yol verilince koşan yaya

  • koşan insan, ülkede her zaman nezaket göremediği için "sürücüyü aman bekletmeyeyim" diye koşan ince ruhlu insandır.

  • adam gibi adamdır. jeste jest ile karşılık vermiştir. bazı tipler var, yol veriyorsun, yemin ederim evinde salondan mutfağa giderken bile o kadar yavaş yürümüyordur.

  • bekletmemek için yapılan eylemdir.
    birisi yol verdiği zaman ya hızlı adımlarla yürürüm ya da koşarım.. ya ne yapacaktık ağzımızı açıp avel avel mi yürüseydik ne garip insanlar var ne yapsak suç oluyor.

  • ben değilim bu. bana yol verilince önce teşekkürler anlamında bir baş selamı ya da gülümsemeyle karşılık verir, ondan sonra hızlı adımlarla karşıya geçerim. yol verilir verilmez koşmaya başlarsam biraz tuhaf olmaz mı, sanki hayatım boyunca bu anı beklemişim gibi?

  • alışık olmadığı bir iyilik ile karşılaştığı için buna cevap verme ihtiyacı duyan yayadır.

    aslında bir kültür olması gereken şey ülkemde iyilik haline gelmektedir ne yazık ki. sen arabanda oturduğun yerde konforlu konforlu oturuyorsun, arkanda yol vermekle tıkanacak bir trafik falan da yok... yaya ise yürüyüş eforu sarf ettiği gibi her türlü sıcak, soğuk yağmur, çamur, toz, ekzoz dumanı durumu ile karşı karşıya. tabi ki insan olarak yayanın üstünlüğü olacak, arabaya bindin de o insandan daha büyük bir şey mi oldun?

    ağa - maraba anlayışı genlerimize işlemiş, yani ata binmiş olan ağadır, atı olmayan ona hürmet etmelidir. ancak genel olarak şöyle bir şey de var;
    (bkz: trafikte yol verilince oluşan mahcubiyet duygusu)

    tam tersine haklı gururun bokunu çıkartan yayalar da vardır.

    (bkz: yol verilince ağır ağır hareket eden yaya)
    (bkz: yol verilince küstahlaşan yaya)