zafer partisi

  • bak hala "atatürkçülerin son kalesi" diyor herif.
    "siz atatürkçü değlsiniz" diye sallıyor yani.

    bugün ümit özdağ rasim ozan'a laf sokarken bile araya "sarı muhalefet" lafını sıkıştırıyor.

    illa, ama illa muhalifleri aşağılayacaksınız. akp'ye laf atar gibi yapıp hep araya ya imamoğlu'na, ya chp'ye, ya da onların seçmenine laf sokan bir iki cümle sıkıştıracaksınız.

    bu gerçekten akıl almaz bir kibir.
    ulan o beğenmediğiniz muhalifler, kendi genel başkanını sikerttiler.
    beğenmedikleri adayları kırklareli ve hatay'da, garanti görünen yerlerde seçimi kaybettirdiler.

    özeleştirinin tillahını yapıyor bugün chp seçmeni.

    peki ya siz?
    "gerçek atatürkçü" diyerek herkese sallamaktan başka ne becerirsiniz ulan?

    gerçek atatürkçüymüş.
    türkiye'de "gerçek atatürkçü"ye bir belediye verecek seçmen bile yok ha?
    bi siz biliyorsunuz atatürk'ü.
    ve ülkenin %98'i de anlamıyor bu işten öyle mi?

    vay anasını satayım ya

    kibire bak kibire.

    ulan sizin tek öne çıkardığınız aday 2 hafta içinde akpliler ve hüdaparlılarla ortak oldu be. bu adamı öne çıkaran influencer liderinize tek kelime edemediniz. hala "imamoğlu 2. tayyip" falan demekten de geri durmuyorsunuz.

    ulan nagehan'ı otobüse aldı diye herifi itin götüne sokmuştuk biz.
    siz? sinan ogan için bile hesap soramadınız.
    bu kadar omurgasızsınız.

    ve sonra "gerçek atatürkçü" sizsiniz ha?
    hasssssiktirin ordan.

    edit:
    biri de "yeter şu başlıkta kustuğunuz" demiş.
    sen, internette akp seçmeni ağırlıkta yerlere gideceğine,
    gelip internetin şişli'si, kadıköy'ü, beşiktaş'ı olan ekşisözlük'te aylarca alttan veya üstten muhaliflere küfür kıyamet gidersen,
    seçimlerde o iddia ettiğin %7'ler yerine 0 başkanlık ve %2 oy alırsan, böyle itin götüne sokarlar, kusura bakma. yiyemeyeceğin yarağın altına yatmayacaksın.

  • açıkçası chp tarihinin en kötü sonuçlarından biri yaşayacak %20 altı oy alacak, elindeki belediyelerin çoğunu kaybedecek diye düşünüyordum. hem genel seçimlerin kazanılmaması ve chp'nin kendi ilkelerinden uzaklaşması ile böyle bir hüsran garanti gözü ile bakıyordum. bu yüzden de 2028 seçimlerinde milliyetçi hassasiyetlere önem veren, türkiye'nin sorunlarına değinen zafer partisinin elini güçlendirmek, ateşini harlamak ve türkiye'ye yeni güçlü bir yapılandırma kazandırmak adına zafer partisine oy verdim.

    içim çok rahat, verdiğim oy için pişman değilim ancak şunu da söylemeliyim ki üzüldüm. burada polyannacılık oynamaya gerek yok. "%2.5 oy aldı gayet güzel bu şartlarda bir parti için" falan diyorsunuz da kesinlikle şu durumda çok daha fazla alması gerekirdi. kendisinin alternatifleri olan partilerin oyları teker teker düşmüşken zafer partisi nasıl oluyor da ivmelenemiyor? üstüne bu partinin bir maddi kaynağı yok. vatan partisi bile bir şekilde fonlanıyor. 4 sene, bu hayal kırıklığı ile tutunması bile zor olabilir.

    şimdi kendi gözlemlerime göre eleştirilerde bulunalım. zaten çoğu herkesin ortak paydada birleştiği eleştiriler.

