true detective

  • 3.sezonunun gelecegine cok sevindim, ancak bu dahil hicbir dizinin bir rust cohle icermeyecegini ve bir daha hicbir dizinin asla bu dizinin 1.sezonu kadar iyi olamayacagini bilmenin buruklugunu da hissetmekteyim.

    matthew mcconaughey abimize saygilar.

  • bütün hikaye en başından leonard cohen tarafından anlatılmış meğerse:

    - the war was lost: hikayenin özeti.
    - the story’s told with facts and lies: hikaye bezzerides tarafından anlatıldı ve önüne bırakıldı gazetecinin.
    - they’re blood to me, they’re dust to you: velcoro ve semyon'ın sonu*
    - ı was not caught, though many tried, ı live among you, well disguised : bezzerides'in ifadesiyle durumu.
    - my woman’s here, my children too, their graves are safe, from ghosts like you: velcoro ve semyon'un sözleriyle son sahnenin özeti `:https://www.youtube.com/watch?v=vaggn5h3gru`

    sana sözler hazırlamıştım zalım pizzolatto ama (bkz: nevermind).

  • --- spoiler ---

    efsane bir finalle 2. sezona veda etmiş dizi.

    chadvelcoro@gmail.com adresine ses kaydını yolladım. rahat olun.

    --- spoiler ---

  • şu dizinin 2. sezonundan aldığım hazzı bir almanlıktan, bir de lagavulinden alıyorum ancak. yavaş yavaş, hemen yutmadan, ağzımda dolandıra dolandıra...(pornoya fazla yaklaştığı için harcanan genç bir metafor daha, bu kıyım ne zaman bitecek!)

    üstelik, teknik olarak ilk sezonundan daha kötü olmasına rağmen... mesela diyaloglar genel olarak zayıf, tüm karakterler aşırı hasarlı ve bunu komikliğe kaçacak kadar aşırı maçolukla örtmeye çalışıyorlar (kadın karakter bile tüm kadınlığından sıyrılmış), çok fazla karakter olmasına rağmen -belki de öyle olduğu için- aralarındaki dinamik de sürükleyici değil.

    (bu son nokta hakkında: gençler ilk sezondaki rustynin kahvehane filozofluğunda yeni bir tyler durden görmenin heyecanında olsunlar, rusty'nin asıl değeri woody harrelson'un karakteriyle oluşturduğu zıtlıktı, ahlakçı ve "normal" harrelson'ın görece ahlaksızlığının rusty ile kıyasıydı, ve tabii ki klasik olarak en sonunda dostluğa yolculukları. 2. sezonda ise tek ilginç dinamik, dedektif velcoro ile gangster semyon'un her at patlamaya hazır, asimetrik ilişkisi. velcoro bunu ruhunu şeytana satmak olarak görmeye çalışıyor ama semyon'un da dediği gibi daha onlar tanışmadan velcoro ruhunu satmıştı. milletin daha meraklı olduğu velcoro-ani bezzerides ilişkisi ise, dizinin en yanlız iki karakterinin birbirine kavuşmalarını istediğimiz için önemli gibi geliyor ama ilki kadar derinliği yok)

    öyleyse neden bu sezonu daha bile çok seviyorum? çünkü tam bir noir olmuş.

    ruhu şu sahneyle özetlenebilir. sahnenin vermek istediği hissiyatı, basbayağı şarkı sözü olarak yazacak kadar kor gözüne parmağım bir yönetmenlik var, ama bunun yarattığı sürreal atmosfer benim için sinema sanatının varolma nedeni. gece, melankoli, gizem, iyi-kötü kalıbına sığmayacak kadar karışık ve hasarlı ruhlar...

    iyi polisiye noir'larda olay örgüsü karışıktır, (anti)kahraman bir sürü çıkmaza sürüklenir, ve en nihayetinde hikaye ikinci plandadır. bu hikaye önemsiz demek değil, motor o sonuçta. bir açılıp bir kapanan sır perdeleri olacak ki, arasından gözüken ruhların kendi şeytanlarıyla ve sistemin yel değirmenleriyle mücadelelerini -çoğunlukla da mağlubiyetlerini- görebilelim.

