tutunamayanlar'ın 43 tl olması

  • kitap okuduğunu iddia eden insanların bu kadar saçma sapan konuşabilmesi çok ilginç yaa gerçekten. buyrun size başlıktan derlediğim sallamasyon ifadeler:

    - "ya yazar ölmüş zaten telif hakkı mı kalmış, yayınevine gidiyo paralar"
    bunu yazan suser ömründe miras hukuku diye bir şey duymamış. yazarların telif gelir hakları öldükten sonra miras olarak 70 sene devam ediyor.

    - "ya zaten iletişim, metis falan çok pahalı, bak iş bankası'na yapı kredi'ye, nası ucuz ucuz oohhh"

    hmm acaba bunun sebebi iş bankası ve yapı kredi'nin banka destekli yayınevi olması, diğerleri gibi kendi yağıyla kavrulmaması, bankaların bir prestij unsuru olarak çok da kârlılık gözetmeden kitap basabilmesi olabilir mi? yahut mesela bakın tübitak'a, ayakta kalma-kendini döndürme derdi olmayınca, bazı maliyetler ortadan kalkınca nasıl 10 liraya kitap satılabiliyor? haa, ama tübitak evrimle ilgili kitapları artık basamıyor di mi? ta taaam, bağımsız yayınevi olmanın önemini şimdi gördünüz! e bağımsız olmanın da bedeli var, o sübvansiyonlardan, desteklerden uzak kalınca onlarla rekabet edecek fiyattan kitap satılamıyor.

    - "ya bi kitap nası bu kadar pahalı olabilir ki ohooo / bilmem hangi kitap şu kadar lira"

    genel konuşuyorum, her kitabın telif maliyeti, (varsa) çeviri maliyeti vs. aynı olabilir mi? sizce çok ünlü bir yazarın telifiyle ilk kitabı basılan yazarın telifi aynı mıdır?

    - "yayınevi denen şeyin ne maliyeti var yeaaa"

    euro'yla alınan kağıt (seka kapatıldı hani, hatırladın mı? euro kaç olduydu en son hmmm?), vergi, çalıştırılan insanlar mesela? çeviriye, kapak tasarımına şuna buna ödenen paralar? ("telifi bittiği gün bu kitap 1 lira olacak" diyen arkadaş iyice uçmuş. sırf kağıdı, çevirisi, matbaa masrafı filan düşünülse gene 1 lira olamaz.) yayınevleri amme hizmet mi yapıyor sanıyorsunuz, yoksa devletten çuvalla sübvansiyon mu alıyorlar? yayınevi çalışanlarına memur gibi maaş mı ödüyor devlet? tabii ki kâr edecekler, yoksa kim niye hayrına kitap bassın? düşün bakalım, sen kendin hayrına kitap basıyor musun, sen bas o zaman, biz okuyalım? hmm, öyle olmuyormuş di mi? başka her konuda "e abi adam da dükkanını döndürecek sonuçta onlar da burdan ekmek yiyor" geyiği yapanlar konu kitap olunca birden "mülkiyet hırsızlıktır" kafasına giriyor, birden bir anarşist, bir sosyalist oluyor ki gülmem tutuyor!

    - "halk korsan okumasın da naaapsın kardeşim, kitaplar çok pahalı!"

    o halk bayaa yalancı yaa, kimse kusura bakmasın. kütüphane denen bir şey var ve onun önünden geçmiyor o halk, burada gelmiş "kitaplar pahalı olduğu için okuyamıyorum" diye ayak yapıyor. benim kitaplığımda yıllarca tek bir klasik olmadı, çünkü hepsini kütüphaneden alıp okumuştum. daha komik bir şey söyleyeyim, bu yaz ayrıntı yayınları'nın kampanyası vardı, sitesinde 2 liradan kitap sattı, 2 lira! kitaplar satmamış, depoda tutmak maliyeti arttırınca "astarı yüzünden pahalıya geliyor, geri dönüşüme göndereceğimize yok pahasına satalım" demişler. cağaloğlu'ndaki deposunda aylarca durdu o kitaplar, internetten aylarca tüketilemedi. birkaç tane aldım ben de, bayaa da iyi kitaplar, dandik bestseller olsa kapış kapış satılırdı. burada "kitiplir çık pıhılı" diye ağlayanların bu mantıkla onları saldırırcasına tüketmesi lazımdı. e hani? niye durdu o kitaplar onca zaman?

    bir de "internetten e-kitap olarak indirin" diyen aklıevveller var, basılı olmayınca "korsan" olmuyor sanıyorlar herhalde?

    bakın, en nihayetinde her şey bir tercih meselesi. kimin parasını nereye harcamayı seçeceği de bir tercih. gerçekten içkiye, sigaraya, dandik hamburgerlere ya da kıyafete ne kadar para verilebildiğini görüyorum, evet veren verir, karışmak haddime değil. ama onu yapan insan, karşıma gelip "kitaplar pahalı diye okuyamıyorum yeea" derse "bsg" derim. belki bir hafta boyunca okuyacağı kitaba 20 lira vermeye kıyamıyor bu insanların çoğu, siz kimi kandırıyorsunuz ya? 4 kişi birleşin, herkes 1 kitap alsın, değiştirerek okuyun, ayda 20 liraya 4 kitap okumuş olursunuz, bunu da mı düşünemiyorsunuz? bırakın allaseniz, işiniz gücünüz şekil.

    daha da sallamasyon vardır da bezdim. yemin ediyorum "kitap okuyorum" diyenin kafası bu kadar çalışıyorsa ülkeyi kapatalım gitsin.

    ekleme: kurmaca mesaj atıp dağıtımcıları da hatırlattı, atlamışım. ekleyelim, fiyatların hiç değilse %30-40'ı dağıtım maliyeti mesela.

    kitap okumak isteyen okur. "kitap okumak"la "kitaba sahip olmak" farklı şeylerdir. ben de isterim istediğim her kitaba "sahip" olayım, ama olmuyorsa ödünç de alır okurum, kütüphaneden de alırım. eminim o kütüphaneden aldığım klasikleri, raflarında sergileyen insanların bir kısmından çok daha fazla "okumuşumdur".

  • (bkz: alınamayanlar)