zafer gazoz

  • (bkz: #93554420)

    halam bizimle yaşardı, cimri hatta pinti denebilecek kadar tutumlu bit kadindi. eve giren her meyveyi, çerezi ya da zafer gazozunu ilkin biz 6 kardeş arasında azıcık pay ettikten sonra, kalanı saklardi. ben ve erkek kardeşim uyanıktik. halamın zulasini bulup patlatirdik, patlatamadiklarimiz saklandıkları yerde durur ve cururdu çünkü.

    evvelden kaloriferler bu kadar yaygın değilken evlerde sobalar yanardi. soba için de odun ve kömür lazım tabii. kömürler hadi binanın komurlugunde dururdu da, odunları evimizin balkonunda sıralı şekilde tutardık. her kış odunla dolu balkonumuz, yaza doğru kullanıma açıldıkça odunların altından halamın bizden sakladıkları çıkardı çürümüş, kuflenmis ya da nemlenmis halde. bozulmayan tek şey zafer gazozlari olurdu. allah'ım o ne bayramdi bizim için. annemizin itirazları arasinda tiksirana kadar icerdik. açlığımi zafer gazozuyla giderdigim çoktur, öyle bir içmek...

    kız kardeşim yukarıdaki entry'de yazmaya çalışmış. zafer gazoz, tadı ve icimi olarak bir sürü şekilde anlatılır. hepsi de doğrudur, lezzetli bir gazozdur. -da bizim için biraz daha farklidir. ne zaman adı geçse babamı ve denizli'de o her şey bozulmadan önceki halimizi hatırlarım. hepimizin çocuk, bekar ve son masum halimizle birarada oldugumuz 1989 yılbaşını hatırlarım.

    ah babam, o kadar sessizce siyriliverdin ki aramızdan, hala inanamıyorum gittiğine...