zencilerin çirkin olması

  • zenciler çirkin değil paşam, senin bilinçaltın kirli sadece.

    bir insan grubu; türk, kürt, alman, zenci, çekik gözlü, kadın... çirkin, ilkel, vahşi, iğrenç, pis, aptal, kurnaz, zeki, akıllı... gibi sıfatlarla tanımlanıyorsa bu, ayrımcılığa, önyargıya dayanan, temelsiz bir yargıdır.

    abd'de 1969’da martin luther king'in bir suikastle öldürülmesinden sonra, ıowa eyaleti riceville kentinde kendi öğrencilerine (3. sınıf) ırksal ayrımcılık konusunu deneyimsel olarak öğretmek ve onları ayrımcılığa karşı duyarlı bir hale getirmek isteyen ilkokul öğretmeni jane elliot, bir gün sınıfa gelip öğrencilerini göz renkleri üzerinden iki gruba ayırır; mavi gözlüler ve kahverengi gözlüler. elliot, mavi gözlülere bazı özel ayrıcalıklar tanır; daha fazla öğle yemeği yiyebilme, daha uzun teneffüsler, öğle yemeğine daha önce gidebilme vb. "çünkü mavi gözlü insanlar kahverengi gözlülerden daha iyi, daha üstün, daha akıllıdırlar. benim de diğer zeki insanlar gibi mavi gözlerim var." der.

    dahası kahverengi gözlüler, daha "akıllı" olan mavi gözlülerden kolayca ayırt edilebilsinler diye daha geniş yakalar takacaklar ve sınıfın en arka sıralarında oturacaklardır. elliot, mavi gözlülerin daha akıllı, diğerlerinin daha unutkan ve tembel oldukları yönündeki cümleleri sık sık tekrarlar. dakikalar içinde, mavi gözlüler kahverengi gözlülere aşağılayıcı sıfatlar takmaya, alay etmeye, onlar aptalmış gibi davranmaya başlarlar; kurallara uymadıklarını düşündüklerinde kahverengi gözlüleri cezalandırmak için çok hevesli olurlar.

    deneyin ikinci gününde, elliot sınıfa gelip, önceki gün yanlış yapmış olduğunu, aslında kahverengi gözlülerin mavi gözlülerden daha akıllı ve üstün olduklarını söyler ve ayrıcalıkları bu sefer kahverengi gözlülere verir. geniş yakaları da bu sefer mavi gözlüler takmak zorundadır. yine dakikalar içinde bu sefer "üstün" olan kahverengi gözlüler mavi gözlülere aynı aşağılayıcı, ayrımcı muameleleri yapmaya başlarlar.

    bu deneyin sonuçları genel olarak şöyle özetlenebilir;

    -her iki durumda da "üstün" olarak etiketlenen çocuklar daha güvenli, daha buyurgan davranmaya başlamışlar ve ödevlerde, sınavlarda daha başarılı olmuşlardır.
    -her iki durumda da "aşağıda" olarak etiketlenen çocuklar yaklaşık 15 dakika içinde özgüven erozyonuna uğramışlardır. bu çocukların hal ve tavırlarında depresif işaretler gözlenmiştir. kimi çocuklar "aşağıda" oldukları için ağlamışlardır. bu genel mutsuzluk, derslerine de yansımış ve "aşağıdaki" grup, derslerine odaklanamamış ve daha başarısız olmuştur.
    -"aşağıdaki" grup üyeleri arasında saldırganlık artmıştır. kavgalar, alay etme, vurma, kindarlık, suçlama ve çeşitli antisosyal davranışlar gözlenmiştir.
    -her iki durumda da "üstün" diye nitelenen çocuklar hiyerarşik sınıflandırmayı sevmişlerdir. sonradan "üstün" olanlar intikam peşinde koşmuşlardır.
    -sonuç olarak, birbirleriyle arkadaş olan ve deney gününe kadar göz rengi üzerinden bir gruplaşma yaşamamış 9 yaşındaki 3. sınıf öğrencileri, otorite olarak gördükleri öğretmenlerinin yönergesi sonucu, dakikalar içinde göz rengi üzerinden saflaşabilmiş ve bu saflaşma üzerinde ciddi derecede önyargı ve ayrımcılık üretebilmiştir. bu deney, her tür ayrımcılığın kristalleşmiş bir prototipini gösterir.

  • özgür düşünce savunucuları özgür beğeni hakkını kimseye bırakmıyor maaşallah :) güzel gelmeyebilir politik doğruculuk için bu kadar kasmaya ne gerek var zorunluluk mu hissediyorsunuz ne acayip bir hale geldik.

    slav kızların türk kızlarından güzel olduğunu, italyan erkeklerinin türk erkeklerinden yakışıklı olduğunu söylemeye utanmıyoruz, zenci götü ve pipisinin türk götü ve pipisinden daha haşmetli olduğunu söylemekte sıkıntı görmüyoruz, ama zencilere negatif yorumda bulunmak ayıp.

    evet zenciler melezleri dahil etmezsek yüz olarak çirkin insanlar. melezler ise bence en güzel ırk. bu düşünce neden bu kadar rahatsız eder ki. bu ırkçılık ya da orospu çocukluğu falan değil amk beğeni sadece.