    öncelikle bence artık lügâtımıza girmesi gereken bir parti sınıfı var: "sosyal medya partisi". deva, zafer, ldp , tip gibi partilerin içinde bulunduğu bir sınıf diyebiliriz şu anlık.
    bu partiler, genellikle genç kesimin ilgisini çeken, sosyal medyada capsler, editler, komik yazılar ile gündemin büyük bir çoğunluğunda yer alan partiler. şimdi bunun aslında olumlu bir yönü de var. zafer partisi sosyal medyadaki bu nüfuzu sayesinde türk halkının sorunlarını aslında duyurabilmiştir. mülteci sorunun önemini belirtmiş. diğer siyasi partilerinde radarlarına girmesini sağlamıştır. ancak aynı zamanda da, bu durum, zafer partisinde bir güç illuzyonu yaratmış. kendilerini türkiyede -en azından yerel seçimlerde- olduklarından çok daha etkili görmüş ve buna göre büyük ve agresif bir tutum sergilemiş. bunun sonucunda da başarısız olmuştur. detaylarına birazdan geleceğim.

    ben zafer partisinin sorununun "tek" bir siyasi hareket üzerinden ilerlemesi veya siyasi projelerini duyurmaması olduğunu düşünmüyorum. tam tersine -şaka yapmıyorum- türkiye'nin sorunlarına dair konuşan tek parti kendisi. allah aşkına chp bu yerel seçim süreci boyunca ne gibi bir konuda farkındalık oluşturdu, ipleri eline aldı? hiçbir şey. zaten tepkili akplilerin ve yrpnin oy bölmesi ile akbaba gibi konarak bir çok il kazandı. ha hakkını yemeyeyim bazı illerde karizmatik bir lider çıkarmalarının da etkisi oldu. hedef topluma uygun aday seçilmiş gerçekten. mesela bazı illerde il meclisi akp de olmasına rağmen chp adayı karizmatikliği ile kazanmış. elbette chp'nin de bu başarıda payı var tabi ki.

    neyse biz zafere dönelim. zafer partisinin sorunu bence partinin karakteristiğinde ve ülkenin şu anki siyasi sistemine hiç uymayan bir pozisyonda siyaset yapmasından kaynaklanıyor. projeleri duyuramamasında, tek bir hareket üzerinden ilerlemesinde değil.
    şimdi bu partinin özü nedir? atatürk ilkeleri odaklı, seküler yapılı, radikal/aşırı çözümler sunan agresif/sert bir milliyetçi parti. şimdi bu herkesin ağzında olan "seküler milliyetçilik" denilen ideoloji şu anki siyasi yapıda tek başına durabilecek bir güce sahip değil. çünkü kim ne derse desin, chp bundan ne kadar uzaklaşsa da, seküler milliyetçilik denilen olgu chp'nin kurucu değerlerinden birisi. bu tohum chp'nin içinde var zaten. yani nasıl desem, oyunlarla haşır neşir olan bir z kuşağı müridi olarak. zafer partisi, bir oyunun çok güzel şeyler anlatan bir dlcsi gibi bir şey. asla oyunun kendisi değil, tek başına bir anlam ifade edemez. ülkemiz de buna izin vermiyor zaten. avrupa'da bazı yerlerde %2 seçim barajı var, bazı yerlerde direkt yok diye biliyorum. insanlar istedikleri partiye oy verdiklerinde direkt meclise giriyor. siyasi pozisyonu hatalı derken bundan bahsediyorum. bizim ülkemiz bloklaşmış bir ülke. bir zihniyet savaşı var. projelerin, hakikatlerin önemi yok. iki tarafta kendi hassasiyetlerine göre oy veriyor. "bu taraf benim yaşam tarzıma müdahale edebilir" tramvası ile kendi oy verdiği parti ne pisliği çevirirse çevirsin oy veriyor. çünkü bunun bir önemi yok. öbürü gelmesin yeter. chp'nin -kendisi bu değerlerden uzaklaşsa bile- kitlesi hala atatürkçü, seküler kitle. ancak en güçlü muhalefet diye kerhen oy veriyorlar. sistem başkasına izin vermiyor çünkü. bu blok sistemde, sen elinde tek başına yetersiz ideolojinle, küçük partilere izin vermeyen bu sistemde yaşayamazsın. bu çok net.

