yay sat bayisinde sıra beklemiş nesil

  • gazeteden kupon karşılığı kazanılmış tencere-tava, tabak, bardak, televizyon, müzik seti vb. hediyeleri alabilmek için sabahtan bayi önünde sıraya girmiş olan nesil.

    doksanlar çocukları bu zulmü çok iyi bilirler. gazeteler bilmem kaç bin kupon karşılığı hediyeler verirdi. bu furya bir ara araba hatta eve dahi uzandı.

    en güzide kampanyalar

    sonra yasaklandı ama biz yeterince çile çektik.
    benim görevim belliydi mesela; düzenli olarak kuponları kesmek. çünkü hiçbir kupon eksik olmamalıydı. çünkü reklamlarında sibel can'ın oynadığı arcoroc, arcopal yemek takımlarını tek bir kupon yüzünden kaçırabilirdik.
    sonra bunun da kolayı bulundu gerçi; "süper jumbo kupon."

    hanımlar müjde! yarın arcoroc yemek takımı için 750 kupon değerinde süper jumbo kupon var. sakın kaçırmayın!!!

    önceki 750 kuponu biriktirdiğin için kerizliğine mi yanacaksın? eksiğin kapandı diye mi sevineceksin? sen karar ver.

    neyse, kupon biriktirme çilesi bitince yay sat'tan ürünü teslim alma çilesi başlardı. nice yaşlı amca, teyze orda onuncu sınıf porselen tabak uğruna zayi oldu.

    bizim mahallede de yay sat bayisi vardı, annem büyük gün gelince beni sıraya yollardı. sonra da kendi gelirdi. mahallenin diğer arcoroc talihlisi annelerinin çocukları, ben, amcalar, teyzeler elimizde 789558 tane kuponla bayinin dağıtıma başlamasını beklerdik.

    şimdi sanki o günler hiç olmamış gibi ama ne güzel demiş l. p. hartley;

    "geçmiş yabancı bir ülkedir ve orda her şeyi farklı yaparlar."