türk kızının suratının genellikle asık olması

  • bi gün annemle cafede sohbet ederken kahkaha atmıştım. tam o sırada yoldan geçen bir motorlu birden önümüze park etti sonra baktım yan masamıza oturdu dik dik bakıyor. fark edince yok artık dedim olamaz, olabilir mi diye denemek için, blöften hayali sevgilimi arar gibi yaptım. adam anında kalktı gitti ya?

    annemleyken bile tanışabileceğimizi falan umuyor herhalde adam ne de olsa gülüyorum.

    siz durumun vehametinin farkında değilsiniz sanırım.

  • zamanında istanbulda iyi bir üniversitenin iyi bir bölümünde böyle neşeli herkesle gülen sohbet eden sınıf arkadaşımız bir kız vardı. sınıftan bir erkek de muhtemelen hayatında ilk kez bir kızın böyle davranmasına denk geldi. bu kızı tam 4 yıl takip etti, yurduna kadar falan giderdi. o zamanlar böyle kadına şiddet falan olayları pek yoktu, o yüzden olay aşırı büyümedi. ama ne oldu, o güzelim kız, bu adam yüzünden bir sevgili bulamadı belki okul dışından gizli saklı bir sevgilisi olmuştur. özet olarak bir gülüşü, kibarlığı yanlış anlayıp neler yapacak tipler kaynıyor.

  • güleryüz gösteren, sıcakkanlı ve samimiyetini sizden esirgemeyen her kadına, size verecekmiş gibi davrandığınız için olabilir mi? sadece soruyorum.

  • bir haftadır refakatçi olarak hastanede kalıyorum. nezaketen gülümseyip teşekkür ettiğim 10 çalışandan 8'i bir süre sonra asılmaya başladı. ulan benim yüzüm neden gülsün bu insanlara? "güldü verecek" çünkü!

    edit: asılan doktor olsa türk kızı şikayet etmezmiş. eziklik sendromundan muzdarip olanlar bunlar.
    al ediyorum.

  • lan kadını erkeği bırak türkün yüzü gülür mü

  • erkekler olarak her yüzümüze gülen her kıza "bu gız bağa vireceğk" şeklinde yaklaştığımızdan onlar da yanlış anlaşılmamak için artık gülmeyi bıraktı. tabi gülüyor hala ama kendini güvende hissettiği kişinin yanında.

  • ıstanbul'da yasadigim donemlerde kadikoy kosuyolu'nda bir ajansta calisiyordum. meltem diye bir kiz vardi. her sabah 5'te kalkip bakirkoy'den kosuyolu'na geliyordu. 8'de baslayan ise yetismek icin 3 vesait otobuse biniyordu. metrobus bunlardan biriydi.
    kizin aldigi maas ev kirasina gidiyordu.
    bu kiz nasil mutlu olsun mesela?

    buyuksehirlerde yasayip ortalama geliri olan erkek kadin herhangi bir insanin mutlu olma sansi yok

    edit: barda kafam güzelken yazdım giriyi. bu kada favoriyi ne ara aldı.

    edit 3: sözlükteki ilk meriçlik mertebeme de geçmiş oldum sanırımç

    edit 4: şu güzelim iskandivan barında mutlu mesut sapışsarı hatunlarla içerken size entry giriyorum kyımet bilmiyorsunuz bir de mesajla türk kızlarına giydiriyorsnz ayıp diyen bir şey var

    eidt 4: la bu türk kızı ne etti size. hepsine selam ederm buradan bitanesiniz

    edit 5: bakın çok enteresan bir örnek verecem tam üzerine geldiki. şu an güzel bir irlanda pubında bir masada 2 erkek 4 kız oturuyorz. erkek norveç'li, kızlar finli. ben de "aaa italyan'lara benziyosun" kontenjanından öz be öz ahıska türkü. 2-3 saattir berabrz ve onları dikkatli dinliyorum. dünya çok acımasız ve bizim insanlarımızın yaşam standartlarına çok üzülüyorum. tam şu an yanımda oturan sato, karşımda oturan mira ve onun yanındaki maria, yarın başlarına ne geleceğiden endişeli değiller. 1, 2 hatta 10 sene sonra nasıl bir hayat yaşayacakları aşağı yukarı belli. hepsi eğitimli ve dünyanın her yerinde hayatta kalabilecek donanımı elde etmişler.

