yerli malı haftasından akılda kalanlar

  • annem hamurişi konusunda çok iyi değildi o zamanlar ya da fırınımız kötüydü bilmiyorum(anneye bok atamam üzgünüm), bir poğaça yapmıştı allah sizi inandırsın taş bildiğin. üç saat histerik bir şekilde ağlayarak poğaçayı kafama vurup "bak taş gibi işte, kafam acıdı resmeeeeeğn" diyerek gecenin bir yarısı kurabiye yaptırmıştım kadına ahaha.

    ha bir de resim dersinde çizilen bir sepet dolusu meyveyi asla unutamam, newtonla henüz tanışmamış bazı arkadaşların, sepetin kenarından sarkması gereken üzüm salkımını havada asılı çizmesi bile gözlerimin önünde.

    ne güzel başlık ya, evde tek başınayı beşinci kez aynı heyecanla izliyormuş gibi hissettim. içim ısındı.