yazılımcı stresi

  • hiçbir meslekteki strese benzemeyen ayrı bi strestir. düşün ki kodda bi hata çıkar, ekranlar hata verir, bütün şirket iş yapamaz hâle gelir, satış elemanından müdürüne herkes yazılımcıya döner hatayı çözmesi için. işte o stres insanın saçını beyazlatır. hele bi de sorun çözülmezse gece yarısına kadar üzerinde müthiş bir baskıyla ofiste sorunu çözmeye çalışırsın. bi gün 16 saat boyunca kesintisiz bilgisayar ekranına bakıp, debug(hata ayıklama) + development(geliştirme) yaptığımı bilirim. vücut ve gözler fiziksel olarak bittiğinde dinlenmek için eve gidersin. o kadar yorgunluğa rağmen yatsan da uyuyamazsın. gün boyu beyin kod ile uğraştığı için gözünü kapatsan da beyninin çalışmasını durduramazsın. uyurken kafanda kod yazmaya devam edersin. sabah kalktığında hiç uyumamış bi halde ofise geri dönersin. dün akşamki hatanın çözülmemiş olması bütün motivasyonunu alır götürür. işe giderken “lan bi yerden loto vursa da ofise hiç dönmesem” diye düşünmeye başlarsın. ama o loto vurmaz, bilgisayarı açar kaldığın yerden debug etmeye devam edersin.

    not: bu başlık, “yazılımcıların yattığı yerden para kazanması” minvalindeki başlıklarda adı geçen yazılımcıların sessiz çığlığıdır.

    zorunlu edit: yukarda yazdıklarımda “yazılımcılar en stresli mesleğe sahiptir” gibi bir cümle geçiyo mu eyy başlığın altında laf atanlar? ne yazıyor orda? hiçbir meslekteki strese benzemeyen, “farklı” bir stres yazıyor demi güzel kardeşlerim? sonrasında empati yapıp, anlayabilmeniz için o “farklı” stresi güzel güzel açıklamışken nedir bu içinizdeki kini boşaltma nedeni?