togg

  • türkiye standardına uygun bir araç olduğunu düşünmüyorum. sadece bu değil, elektrikli araç konseptinin.

    ulan sen avrupalı amerikalı değilsin, müstakil evin, garajın yok, yarın bir depremde mezarın olacak apartman dairesinde yaşıyorsun, arabanı 8.kattan aşağı üçlü priz sallandırmak suretiyle mi şarj edeceksin gece?

    sırf gösteriş olsun diye yapılmış işlerdendir, aldıktan sonra akibetini düşünen hiç yok.

  • hitler'in volkswagen'ına öykünüp copy-paste'i yanlış yapan hükûmet arabası.

    bakın; hitler vosvos'u halkın düşük alım gücüne binaen ucuz ve ayağı yerden kesecek bir model olarak piyasaya sürdürmüştür. bugünün parasıyla 10-15 bin avro civarı bir fiyatlama söz konusuydu.
    togg'da ise durum bu olamaz. pil, elektronik, yürür aksam v.s. bunlar himmet değil; parayla alınan ya da üretim mâliyeti olan kalemler. avrupa'da satılan en ucuz elektrikli araç fiat 500 electric'ti ki fiyatı bu yaz 23 bin avro kadardı. üstelik menzili de 200 km bile değildi. togg'un segmenti olan suv'de ise fiyatlar 35 bin avro dolaylarında geziyor.

    şimdi gelelim fasulyenin faydalarına:

    kdv'si, ötv'si, trt vergisi, yok verginin vergisi falan olmadan bile togg'un yaklaşık fiyatı bugün itibariyle 650.000 kayme ediyor. haydi diyelim elektrikli araç kisvesi altında kazık ötesi gibi vergiler hiç edildi. dağıtım, galeri payları derken piyasa fiyatı en aşağı 750.000 civarı olacak. 750 bin lirayı çıkartıp masaya koyabilecek kaç kişi var bu ülkede? haydi, bunu da geçtik...

    şu anda türkiye'de fosil yakıt kullanan araçların kilometre mâliyetleri elektrikli araçlardan düşük. dr joel fleischman yazmış; km'de 50 kuruş oynuyor. 100 km'de 50 lira yapar. yılda 100 bin kilometre yapsa 50 bin lira eder. yani kullanımı da pahalıya geliyor. bitti mi? tabiî ki hayır!

    otomobillerde kullanılan pillerin ömrü taş çatlasın 5 yıl. cep telefonu pilinden farkı pek yok ki onlar 3 yılda bitikleri oynuyorlar. arabanın her an çalışmadığını düşünürsek 5 yıl gayet olağan bir süre. 5 yıl sonunda bu arabanın ya pilleri değiştirilecek ki örneğin nissan leaf'in 5 yıl sonundaki değeri, yeni pillerin değerini tutmuyor. çoğu tüketici leaf'i hurdaya çıkartıp yoluna devam ediyor. haydi leaf sub-compact sınıf arabası. togg'un da 5 yıl sonundaki değerinin yarısı olsun yeni piller. bu da en az 350-400 bin lira yapar.

    yani bugünkü fiyatlardan küçük bir hesapla...

    alırken en az 200 bin lira pahalı.
    kullanırken yıllık en az 50 bin lira pahalı.
    5 yılın ardından en az 350 bin lira pahalı.

    yani diyelim ki togg on numara araba oldu. alanların tümü bayılıyor... beş yıl sonunda ortalama bir içten yanmalı motorlu araba kullanandan 800 bin ilâ 1 milyon lira içeriye giriliyor ki bu da beş yılda bir yeni bir togg almak anlamına geliyor.

    bakınız; türkiye'deki elektrik şebekesinin bırakın 175'i 5 bin elektrikli aracı aynı anda şarja takmamız durumunda çökecek kadar çöp olduğu, şarj istasyonu sayısının yok denecek kadar az olduğu konularına falan da girmedim.

    bunların tümünü devlet, bizden aldığı vergilerle sübvanse eder mi? eder! her yıl milyarlarca lira ekstra vergi bir tarafımıza girer mi? girer! bu durumda da dünyanın en önemli otomotiv üreticileri isyan bayrağını çekerler. togg'u kılıfına uydurmak için tüm elektrikli araçlara aynı muafiyetler, teşvikler falan uygulanırsa da on yıldır elektrikli araç üreten; bir kısmı son derece köklü firmalar ve dahi çinli konserve kutuları pazarı öyle bir satüre eder ki togg gene olmaz gene olmaz!

