tez yazamamak

  • yüksek lisans tezi için konuşuyorum; çok kafanızı takmayın. söylediğiniz bazı şeyler daha önce söylenmiş olabilir, bu sorun değil. yeter ki kullanıyorsanız, alıntı yapın. çünkü eşsiz bir iş yapmıyorsunuz ve teziniz de büyük bir keşif yapmayacak.

    önerilerim:

    1. erken yazın ve sık sık yazın

    bu nedenle, bir bölüm yazma sürecinde, zamanla organik olarak büyüyen birkaç belgeniz olabilir - her biri, ayrıntılı incelemenin bir bölümünü, zorlu bir yöntemi, çalışmayı tasarlarken bazı fikirleri ve diğer rastgele düşünceleri ele alabilir.

    2. hiçbir şeyi silmeyin

    onları saklayın, gözden geçirin ve sonunda göreceksiniz ki onları derlemek için de kullanabileceksiniz. muhtemelen o kadar çok materyali gözden geçireceksiniz ki çoğunu takip edemeyecek ya da o materyal hakkında en azından sadece yüzeysel bir bilgiye sahip olacaksınız. bu sayede bu notları kontrol etmiş ve belki de şansa 1980'lerin sonundan kalma bir editorial'da sonsuza kadar kaybettiğinizi sandığınız bir dipnota yapılmış belli belirsiz bir referansı bulursunuz.

    derlemek için yeni bir belge oluşturun ve her bölümün ana hatlarının ne olacağını listelemeye (madde işaretleri) başlayın. burası notlarınızı uygulamaya başladığınız ve her madde işaretini detaylandırdığınız yer; birkaç kelimeyle başlarlar, ardından tutarlı bir cümle ve ardından kısa bir paragrafla devam edilir.

    3. eski notlarınızı saklayın ve onlara sık sık göz atın

    unutmayın ki bunları daha sonra da kullanabilirsiniz ve bir şey yazdığınızda konu hakkında daha çok düşünerek, küçük boşlukları ve hataları fark etmeye başlayacaksınız. bölümler veya makaleler kısmının büyüyeceğini, büyüyeceğini ve sonunda devasa hale geleceğini göreceksiniz. artık neşterinizi çıkarıp boyutunu küçültmeye, tümcelerde eksiltme yapmaya başlayabilirsiniz. ayrıca, bir referansı veya ayrıntılı noktayı kaldırmanız gerekiyorsa, başka bir yere kaydedin; bu bilgi daha sonra yararlı olabiliyor.

    4. devam ederken referanslarınızı düzenli tutun, ancak hatırlayamadığınız ve daha sonra bakmanız gerektiği zamanlar için bir sisteminiz olsun - çünkü yazmanın ortasında durmak, mümkün olduğunca kaçınmak isteyeceğiniz bir şey.

    5. ileride akademi dışında da yazı ağırlıklı bir alana girmeyi planlıyorsanız, şimdiden bazı iyi yazma alışkanlıkları oluşturun. rahat bir alana, biraz sakinleştirici ve iyimser bir müziğe ve yazmak için ciddi planlar oluşturduğunuz, diğer insanlara bloke edilmiş zaman parçalarına sahip olun. bu parçaları 2-3 saatten fazla olmayacak şekilde yapın ve kişisel düşünme saatinizin en yoğun olduğu saatte yapmaya çalışın. mesela benim için bu, öğlen pazartesi - salı günleri, saat 12:00 - 15:00 arası oluyor. elinizden geliyorsa bu günlerde kimseyle görüşmeyin. çünkü diğer günlerde bir şekilde insanlara boşluk bulursunuz, ama tezinizi her zaman yazamazsınız. tez yazmayı yapmak zorunda olduğunuz bir şey değil, yapmak istediğiniz bir şey haline getirin ve bunu gerçekleştirmenin küçük yollarını bulun.

    6. edit yani düzenlemeye, yazmaktan daha fazla zaman ayırdığınızdan emin olun ve ilk yazdıklarınızın bir şeyin ilk taslağının saçmalık hali olacağını, ancak zamanla yaptığınız düzenlemelerin onu okunabilir hale getireceğini kabul edin. gerçek yazı düzenlemededir, bu yüzden her zaman çamurlu fikirlerinizi sayfaya aktarın, en az birkaç saat bekletin, sonra asıl işe, yani düzenlemeye geçin. düzenleme sürecini danışmanınızın size belirttiğinden en az 4 kez daha fazla tekrarlayın - emin olun son ürün çok daha iyi olacaktır.

