türk dış politikası

  • hafızalarımızı tazeleyelim;

    - 22 haziran 2012: radar testi amacıyla silahsız uçuş yapan türk rf-4e uçağı suriye tarafından düşürüldü. iki pilot şehit oldu. uçağın deniz seviyesinden 200 feet yükseklikte, saatte 900 kilometre hızla suriye karasularını 5 dk ihlal ettiği ama ihlalden 12-13 dk sonra uluslararası sularda vurulduğu açıklandı. (genelkurmay'a yakın bazı kaynaklar uçağın rus füzesi ile düşürüldüğünü iddia etti. iddia kamuoyunda yer bulmadı, ilgili haberlerin büyük kısmı silindi).

    - 25 haziran 2012: nato ve ab temsilcileri ile olaya ilişkin toplantı yapıldı. nato, türkiye'yle tam dayanışma içinde oldukları açıklamasını yaptı. fakat nato üyesi bir ülkenin uçağı uluslararası hava sahasında düşürülmesine rağmen "toplu savunmayı içeren" washington antlaşması'nın 5. maddesi toplantıda söz konusu edilmedi

    - 26 haziran 2012: "dönemin başbakanı" erdoğan'ın açıklaması ile türkiye'nin angajman kuralları değişti: "suriye'den türkiye sınırına güvenlik riski ve tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur, bir tehdit olarak değerlendirilecek, askeri hedef olarak muamele görecektir".

    - 28 haziran 2012: mgk toplantısı sonrası "test ve eğitim görevi icra eden silahsız bir uçağımızın 22 haziran 2012 tarihinde uluslararası hava sahasında suriye tarafından vurulması olayı ayrıntılı olarak ele alınmıştır" açıklaması yapıldı. olayın ardından sıcağı sıcağına yapılan bazı açıklamalara değinilmedi.

    - 3 ekim 2012: dünyanın asker, donanım, mühimmat ve eğitim olarak en güçlü ordularından birisine sahip olan türkiye -hem de yıllardır kendine göre çete büyüklüğündeki oluşumların çatıştığı suriye'den gelecek tehditler için- ulusal hava savunmasının müttefik hava savunma unsurlarıyla takviyesini nato'dan resmen talep etti.

    - 3 ocak 2013: nato'nun almanya, hollanda ve abd vasıtası ile sağladığı patriot hava savunma sistemlerinin kurulumu adana, kahramanmaraş ve gaziantep'te başladı.

    - 11 mayıs 2013: ışid hatay'ın reyhanlı ilçesinde iki bomba yüklü araç patladı. saldırıda 51 kişi öldü, 140 kişi yaralandı. saldırı, türkiye topraklarında gerçekleştirilmiş o güne kadarki en ölümcül terör saldırısı oldu. fakat buna rağmen kamuoyunda hükümetin saldırı soruşturmasına gerekli önemi vermediği fikir birliği oluştu. olay öncesinde ve sonrasında ışid militanlarının sağlık bakanlığı ambulansları ve kızılay'ın araçları ile sınır ötesine taşındığı iddia edildi, birçok militanın türkiye'deki hastanelerde tedavi edildiğine dair görüntüler ortaya çıktı.

    - 11 haziran 2014: musul konsolosluk binasına 900'den fazla ışid militanı tarafından yapılan baskında başkonsolos öztürk yılmaz'ın da dahil olduğu 49 kişi rehin alındı.

    - 20 eylül 2014: musul başkonsolosluğu'nda rehin alınan vatandaşlar serbest bırakılarak türkiye'ye döndü. mit operasyon sonrası "hiç ücret ödenmedi, takas yapılmadı" dese de tayyip erdoğan'ın "velev ki bir takas yapıldı, ben vatandaşlarımın kurtarılmasına bakarım" cümlesi büyük tepki topladı.

    - 22 şubat 2015: şah fırat operasyonu ile süleyman şah türbesi'nde görevli 38 personeli ülkeye geri getirmek için suriye'ye girildi. süleyman şah'ın naaşı ve diğer manevi değeri bulunan eşyalar alındıktan sonra süleyman şah türbesi ve yakındaki karakol patlayıcılarla havaya uçuruldu. iran, türkiye'nin karakolun kuşatmasını bahane ederek suriye'nin topraklarını ihlal ettiğini iddia etti. suriye rejim yönetimi ise operasyon için kendilerine bilgi verildiğini ama izin alınmadığını bunun "açık bir saldırganlık" olduğunu söyledi.

    - 7 haziran 2015: 2015 genel seçimi yapıldı. akp meclisteki çoğunluğu kaybetti.