  • 1somun ekmeğin 75kuruştan 5tlye geldiği 3 sene içinde, %80 resmi %150 gerçek enflasyonda hala %30oy anketi çıkan efsunlu bir partinin, bu israf ve soygun düzeninde "iyi şeylerde oluyor" temasıyla çok normal olarak o müthiş %30a gayet güzel yedirdiği ve kafa bulandırdığı markanın adıdır.

    oğluyla sabahın 5inde enişte, abla, dayı kim varsa organize olup nakit para sıfırlayan adamın memleket için iyi bir şey yaptığına inanacak kitleden değilim çok şükür.
    20 senedir lozanın gizli maddesi konuşan dallamalar, 80senedir ülkeye çakılan çivileri, yobazların darağaçlarında bulabilirler.

    hem soyulup hem hırsıza alkış tutacak değiliz.
    ayarınızda takılın, tatavanızı seneye yaz dinleyeceğiz hep beraber.

    türk teknolojisini de "sizden öğrenecek değiliz", kıbrısı katillerden arındırdığımız için(ecevit) askeri ambargo nedeniyle silah trafiği kesilen ve vatansever bağışçılarla sakaryada harekattan hemen sonra kurulan, tank palet fabrikasından çok iyi biliyoruz, hani katar'a satılan 1. ana bakım komutanlığı....

  • devlet orda fabrika orda fikir orda. neymiş bizim bu kafa yapımız yüzünden yapılamamışmış. yapsinlar işte yarram.

    sizin gibi malları uçak yapıyoz araba yapıyoz diye diye tavuk gibi yıllardır yoluyorlar söyleyince biz suçlu oluyoruz.

    en son fabrikanin temelleri atilmisti dhdjdndnd.

  • hiç birşeyi kendimize ait olmayan italyan prototip. fiyatı uygun olursa alacağım diye sığıra da biri söylesin; bu enflasyonla çıkış fiyatı en az bir milyon tl olur. tüm sülalesinin götünü satarsa belki iki kapısını alabilir.

    edit: aha bi sığır da aşağıya geldi. bu mal da makul fiyat diyor. lan ülkede bi kilo domates neredeyse 15 lira; bu italyan arabanın uygun olma ihtimali var mı sizce?

    not: belli ki burayı birazdan togroller basacak. kodumun mayışlıları.

  • bence bu fabrikadan araçlar çıkacak. yani yollarda görürüz. ama çok yanlış bir yatırım olduğu gerçeği değişmeyecek. neden? birçok sebebi var. hiçbir yatırım milliyetçi duygularla yapılmamalıdır. her işin fizibilitesi iyi araştırılmalı, yatırıma değer görülen alanlara efor ve para harcanmalıdır. mesela, bugün türkiyedeki birçok holding, tek başına veya konsorsiyum olarak yerli araç üretebilecek maddi güce sahiptir. gerekli kişi ve bilgileri de satın alabilirler. ama herkesin de bildiği gibi, özel sektör yatırım yaparken fizibilitesine bakar. buraya harcayacakları efor ve para kaç yılda geri dönerin hesabını yaparlar. bu hesapları bence birçok türk şirketi yapmıştır. buna rağmen arkasına devleti almadan hiçbiri girmediğine göre demek ki yatırıma değer bir alan değildir. ayrıca bazı şeyleri üretmek mesele değildir. ürettikten sonra onun pazarlanması da çok önemlidir. milliyetçi duygularla ancak türkiyede satış yaparsınız, ama bu aracın asıl hedefi ihracat olmalı.

    bence bu araba üretilir. ancak maliyeti yüksek olacağı için satış fiyatı da yüksek olur. o fiyattan araba satmak için kamu bankaları yine kredi dağıtmaya başlar. devlet de belki ötv indirimi vs yapar. ayrıca kamuya da alım yaparak ilk birkaç sene togg parlatılır. ama iç piyasaya yönelik bu çalışmalar bi yere kadar satış getirir. bir yerden sonra ihracata yönelik bir büyüme gözlenmezse bu markanın ömrü kısa kalır ve milliyetçi duygularla girdiğimiz bu proje de diğer mega projeler gibi milli kazık olur çıkar. ama yerli araba ürettik diye boş boş gururlanırız. en sonunda da togg zarar ediyor haberleri eşliğinde ortaklarından bir bir satış haberleri alırız. mesele bir şeyi üretmiş olmak için üretmek olmamalı. harcanan parada 83 milyonun hakkı var.

    edit: bir soru sormak isterim. acaba diğer mega projelerde olduğu gibi bunda da devlet, konsorsiyuma araç alım garantisi vermiş midir? bu konuda bilgisi olan var mı acaba?

