uğur mumcu

  • 1993 yılında ilkokul öğretmenimin "çocuklar ülkede çok kötü şeyler oluyor, anlayabildiğiniz kadarıyla haberleri izlemeyi ihmal etmeyin" dediğini dün gibi hatırlıyorum. o yıllarda haberlerde gördüğüm ancak anlamlandıramadığım pek çok olay yaşandı. aslında neler yaşandığını anlayabilmek ise yıllar sürdü. o olaylardan birisi de uğur mumcu'nun katledilmesiydi.

    yıllar, yıllar geçti.. çocukluk hatıraları ve silik haber bültenlerindeki olayları anlayabilme derdini hep taşıdım. uğur mumcu'nun katledilmesiyle ilgili pek çok metin okudum, röportaj ve belgesel izledim. vardığım sonuç şudur:

    pkk bağlantısı olan mit personelleriyle ilgili ciddi istihbaratlar almıştı ve bunu haberleştirmek üzereydi. bunun duyulmasını istemeyen mit mensupları ya da mit'in o dönemki yönetimi mumcu'dan kurtulmaya çalışır ve bunu başarır. dgm savcısı ülkü coşkun eşi güldal mumcu'ya "bu işi devlet yapmıştır, bir şey yapamam" der. bunu anlatırsam dediğinde ise yalanlarım diye cevap verir.

    40 yıldır bitmeyen terör olmaz, bitirilmek istenmeyen terör olur. var oluş sebebi kan, faşizm, milliyetçilik, şehitlik üstüne kurulu olan buralardan beslenen parti ve siyasetçilerin bu işin bitmesini istediklerini düşünmek de ahmaklıktır.

    bu ülkede mit her daim abd çıkarlarına hizmet etti, ülke yönetimleri de o çizgide oluşturuldu. pkk'yı kuran da aynı yapıdır, diyarbakır cezaevi'nde ve bölgede devlet nefreti eken ve pkk terörüne halk desteği sağlayan da aynı yapıdır. kendilerini deşifre edecek isimleri ortadan kaldırmak da öncelikli kaygılarıydı.

    uğur mumcu gibi isimler perde arkasında dönenleri halka duyurma, halkı uyandırma potansiyelinde olan isimlerdi ve kurdukları sistem için birer tehditti. diğer pek çok aydın gibi ölümleri duyuldu, bazılarının hoşuna gitti bazıları isyan etti ama yaşananlar hiçbir zaman gereği gibi anlaşılamadı.

    huzur içinde olsun...

  • “kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var cıa ve mossad’ın kürtler arasında?” “yoksa cıa ve mossad, anti-emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?”
    uğur mumcu
    7 ocak 1993

    30 sene!!! şaka gibi, faili belli ama meçhul!

  • "pkk teröristi için insan hakları var. pkk tarafından minibüsten indirilerek kurşuna dizilen yurttaşlar için yok! kundaktaki bebeler için yok... altı yaşındaki küçücük çocuklar için yok... seksenlik dedeler için yok... on sekizlik genç kızlar ve delikanlılar için yok... sınır boylarında görev yapan mehmetçik için yok... subaylar için yok... astsubaylar için yok... polisler için yok... bekçiler için yok... pkk tarafından kurşuna dizilen öğretmenler için yok... doktorlar ve hemşireler için yok... mühendisler için yok... öğretim üyeleri için yok... türkiye'de son yıllarda böylesine yapay ve böylesine çarpık bir insan hakları anlayışı egemen oldu. oysa insan hakları edirne'den ardahan'a kadar bütün ülkede geçerli olması gereken bir anlayıştır. insan haklarını uygulamak devlet için bir görevdir, yurttaş için bir erdem ve basın için de bir ahlak konusudur. özgür basın insan haklarını bir kısım yurttaş için var, bir kısım için de yok sayamaz. basın, insan haklarını kısıtlayan yasaklara ve insan haklarını yok sayan işkencelere bunun için karşı çıkar. insan haklarının en önemlisi de yaşama hakkıdır. terör, insan haklarının başlıcası olan yaşama hakkını yok eder. bütün uygar ülkelerde insan haklarını savunanlar, teröre de karşı çıkarlar. türkiye'de ne yazık ve acı ki insan haklarını bir kısım yurttaş ve örgütler için var sayıp, öbürleri için yok sayan bir anlayış kol geziyor. insan hakları; pkk için var, pkk'nın kurşuna dizdiği insanlar için yok!
    nasıl bir 'insanlık' anlayışıdır bu?"
    uğur mumcu, 15.06.1992, cumhuriyet.

