türklerin porno sektöründe geri kalma nedenleri

  • aslında bu nedenler diğer uluslarınkinden pek de farklı değildir. gerilik-ilerilik kavrayışını ülkedeki burjuvazinin sektöre ne derecede iştirak ettiği ile ilişkilendirerek soralım: türkler porno sektöründe geridir de fransızlar çok mu ileridir? italyanlar çok mu ileridir? ispanyol veya yunan çok mu ileridir? sektörün lokomotifi tartışmasız olarak birleşik devletler'dir. peki neden bu böyledir?

    bir defa türkler porno çekmez değildirler. bu, kültüre dayalı yaklaşımların hepsini kınıyor ve bunlardan yaka silkiyorum. nedir bu gençlerden çektiğimiz yav? türk toplumunun muhafazakarlığıyla bunu ilişkilendirenleri, japon muhafazakarlığının -nasıl oluyor da- abd'den sonra en gelişkin porno sektörüne izin verdiğini açıklamaya çağırıyorum.

    türkler de porno çeker. 70'lerdeki çılgın erotizm furyası aslında görmezden gelinemez derecede etraflıydı. tarihsel olarak buna porno demenin bir sakıncası olmadığını düşünüyorum çünkü bu oldukça erken dönemde "porno film" ve "erotik film" ayrımını yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. şimdi tam da bu internetsiz dönemde porno sektörünü düşündüğümüzde baskın bir yönelimin olmadığını/olamadığını görmekteyiz. yani filan ulusun pornolarının piyasayı kasıp kavurduğunu söylemek biraz iddialı olabilir. belki burada -alman pornoları yüzünden- türkiye'ye özel bir parantez açmak gerekebilir. fakat bunun da almanların bir çeşit küresel hegemonisinden değil de doğrudan doğruya 61'de başlayan işçi göçlerinden ileri geldiğini söylemek mümkün. bu toplumlararası etkileşim gerçekten de almanya'dan birçok şeyi olduğu gibi pornoyu da getirmiş olmalı. kapa parantez.

    bugün ise piyasayı bariz şekilde ele geçirmiş olan amerikan porno film stüdyolarının 90'lı veya 2000'li yıllarda kurulduğunu görmekteyiz (bang bros, naughty america, wicked, digital playground, new sensations...) bu, sahiden de 30'lu yıllara dek kimya endüstrisine hakim olan alman şirketlerinin, bu tarihlerden sonra birleşik devletler'de petro-kimya sektörünün gelişimiyle meydanı amerikan şirketlerine bırakmak zorunda kalmasına benziyor. o zaman kimya sektöründe bir kırılma yaratan belirleyici unsur petrol iken bugün porno konusunda benzer kırılmayı yaratan belirleyici unsur ise internet. ve internetin kamusallaşması diyelim.

    biricik sevgilimiz, ilk göz ağrımız, en güzel eserimiz sscb'nin 91'de yıkılmasından sonra birleşik devletler dünya üzerinde tek süpergüç olarak kaldı. bu tarihten itibaren "uygar dünya"nın her anlamda yegane çekim merkezi abd'ydi. özellikle bilgisayara ve internete ilişkin yeni bir alan açılmaktaydı ve microsoft gibi bir yazılım devi, işte pekala bu alanda bir tekel teşkil edebiliyordu. veya intel'i ele alalım. ona alternatif düşündüğümüzde de ilk karşımıza çıkan yine amd olacak öyle değil mi? veya zikredilen medya şirketleri pornografi alanında faaliyet gösterebiliyordu. bu ise aslında amerikan emperyalizminin başat güç olarak kalakalması ve sermaye birikimine imkan veren çevreden merkeze bir değer akışı ile mümkün oldu. bu yeni-ve-başka-çeşit sınaî yaratımı böylesine elinde tutan bir güç elbette bunun tüm kılcallarına da nüfuz etmeye mahirdir sanıyorum. ve evet porno da buna dahil.
    benzer bir nedenselliği -farklı bir izleği takip eden japon kapitalizminin, birleşik devletlere eklemli gelişimini göz önünde tutarak- japon porno stüdyolarının çokluğu konusunda da kurabiliriz sanıyorum. yani sizin 56k ile dürüdüt dürüdüt bağlandığınız yerde el oğlu megabit megabit internet çekiyorsa, o genişleyen bantların içinden her şey geçer. geçiyor.

    şimdi ileri olan abd olunca geri olan türkiye'nin gerilik sebepleri oldukça açık biçimde su yüzüne çıkıyor. fakat burada birebir kıyaslamalı sebeplere geçmeden önce şuna ayrıca değinmekte fayda var: gerçekten de 80 ihtilali ile bu muzır neşriyatın yasaklanması türkiye'de bugün gelişecek olan bir porno sektörünün temelini yıkmıştır. türkiye'de sosyalistlerin iktidarı ele geçireceğinden endişe eden abd, türkiye'ye doğrudan bir müdahelede bulunmuş. ve askeri rejim yeşil kuşak projesini abd adına yürütmüştür. türkiye'nin liberalizasyonu ve dincileştirilmesi at başı gitmiştir. 90'larda kısmen devam eden ve akp sonrası haldur huldur giden bu dincileştirme politikası gerçekten de medyanın porno alanına kaymasına engel olmuş olabilir. yani bu dincilik kültürel değil de büsbütün politiktir. bunu vurgulamak gerek.

    evet diğer meselelere gelince internete erişim sorunu bunlardan birisidir. teknolojiye hakimiyet sorunu bunlardan birisidir. medya sektörünün hantallığı bir diğeridir. bu hantallık sermaye birikiminden ileri geliyor olabilir. öte yandan internetin belinin biraz doğrulduğu dönem akp rejiminin olduğu dönemler... ve işte bu dincileştirme politikalarının da ivme kazandığı dönem, tam da bu dönem işte. dolayısıyla bu gibi şirketlerin bir yasal zemin bulması da imkansız. bu da bir etken. sektörel tecrübesizlik belki bir başkasıdır. fakat kültür mü? yo dostum yo. ya senin gay treni yapan minyatürün var. kültürel olsa pornonun hasını bizim çekmemiz lazım abd kim?!