    "zafer partisi hükümetten çok chp'ye muhalefet ediyor" diyenler var. kesinlikle katılmıyorum. 10 tane şey deniyorsa 7 si hükümete 3 ü chp'ye söyleniyor. muhalefet bu konularda daha hassas olduğundan algıda seçicilik yapılıyor ve zafer partisi sırf chp ye kayıyormuş gibi bir algı oluşuyor. fakat ben yine de bunun bir hata olduğunu düşünüyorum. ümit özdağ çok idealist bir insan. bu yüzden çok iyi bir siyasetçi değil. ancak zafer partisi, chp'ye hiç eleştiri bile yapmamalıydı. evet aynen böyle düşünüyorum. o 3 tane eleştiriyi bile yapmamalı, bu kadar agresif olmamalı. senin hedef seçmenin zaten chp'nin içindeki küskün atatürkçü seçmen. ancak senin hedef seçmenin ve zafer partisi'nin ortak düşmanı akp zihniyeti. bu akp zihniyetinin önündeki en güçlü adam ise hiç tasvip etmesem de ekrem imamoğlu. akp zihniyetinin kazanıp, kazanmaması chp seçmeni için büyük bir hassasiyet. bu zihniyet karşısında kazanmaya en yakın adama sen, "ikinci erdoğan" "ülke için beka sorunu" "chp bitiktir" gibi söylemlerde bulunursan agresif ve antipatik gözükürsün. böylelikle de insanlar sana olmamana rağmen akp ajanı, stepnesi derler.

    bir diğer sorun ise tek bir adamdan oluşan, teşkilatsız bir parti olması. bakın bu seçim süreci ve genel seçimde bunun eksikliği çok net gözüktü.
    genel seçimde, sinan oğan adaylıktan çekilip partinin ideallerine tam zıt konumda yer aldı. üstüne bu konu hakkında yeterli açıklama yapılmaması tepkilere neden oldu. bu yerel seçimlerde bazı adaylar, adaylıktan çekilip chp veya mhp yi destekledi. yahu, istanbul adayı bile "imamoğlu desteklenir" minvalinde açıklamalar yaptı. ümit özdağ dışında başka bir figürü yok. halkın içinde dolaşacak, imamoğlu tarzında hafif yumuşak, sempatik adamları yok. saha içine giremedikleri için seçmen dinamiklerini okuyamıyorlar. sadece sosyal medya illüzyonu üzerinden ilerliyorlar.

    saha çalışması demişken, anketler de diyeceğim şeyi destekler nitelikte, türk halkının pratik hayattaki yaşamı ile siyasi duruşu arasında bence çok büyük bir fark var. kendilerinin milliyetçi olduğunu iddia eden akpli arkadaşlarıma zafer partisini neden sevmediklerini sordum. "çok agresif, çok faşist" dediler. türk halkı siyaset arenasında ne kadar milliyetçi, sert kararlara çekilse ve böyle kararlar verse de. pratik hayatta içlerinde bulunduğu ilişkileri koruma eğiliminde. ne kadar kesimlerin bam tellerine basılmaya çalışılsa da iç savaş gibi bir durum çıkmıyor. herkes ne olursa olsun birbirini alttan alıyor "aman bir tatsızlık çıkmasın" diye. hani derler ya "kim olursan ol, anadoluya git, seni doyururlar." ben bu çıkarımın doğru olduğuna inanıyorum. ne olursa olsun, bu halk bir şekilde birlikte yaşıyor. zafer partisi ise alışılagelmişin dışında sert çözümler sunuyor. bunun halkta ne kadar karşılığı var, buna bir bakması lazım. belki de bir değişikliğe gitmesi lazım. daha yumuşak olması lazım. biz gençler sinirliyiz, "kürtlere ölüm, şunlara ölüm, bunlara ölüm" deriz sosyal medyada. pratik hayatta birinin yüzüne bunları diyemezsin. bulunduğun komfor alanını korursun. onu tehdit edecek olana da bir tavır alırsın. ha mültecileri ayrı tutuyorum onlar zaten bizzat komfor alanını etkiliyorlar. zaferin karakteristik yapısı derken bundan bahsediyorum işte, agresif bir parti olması ve tek başına duramayacak bir temelde durmaya çalışması.