    - 20 temmuz 2015: kobani'ye giderek yıkılmış olan kentin yeniden inşa çalışmasına katılmayı hedefleyen gruba suruç'ta basın açıklaması sırasında ışid tarafından intihar saldırısı gerçekleştirildi. 34 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı. saldırının ardından t.s.k. önce ışid'in suriye'deki mevzilerini bombaladı, daha sonra kuzey ırak'taki pkk mevzileri bombalanmaya başlandı. yapılan hava saldırılarında 190 pkk'lının öldürüldüğü açıklandı. sürdürülen çözüm sürecinin bittiği dile getirildi.

    - 28 ağustos 2015: moskova’ya giden abd özel suriye temsilcisi michael ratney rus mevkidaşı mihail bogdanov’la suriye krizi üzerine görüştü.

    - 3 eylül 2015: rusya ve abd arasındaki suriye krizi görüşmelerinden sonuç çıkmayınca rusya, suriye rejiminin daveti ile birliklerinin bir kısmını suriye'ye sevk etme kararı aldı. rusya bu süreçten itibaren düzenli olarak rakka, halep, şam, idlib, lazkiye, hama, dera, humus ve deyrizor'daki birçok rejim karşıtı hedefi vurdu.

    - 10 ekim 2015: hükümetin türkiye'yi suriye'deki savaşa dahil etmesine karşı çıkan "barış bloku" tarafından düzenlenen miting öncesi ankara garı önündeki toplanma alanında ışid tarafından birkaç saniye ara ile 2 bombalı intihar saldırısı yapıldı. cumhuriyet tarihinin bu en kanlı ve vahşi saldırısında 109 vatandaş hayatını kaybetti, 500'ün üzerinde vatandaş yaralandı (yaralılara yardım etmek isteyen eylemcilere, olay yerine ambulanslardan önce gelen çevik kuvvet biber gazı ile müdahale etti ve belki de hayatı kurtarılabilecek birçok kişiye yapılacak acil müdahale yapılamadı. hükümetten yapılan ilk açıklamada "saldırının mağdur duruma düşmek için yapılan bir provokatif eylem olduğu" ve pkk'nın yaptığı söylendi. fakat daha sonra canlı bombalardan birinin suruç'taki ışid'li canlı bombanın kardeşi olduğu ortaya çıktı).

    - 31 ekim 2015: mısır'dan rusya'ya giden rus metrojet havayolları'na ait yolcu uçağı havalandıktan 23 dakika sonra 214 yolcu ve 7 mürettebatla sina yarımadası'nda ışid tarafından düşürüldü. teyit edildikten sonra rusya'nın suriye'deki hava operasyonları yoğunluk kazandı.

    - 1 kasım 2015: tekrarlanan genel seçimde akp tekrar meclis çoğunluğunu sağladı.

    - 13 kasım 2015: ışid, kendisine yapılan hava operasyonlarına en fazla destek veren ülkelerden fransa'da, aynı anda paris'in birçok noktasında gerçekleştirdiği saldırılarla 140 kişiyi katletti. olay sonrası fransa olağanüstü hal ilan edip ülke sınırlarını kapattı.

    - 23 kasım 2015: 20 kasım'da der zor'da sadece tek bir operasyonda 600'den fazla ışid militanının öldürüldüğünü açıklayan rusya savunma bakanlığı, 21-22 kasım hafta sonu boyunca 69 rus savaş uçağının 141 sorti yaptığını ve teröristlere ait 472 hedefin vurulduğunu açıkladı.

    - 24 kasım 2015: ruslara ait 2 adet su-4 savaş uçağı türk sınırına doğru yönelince 5 dk içinde 10 kez uyarıldı. uyarılara cevap vermeyen uçak hava sahamızı terk etti, onu takip eden ve 17 saniye süreyle türk sınırını ihlal eden uçak hava sahamızdan çıkmak üzere olduğu sırada türk f-16'ları tarafından düşürüldü. uçaktan paraşütle atlayan iki pilottan biri kurtuldu, diğeri muhalifler tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybetti. sağ kalan pilotu kurtarmaya giden ekipteki 1 piyade çıkan çatışmada hayatını kaybetti. uçak düşürülme olayı yaşanmasa, rusya dışişleri bakanı lavrov, türkiye'yi ziyaret edecekti. ziyaret iptal edildi.

