zengin koca bulup evlenmek

  • onun yerine türkiye çalışanları için çalışma koşullarını ve maaşları düzenlesek. çalöâma arkadaşlarımız ile dayanıssak, hakkimızı arasak, örgütlensek.
    çalışıp kendi paranı kazanmak önemli. birinin eline bakmak insanı bağımlı kılar.

  • yoğun bakımda yatmakta olan, bir ayağı çukurda zengin koca bulma hayalim var. kaslı maslı zengin koca bize düşmez diye hayali düşük tuttum. yarrak olmasa da hiç olmazsa helalinden miras yerim.

  • gençken hiçbir anlam ifade etmeyen bu eylem 30 yaşından sonra kulağa giderek daha mantıklı gelecektir.

    siz 20'li yaşlarda "aşık olayım yeter. isterse manavda limon satsın, ben çalışır ikimize de yetecek kadar para kazanırım. gerekirse sokakta yaşarız, birbirimize sahipken başka hiçbir şeyin önemi yok" derken 30 yaşına gelip beş para etmez adamların altında haftada 6 gün günde 10 saat çalışıp da, iki kuruşluk fuzuli alışveriş yaptım diye vicdan azabı çektiğinizde hayat kendini şöyle güzelce bir sorgulatır.

    etrafınızda zengin adamlarla/kadınlarla evlenip çalışmayan, çatır çutur koca/karı parası yiyen, buna rağmen partnerinden sınırsız saygı ve sevgi gören insanlar gözünüze gözünüze batmaya başlar.

    millet götüne desteyle koca parası sokarken, kendi yediğini içtiğini bile ısmarlatmayıp ödeyen siz, sizden iki kuruş daha fazla parası var diye evlilik sözleşmesi talep eden sevgilinizle yetinmek durumunda kalırsınız.

    siz sabahın sikinde uyanıp işe giderken zengin koca sahibi insanlar öğlene kadar mis gibi uyuyup, sporunu bakımını yapıp, akşama şıkır şıkır giyinip dışarı çıkar. sizin iş kıyafetleriyle yorgun argın katıldığınız bu aktivitelerde, kendisi de aslında çok bir bok olmayan sevgiliniz ise sizinle iki kelam etmek yerine bu hatunları kesmeyi yeğler.

    işte o anlar "sıçayım böyle hayatın içine" der ve birisiyle parası için evlenmiş kaypak insanlardan biri olmuş olmak istersiniz.

  • 10-15 yil once abd de bir turk aktivitesindeyim. 23 nisan kutlaniyor. gosteriler filan yapiliyor. o sehirdeki turklerde cocuklarini almis oraya kosturuyorlar yiyorlar muhabbet ediyorlar.

    ben sikildim tabi ve orada tribun gibi bir sandalye grubu vardi gittim oturdum danslari eglenceleri falan izliyorum. yanima bir adam oturdu haliyle herkes turk. tanistik iste merhaba nasilsiniz ismim su surada yasiyorum falan. adam bana ismini soyledi ama oyle bir aksanla soylediki hakikaten ilginc ve dikkat cekici idi. hic oyle bir aksan daha once tr de duymamistim.

    adama "abi memleket neresi" dedim. adam heralde buna alisikti cunku aksan farkedilmeyecek gibi degil. dondu bana ve "abi ben magarada dogdum" dedi.

    simdi ben sana ne tur bir meskende dogdugunu sormadim. hangi sehir dedim degilmi?

    dondum adama dedimki "sey anladim da yani hangi sehir?"

    kahramanmaras abi

    neyse ilerleyen muhabbetler sonunda adamin bir hastanede bashekim seviyesine kadar yukseldigini adamin odulleri buluslari oldugunu ogrendim. cok egitimli bir adam belli. fakat adam gorunus hareket kultur el kol hareketleri bizim turkiyedeki herhangi bir apartman kapicisina benziyor. yani adam hic degismemis hademe kapici yada minibus muavini seviyesinde bir yasam tarsi var adamin. yani ıstanbul da yasasaydim ben bu adamla arkadas olmaz evime bile almazdim o kadar yani..

    ben adama aciyarak ve tuhaf bakiyorum icimden de diyorumki ulan butun kirolar beni buluyor falan derken uzaktan bir kadin gordum. alimli cekici genc ve guzel bir kadin. abd de pek gormezsiniz boyle guzel turk kadini cok cok nadirdir. kadin yurudu yurudu taa yanimiza geldi o mavi gozler sari saclar bembeyaz ten ben bakmamak icin zor tutuyorum kendimi bir de salina salina edali yuruyor muhtesem bir sey gitti bu kapicinin yanina oturdu?????

    lan yoksa????

    adam karisini tanistirdi benimle. hanimefendi nisantasiliymis, insan kaynaklari egitimi almis oyle her turkle konusmuyormus, insan kalitesi cok onemliymis cocuklarini en iyi okullara gonderiyormus vs vs vs

    ah ulan para ah. bu para neymis be!!!!

