vehbi koç'un mustafa koç için yazdığı mektup

  • amcam, koç holding şirketler grubunda ceo'dur. adam gibi adamdır. bir ortama girdiği vakit anında havayı değiştirir. en basit çay bahçesinde dahi çalışanlara inanılmaz nezaket ve tevazu ile davranır. öyle ki insanlar kendisine hizmet etmek için adeta birbiriyle yarışır. hiçbir zaman böyle biri olamadığım için o büyülü anları hayranlıkla seyre dalarım. bunlar benim kendisiyle geçirdiğim nadir ve kıymetli zamanlarda edindiğim gözlemlerim.

    ne kendi çocukları, ne de biz yeğenleri için hiçbir zaman torpile ve adam kayırmaya başvurmadı. böyle bir şeyi kendisine ima dahi edemedim. onun içindir ki 1400 lira maaşla bir gıda firmasında çalışmaktayım. sevin ya da sevmeyin. koç grubu budur kardeşim. daima da böyle kalacak. siz de böyle olun. işveren iseniz çalışana hakkını teslim edin. çalışan iseniz işinizi hakkıyla ifa etmeye gayret edin.

    vehbi bey, 1993 yılındaki antalya ziyaretinde amcamı rahmi koç'a göstererek "bu çocuğa sahip çıkın" diyen kişidir. gayet de bizden biridir. o günleri ve hatıralarını özlemle anıyorum. tabi biz o zamanlar küçüktük. bazı şeylerin farkında değildik. birkaç defa kendisiyle karşılaştım. tokalaştığımızı net bir şekilde hatırlıyorum. derslerim ile ilgili sorular sormuş, mor renkli uçlu bir kalem hediye etmişti. (hala saklarım) bana yetişkin biriymişim gibi ciddiyetle yaklaşmıştı. allah rahmet etsin. mekanı cennet olsun.

    bir tane de anısını anlatayım. vehbi bey'in iş görüşmeleri için kullandığı bir restoran vardı. aile tarafından çok kullanılan bir mekan. rahmi koç'un da müdavimi olduğu bir yer. neyse efendim yemekler yenmiş, sohbetler edilmiş, hesap geliyor. garson tabi vehbi bey ile oldukça samimi. şakayla karışık takılıyor; "rahmi bey sizden çok bahşiş bırakıyor efendim" vehbi koç mendille lokmasını ağzına bastırarak konuklarına tebessüm ediyor ve garsona dönüp; "rahmi bey benden çok mu bahşiş bırakıyor evladım? rahmi bey verir evladım onun babası vehbi koç. benim babam bir gariban koçzade hacı mustafa efendi, ben veremem çocuğum."

    edit: bu arada beni üzen bir konuya açıklık getirmek istiyorum. "şöyle kapitalist, böyle dinsiz" diyerek atıp tuttuğunuz insanların iç dünyaları hakkında en ufak bir fikriniz yok. yardımcı olması açısından şunu öylece bırakıyorum. islami açıdan doğruluğunu sabaha kadar tartışabiliriz. ancak samimiyetini ve içtenliğini kabul etmek durumundayız.