    - 26 kasım 2015: 400 km menzilli s-400 hava savunma sistemi lazkiye'deki rus hmeymim hava üssü'ne konuşlandırıldı.

    evet;

    hava sahasını 5dk boyunca ihlal ettiği suriye kendi uçağını düşürünce nato'yu olağanüstü toplantıya çağıran, angajman kurallarını değiştiren, birdenbire ülkesinin sınırlarını nato'nun füzelerine emanet eden türkiye, hava sahasını 17 sn ihlal eden rusya'nın uçağını niye düşürdü?

    makul cevap: "uçağın milliyeti bilinmiyordu"...

    türkmen tepelerinin güneyi zaten suriye tarafından vuruluyorken, kuzey yamaca yapılacak saldırı sadece uçakların tepenin arkasına dolanmasıyla yani ihlali göze alıp türk hava sahasına kısa süreli girip çıkmasıyla mümkün. zaten 24 kasım'dan önce de birkaç gün üst üste rus uçakları bu rotayı kullandı. işte tam bu noktada "türk dış politikası" devreye girmedi. ankara'ya danışıldı. rusya'yla konuyu diplomatik yollarla çözmek yerine angajman kurallarının uygulanması için pilotlara yetki verildi. işte rusya'nın "uçağın bizim olduğunu biliyordunuz" tepkisi de aslında adresi bu olan "yahu zaten kaç gündür giriyorduk, biliyordunuz" tepkisi aslında.

    o halde 3-4 gün boyunca yaklaşık olarak aynı rotada uçan rus uçaklarına hiç müdahale edilmemişken; tam da cumhuriyet tarihinin en büyük iki terör saldırısında 170 kişiyi katledip 700 kişiyi yaralayan terör örgütü ışid'e üç gün üst üste en ağır darbe vurulmuş, militanlar dağılmaya ve kaçmaya başlamışken; ve yine tam da rus dış işleri bakanı lavrov'un önemli ziyaretinin arefesinde;
    sadece 17 saniye sınırımızı ihlal eden rus uçağı hava sahamızdan çıkmak üzere olduğu sırada düşürüldü. haber ajansların birçoğuna ve ulusal basına düşmeden t.s.k. düşen uçakların uçuş iz haritasını yayınladı. daha uçağın rus uçağı olduğu teyit edilmeden nato "türkiye'nin yanındayız" açıklamasını yaptı.

    kısaca nato "vur" dedi, planlandı, ilk fırsatı bulduk, vurduk. planda olmayan tek şey osman salih komutasındaki türkmen birliğinin düşen uçaktan atlayan pilotları uzun namlulu silahlarla vurmasıydı. pilotlar vurulmasa, hem nato rusya'yı türkiye üzerinden "ışid dışındaki muhaliflerle uğraşma" diye uyarmış ve kendini hatırlatmış olacak, hem de türk hükümeti seçim sonrası iç politikada kullanacağı bir malzeme elde edecek ve rusya'nın türkiye'nin güneyinde kürtleri güçlendirmesi konusunda bir mesaj verilecekti. üstelik 2 saldırıda 170 kişiyi öldüren ama üzerine gidilmeyen, sadece silah ve mühimmat desteği ile değil öfke ile de büyüyen çocukların kısa da olsa rahatlaması sağlanacaktı.

    ama gel gör ki uçakları sınırı ihlal ettiği için teknik olarak haksız olan rusya "türkiye ışid'e yardım ediyor" ve "pilotlarımız öldürüldü" savları ve paris saldırılarının da sıcaklığı ile uluslararası kamuoyunu arkasına alıp, türk dış işlerinin yıllardır kıbrıs'a yerleştirtmediği** s-300 füzelerinin daha modernize edilmiş hali olan s-400'leri göstere göstere türk sınırının dibine, ülke coğrafyasının önemli bir bölümünü tehdit edebilecek bir mevkiye yerleştirdi.

    gerçekte sadece sınır ihlali olsa bürokratik yollarla basitçe çözülebilecek bir mevzu, planda olmayan türkmen muhalifler ve rusya'nın krizi fırsata çevirmesi ile ele yüze bulaştı.

    peki türkiye nato'nun güdümünde rusya ile yaşayacağı tüm bu diplomatik ve ticari zorlukları niye göze aldı? sonuçta muhatap artık hem kuzeyden hem güneyden komşu olduğumuz dünya devi rusya'ydı. işte kardeşlerim, hani meşhur bir deyiş vardı hatırlar mısınız: orospu ile memurun bahşişi işin başında verilir

    siz isterseniz hala bu 3 milyar €'nun bize mülteciler için verildiğini düşünün. ben de artık gidiyim facebook'a berner konvansiyonu yoluyla yine facebook üzerinden ihtar çekeyim, kim jong-un ülkenin haritadaki şeklini beğenmediği için 100 kişiyi öldürttüğünü yazayım da biraz "like" alayım.

    sevgiyle.