    ama ne yazık ki bir çok insan olay örgüsünü fazla önemsediği için pek zevk alamıyor, sanki bu bir makina tasarımıymış gibi şemalarla her şeyin açıklanmasını bekliyorlar (bu arada bu sezonun hikayesi o kadar da karışık değil, ingilizce altyazıyla izleyin). ve daha kötüsü de, tüm bu çabanın ödülü olarak katilin kimliği görülüyor. bu benim için o kadar önemsiz ki anlatamam. anlatırım aslında: katil scream'deki maskeli eleman çıksa bile sana puanım 9 kanka.

    bunu ikinci sezon finalinin hemen öncesinde yazıyorum üstelik. hani heyecan dorukta, herşey çözülmek üzere filan fişmekan.

    bu sezonun en zevk aldığım sahnesi uzun plan çatışma sahnesi değil, şuydu: son bölümde (7.) velcoro ile ani bezzerides ufak bir masada oturuyorlar. diğer ana karakterlerin araya montajlanmış paralel hikayelerindeki aciliyete zıt olarak her şey ağır. ağır ağır yanıyor soba ve kırmızısı ani'nin yüzündeki karanlığı zar zor aydınlatıyor. ağır ağır çalıyor arkaplandaki rüya müziği. neredeyse hiç konuşmuyorlar ama o anda birbirlerini herkesten daha yakın tanıyorlar, kimse önünde olmadıkları kadar çıplaklar.

    sinema bu haliyle, yani bu kusurlarıyla, tamam ve kusursuz bir sanat. "katil kim" merakı sadece onun sihrini azaltıyor.

  • --- spoiler s02e07 ---

    rıdvan dilmen mod on:
    bu sezon, bütün sinema akademilerine gönderilsin!
    rıdvan dilmen mod off

    bölümün son 5 dakikasında çalan arkaplan müziği (1.sezonda da kullanılmıştı) mükemmeldi. bölüm bitince çalan jenerik müziği de twin peaks'ten fırlamış gibiydi. bir an laura palmer fotoğrafı çıkacak zannettim.*

    herkesin anlaması için bölümün yarısını olayları ve kurguyu anlatmakla geçirdiler. nihayet bütün parçalar yerine oturdu.

    semyon'un snatch'teki yahudi elmas çetesini ziyareti, gözlerden kaçmadı.

    woodrugh'a nasıl kıydın lan pizzolatto? batman gibi yardırıyordu, gittin leon'dan arak sahneyle öldürdün adamı. emily'i öyle görme ağır koydu.

    birkaç ufak hata dışında, elmas soygunu ve tren projesinin arkasındaki isimleri doğru bilmişim. holloway, burris, dixon ve caspere; 92 elmas soygununu birlikte planlamış. osterman çocuklarının annesi ve babası öldürülerek soygun yapılmış. caspere'da muhabesebeci olarak elmaslardan gelen kara parayı aklamış. bu tayfa, vinci pd'ye geçip, kendi yolsuzluk sistemlerini kurmuş.

    s02e07'den anladığım kadarıyla caspere'ın öldürülme sebebi intikammış. osterman kardeşler, caspere'ın soygunla bağlantılı olduğunu bulmuş. caspere, elmasları tasha'ya gösterirken kızıl saçlı sekreter de elmasları görmüş. ilk bölümde ve film setinde gördüğümüz caspere'ın sekreteri, osterman kardeşlerden biri çıktı. kendini laura (velcoro'ya erica demişti) olarak tanıtmış. caspere'la yakınlık kurmuş ve onun yanında sekreter olarak yanında işe başlamış. sekreter olduğu için caspere'ın bütün adres bilgilerine ve ajandasına ulaşabiliyor. bu noktadan sonra onu öldürmek hiç zor olmaz.

    sanırım set fotoğraçısı da sekreterin erkek kardeşi. fotoğrafçı, yönetmen sayesinde partilerden haberdar olmuş(velcoro'ya set fotoğrafçısı olmak, partilere gitmek için yeterli değil demişti). caspere'ın taşındığı arabayı setten çalmış, sonra da maske takarak arabayı yakmış. setteki maskeler ve meşale, bunu destekliyor.

    bir ara sekreterden şüphelenmiştim ama fotoğraftaki kıza hiç benzemeyince ve saç rengi de farklı olunca üstünde durmadım. sekreter, kurguya çok iyi işlenmiş. ilk başta hiç şüphe uyandırmıyor ama sekreterin yer aldığı sahnelerin üstünde geçince, yerleştirilmiş ince detayları görüyorsunuz.