  • vatan-millet diyerek milleti uyuşturan şerefsizlerin katlettiği gazeteci.

  • kaleminin kana düşüşünün 28. yılında sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.

    t: kendi ağızından uğur mumcu kimdirin cevabını yine kendisinin verdiği, 1984 tarihinde bbc türkçe radyosunda yayınlanan pek bilinmeyen bir podcastı olan, ileri görüşlü, vatan sever, katledilen gerçek bir gazeteci.
    bazı söylemleri çok düşündürücüdür;

    "cemaatlere, tarikatlara giren çocuklar 30 sene sonra general olacaklar cumhuriyete karşı ayaklanacaklar."

    "gerçekte vicdan özgürlüğü, gerçekte demokrasi laik toplumda meydana gelir. çünkü anti-laik toplumda dince kutsal sayılan kavramlar, siyasal amaçlar için her gün sömürülür. ya da türkiye'de olduğu gibi arap sermayesi tarafından türkiye'de kurulan banka sistemlerinde olduğu gibi mali çıkarlar açısından sömürülür. bu bir sömürüdür. mustafa kemal de dinin gerçek yerine oturtulması, allah ile kul arasında bir kutsal duygu olarak korunması amacıyla laikliği getirmiştir. ingiliz emperyalizminin, arap kapitülasyonunun aracı olmaması ve siyasi sömürü aracı olmaması için. "

    "milliyetçilik, 'vatan, millet, sakarya, kan, ırk, bayrak' edebiyatı mıdır, yoksa ulusun çıkarlarını, onurunu herkese karşı savunmak; yani tam bağımsızlık mıdır? ülkenin onuru ayaklar altında çiğnenirken, 'vatan, millet, bayrak' edebiyatını yani milliyetçiliği sadece kitleleri uyutmak, kandırmak için kullanıp aslında bütün bu değerleri salt kendi siyasal ya da bireysel-sınıfsal çıkarları için kullanmak milliyetçilikse, bunun karşıtı nedir?"

    "biz siyaset bakımından karşıtlarımıza özgürlük tanımazsak birer gizli faşistiz demektir."

    " unutanlar için...! kürd'ü türk'e, türk'ü kürd'e, ermeni'yi türk'e, türk'ü ermeni'ye, alevi'yi sünni'ye, sünni'yi alevi'ye, düşman eden emperyalizm ve emperyalizmin çıkarlarıdır, dün öyleydi, bugün de böyle. bu ülkenin hiçbir zaman 'c' planı olmadı, bu ülkede her zaman a. b. d planları devreye sokuldu. "

    " insanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar. "

    " kimi ölüler bize ne kadar yakın. yaşayanların birçoğu ne kadar da ölü. "

    " hürriyet, iktidarların yaptıklarına muhalefet etme cesaretidir. "

    " 20 yüzyılda türk milliyetçiliği, türk halkının alın terini yabancı çıkarlara karşı korumak demektir. geri kalan boş laf, kuru gürültüdür, kendimizi kandırmayalım."