  • başlık zengin koca diye açılmış ancak benim aklıma zengin bir kadınla evlenen bir arkadaşım geldi.

    adam uluslararası bir şirkette çalışan bir mühendis. türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birini bitirdi. çok zeki, eğlenceli bir adam. ailesi varlıklı sayılır. babası tüccar. ancak parayı sonradan bulmuşlar.

    yeni bir sevgili buldu kendine. kadın çok çok zengin bir ailenin kızı. kuşaklardır zenginler. yalılar, lüks spor arabalar vs. birbirlerini çok sevdiler ve evlenmeye karar verdiler.

    herkes 'ooo adamın hayatı kurtuldu' diye düşündü. ama iş pek de öyle değil. evet maddi açıdan hiç bir sorunları yoktu ama adam aileye ayak uydurmakta zorlandı. kuşaklar boyu zengin bir ailenin görgüsü, hayat beklentisi, yaşam tarzı adamınkinden çok farklıydı. adamın babası gidip ankara payvonunda para harcayan bir adam, kızın babası ise avrupa'daki galerilerde sanat eserleri peşinde koşan bir adam.

    çok uğraşarak evliliklerini sürdürüyorlar ama ne kadar gider bilemiyorum. o yüzden zengin biriyle evlenmenin paraya konmak gibi güzellikleri(!) olsa da aileye uyum gibi zorlukları var. harcayacak dünya kadar paranız varsa ama şık giyinmeyi bilmiyorsanız o ailenin kara koyunu olursunuz.

    o yüzden gençlikte zengin eş peşinde koşmak yerine, kendinizi geliştirip para dışında değerlerin, zarafetin, görgünün, şıklığın, sanatın, deneyimin peşinde koşarsanız daha güzel bir yaşamınız olur. bu değerlere sahipken hasbelkader zengin biriyle evlenirseniz o ailenin içinde kendi değerinizi var edebilmiş olursunuz. daha güzeli, zengin biriyle evlenmeseniz de kendi değerinizle hayatta var olursunuz, kendi zenginliğinizi yaratırsınız. çünkü hayattaki zenginlik paradan önce bunlarla ölçülür.

  • açılın, herkesin yüreğine su serpmeye geldim.

    ben zengin kocayla evlenmedim, orta direğiz ikimiz de. ama zenginlerden oluşan bir çevremiz var. arada bir ayak uyduruyoruz onlara, onlar da bizi atmıyorlar gruplarından, seviyorlar sağolsunlar*. çok uç zengin de var çevremizde. adamın ailesinin 40m'lik yatı var işte öyle düşün. evde 3 tane yardımcı filan var. antika araba koleksiyonu olan var. şimdi sayınca böyle ne manyak bir çevreymiş bu, daha iyi anladım.

    neyse böyle 6-7 aileyi gözlemledim ben. hiçbirisinin evliliği iyi gitmiyor arkadaşlar. zengin adamın da başka sorunları oluyor. eve bağlanamıyor, eşine bağlanamıyor. genelde çocuk olduktan sonra hepsinin bir dengesi şaşıyor. ciddi psikolojik sorunları olanlar var. çabuk sıkılıyorlar herşeyden. aldatanlar var aralarında. bunların etrafında metresi olmak isteyen kadınlar da cirit atıyor. bunları öğrenip kabulleniyor eşleri. ben aldatırım diye başından şart koşanlar var daha nişanlıyken. karısını döven var ya. adamdaki ego çok yüksek. hele bir de karısı onun kadar sosyetik değilse baba evinde, bütün sülalece, her fırsatta eziyorlar bu kadınları. bunların aileleri de zor insanlar. herşeylerine müdahiller. adamın babası da dominantsa zaten yeri geliyor bir sabah kahvaltını bile sen organize edemiyorsun. asla özgür olamıyorsun hiçbir kararında.

