evet, bizden başka herkes için cennettir. mesela bir alman, rus, arap için cennettir.
bizim yakınından bile geçemeyeceğimiz yurdun en güzel koylarında, otellerinde, kendi bütçesine göre üç otuz paraya burada krallar gibi bir yaz geçirir. afganlar, suriyeliler, pakistanlı, yok bilmem hindistanlı için de cennettir. hudut sınırları ağzına kadar açık, gelir yerleşirler. bize de herkese bu cenneti yaşasın diye çalışmak, kan vermek, can vermek düşer.
türkiye cennettir palavrası
-
-
3 tarafı denizlerle çevrili, 4 mevsimi de doyasıya yaşayabileceğiniz, zengin bir mutfağa ve doğal güzelliklere sahip gerçekten de cennet bir ülkedir.
aşağılık kompleksli batı özentileri kendi başarısızlıklarını ve beceriksikliklerini bastırabilmek için ağızlarından salyalar saça saça saldırsalar da durum böyledir.
maalesef türkiye 1945'den beri çok kötü yönetildiği için bugün hakettiği konumda değildir. ama elbet hakettiği yere ulaşacaktır. tabii bunun gerçekleşebilmesi için öncelikle insanlarımızın kendisine güvenmesi ve emek vermesi gerekiyor.
atatürk kendisine ve arkadaşlarına yapamazsınız, başaramazsınız diyen aşağılık kompleskli batı özentilerine 100 yıl önce nasıl hak ettikleri dersi verdiyse bugün biz de verebiliriz.
"türk, öğün, çalış, güven." -
almanya mı yeşil değildir?
la soktuğumun endüstri şehri münih'ten farz-ı misal prag'a ya da almanya içinde kalalım derseniz augsburg'a gidin de gözünüz yeşil görsün, ki bak burası endüstri'nin belkemiği bavyera.
ha neymiş, kendiliğinden yetişen orman yokmuş, insanlar yeşillendirmişmiş. o ne demek aq? yeşilse yeşildir, değilse değildir. ankara savaşı'nda timurlenk de fillerini ormanlarda saklamış. eee? sonuç? odtü'nün ormanları olmasa yarrağımın başı gibi kapkahverengi kalacak bir başkent. google maps denmiş, açın bakın, ankara'da gördüğünüz yeşilin %80'i odtü tarafından <inşa edilmiş>.
ha neymiş doğal ekosistemi yokmuş, o da ne demekse. git almanya'ya, havaya bak kaz uçar, nehre bak kolun kadar balık yüzer, göle bak yeşil başlı ördek yüzer. eee? bizde ne var? efsane anadolu kaplanı, van gölü canavarı var, yersen.
bak şöyle demiş entry'deki yazar:
--------------
türkiye gerek iklimi, gerek doğası, ortalama üstündeki şehirciliği, kültürel çeşitliliği, yemekleri, sokak hayvanları, tarihi eserleri, işleyen ekonomisi, gelişmiş turizm sektörü, geniş coğrafyası ile adeta bir cennettir.
sayalım
iklimi? normal iklim
ortalama üstündeki şehirciliği? götümüzle gülmezsek, finalden 100 alsa geçer
kültürel çeşitliliği? 19. yüzyıldan bahsediyor sanırım
yemekleri - hadi buna ok
sokak hayvanları? lan sokak hayvanının neyinden övündün be zalım
tarihi eserleri? üzerine ismimizi kazıdığımız, tencere tava için metro inşaatını durdurmadığımız, baraj için su altında bıraktığımız mı?
işleyen ekonomisi - bak burası çokomelli
gelişmiş turizm sektörü - bir geleni bir daha gelmemeye yemin ettiren çakallarla dans kalitesinde bir turizm
geniş coğrafyası? bu ne demek aq?
demek ki neymiş, yukarıdaki arkadaş tüm tuşlara basarak oyun bitirmeye çalışmış ama 3 perfect ile uğurluyoruz kendisini
tanım olarak da uzun lafın kısası; ne yediğimiz meyve meyve, ne sebze sebze, ne ağaç görüyoruz ne temiz akan, temiz duran su, bir gökyüzü mavi, onun da sis toz olmuş yarısı.