    bence zafer partisi, söylemlerini zaman yaymalı, daha naif olmalı. siyaset meydanında yiğitlik yapmanın bir faydası yok. chp'nin mhp si olmayı deneyebilir. veya direkt mhp'nin içinde bir şeyleri değiştirmeyi deneyebilir ümit özdağ. her ne olursa olsun. bu parti türkiyenin sorunlarına değinen tek parti. umarım 4 sene daha bir şekilde tutunur. benim hala bir ümidim var. sadece karakteristik bazı şeyleri değiştirmeleri ve teşkilatını güçlendirmeleri lazım. bunun için geç değil. 4 sene sonra gelecek genç seçmenin fikirleri değişir mi değişmez mi o da önemli tabi ki der ve yazımı noktalarım. çok önemli bir şey yazmış gibi.

  • dsp, sol parti, deva partisi'nin bile ilçe kazandığı seçimde sıfır (0) çekip belde dahi kazanamamasıyla yarmıştır.

    edit: ulan dalga geçmek değil ki bu. strateji geliştirir, bir yerde mızrak gibi kalkan delecek bir aday/hedef il/ilçe bulursun ve oradan alır yürürsün. burada yeniden refah adaylar üzerinden bunu yapmış, emep bile tunceli'de 4-5 ilçede hedef koymuş kılpayı ikinci bitirmiş, sol parti ilçe hedeflemiş ve bunları kendince katalizör olarak kullanmış. tkp ovacık'ta kazanıp reklamını yaparak sonra il merkezi yönetti. bugün hatay'da bir ilçeyi kılpayı kaçırmışlar. sen hangi argümanı ortaya koyacaksın? bir örnek koyman lazım. belde bile olsa gidip 1-2 yerde kazanman, iddia koyman lazım. bbp onlarca ilçe ve bir il kazanmış. sizin kadar oy goygoyu yapmıyorlardır. demokrat parti bile ilçe kazanmış. zaten partinin adı-logosu boktan. seçmene seni hatırlatacak ümit özdağ tweetleri harici neyin var?

    zp 2023 seçiminde elindeki oyu bir şekilde bir ittifakla vekile çevirememenin problemini yaşayacaktı, yaşadı. ümit özdağ "ısparta'da iddialıyız, alanya'da süperiz" falan diyordu. ısparta'da yüzde 3 almışlar. sen somut bir hedef değil hayali bir hedef koyarsan böyle olur.

    komik ama perinçek çıkmış "desteklediğimiz muhtarlardan üçü kazandı" diye kendine argüman koyuyor. sen de 3-4 yıl üzerine koyabileceğin tek bir hedef belirlemeliydin en azından. deva partisi (kendilerinden nefret ederim) doğu anadolu'da muş/bingöl'de birçok ilçede ikinci olmuş. sen ne göstereceksin seçmenine?

    yarın ümit özdağ'ın başına tuğla düşse ve ölse bu partiden geriye ne kalacak? hiç.

  • #162967599 seçim gecesi 00:00'da ardı yanmışcasına entry giren ve zafer partisine gönül vermiş tertemiz gençlere akp'li diyen zatın profiline bakınca atatürk’ün katil olduğunu iddia eden bir primat ortaya çıkıyor.

    yavrum siz çözüm süreci denilen melanet sürecinde akp ile kayık yüzdürmüş türk düşmanlarısınız, siz kim türk milliyetçilerine kripto akp'li demek kim?

    yallah kandile.

    edit : özelden küfür etmeye başladılar.

