yenilmiş en berbat tatlı

  • (bkz: bici bici) bu konuda kimse onunla yarışamaz.

  • yurtta yediğim ismi olmayan tatlı.

    şöyle ki: o gün börek vardı. belli ki 3-4 yaprak yufka da artmış. yemekçi ablalar bunu dümdüz tepsiye dizip fırına vermişler. çıkınca da şekerli su atmışlar üstüne. baklava deseni kesip vermişlerdi bize. tabi ki içi bomboştu.

    o kadar sünger kıvamına gelmiş lokma, tuzlu sütlaç, bozulmuş sütlü tatlı, şekerlenmiş kadayıf, yeterince şerbetlenmemiş kemalpaşa gibi şey yedim ama en berbatı buydu. hem tadı kötüydü hem de yapılış zihniyeti. yufka mı arttı? şekerli su dök ver çocuklara yesinler. aldığınız her kuruş haram olsun sayın yurt sahipleri.

  • kabak tatlısı diyen ağzınızı sileyim ben sizin. fırında pişecek fırında. ananızın tencerede şerbet döküp yaptığı hapishane yemegi degil.

    üstü karemelize olmuş. kokusuyla rengiyle insanın beynini uyuşturan; tahiniyle ceviziyle...

    vay alüminyum ya, gece gece çıldırırcasına canım cekti.

  • hangi tatlı yazılırsa yazılsın büyük ihtimalle iyi yapılmışını yemediğiniz için böyle düşünüyorsunuz

  • (bkz: bici bici)

  • tuzlu anasonlu şekerlemedir benim için.

    kuzey avrupa'da sevilen, siyah renkli, tuza bulanmış, anason kokulu, rezil bir şekerlemedir. ingilizcesi salty liquorice olup türkçesi amına koyim bu ne be rezalet'tir çünkü her deneyen bunu der.