yazarların uykuya dalmak için kullandığı yöntemler

  • uyku biraz huzur işidir. kafanın rahat olması gerekir. bazen de o kafa karışıklığını paylaştığın bir insan olur, çözemeseniz bile paylaşıyor olmak iyi gelir.
    sanırım bir ilişkiye dair özlem duyduğum nadir şeylerden biri uykuya dalarken yanımda uyanık birinin olması hali. bir nefes sesi olmasını severdim. orada birinin olması iyi hissettirirdi, güzel bir histi.

    baktım yanımda birinin yatmasının ön koşulları artık bana uymuyor gittim yatak odama bir televizyon aldım. gün içinde hiç televizyon açılmayan evimde gece yarısından sonra kısık sesle tv açar oldum. maksat bir hayat varmış hissi uyandırmak.
    bilin bakalım o saatte türk kanallarında izlenecek tek şey ne? kanıt tabii ki.
    başlarda katil belli olana kadar uyumuyordum ve benim yöntem tersine çalışır olmuştu ama sağolsunlar üçüncü tekrarları oynattıkları için artık selim saçma sapan bir teori öne sürerken uykuya dalmış oluyorum.
    başkasının derdini çözmeye çalışmak kendi çıkmaz sorunlarından uzaklaştırıyor insanı.
    bir de "adamı kestiler, kadını vurdular, ay bunu zehirlediler, neyse ki ben sıcacık yatağımda güvendeyim, oh bee" rahatlaması var elbette. kesilmemiş kafamı yastığa gömüp anında dalıyorum uykuya.
    (özel not: sevil hanımcığım, özleniyorsunuz. )

  • üst katta serengeti düzlüklerinden kopup gelmiş vahşi hayvanlar yaşadığı için tıkaç takmak.

  • hayal kurmak!
    yaş kaç olursa olsun hayal kurmaktan vazgeçilmemeli.
    hayalsiz hayat olur mu?
    uykudan önce kurulan hayaller , bilinçaltımıza daha iyi yerleşir ve alt bilinç onları gerçekleştirmek icin , hayatta -biz farketmeden - bize bu yönde tercihler yaptırır.