  • bu aracın 3 sene içinde yollara inmesi durumunda göt capsimi burdan yayınlayacağım.

  • hakkında önemli bilgi eksikliği olan projedir.

    öncelikle, yapılan prototipi bir kenara bırakalım. bu prototip aslında türkiye için yapılmadı. pininfarina tarafından bundan yıllar önce geliştirilmeye başlandı ve 2018 senesinde ilk olarak çin'e sunuldu. anlaşma sağlanamayınca türkiye adeta katalogdan seçip bir kaç rötuş attırdıktan sonra bunu bir anda "yerli ve milli" yaptı.

    yukarıda bahsedilen bilgi eksikliğine gelmeden pininfarina hakkında bir noktaya daha değinelim.

    bu şirket seri üretim yapan bir şirket değil. zaten şu andaki piyasa değeri 80 küsür milyon euro olan ufacık bir butikten bahsediyoruz. 2015 senesinde hindistanlı mahindra otomotiv grubu tarafından topu topu 168 milyon euro karşılığı satın alınmış.

    yani türkiye zamanında bu şirketi satın alsa, ortam daha milli olurdu.

    gelelim konuya...

    hindistanlı mahindra'nın sahibi olduğu pininfarina'nın konsept kataloğundan seçilip badana / boya yaptırılan bu araç ile ilgili bilgi eksikliği ne?

    bu proje akp'nin kendi kasasından finanse ettiği özel bir proje değil. sözümona seri üretim, destek ağı ve sürekli ar-ge için gereken milyar dolarlar devlet teşviği adı altında sizin ve bizim vergilerimiz ile karşılanacak.

    peki bunun bize getirisi ne olacak?

    bu aracın türk halkından toplanan vergi karşılığı türk halkına geri verecekleri nelerdir?

    gururu filan bir kenara bırakın.

    bu araç türk halkına ucuz, vergi yükü iyice azaltılmış bir opsiyon olarak mı sunulacak? mesela hindistanlı üretici tata şirketi, hindistan halkına tanesi 7,000 dolardan otomatik vitesli kompakt araç satıyor. sıfır kilometre, 40,000 törkiş lira.

    bizim prototipi satın almaya yanaşmayan çin'de byd yuan ev model elektrikli aracın sıfır kilometre fiyatı 14,250 euro, yani 95,000 tl.

    bizimki hakkında yapılan en iyimser tahmin ise 250,000 tl bandından başlıyor. kısacası, bu arabayı finanse eden halk bu arabayı satın alacak güce sahip değil. gerçi ay sonunu zor getiren halk, katalogcu başkana dünyanın en büyük başkanlık saraylarından birini yaptı.

    tamam... diyelim ki hedef ucuz araç değil.

    hedef ar-ge ve türkiye'nin üretim ekonomisine evrilmesi.

    bu noktada büyük çelişki söz konusu...

    otomotiv endüstrisinde onaylanmış patent sayısı yaklaşık 180 bin. sırada bekleyen patent başvuru sayısı 400 bin'in üzerinde. bu konuda öne çıkan ülkeler almanya, japonya, güney kore ve abd. türkiye haritada herhangi bir ağırlığa sahip değil.

    patent sayımız yok denecek kadar az.

    peki biz bu elektrikli aracı nasıl seri üreteceğiz? dışarıdan parça alacağız. parça alımı dışında bir de patentli teknoloji ya da teknik kullanımı için lisans ücreti ödeyeceğiz. aldığımız parçaları getirip türkiye'de birleştireceğiz.

    iyi de... bu türkiye'de zaten yapılıyor. türkiye'de araba birleştiren şirketler zaten var.

    dünyadaki tüm otomotiv şirketleri zaten dışarıdan parça kullanıyor diyebilirsiniz. haklısınız. ama hiç biri başkasının kataloğundan araç seçip onu üretmeye kalkmıyor. bu otomotiv şirketlerinin hepsi belli bir katma değer üretiyor.

    alacağımız parçalardan en önemlisi pil. dünyada yüksek ölçekte elektrikli araç pili üretebilen şirket sayısı çok az. bu son derece yüksek yatırım isteyen, son derece zahmetli bir iş. arabaya gelmedik daha... sadece pilden bahsediyoruz. tesla yıllardır araba değil pil üretme derdinde. alman otomotiv devleri pil yüzünden geriden geliyor. bmw'nin, mercedes'in, tesla'nın yıllardır yapamadığını biz 2 senede yapacağız, öyle mi?

    gösterin planı, inanalım.

    aslında ana fikir o... nerede bunun planı?

    vatandaşın 3.6 milyar dolarını ona buna peşkeş çekmeden önce birileri bize şu işin fizibilite raporunu gösterebilir mi?