  • grevdeki işçilerin yanında. orman katliamında köylülerin yanında. nerede saldırıya uğrayan bir kadın olsa onun yanında. okula gidemeyip çalışmak zorunda kalan çocukları bir o dile getiriyor. üniversite öğrencilerinin okulu bırakmak zorunda kalmasını bir o gündeme taşıyor. maden faciasını aylar öncesinden haber verdi. ülke gümbür gümbür işgal edilirken buna karşı tek başına ilçe ilçe gezerek halkı bilinçlendiriyor. öngördüğü diğer felaketlerin yaşanmaması için anketlerin orta yerine düşecek bir oy alması lazım.

    2023 seçimlerinde network'ün anlattığı "hdp'siz seçim kazanılamaz" hikayesinin masal olduğunu ortaya koyan isim ümit özdağ oldu. bunu da sinan oğan'ı aday göstererek yaptı. (isim önemsizdi. sinan oğan yerine x de aday gösterilse bunun masal olduğu kanıtlanacaktı)
    bin partiyle, milyar tl seçim bütçesiyle, kafasında hiçbir çare düşünemeyen muhalefete, 1 passat parasıyla yüzde 5 oy toplanabileceğini, karşı tarafı yüzde 50'in altında tutabileceğini gösterdi. demek ki yapılabiliyormuş dendi, yapamayanların niyeti sorgulandı.

    pkk'ya, fetö'ye ve diğer terör örgütlerine herhangi bir sempatiniz yoksa özellikle meclis seçimlerinde zafer partisini değerlendirin. çünkü oyu düşük ama geometrik artan bir parti (zafer), oyu senelerdir aynı seyreden ve muhalefetteki bir partiden (chp) daha etkili olabilir. çünkü iktidar, oyu düşük ama geometrik artan bu partinin alacağı tepki oylarını ölçemez. ölçemediği için de bundan çekinir. 3 oy kullanacaksınız. zafer partisi bunlardan en az birine talip... eğer zafer partisi anketlerin ortasına düşecek oranda bir oy alamazsa geçmiş olsun, hiçbir politikada acaba denmez. akp'ye ve akp'ye alan açan chp'ye esaslı muhalefet için zafer partisini destekleyin.

    atatürk kendi yazdığı kitabında "türk ırkı" diyordu. bugün türk'üm diyemiyorsunuz ya güya faşist olmamak adına, network'ün devasa bütçesiyle bu hale getirildi. elinde keleşle dağa çıkmayana "faşist", işgalcilerin tecavüzüne uğramak istemiyoruz diyene "ırkçı", canlı bombaya şiir yazmayana "devlettapar" dedikleri sosyal medyada, türk'üz, türk milletiyiz, türk işçisiyiz diyerek ses yükseltiyoruz.

    zafercilere not: ekşisözlük bir yankı odasıdır. kendi çalıp kendi oynar. zafer'i destekliyorsunuz diye yediğiniz küfürleri dikkate almayın. küfürle de karşılık vermeyin. çünkü bizler atatürk'ün açtığı yolda yürüdüğümüz için belli bir kaliteyi temsil etmeliyiz. bize hakaret edenler seküler geçinip meclise 38 kökten dinciyi sokan tayfa. oy isterken bu tayfayı ihmal ediyoruz...

  • farklı bir yazı yazmak istiyorum. sol ve merkez solcu bir aileden geliyorum, ailem chp'li, ve çocuk yaşta sol teorileri okumuş, yaşamım boyunca sosyalist politikaları savunmuş biriyim. fakat ülkem ateş çemberindeyken ben, "ne kadar da bilgiliyiz, değerliyiz, eğitimliyiz, halkımız cahil" edebiyatından ekmek yiyen ve aslında olup bitenleri pek de umursamayan, gerçekliğini yitirmiş ve bölücülere mesafe koymayan, yankı odasına has tabuların altında ezilenlerden olamam.