    ve en önemlisi unutmayın ki bu süreçteki stresin sağlığınıza olumsuz etkileri olabilir. bu nedenle aklınızı kaçıracak gibi hissettiğinizde rahatlama egzersizleri, meditasyonlar yapmayı ve kendinize oluşturduğunuz 'güvenli alan' olan ufak bir kafe ya da benzer konseptteki bir kütüphaneye gidip kafanızı boşaltacak düz romanlar okumayı deneyebilirsiniz, işe yarayacaktır. hepinize başarılar arkadaşlar, pes etmeyin, çünkü tez yazmak herkesin yapabileceği bir şey olsa, herkes yapardı. size inanıyorum.

    dipnot: sizden etki faktörü yüksek dergilerden makale istendiğinde, istenen kaynak türkçe ise, kaynaklarda q1 seviyesinde makale aramakla pek uğraşmayın. türkiye'de q1 etki faktörü seviyesindeki dergi sayısı iki elin parmağını geçmiyor. sizin hedefleyeceğiniz aralık "q2 - q3" arası olan, atıf sayısı görece diğerlerine daha yüksek olan dergi ve makaleler olmalı.

    burdan sjr dizinine

    buradan tübitak ulakbim'e ulaşmak mümkün.

  • yazmaktan vazgeçtim, hatta okulu bıraktım. böyle bir akademik camiaya bir sayfa bile katkım olsun istemedim.

  • doktoradan yeni mezun olmuş biri olarak tecrübelerim şu şekilde;

    y.lisans yaparken literatürü yalayıp yuttuktan sonra deneysel çalışma öncesi tezde bulunacak ana başlıkları alt alta yazarak danışmanıma gitmiştim. önüne listeyi koydum hangi başlık altında hangi konudan bahsedeceğimi anlattım, ikna olmuştu. deneysel çalışmalar devam ederken arayı soğutmadan yazmaya başladım. deneysel çalışma bitip de elime sonuçları aldığımda tezde son iki başlık kalmıştır; sonuçların değerlendirilmesi ve sonuç ve öneriler kısmı. onu da tamamladıktan sornra temiz bir jüri savunması ile bitirmiştim.

    doktora ise çok sıkıntılı geçti. 1,5 senede ders ve yeterliliği verdim ancak danışmanım ile çalışma konusu hakkında anlaşmazlığa düştük. kendi uzmanlık alanı olmayan bir konuda çalışmamı istiyordu. tez önerisi yaptık ancak içime sinmeyen şeyler vardı ve nitekim bu şartlar altında çalışamayacağımı anladım. çünkü bu yola tek başıma çıkmak istemiyordum. tez önerisinden sonra yani doktorada 2. yılım itibariyle koca 1,5 sene boyunca hiç bir şey yapamadım. motivasyonum yerlerdeydi. alkol problemim başladı, neredeyse ayık gezmiyordum. sonra bir şekilde arkadaşlarım sayesinde toparladım, psikolojim daha iyiydi ve ayık gezince doktorayı bitirmeye karar verdim. sağlam bir 2 aylık çalışma ile kendime bir konu belirledim ve hocanın yanına gittim. 1,5 sene boyunca defalarca arayıp çağırmıştı ve gitmemiştim. konuyu söyledim, bu konu da uzmanlık alanı değildi, neyi nasıl ve neden yapacağımızı anlattım. tavırlı bir şekilde nasıl yaparsan yap dedi. bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oldu. bu konuşmadan sonra hummalı bir çalışma ile 3 tez izleme yaptık ve savunma kararı verildi. geçtiğimiz hafta da savunmada oy birliği ile doktorayı bitirdim. dekan beyin cübbe giydirmesi ile kişisel tatmin seviyem zirvedeydi. (bkz: orgazmdan daha zevkli anlar) bu süreçte yine kendime yazılacak konu başlıklarını belirledim. literatürü yabancı kaynaklardan araştırırken alanımla ilgili bir çok tez okudum ve neyi nereye yazacağımı bu şekilde belirledim. deneysel çalışma devam ederken sürekli yazdım, tez izleme komitesinde de 6 ayda bir hazırlık yapmanız lazım zaten, o bilgileri de derleyip düzenleyince tez ortaya çıktı.

    bu süreçte şunu öğrendim ki, kesinlikle çok fazla yayın ve tez okumalısınız, alana hakimiyet şart. bir diğer ve bence en önemlisi ise araya zaman sokmayacaksınız. tezi yazmaya başladığınız andan itibaren hayatla ilişiğinizi kesip bitene kadar başından kalkmayacaksınız. çünkü araya bir gün dahi girse dün ne yazmışım, ondan önceki gün ne yazmışım derken toparlayamıyorsunuz. son olarak da mükemmel tez diye bir şey yoktur. tezinizi her okuduğunuzda mutlaka hata ve eksik göreceksiniz. tezi yazın, bir arkadaşınıza okutun ve jüriye dağıtın.

    bu yolda emek sarf eden herkese başarılar.