    özlem, pınar, meltem ne yapsın? gerçekten çok üzülüyorum bizim kızlarımıza. ,isşsiz kalsa açlıktan ölecek türkiyde sen kız niye gülmyor diye dert yanıyorsun salak. meriç deyin ne derseniz diyin ma üzülüyorum ya valla bizim kızlarımız iyidir ama biz erkekler, babalar, abiler, dayılar amcalar malız.lanet olsun bize.

    edit 6: ayrıca bele vaziyyetin içine soxum. yarın ayık kafayla bu iriyi okurken utanmam zahir

  • güldü verecek ekolü yüzündendir.
    türk kızına bok atmadan önce yaşadığımız toplumun kafa yapısını çözümlemeye çalışalım.
    bir kadının biraz güler yüzlü olduğu için yollu, hafif diye etiketlendiği bir toplumda yaşıyorsan suçu o kızlarda değil buna sebep olanda arayacaksın.

  • türk kızının değil türk insanının yüzü genellikle asık. sanki sokakta mutlulukla zıplayan erkekler var, nerede yaşıyorsunuz ya?

  • siz nasıl tayt giyen, şort giyen, x giyen kızın asıl amacı üzerinde sayfalarca kafa patlatıp "galiba benim dikkatimi çekmek ve beni tahrik etmek istiyor yhaa" sonucuna varıyorsanız, bir alt katmanınızda olanlar da kamusal alanda gülümseyen kızın amacının kendisine "vermek" olduğunu düşünüyor. aynı bokun daha sineklisi.

    uzatmadan geçen yaz yaşadığım bir olayı anlatayım, o aralar bizim meslek odasında bir işim var, metrobüsten gayrettepe'de inmeye yakın ortağımla telefonda konuşuyorum, normalde böyle ortaya karışık yerlerde güneş gözlüğümü çıkarmam ve gülümsemem, fakat o an gözümde gözlük yok ve acayip gülüyordum ki, sadece birkaç saniyeliğine adamın tekiyle göz göze geldim. herif sanki bu anı bekliyormuş gibi o birkaç saniyeyi kaçırmayıp zart diye sırtarmaya başladı. çok takılmadım, inip minibüse bindim, ulan baktım yanıma oturdu sanki 10 yıldır tanışıyormuşuz gibi bir rahatlıkla, üstüme doğru eğilerek gülüyor, "eheheh mehehe ben abdülkadir bu civardaki şirketlerin bilmemneyini yapıyorum ben de" diyerek dev ekranlı telefonundan facebook profilini açmış yüzüme doğru tutuyor, "ekleyin hemen beni" diyor. elimle kolumla itiyorum, "ilgilenmiyorum" diyorum, hala telefon suratımın dibinde "ama bi bakın" diye bir şeyler geveliyor, yaşım şu, şurada oturuyorum minvalinden bir şeyler anlatıyor, hemen ofisteki erkek arkadaşlardan birini arayıp "şurada beni karşılar mısın ama acil çık ne olur" diyorum. adam hala "neden böyle yapıyorsunuz ki" diyor. çok şaşkın çünkü birkaç dakika önce metrobüste kendisine bakarak "güldüm". bu esnada minibüste kadın erkek kimseden çıt çıkmadığını bilmem belirtmeme gerek var mı.
    benden birkaç yüz metre önce iniyor, hala "ekleyin beni unutmayın" diye bağırıp leş leş sırıtarak. onca tepkime rağmen kendisini ekleyeceğime hala inanıyor çünkü güldüm lan güldüm. bense ineceğim yerden 500 metre sonra iniyorum ne olur ne olmaz diye, barbaros bulvarı'nın ortasında sinirden korkudan titreyerek bir kenara oturuyorum.
    birkaç gün sonra başka bir arkadaşımız ofise gelemiyor, çünkü önceki akşam bir kız arkadaşıyla evine yürürken konuşup gülmesini üstüne alınan güleç mi güleç, şeker mi şeker, kainatta eşi menendi olmayan bir türk erkeği o saatten beri apartmanın kapısında dikiliyormuş. "deli filan mı?" diyoruz, arkadaş "hayır ya arabasını alıp geri geldi" diyor. kendisine değil, ortaya bir yere "güldü verecek" düşüncesiyle adam geceyi elalemin evinin kapısında bekleyerek geçirmiş.

    türk kadını kendi ülkesinde gülme şansını kaybedeli 10 asır oldu, bu asla düzelmez, başka ülkelerde gülün kadınlar.