biletinin cam kenarı olmadığını bilen ama
-aa, sizin koltuk muydu diye soran tip
uçak yolculuğu sırasında sinir eden olaylar
-
-
-sizin özellikle uğraşıp aldığınız cam kenarı koltuğunuza kurulup salak numarası yapan tipler.
-diz mesafesi az olan koltuklar.
çocuk/bebek ağlamasından rahatsız olmam. adı üzerinde bebek/çocuk. kim bilir neyden rahatsız oluyor da ağlıyor. cık cık yapanlara da sinir olurum. ne yapsın annesi/babası? ağzını mı bantlasın mk. çok rahatsız oluyorsan araba kirala öyle git. -
ucaga sarhos binip, ucakta da icmeye devam eden ve virvir konusup saga sola salca olan hiyarlar.
-
atatürk havalimanından düsseldorf'a gidilecek. uçak, pasaport kontrolüne takılan bir teyzeyi bekliyor ve yolcunun teki mala bağlıyor:
+teyze on dakkadır seni beklioz ayıptır yaa.
-tamam yavrum paşaporta bakiolardı benim suçum değil.
+yaw tamam da insanlar seni beklio burda ayıptır.
-tamam yavrum, içerde bırakmadılar deyyom yoksam geç kalmadık.
+tamam da öyle olur mu yaa, bunca insan beklio.
-tamam yavrum özür dilerim.
+olmaz öyle bunca insan seni hedehödö..vsvs
herife birşey desem mi demesem mi derken önlerden güzel bir abi "lan bi daha ağzını açarsan, seni uçaktan indirmezsem şerefsizim!!!".
bidaha ağzını açmadı valla.
antidepresan etkisi yaptığı kesin. -
okyanus ötesi uçmuyorsak ota boka sinir olan pembe götlü lord özentilerinin cıkcıklamaları dışında hiçbir şeye sinir olmam. dar koltuk mesafesi dahil. uzun boylu ve uzun bacaklı olduğum halde.
havadasın. bulutların üstündesin. karayolu ile günler sürecek yolu birkaç saatte alıyorsun. uçuyorsun bir kere. muazzam bir teknoloji ile seyahat ediyorsun.
alt tarafı iki saat, bilemedin üç beş saat sıkacaksın dişini. kitap/dergi oku, kulaklığını tak müzik dinle, film/dizi izle, viski iç, camdan dışarı bak... ne zorunuz var hostesin makyajıyla, milletin sohbetiyle davranışıyla, bebekli yolcuyla falan? ruh hastası mısınız nesiniz? -
uçak iniş yapınca, 'ikaz ışığı sönmeden ayağa kalkmayın' anonsuna rağmen ayağa kalkıp dakikalarca ayakta kapıların açılmasını bekleyen mal türk yolcular.