    " iç başarısızlıklar dış tehlike varsayımları ile unutturulmak istenir "

    " muhafazakârlık, "muhafaza" ve "kâr" hecelerinden oluşuyordu... "

    " koyunlar için değişen bir şey yoktu, nasıl olsa, bu düzende de bir başka düzende de kendi ayaklarından asılacaklardı, ne değişirdi ki? "

    " bir kişiye yapılan haksızlığı her insan yüreğinde ve bilincinde duymalıdır bütün ağırlığınca. bu sorumluluk bilinci kurulmamışsa, her yeni haksızlık bir kader gibi benimsenir bütün toplumda.
    oysa ne yoksulluk, ne de haksızlık kader değildir. yoksulluğun ve haksızlığın nedenleri vardır. "

    " özgürlüklerin kısıldığı bir toplumda, insanlar, bir maskeli balodaymış gibi, kimlerle beraber olduğunu bile bilmiyor. ışıklar açıldıkça, maskeler çıkıyor, ve herkes gerçek yüzleriyle tanınıyor... "

    " bir ulus, ne kadar okuma-yazma, öğrenme, araştırma eğilimde ise, o kadar sağlam, o kadar hoşgörülü ve demokrat yapıda olur. "

    " türkiye geri kalmış değil, geri bırakılmış bir ülkedir."

    " yıllardır türkiye’yi yönetenler kendilerince bir “resmi” devlet görüşü saptamışlardır. bu görüş, özgürlüklerle değil, yasaklarla oluşturulmuştur. üç-beş yazar, beş on öğrenci ve işçi cezaevine kapatılırsa, “milli bütünlük” sağlanmış olur. "

    " her haksızlığa karşı koyanlar, adaletsizliğe boyun eğmeyenler, başkalarının özgürlüğü için savaşanlar; kutlu olsun savaşınız."

    ...

    edit: yukardı belirtilen alıntılar yalnızca bbc podcast'ını içermeyip, diğer röpörtajları, konuşmaları, ve yazılarından(kitap, makale, köşe yazısı...) kesitler sunmaktadır.

  • "ben atatürkçüyüm, ben, cumhuriyetçiyim, ben lâikim, ben antiemperyalistim, ben tam bağımsız türkiye'den yanayım, ben insan hakları savunucusuyum, ben terörün karşısındayım; ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. dün sabaha değin araştırararak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. öyleyse vurun, parçalayın. her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır." sozlerinin sahibi guzel insan. bir pazar sabahıydı ankara kar altında, zemheri ayazıydı..

  • katledilişinin 26. yılında özlemle anılan vatan sever gazetecimiz.

    araştırmaları ve çalışmaları nedeni ile sürekli tehditler aldığı bir dönemde şöyle demiştir;

    “ben, atatürkçüyüm.
    ben, cumhuriyetçiyim.
    ben, laikim.
    ben, anti-emperyalistim.
    ben, tam bağımsız türkiye’den yanayım.
    ben, özgürlükçüyüm.
    ben, insan hakları savunucusuyum.
    ben, terörün karşısındayım.
    ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. öyleyse vurun, parçalayın! her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır!”

  • katledilişinin 25. yıl dönümünde andığım atatürkçü aydınlıkçı güzel insan. radikal islam, gülen cemaati ve pkk terörünü yıllar önce yazdığı kitaplarla bize anlatmıştı lakin susturdular onu, tıpkı diğerlerine yaptıkları gibi. düşünceleri halen geçerlidir. ruhu şad, mekanı cennet olsun.

    ''ben atatürkçüyüm. ben, cumhuriyetçiyim. ben laiğim. ben anti emperyalistim. ben tam bağımsız türkiye'den yanayım. ben insan hakları savunucuyum. ben, terörün karşısındayım. ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır.''

    bir pazar sabahıydı..ankara kar altında...

    uğurlar olsun.

  • vurulduk ey halkım unutma bizi!!!

    ileri görüşlülüğüne hayret ettiğim, katledilen gerçek vatansever bir gazeteci.

    edit: uğur mumcu'nun köy enstitüleri görüşlerini tarikat-siyaset-ticaret,rabıta,kürt islam ayaklanması,kürt dosyası
    v.b gibi kitaplarını e-kitap olarak okuyabilirsiniz;

    http://toplumsalbilinc.org/…index.php?topic=20009.0

    (bkz: #62286241)