    kuvâ-yi milliye'cileri okuyarak da büyüdüm, daha ilkokulda, atatürk ansiklopedisinden beslendim. en nihayetinde sosyalizmi de ülkemin insanlarının lehine olduğuna inandığım için savundum. vatanseverim ben, çivisiz bir solculuk peşinde olmadım (millet kavramını kenara atıp abd'nin ve kapitalizmin en güçlü olduğu bu zamanda enternasyoneli savunanlar ne kadar gerçekçi değil mi), ülkemin işçisi, turistten daha kalitesiz yaşamasın diye solcu oldum çocuk yaşta, yoksa otoriteye kafa tutayım kompleksiyle değil, cazgır cazgır bağırmak için de değil, kimseye üstünlük taslamak için "şu kitabı oku öyle gel insanları" ndan olmadım, samimi, içten, sadece bu, adalet duygusuyla, vatan sevgisiyle, insan sevgisiyle...

    tito'nun yugoslavya'sını etnik aidiyetlerle parçaladılar, bana göre en güzel sosyalist örnekti. nasıl baktığımı anlayın diye yazıyorum. ve geçen sene tip ve zafer arasında gidip geldim, tip sözde ermeni soykırımına dair bir afiş yayınladı, gözümde bitti. deprem yaşamızız, ülkemiz ateş çemberinde ve yaşadıklarımza bak. bu seçimde de dem adına çekiliyor, sonra ortamlarda "anti-emperyalistim" derler değil mi? gözümde hiçbir değerleri kalmadı. anti-emperyalist olup bir yandan emperyalizmin maşası olan bir terör örgütü ve siyasi uzantısına mesafe koyamamak da iyiymiş be. aynen odtü'lü olup kendi halkına tepeden bakanların yaşadığı ikiyüzlülük gibi, harikasınız, mükemmelsiniz, en iyi siz biliyorsunuz.

    böyle sol olmaz olsun arkadaş, çocuk yaşta "atatürkçülük moda'dan değil, ümraniye'den savunulmalı" demiştim, zira görüyordum, akp'ye insanlar dini kaygılarla değil, sınıfsal kaygılarla oy veriyordu. ama bunu her şeyi bilenlere anlatamadık... şimdi farklı bir atmosfer var, başörtlülü ve atatürkçü olan gırla insan tanıyorum, türkiye'de paradigmalar değişiyor, chp bunu da kaçırdı.. ah.

    bu satırları hollanda'dan yazıyorum. buraya neden geldiğimi sorguladım son 6 sene içinde defalarca. ben 2000'lerde yale'e burslu gönderilmiş bir akrabamın referansıyla yale'de okuma şansına sahiptim, eve kocaman paket geldi, fakat gitmedim. itü'ye girdim, erasmus'a gitmedim, bakıp araştırmadım bile. bana göre dünyanın en güzel coğrafyasında yaşıyoruz. ama 6.5 sene önce buralara göçtüm işte. 20 senelik travmanın sonucu.

    buraya gelince daha da bir açılıyor insanın kafası, bazı ezberleri bozulyor, bir yandan farklı toplumları tanıyor, ve benim ilk gözüme çarpan başka milletlerin birbirlerini tutmasıdır ama en önemlisi hollandalıların nasıl teşkilatçı olduğudur. bilenler bilir "ons kent ons!" (biz bizi tanırız gibi bir anlamı var), dünyanın bireysel özgürlükler açısından en ileri ülkesinde, bu sözün varlığı, hollanda insanının başarısının da temelini oluşturur bana göre. bizde olmayan budur, yitirdiğimiz budur, milli ruhtur, dincilerin ümmet sevdası, solcuların etnik milliyetçilerin baskısından kurtulamamasıdır. bana çok komik geliyor, "aman bana faşik demesinler" kaygısıyla içe atılan onca düşünce.

    sorun sadece solcular değil, akp seçmeni zaten başka ihtimalleri düşünmez, chp seçmeni farklı mı? "dış güçler dediğin nedir ki? bir ülke bir başka ülkeye hükmetmek istese zaten partilerin içine adamları olsun ister" diyordum, ama yok, anlatamıyorsun, chp'nin milliyetçi oku hani nerede diyorum, cevap yok, en nihayetinde istemeye istemeye kılışlar'a verdik ve gördük geleceğimizin nasıl parmaklarımızın arasından kaydığını.

