yazarların son 10 günlük iş durumları

  • yer ingiltere.
    hesap-kitap işleri yapıyorum. binlerce çalışanın olduğu şirketin anlık mali durumunu hesaplayıp, sonuçları ilk ben görüyorum.
    şubat başından itibaren, bir gün öncenin kapanışını sabah 8:30’da hazır etmemi istediler. hesaplar yetişsin diye sabah 7:00’de kalkıp, hesabı ceo efendi hazretlerine direkt gönderiyorum.
    günde 12-15 saat çalışıyorum.
    yer ingiltere (insan hakları ve medeniyetin merkezi!)

    hesaplarda en ufak bir hata yapma şansım yok, onlarca parametre, onlarca excel dosyası.. kafası zehir gibi çalışan şirket yöneticilerden gelen ahiret soruları, alınan yeni kararlar, her kararda arap çorbasına dönen hesaplar, stres, mide krampları...

    iki gün önce, gece 10’da bilgisayarı kapattım, günün stresinin etkisiyle hıçkırarak ağladım ve olduğum yere sızdım, ertesi gün sabah 7’de kalkıp sil baştan yaptım.

    odanın birini airbnb’den bir italyan’a kiraya vermiştim -virüs nedeniyle benim evde mahsur kaldı. baktım konserve yemeklerle ömrü geçiyor, benim yaptığım yemeklerden yiyebilirsin dedim -yaptığım yemekleri o kadar çok seviyor ki, her gün heyecanla ne pişireceğime bakıyor. hayatta karşıma çıkan herkesin hayatına dokunmuş ya da hayatını kolaylaştırmışımdır.
    herkesin bir dünyaya geliş nedeni varsa, benim nedenim kesin, “başkalarının hayatını kolaylaştırmak” tır.

    “ne ekersen onu biçersin” sözü benim hayatımda “iyilik ektim, kötülük biçtim” olarak dönüş yaptı -ektiklerimi biçseydim şu an başka bir yerde olurdum, bundan eminim.

    pratik ve becerikli biriyim; bugün çeşit çeşit ev ekmekleri yapıp, pişirirken, ege’de bir köyden arsa alsam, mütevazi bir taş ev yaptırsam, birkaç tavuk besleyip, her sabah kümesten aldığım yumurtayla, bahçeye ektiğim domates, biber ve yeşilliklerle, kendi yaptığım tereyağıyla, rengarenk çiçeklerle donattığım bahçemde kahvaltı etsem diye düşündüm. zeytinyağımı, nar ekşimi, salçamı bile kendim yaparım belki, kim bilir?
    ha bir de, elinden iş gelen, kafası çalışan, yakışıklı birini (üçü bir arada gibi oldu) bulursam ona da bahçe fırını yaptırmayı düşünüyorum -ekmekleri organik ortamda pişirmek için.

    virüsten, depremlerden, felaketlerden, fazla mesailerden, stresten ölmezsem, şirket batıp işten çıkarılmazsam birkaç seneye kadar hayal ettiğim yerde olacağım.
    tüm gün risk hesapları yapınca, hayatıma dair olası tüm riskleri de düşünüp, hayallerimi bile süzgeçten geçiriyorum.

    hayatın gerçeklerine dönecek olursak;

    kapılar tutulmuş, neylersin?
    neylersin?
    içerde kalmışız
    yollar kesilmiş,
    şehir yenilmiş,
    karanlık bastırmış,
    hayal kurmazsın da,
    neylersin

  • fabrikamız 3 vardiya durmaksızın çalışıyor. tüm türkiye korona'ya bulansa da durmayacağız. marketleri asla boş bırakmayacağız. gıdaspor.