    örneğin introda yer alan şu fotoğrafa bakın. kızıl saçlı sekreterimiz, introya gizlenmiş ama hiç farketmemişiz. ilk bölümde velcoro ve dixon, caspere'ın ofisine gidip, sekreterle konuşmuştu. o sahneyi bir daha izleyin. sekreterin dixon'a (ailesini öldüren polislerden biri) sanki onu daha önceden tanıyormuş gibi bir bakışı var. caspere hakkında pek bir şey bilmiyorum dediğinde de sağ gözü seğiriyor. yan karakterleri tanıttığım entryde de sekterin, set fotoğrafçısıyla olan şüpheli hareketini söylemiştim(1, 2)

    semyon; osip'in, chessani'nin, mccandless'ın ve vinci pd tayfasının amına koyup (blake'in koydu), venezuela'ya kaçacak. umarım osip'in 12 milyon dolarını indirip bezzerides ve velcoro'yla doyasıya yerler.

    s02e08 için diyebileceğim tek şey;

    (bkz: çok kişinin kellesi gidecek çok)

    --- spoiler s02e07 ---

  • --- s02e05 spoiler ---

    bölümün sonunda çalan şarkı: risk - alexandra savior (daha resmi olarak yayınlanmadı)

    pizzolatto'nun inşa ettiği bulmaca, bıraktığı ince ipuçlarıyla çözümlenmeye başladı. kalan 3 bölümle birlikte, sezonun iyice şaha kalkacağını düşünüyorum. twin peaks esintileri taşıyan bir bölüm izledik. karakterler iyice oturmuş. özellikle farrell ve kitsch'in oyuncukları çok iyiydi.

    bölümün başında, çatışmadan 66 gün sonraya gittik. semyon, evini satmak zorunda kalmış. velcoro, semyon'un yanında işe başlamış. bezzerides'in rozeti elinden alınmış ve woodrugh, dedektif olmuş.

    ilk bölümde gördüğümüz savcı beldof, caspere'i, meksikalılar öldürdü diyerek davayı kapatmış ve eyalet valiliğine, aday olduğunu açıklamış. sessiz sedasız caspere davasını kapatan savgı beldof'u da şüpheliler listemize ekleyebiliriz. sanırım chessani'ye bağlı olarak çalışıyor. (emin değilim)

    çatışmada öldürülen dedektif dixon'ın evinde, dikkat çeken fotoğraflar bulunmuş. dixon, woodrugh'u takip ediyordu hatırlarsanız. bu durum, vinci pd'deki burris'in dikkatini çekmiş ve korkutmuş. burris, chessani ile birlikte bir şeyler saklamaya çalışıyor.

    şu entryde #53329040, semyon ve chessani'nin bazı arsaları bilerek kirlettiğine dair ipuçları olduğunu söylemiştim. doğru çıktı. tren projesini ucuza kapatmak için yapmışlar ama semyon'un kimyasal atık şirketini sattığı adam(ali), şüpheli bir şekilde ölmüş.

    sürekli chessani'nin yanında gördüğümüz bu tipte bir şeyler karıştırıyor. yoksa pizzolatto, bu kadar gözümüze sokmazdı. semyon'un ''go stand in front of a fucking tank'' lafı güldürdü. (bkz: tank man)

    bezzerides, kaybolan kız vera tarafından gönderilen bazı fotoğraflara ulaşıyor. vera'nın gönderip göndermediği belli değil. başkası, polise ulaşsın diye göndermiş olabilir. elit tayfanın katıldığı partilerde gizlice çekilmiş olan bu fotoğraflarda; caspere, bir senatör, önemli politikacılar, iş adamları ve mavi mücevherler var. bezzerides, chessani'nin evinde de mavi mücevherlere ait belgeler bulmuştu. (mücevherleri aklınızda tutun, önemli)1 2
    3 4 (bu avizeli fotoğrafı aklınızda tutun)

    velcoro, semyon'un yardımcısı blake'i takip ediyor ve sezon başından beri bir işler karıştırıyor dediğim blake'in foyası ortaya çıkıyor. blake, gene sezon başından beri şüpheli gözüken chessani'nin oğlu tony (organizatörüm diyen) ile birlikte çalışarak, semyon'un rakibi osip'e (1.bölümde gördük) kadın pazarlıyormuş. dr.pitlor'ın kliniğinde, estetik operasyon geçiren bu kadınlar, blake ve tony aracılığıyla partilere gönderiliyor.

