zeki müren

  • ilk aşkının hikayesi, kendisi kadar naif bir hikaye.
    https://instagram.com/p/bhnxlosdb01/

    hikayenin fon müziği seni sevda çiçeğim

    “onu ilk defa nerede nasıl gördüğümü hayal mayal hatırlıyorum. bursa’daki köşkümüzde bir niş vardı. bu nişin önüne perde kurar, mahalle çocuklarını toplar, kukla oynatırdım. bu sırada da radyoda duyduğum muzaffer akgün’ün “seni sevda çiçeğim” adlı şarkısını okuyordum. bir gün yine bu şarkıyı okurken yanıma yeşil gözlü esmer bir kız yanıma gelip “ne güzel bir şarkı bu. her gün oku bunu” dedi.
    daha sonra kara kaplı okul defterinin kapaklarını yuvarlak kesip, ortasına kırmızı kağıtlar yapıştırdım. kağıttan plak yapmıştım aslında. bu kağıttan plağın üzerinde de “seni sevda çiçeğim” yazıp ona hediye etmiştim.

    yeşil gözlü bu esmer kızla aşkımız sürüp gitti. bir gün bir kaç günlüğüne erzurum’a gidip geleceğini söyledi. bu bir kaç gün daha sonra bir kaç yıl oldu. ama biz bu süre içinde mektuplaştık, telefonda konuştuk. ama birbirimize daha çok müzikli mektuplar gönderdik. her mektubun sonunu hep aynı şarkılı cümle ile bitiriyorduk “bilemezsin ne kadar çok severim”
    bir gün mektuplar kesildi. üç ay üç yıl derken günün birinde evlenme haberini aldım. üzüldüm.

    aradan yıllar geçti. bir gün gazinoda okurken gözüm ön sırada oturan yeşil gözlü simsiyah saçlı bir kıza takıldı. tanımıştım. o’ydu. mikrofona yaklaştım “sevgili dinleyicilerim, şimdi sizlere hatıralarla örülmüş bir şarkıyı okuyacağım.” dedim. “seni sevda çiçeğim”i okumaya başladım. şarkı bitince ön masaya baktım. yeşil gözlerinde bir kaç kırağı damlası vardı.

    ilk sevgiliyi unutmak çok zor oluyor. insanın hayatına bir çok insan giriyor. bir gün stüdyoda çalışıyken amerikalı artist mari blanchard ile tanıştım. o gün onu gazinoya davet ettim. ilgilendim. ayrılırken “seni unutmayacağım” dedi. gerçekten de unutmadı gün aşırı mektup yazdı. ilk mektubunu hala saklarım.
    bunlar geçici arkadaşlıklar. ilk sevgilinin yerini tutmuyor. şimdi evlenmeye niyetim yok ama 5 yıl sonra evleneceğim. şöyle upuzun simsiyah saçlı, yeşil gözlü esmer bir kızla. lise ya da enstitü mezunu olmalı. çok konuşmayacak, erkeğini sayacak bir kadın.
    ona nişanlandığım gün yazacağım bir şiiri ve güzel bestemi düğün hediyesi olarak vereceğim. ilk aşkımın hikayesini düğünümün arefesinde son kez okuyacağım; “seni sevda çiçeğim” şarkısı ile noktalayacağım.”

  • bugün ölüm yıl dönümü olan, bunu öğrenmeden önce günümü tesadüf eseri gözlerinin içine başka hayal girmesin, nam-ı diğer beklenen şarkı parçası ile başlattığım sanat güneşi.

    türk sanat müziği, onun besteleriyle nirvanasını yaşamıştır. bu topraklarda yetişmiş en değerli sanatçılardan birisidir.

    sözleri bestelerle en güzel şekilde harmanlayan değerli insan, ruhun şâd olsun.