taksiciye yalan söylemek

  • tıraş olurken bıyık kısmını bir süre bırakmak ve "çaylar rize'den mi geldi?" esprisiyle birlikte benim tırt hayatıma renk katan üçüncü şey. evet ben bir taksi yalanı bağımlısıyım. hayat tarzım oldu artık bu. taksiye bindiğimde gideceğim yer hariç hiçbir şeyi doğru söylemiyorum. hatta 1-2 sefer gideceğim yer için de yalan söyledim ama sonra dönüşte sıkıntı oluyor diye vazgeçtim.

    her taksi yolculuğu ayrı bir hayat benim için. her takside kafamda canlandırdığım farklı bir hayatı anlatıyorum. bazen mimar oldum taksicinin sövdüğü yol için "yalnız buranın projesi bana ait .s .s .s" diye trip yaptım, bazen doktor oldum "şuramda bi ağrı var" diyen taksiciye "emar olmadan bi şey söyleyemem hipokrat çarpar" dedim, bazen eski futbolcu oldum "ön yan çapraz bağlarım kopmasaydı şimdi barcelona'daydım be abi" diyerek uzaklara baktım radyo seymen'de çalan şarkıya klip çekerek. bazen emlakçı oldum birkaç aya inanılmaz değerlenecek diyerek taksiciye eniştemin arsasını satmaya çalıştım. yetmedi memleketim diyerek hiç görmediğim yerleri öve öve bitiremedim. kütahyalı bi taksiciyle il sınırına 100 kilometre bile yaklaşmadığım kütahya'yla ilgili bir konuşmam var ki sanırsın kütahya'nın pınarları akışırken bizzat oradaymışım.

    böyle küçük küçük eğlenirken bir gün hiç ummadığım bir şekilde eski türkiye hafıza şampiyonu olduğunu düşündüğüm, emeklilik günlerini de taksicilik yaparak geçiren biriyle karşılaştım. hiç acelem olmamasına rağmen paldır küldür taksiye bindim bizim evin oradan.

    - kolay gelsin. bilmemnereye gitmemiz lazım baya acelem var.
    + gidelim tabi. aa bi dakika sen burada mı oturuyordun?
    - oturmuyor muydum?
    + abi bi gece ta seni nereye bırakmıştım. ev senindi hatta sıkışıktın baya satmaya çalıştın bana da.
    - haa doğru tabi ya. yok ben arkadaşta kaldım burada ehe.
    + ee yenge bi şey demiyor mu?
    - ben evli miyim?
    + dedin ya abi rusla evlendim diye. hatta o gece geç gittin eve diye bi sürü çemkirir şimdi dedin.
    - oha! haa biz onla boşandık, anlaşamadık.
    + yapma be yenge boşta yani eheheheh.

    lan olm nasıl tutmuş aklında adam, bir de "abi yenge de erik gibiymiş kütür kütür" muhabbetine giriyor. kafayı yiyecektim. hiç olmayan bir rus kadın için kıskançlık krizine girip taksiciye dalacaktım.

    - neyse boşver anmayalım adını bitti gitti.
    + e abi çocuklara yazık ya, onlar noldu?
    - hasiktir çocuğum da mı var?
    + ikiz kızların vardı ya abi.
    - oha ikiz mi? off allam neler oluyor böyle. iyiler iyiler anaokuluna başladılar işte maşallah.
    + abi 2 ay önce daha yeni doğdular demiştin.

    fil misin be mübarek? yüz tanıma programı mı yerleştirdin beynine? öyle çaresiz, öyle zavallıydım ki bu taksici görünümlü android karşısında.

    - incem ben!
    + daha gelmedik ki acil demiştin.
    - incem bırak beni nolur bırak. yalvarırım. yapamadım, anlıyor musun yapamadım. her şey bitti. al şu parayı üstü de kalsın.
    + abi sen ayrıldıysan ben yengeyi feysbuktan ekliyorum o zaman.
    - nasıl ekliyosun. kim ki o?
    + gösterdin ya fotoğrafını o gece feysbuktan.
    - lan o arkadaşın manitasıydı :((

    özür dilerim olmayan rus eşimden, olmayan ikiz kızlarımdan, arkadaşlarımdan, robert de niro dahil taksicilikle en ufak ilgisi olan herkesten.

    taksicilere artık yalan söylersem kütahya'yı bir daha görmek nasip olmasın :(