yunanistan'ın milli düşman olduğu güzel yıllar

  • bu yılları özleyecek duruma getirenlere lanet olsun. sabah sabah yine aklıma düştü. vallahi kardak krizini özledik lan. nereden bilirdik ki yıllar sonra kardak kayalıklarına "burası bizim bak keçilerimiz var" diye bırakılan keçiler gibi şaşkın şaşkın bakacaktık etrafımıza.

    hiçbir insana doğduğu yer yüzünden hayranlık duymam da yunanlarla yanyana oturabiliyorduk en azından. aman bizi soyacak mı, aman kafamızı mı kesecek sokak ortasında diye kimse düşünmezdi, aklına gelmezdi. türkiye'deki metroda, otobüste "zeuussss" diye bağırıp kendini patlatan yunanistan vatandaşı yoktu mesela. adamlarla en fazla kurtuluş günlerinde milli maçta yendiğimiz için dalga geçerdik. ben hatırlamıyorum hiç mesela "6 yunan canlı bomba" ihbarından dolayı galatasaray-fenerbahçe derbisi ertelenmedi. en fazla "konstantinopolis mi istanbul mu?" tartışmaları döner rakı/uzoyu içince her yer aynı gelirdi. başka bi şey olmazdı lan hadi en kendini bilmezimiz yunan arkadaşı şaka olsun diye denize iterdi veya saat 14:53'te arayıp gülerdi bu kadar yani daha fazlası olmazdı.

    bu başlıkta bahsedilmiş gölcük depreminden sonra yunan gazetelerinin türkçe "geçmiş olsun" diye başlık atmasından, yunan mahkumların kefaret paralarını depremde ihtiyaç sahiplerine gönderdiğinden. aslında o zaman anlamalıydık bu yunan dölleri (!) böyle yaparken içimizdekilerin "7.4 yetmedi mi?" pankartı açtığında yunanistan'ı çok özleyeceğimizi. tansu çiller'in gözyaşlarını bile özledik lan. bulgaristan'la da naim süleymanoğlu yüzünden kavga ederdik sizin mi olacak bizim mi diye. hadi bulgaristan'la düşmanlığımız cevapsız çağrılar düzeyinde olsa da devam ediyor ama senin düşmanlığın iyiydi be yunanistan.

    şimdi dertten açıp deplasmanda panathinaikos'u 3-1 yendiğimiz maçın özetini izlicem. fakat iyi koymuştuk o maçta.

  • ne yazık ki tarih oldu. demirin tuncuna, düşmanın piçine kaldık.