öyle bir gişe yok :):):) ağaçların arkasına saklanmış olsa gerek. yani uzun lafın kısası şu ; at parayı karta şanslıysan bütün alışverişlerin yüklediğin parayı geçmez yada aşağısında kalmaz. olur da kartın içinde 1,2,3,4 lira kalırsa o para bizim hakkımız diyorlar :) :) ben turnakçı umut diyince bi zahmet suçlu olmayayım.

    - yasaklar festivali : etkinliğin başladığı güne kadar kimseye bişey deme, etkinliğin ilk günü saat 21:00 da açıklama yap 'yasal zorunluluk gereği saat 22:00'den sonra alkol satışı yapılmayacaktır' . sabaha mı bırakırsın kısmı tam olarak burası. söyleseydi baştan, hiç istanbuldan yola çıkmazdım. bana bu olayın tırnakçılık olmadığını biri uygun bir dille anlatırsa laflarımı geri alıcam. ayrıca bu yasal zorunluluk yıllardır var bu sene mi aklına geldi bunların saat 22:00 kuralı. tabi millet öyle olunca saat 21:00 gibi yıkılıyo standların oraya saat 22:00'e kadar bira almaya çalışıyor. şanslı olanlar alabiliyor stokluyor saat 22:00'a kadar alamayanlar beklediği ile kalıyor.

    - artıları : açıkcası çok değerli sanatçılar barındırıyor bu etkinlik. gerçekten çok ucuza geliyor. tabi kalabalığı gören sanatçılar da çeşitli sahne şovları yapıyorlar. bazen birbirlerinin sahnelerine girip düet yaptıkları oluyor. eğlenceli anlar olabiliyor. bunun haricinde herhangi bir artı göremediğim etkinlik olmuştur.

    - final : her sene üstüne koya koya sıçmayı nasıl başardınız ? bir şekilde her sene, bu sefer belki şu düzelir, belki bu düzelir diye geldiğim etkinliğe artık son vermiş bulunmaktayım. bu fikri de etrafta defalarca duydum. kendileri de anlamış olacak ki her sene, 'seneye görüşürüz' gibi bir mesaj ile kapatan adamlar bu sene 'zeytinli bitti' tarzı bişey yazdılar.

    p.s : tırnakçı umut