türklerin kibar insanı ezme huyu

  • bir röportajında nuri bilge ceylan şunu demiş: “mütevazılık falan hiçbir zaman gerçek bir üst değer olamamıştır bizde. bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygı hemen azalmaya başlar, hissedersiniz…”

    başlığı görünce aklıma geldi direkt…

  • bir tek benim başıma geliyor herhalde derken imdadıma yetişmiş başlıktır.

    en son geçen pazar akşamı başıma gelen hadiseyi anlatayım. altıya doğru ders verdiğim kurstan çıktım, beş ders üst üste anlatmanın üstüne yorgunum, eve gideceğim. önceki akşam da bitişikteki mağazadan çorap almıştım, rengi içime sinmedi ambalajıyla duruyordu öyle, değiştireyim geçerken diye girdim. bir tezgahtar kız var, 18-19 yaşlarında, bir de kasada 30'larında olduğunu tahmin ettiğim, belki de yaşı benden küçük bir kadın. ben de ufak tefek bir insanım ya adam yerine koymuyor herhalde (bkz: teallam). neyse girdim, güler yüzle merhaba iyi akşamlar dedim, dün aldığım çorabı siyahıyla değiştirebilir miyim acaba, açmadım ambalajını diye totalde 2 saniye süren bir izahat verdim ki kadın bana "hanfendi fişiniz!" diye çemkirmesin mi. hani böyle "kes lan tatavayı fişini göster" der gibi bi tavır iyi mi... tabii dedim, sırt çantasından cüzdanı çıkardım fişi verdim hemen. ama bunda bir afra bir tafra. bu arada 18-19 ya da belki daha küçük olduğunu sivilcelerinden tahmin ettiğim ergen kız da kadınla kaş göz yapıp kıs kıs gülüyor. bir yandan da elinin ucuyla çorabı kasaya atıyor. resmen taşak oğlanı etti ikisi beni anlamadığım bi sebeple. bu arada mağaza da bomboş. hadi desem müşteriden başları kalabalık, öyle de değil.

    bunda ne var demeyin bazen öyle anına geliyor ki insana koyuyor. ciddi ciddi düşündüm kıyafetimde bir acayiplik mi var, yüzümde mi bişey var, yanlış bir şey mi söyledim diye. tahminim kola takılan devasa kadın çantası yerine içine kitap defter koyduğum sırt çantası taşıyor olmam ve dağdan inmiş ayı gibi değil de insan gibi konuşuyor oluşum dalga konusu etti beni o gün. e be kardeşim bir tek sen mi çalışıyosun? ben de ne biçim yorgunum ama sana düzgün davranacak kadar insanlığı muhafaza edebiliyorum.

    hadi kasada duran hayatından bezmiş kadını anlarım da, 18-19 yaşında gencecik bir insan, müşteriyi geçtim hiç tanımadığı birine sırf derdini kibarca izah etti diye nasıl küstah küstah, dalga geçer gibi davranır, niye böyle bu çözemedim. normalde kendi içimde küfür dağarcığı da geniş bir insanım aslında. tek sıkıntı sesli söyleyememem herhalde.

  • burç doğu isimli bir elemanın şöyle bir tweeti vardı "senin rahatsizlik olmasin diye sessizce gectigin yerden baskasi trompet calarak gecince, sende trompet otturecek nefes yokmus saniyorlar."

  • insanı kibarlıktan soğutur.
    ben istiyorum ki sabah minibüse bindiğimde günaydın diyip gülümseyerek paramı uzatayım, birine yer verdiğimde gülümseyerek teşekkür etsin, bebek arabalı bi kadına kibarlık yapıp yardımcı olunca 'tbi ki ypcksn çnk bnu bn çkrdm slk' modunda olmasın, taksiye bindiğimde hal hatır sorayım, gelen kuryeye iki çift laf edeyim.
    ama olmuyor.
    gülümsediğin minibüsçü iş atıyorsun sanıyor.
    yer verdiğin insan 'tbi ki bnm hkkm çkl şrdn bee' modunda ağzına kirli çorap sokmuşum gibi bi ifadeyle götünü yerleştiriyor.
    bebek arabalı terörü zaten lanet bi şey, bi çocuk doğurdu diye kendisini piremses sanan etrafındaki herkesi de kendi etrafında dört dönmesi gereken köleler sanan insanlar çoğu.
    hele taksiciler,azıcık güler yüz gösterirseniz size it gibi davranıp 8 kere dolaştıracak kadar salak olduğunuzu sanıyorlar.
    kuryelerle ilgili zaten hala hiç hoş şeyler hissetmediğim için pek mümkün olmuyor.

    bu örnekleri yazar sabaha kadar çoğaltırım.
    bu insanlar it gibi davranılmaya o kadar alışmış ki, insan gibi davranan birini görünce hemen it gibi davranmaya başlıyorlar.
    sonra bu insanlar neden bu kadar suratsız. ulan gülmeyi o kadar seven, tanıdığım tanımadığım herkese gülümseyip hal hatır sorabilecek bi insanım, ama bu yüzden yanlış anlaşılmaktan ya da salak yerine konmaktan bıktım.

    mağazalarda açtığım kıyafetleri katlar tekrar yerine koyarım, ve o suratsız tezgahtar minnettar olacağına gelip atarlı hareketlerle açıp tekrar topluyor böyle çarpa çarpa.
    olm siz hayırdır?