terör saldırılarından hükümeti sorumlu tutmak

  • bu ülkeye bu kadar bomba ne zaman sokuldu, ne zaman saklandı??? çözüm sürecinde değil mi?

    pkk ile kim masaya oturdu, kim iş birliği yapmaya çalıştı, kim vaadler verdi, megri megri şarkıları söylenirken kimler yanlarında saf tuttu, alkış tuttu, barış güvercinleri uçurdu, kimler dağdan inenleri çalgı çengi ile karşıladı, hükümet değil mi??

    pkk'yı dağdan indirip bu kadar içimize sokan hükümet o kadar mı aptaldı ki; bu kadar bombanın ülkeye girişini bilmedi, duymadı, engel olmadı??

    mağdur edebiyatinizi yemiyoruz artık. bıktık "kandirildik" zirvalarinizdan. laf kalabalığı yapmayın, pisliginizi temizleyin!!

    önemli ek: 2010 yılında açılım bahanesiyle hükümetin tsk'nin elinden müdahale yetkisini aldığını, olası bir tehlike anında vali izni olmadan müdahelenin yasaklandığını da hatırlatayım. sonrasında da suçu güvenlik güçlerine atmıştı; al bu da erdoğan'ın itirafı: https://www.youtube.com/watch?v=y76ttejd8ue

    hem tsk'nın pkk'ya müdahele etmesine engel ol; hem "aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın dediler, engel olmadılar" diye güvenlik güçlerine sitem et. bombalar ardı ardına patlayınca da "kandırıldık" diye işin içinden sıyrıl. oh ne ala memleket. al, tsk'nin operasyon talebine verilmeyen izinlerin sayısı da burada. 290 tanesinden sadece 8 tanesine valilikten izin verilmiş!

    kınamalarınızı duymak istemiyoruz, hesap vereceksiniz.

  • mantıklı ve rasyonel bir zekaya sahip her insanın yapması gerekendir. bir ülkenin vatandaşı olmak demek şu demektir: " ben senin yasalarına uyacağım, sen de beni koruyacaksın." vatandaşlık kavramı budur. sen devlete vergi ödersin, devlet de seni korur. devlet; bu önlemlerini de devleti yönetenler yoluyla yapar. devleti yöneten en üst düzey makam ise hükümettir. yani hükümet benim ödediğim vergiler ile benim can ve mal güvenliğimi korumakla görevlidir. hükümetin sorumlu ve görevli olduğu ise türkiye cumhuriyeti anayasasında yazar.

    peki türkiye'de hükümet insanların can güvenliğini sağlayabiliyor mu?
    1- 20 temmuz 2015 suruç canlı bomba saldırısı: 34 ölü
    2- 10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama: 103 ölü
    3- 12 ocak 2016 sultanahmet meydanı'ndaki patlama: 10 ölü
    4- 17 şubat 2016 ankara'da patlama: 28 ölü
    5- 13 mart 2016 ankara patlaması: 37 ölü
    6- 19 mart 2016 taksim patlaması: 5 ölü
    7- 27 nisan 2016 bursa patlaması: çok şükür canlı bomba dışında ölü yok
    8- 7 haziran 2016 vezneciler patlaması: 11 ölü
    9- 28 haziran 2016 atatürk havalimanı patlaması: 36 ölü

    11 ayda 9 büyük patlama oldu. bu 9 büyük patlamanın sebebi de terör. bu terör saldırılarında yüzlerce insan öldü. binlercesi sakat kaldı. bak bakalım şu listeye. bu ülke yönetilebiliyor mu? hayır birader, bu ülke yönetilemiyor. bu ülkeyi yönetenler beni koruyamıyor. görevlerini yerine getirmiyor.

    vatan millet sakarya edebiyatlarını geçin. devlet, her şehit olan kişinin ailesine "kan" parası öder. neden öder peki? madem "vatan sağolsun" deniyor, bu para da nereden çıktı? şuradan çıkıyor; çünkü devletin güvenlik birimlerinde görevli olsan bile devlet senin canını korumakla görevlidir. görevini yapamadığı için de şehit olan kişinin ailesine "tazminat" öder. işte o kan parası denen paranın doğrusu tazminattır.

    elbette ki bu yazdıklarımı hükümeti yalayan kişiler okumayacak ve beğenmeyecekler. ziyanı yok. zira onlara göre peygamber bile yanlış yapabilir ama hükümet yanlış yapamaz.
    (bkz: hz muhammed gurura kapıldı biz kapılmayacağız)

    madem hükümetler yanlış yapamaz, o zaman bugüne kadar türkiye'de kurulan tüm hükümetler yanlışsızdır. ama yok siz bunu kabul etmezsiniz. çünkü sizin gözünüzde peygamber bile yanlış yapmıştır ama sadece akp hükümetleri asla sorumlu değildir.