    velcoro, pitlor'ı ''ziyaret'' ediyor. pitlor'ın, carlos castaneda'ya ait a separate reality adlı bir kitap okuduğunu ve notlar tuttuğunu görüyoruz. bu kitap, inanılmaz ince bir ipucu. yazının sonunda bahsedeceğim. pitlor'ın dediklerine göre, caspere ve tony ortaklaşa hareket ederek; güçlü olan politikacıları, iş adamlarını bu partilerde topluyor ve şantaj yapabilmek için partilerde yaşananları gizlice kayıt altına alıyor. (belediye başkanı chessani'nin bundan haberi yok) caspere'in elinde, catalast (tren projesini yürüten) adlı şirketin başkanına ait görüntüler varmış (velcoro'nun vurulmadan önce gördüğü kamera ve hard disk) ama kamera ve hard disk ortadan kaybolmuş (kuş maskeli adam aldı). caspere'ın arabası da catalast adlı gruba aitti.

    semyon, catalast şirketinden bir yöneticiyle konuşuyor. eğer kamerayı ve hard disk bulursa, arsasını geri alacağını öğreniyor. bu kamerada, catalast başkanının kirli görüntüleri varmış. semyon, kamerayı bulabilirse tekrar tren projesine dahil edilecek ve hayatı kurtulacak.

    dedektif dixon, çalınan mavi mücevherleri aylar öncesinden aramaya başlamış. daha vinci pd veya bizim dedektif grubumuz bile haberdar değilken o mücevherlerin biri tarafından alındığını biliyormuş. woodrugh'un konuştuğu kuyumcu, mavi mücevherlerin farklı bir şekilde kesildiği söyledi. bu da ince bir detay. ama olayın geri kalanını bilmediğimiz için bir sonuca bağlayamıyorum.

    caspere, puştun tekiymiş. her türlü pisliğe bulaşmış. aklınızda bulunsun.

    mavi mücevherler dizinin kilit noktalarından biri olacak. caspere ölmeden önce, bazı arsaları ziyaret etmiş. bu arsalar, kapatılmış veya kirlenmiş maden alanlarıydı. caspere, mavi mücevher (piyasa değeri çok yüksek) çıkan bir maden bulmuş olabilir. semyon'dan aldığı 5 milyon dolar nakitle, mavi mücevher almış olabilir. piyasa değer çok yüksek olduğu için kar yapıp satarım demiştir. ama işler ters gittiği için öldürülmüş olabilir. hala bilmediğimiz çok şey var.

    bezzerides, vera'nın telefon aramalarını takip ederek, kuzey taraflarında bir eve ulaşıyor. caspere'in olduğu avizeli fotoğrafa dikkat edin demiştim. evin içindeki avizeyle, caspere'in yer aldığı bu fotodaki avizeler aynı. anlayacağınız partilerden bazıları bu evde yapılmış. vera'da bu partilerde yer almış.

    bezzerides ve woodrugh, leş kargalarını takip ediyor ve bir baraka buluyorlar. (katil de karga maskesi takıyordu detaya gel!!!!!!) ve dr.pitlor'ın okuduğu a separate reality isimli kitapta da, kargaları yücelten bölümler varmış. (bu nasıl bir detay)

    barakada; duvarlara saçılmış kan, kollarında bant olan kanlı bir sandalye var. belli ki birileri işkence görmüş. sanırım ortada bohemian grove tarzı bir yapılanma var. ruh hastası zengin tayfa, partilerdeki kızları buraya getirip işkence ediyorlar. kaybolan kız vera'da bunlardan biri.

    velcoro; tecavüz olayında semyon'un onu kandırdığını, boş yere masum bir adamı öldürdüğünü öğreniyor. velcoro'nun hayatı, semyon yüzünden bu hale gelmiş denebilir.

    edit: eklemeler

    --- s02e05 spoiler ---

  • 2x2

    --- spoiler ---

    "vurursunuz eyvallah da ölmezsem sıkıntı büyük" - ray velcoro

    --- spoiler ---