    adam olaya "ben olmasam bu hayatı yaşayabilir miydin, şimdi ben ne istiyorsam öyle olacak" diye bakıyor. eşini annesiyle görüştürmeyenler var. bu tip adamların eşleri genelde çalışmıyor. çalışan da zaten hobi gibi bişeyler yapıyor. adamlar bunları inanılmaz pasifize etmiş. bunlar habire çocuk doğurup, evde kocaya süsleniyorlar. gündemlerinde devamlı estetik doktorları, yeni çıkan teknolojiler, nasıl kilo veririm. yeni doğum yapmış karısına "hayvan gibi oldun, yeme artık şunu" diyeni gördü bu gözler.

    yani bunların iç yüzünü bilmeyen zannediyor ki, zengin, yakışıklı ya da en azından bakımlı, iyi giyimli, aynı zamanda pamuk gibi bir kalbi olan, romantik, eşine değer veren bir adamla evlenecek ve şatolarında sonsuza dek mutlu mesut yaşayacaklar. öyle olmuyor işte malesef. kadının da ayaklarının yere sağlam basması gerekiyor bu evliliklerde sözünün geçebilmesi için. hem ailesi sağlam olmalı, hem de kendisi. yoksa ezilir gider çok fena.

    mercedes jeep'e binmek için bu kadar ego çekmeye değer mi? ha belki açlık çekme noktasıyla kıyaslarsak bu tabii ki tercih edilebilir ama yine de orta direk ve egosuz, vicdanlı ve uyumlu bir eş inanın bu hayata tercih edilir.

  • ben:
    iyi bir üniversitede, iyi bir bölümde, kıçımdan ter aka aka okudum. okulu bitirdikten sonra bir yıl karın tokluğuna staj yaptım, 6-7 yıl karın tokluğundan iki kuruş fazlaya çalıştım.
    hep okudum, hep okudum, hep okudum. kendimi geliştirmek, öğrenmek, araştırmak benim en vazgeçilmez tutkum oldu.
    evlilik konusunda daima, maddiyattan çok maneviyata önem verdim. aradıklarım hep "aşk, meşk, konuşabilmek, paylaşabilmek, kültür, saygı, empati, anlayış" oldu.
    26 yaşımdayken, hayatımın aşkı dediğim, cebinde beş kuruşu olmayan, memur çocuğu adamla evlendim.
    netice itibariyle, eşim ve ben, şehrin dışındaki bir sitede oturup konut kredisi ödeyen, sabah 06.30'da evden çıkıp, akşam 20.30'da eve giren birer beyaz yakalı olarak hayatımızı idame ettiriyoruz. arabamız yok. düğünümüzü kendimiz yaptık.

    çocukluk arkadaşım:
    kıçı kırık bir üniversitenin fen edebiyat fakültesinde, kıçı kırık bir alanda okudu. henüz öğrenciyken çevresini, maddi durumu iyi ailelerin çocuklarından oluşturdu. hayalinde daima ve sadece, zengin bir adamla evlenip sınıf atlamak vardı. (kendi babası bakkal dükkanı sahibiydi bu arada.)
    hiç okumadı; ülkede ne olup bittiğiyle, düzenle, tarihle, siyasetle zerre ilgilenmedi. dış görünüşüne önem verdi sadece.
    oluşturduğu zengin çevreden bir çocukla evlendi nihayet itibariyle, geçen sene.
    şimdilerde, kayınpederinin evlilik hediyesi olarak aldığı rezidansın otoparkında mercedes jipi var.
    senede en az iki kere uzun yurt dışı tatili yapıyorlar.
    çalışmıyor, çalışmayı da düşünmüyor.
    kocasına aşık olduğunu söylüyor. muhtemelen aşıktır da.
    bana acıyor.

    ps: "pismansan bosan" diye mesaj atabilecek kadar hadsizlesebilen beyinsiz tayfasina: pisman olduguma dair tek bir ifade kullanmadigim gibi, elestirdigim bakis acisi kendiminki degil, bahsi gecen cocukluk arkadasiminkidir.
    ısin ironik kismi ise, onun bana aciyor olmasinda gizli.
    bugune degin neye kiymet verdiysem, hala ayni seye kiymet veriyorum. yine olsa ayni adamla evlenirdim. sizin gibi iki uc densizin bu entryde ne gordugu zerre umurumda degil.