yunanistan kıta sahanlığı açıklaması

  • üst edit: arkadaşlar haber aldatıcı biraz. bahse konu bölge iyon denizi. yani italya ile olan arasındaki bölge. benim aşağıda bahsettiğim konu adalar denizi (ege denizi) ile ilgili.

    türkiye için savaş nedenidir.

    (bkz: casus belli)

    --- spoiler ---

    1974 kıbrıs barış harekatı’ndan sonra yunanistan ege denizi’nde açık deniz alanı olarak kabul edilen alanların büyük bir kısmını kendi egemenliğine almak için, karasularını 12 deniz miline çıkarma girişiminde bulundu. türkiye 15 nisan 1976 tarihinde yunanistan’ın bu girişimini savaş sebebi (casus belli*) sayacağını dönemin dışişleri bakanı ihsan sabri çağlayangil tarafından yazılan bir mektup ile amerika birleşik devletleri'ne (abd) bildirdi.

    zaman içerisinde soğuyan mesele; 1982 yılında imzalanan birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesi (bmdhs)’nin kıyıdaş ülkelere karasularını 12 deniz miline kadar ilan etme hakkı vermesi ile tekrar gündeme geldi. yunanistan, 1995 yılında türkiye’nin taraf olmadığı sözleşmeyi yürürlüğe koydu. yunan parlamentosu, 1 haziran 1995 tarihinde kendi stratejisine uygun olan bir zamanda, ege’de karasularını 12 deniz miline çıkarma hakkını saklı tuttuğunu ilan etti.

    12 deniz mili türkiye için ne anlama geliyor?

    yunanistan’ın ege denizi’nde karasularını 12 deniz miline çıkarması ege denizi’nin %40’ını oluşturan yunan karasuları büyüklüğünü %70’e yükseltecek, açık deniz alanının büyüklüğünü %51’den %19’a düşecektir. nihayetinde türkiye’ye ege denizi’nin %10’undan daha az bir alan kalmış oluyor.

    türkiye zorlayıcı diplomasi kapsamında; yunanistan’ın ege’nin büyük bir kısmına hakim olmasının önüne geçmek için, 8 haziran 1995 tarihinde türkiye büyük millet meclisi'nde (tbmm) bulunan tüm parti temsilcilerinin ortaklaşa hazırladığı bildiri ile, yunanistan’ın ege’de karasularını 6 milin ötesine çıkarması halinde, bu durumun savaş sebebi sayılacağını, türkiye cumhuriyeti hükümeti'ne askeri bakımdan gerekli olanlar da dahil olmak üzere tüm yetkilerin verileceğini beyan etti.

    1997 yılında olası bir türk-yunan çatışmasının engellenmesi tansiyonun düşürülmesi maksadıyla, abd’nin girişimiyle madrid’de yapılan nato zirvesi öncesinde her iki taraf bir mutabakat metni imzaladı. bu metne göre taraflar, barış, güvenlik ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi, birbirlerinin egemenliklerine saygı gösterilmesi, anlaşmazlıkların, ortak rızaya dayanarak, kuvvet kullanımı ve tehdit olmadan, barışçıl yollardan çözülmesi konularında mutabık kaldılar. ab ile ilişkilerin geliştirilmesine matuf olarak türkiye’nin çağrısı üzerine 2002 yılında yunanistan ile ikili görüşmeler süreci başladı. bugüne kadar yapılan toplam 60 görüşmede somut bir ilerleme kaydedilemedi.
    kaynak
    --- spoiler ---
    özetle böyle bir durum türkiye açısında asla kabul edilemez ve savaş nedenidir.

    edit: konuyu merak edenler için bazı ilaveler yapma ihtiyacı hissettim. öncelikle üst editte mevzu bahis bölgenin türkiye ile ilgili olmadığını yineleyelim. bilindiği gibi birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesine göre kara suları 12 deniz mili. türkiye bu sözleşmeye taraf ülke değil yani imza atmadı. dolayısı ile bizi bağlamaz. zaten lozan'da 3 deniz mili olan kara sularımızı 6 mile (yunanistan tek taraflı olarak 6 mile çıkardığı için) çıkararak geçmişte bir hata yaptık. şimdi adalar denizinde eğer türkiye 12 kara suları tezini kabul ederse bu deniz bir yunan gölü haline geliyor neredeyse. türkiye’nin hak kaybı çok çok büyük. bunu türkiye kesinlikle kabul edemeyeceği için zaten geçmişte dünyaya ilan etti ve bunu savaş nedeni sayacağını söyledi. bu hala geçerli olan bir şey.

    o yüzden yunanistan ve italya bunu kabul edebilir çünkü ikisi de birleşmiş milletler deniz hukuku sözleşmesine taraf ama biz değiliz. yani yunanistan bunu adalar denizinde (ege) uygulayamaz. uygulamaya kalkarsa o zaman lozan'da arkasına aldığı batılı güçlerle bizden çaldığı adaları çok kısa sürede kaybeder.
    böyle bir deliliğe cesaret ederler mi? hiç sanmıyorum. yine de asker tetikte her zaman olduğu gibi.