    umut bazen yaşatır ama bazen de öldürür arkadaşlar. olmayacak duaya amin dediğinizde sizi öldürecek tatlı bir kar uykusuna yatarsınız boş bir umutla. umudun da bir gerçekliği bir olabilirliği olmalıdır. onu da anlatamadık insanlara, tip'in başkanı ne diyordu, erkan baş, "at mı yarıştırıyoruz", heee, gördük işte o vizyonu, erdoğan kazanmadı, kılıçdaroğlu kaybettirdi. ama şimdi hepsi sus pus, bunların vizyonları da bu kadar.

    bütün bunları neden yazıyorum biliyor musunuz? ben soldan bakan (öyle özentiyle değil, v. lenin'in materyalizm ve ampiryokritisizm'i 13 yaşında okuyarak) biri olarak, üç günlük solcuların "faşist" diye önüne gelen herkesi yaftalayıp etnik faşistlerin (norm ender'e saygı ve selamla) kullanışlı aparatlığından öte memlekete bir şey vadedememelerinden bıktığım için yazıyorum. görün artık, bizim bizden başka şansımız yok, mesele zafer ya da ümit özdağ değil, mesele memleket meselesidir, bağımsızlık meselesidir, bildiğimiz şekilde ülkenin kalması için direnmektir.

    bu seçimlerde belirli yerlerde farklı adaylara oy verebilir insanlar, ama meclislerde zafer'in varlığının gözükmesi, hem ülke içinde, hem dışarıya, türkiye'nin olduğu gibi kalmak istediğine dair iradenin bir kıvılcımı olacaktır. bana göre ülkenin tek umududur bu.

    umuyorum ki özellikle gençler, daha zor, daha yılgın bir yaşama sürüklenirken bu gerçekleri görüyordur. zira yaşlandıkça insanlar, hamurun ısınması gibi çoğu zaman katılaşıyorlar, ama ben siz gençlere, genç insanlara güveniyorum. gerekirse bu yazıyı da istediğiniz yerde paylaşabilirsiniz. tüm bunları tek bir kaygıyla yazıyorum ben;

    o güzel ülkemi eski haliyle istiyorum!

  • 30 yaşında olup oy verdiğim ve desteklediğim partidir, ve evet en büyük projeleri mültecileri göndermektir, ekonomik projeleri de mültecilerin gitmesine bağlıdır, sosyal projeleri de mültecilerin gitmesine bağlıdır, mülteciler gittikten sonra yeni bir hedef ve yeni projeler bulmazsa eğer oy vermeyiz önümüze güzel mantıklı projeler sunanlara oy veririz, ama oldu da bu süre zarfında yeni projeler geliştirdiler zaferden devam da ederiz sıkıntı yok.

    sözün özü sizin gibi partizan değiliz türk milliyetçisiyiz, bugün türkün çıkarını zafer partisi koruduğu için zafer partisine oy veriyoruz yarın türkün çıkarını kim korursa ona oy verir destekleriz.

  • arada sırada başlığına oylar bölünmesinci vasatların damladığı parti.

    bu salaklar belediyeleri çok önemli bir bok sanıyor herhalde. ankara'yı istanbul'u izmir'i 5 sene yönettin işte, bir faydasını gördün mü? adam genel seçimde alayınızı üst üste koyup kanırtarak sikti, aynı oy oranıyla tekrar seçildi. kimsenin sikinde değil belediyeler. neymiş zafer'e oy verirsek istanbul'u akp yönetecekmiş. sanki 2019'dan önce ebem yönetiyordu.

    boktan partilerinize oy vererek boktan muhalefetinize onay vermeyeceğiz. burada havlayacağınıza önce istifaları isteyin.

  • türlü iftiralara, yalan propagandalara, anket şirketlerinin manipülasyonlarına rağmen 1 milyon 200 bin oy almış parti.

    bu 1 milyon 200 bin kişinin her biriyle tek tek tanışmak, sohbet etmek istiyorum.

  • oyları bölüyormuş. oyların anasını sikmezse ahım kalır.

    beni de yazın.