    çözülmeye çalışılan problem ne?

    problem çözülmezse risk ne?

    çözüm konusunda hemfikir miyiz?

    kim hangi sorumluluğa sahip?

    belirlenen hedefler ve o hedeflere ulaşmak için öngörülen planlar ne?

    plan hangi değişkenlere hassas? hassaslık analizi yapıldı mı? 3.6 milyar dolar diye başlayıp 10 milyar dolar yakma riskimiz nedir?

    başarı neye benziyor? ne olursa başardık diyebileceğiz?

    yok.

    yok.

    yok.

    yok.

    ne var?

    çinlilerin reddettiği katalog güzeli var.

    gerisi nerede? zorlu'ya, akp'nin arpalığı olan bmc'ye filan güvenin.

    valla ben bırakın 3.6 milyar doları, o konsorsiyuma 3.6 kuruş teslim etmem. hele böyle plansız, programsız bir projeye hiç teslim etmem.

    işim romantik kısmı bariz... ama romantiklik yapalım derken milyarlarca doların plansız, programsız bir harcama ile yandaşa aktarılmasına göz yummayın.

    bakın, daha işin alt yapısına gelmedik. sırf ar-ge'den, fizibiliteden, seri üretimden bahsediyoruz. bir de bunun alt yapısı var.

    ne yapalım yani, yapmayalım mı??

    yapalım... yapalım da... hangi sorunu çözmeye çalışıyoruz ilk önce ona karar verip ona göre adam gibi bir proje geliştirelim... fizibilitesini yapalım... halktan 3.6 milyar dolar istemeden önce sonuçları halk ile paylaşalım... ondan sonra yapalım.

    ya da yapmayalım...

    mesela bir fikir...

    vw adı geçti bir ara... vw olur, bmw olur, vs...

    faz 1.

    diyelim ki... gelin türkiye'ye, yeni nesil elektrikli araçlarınızı burada üretin. istihdam sağlayın. üniversitelerimizden belli sayıda mezun çalıştırma garantisi verin. biz de sizin araçlarınızın türkiye'de üretilen modellerinden ötv almayalım. halkımız bunları satın alsın... türkiye büyük pazar... siz de kazanın, biz de kazanalım. hem halkımız araç sahibi olsun, hem elektrikli araca avantaj sunalım ve çevremiz temizlensin, hem de petrol ihtiyacımız kademeli olarak azalsın.

    faz 2.

    türkiye büyük ülke, evet, ama gelir dağılımında sıkıntı var. gelin düşük bütçeli tüketiciler için özel bir ortak proje yapalım. projede bizim mühendislerimiz ve tasarımcılarımız sizinle yan yana çalışsın. türkiye'de çok daha avantajlı koşullarda üretilecek bu aracı da afrika, güneydoğu asya, latin amerika gibi düşük gelirli bölgelere özel bir logo ile birlikte satalım.

    bu senaryolarda herkes kazanıyor. hem de 3.6 milyarı doları çöpe atmadan kazanıyor.

    o parayla ne yapılabilir?

    ben yeni nesil bir yazılım üreticisi olarak burada yazılanları destekliyorum. yıllardır hayal edilir... türkiye aslında yazılım alanında bölgesel bir silikon vadisi olabilecek potansiyele sahip. ama inanılmaz eksiğimiz var. teknik öğretiyoruz, ama iş ya da uygulama kültürü öğretmiyoruz. yetişen insanları cilalamak yerine sürekli köreltiyoruz. oysa bu alanda dünyada giderek büyüyen bir açık var. herkes hindistan'a gitmek istemiyor. bizim coğrafyaya talep var. ama arz yok. onun yerine kuyu kazıp katalogdan araba seçiyoruz.

    uzun bir yazı oldu ama, ben bu arabanın amacını anlamadım.

    eminim konsorsiyum ortakları anlamıştır.

  • türkiye'nin son 20 yılda yaptığı en doğru üç projeden biridir;

    1) savunma sanayii yerlileşme hamlesi
    2) mavi vatan tezi
    3) togg

    chp-iyip seçmeni olarak gurur duydum. atatürk'ün gösterdiği yol bu.

    umarım yakın gelecekte abd destekli kanal istanbul projesinden de vazgeçilir ve o kaynaklar bu tür girişimlere aktarılmaya devam eder.