türk çocuklarının sürekli bağırıp ağlaması

  • parkta bahçede evde okulda uçakta trende otobüste hiç fark etmez bizim milletin çocukları devamlı bağırır. herhangi bir sebep olmasına gerek yok. ablaaa diye bağırır anneeee diye bağırır bazen de sadece eeeee aaaaa ouuööuu diye bağırır. bağırmak bizim türk çocukları için iletişim şeklidir. bu şekilde duygu düşünce ve isteklerini ifade eder. anne ve babalar çocuklarının özgüvenleri kırılmasın ezik olmasın diye de pek ses etmezler hatta artık onların bağırdıklarının bile farkında değillerdir. kanıksamışlardır çünkü. 1 evladım var ona sürekli hatırlattığım şey kendisini konuşarak ifade edebilecek olmasıdır. bugüne kadar sorun yaşamadık demek ki isteyince oluyormuş. çocuklar da konuşarak kendilerini ifade edebiliyorlarmış. sevgili yeni anne babalar ya da ebeveyn adayları lütfen çocuklarınıza konuşmayı öğretin çünkü onlar hep çocuk kalmayacaklar. çok ama çok kısa süre sonra onlar da bizler gibi birer yetişkin olup topluma karışacaklar. çocuktur yapar aman nolacak demeyin sonra vallahi bu çocukların büyümüş halleri daha bi çekilmez oluyor.
    edit: çocuktur yaparcılar gelmiş. güzel kardeşim sorun da bu zihniyet zaten. çocuk dedigimiz varlık daima çocuk olarak kalmıyor. çocuklukta edindiği tüm davranışlar büyüdüğünde katlanarak sergileniyor. 15 yıllık sınıf öğretmeniyim sınıfta volümü hep düşük tutarım ve bu davranışımın çok faydasini görüyorum. sizler de deneyin hem kendiniz rahatlarsiniz hem çocuğunuz rahatlar hem de toplum rahatlar.
    edit 2: türk çocuğu dedigim için bozulan olmuş ne deseydim türkiyeli çocuk mu deseydim. türkiye'de vatandaşlık bağı olan herkes türk değil miydi ben mi yanlış biliyorum. ayrica bu ulkenin asli unsuru belli bir kesim olmaz.
    edit son: eksisozluk'te yeni sayılırım. aramaya inanma becerisi daha gelişmedi. moderatorler daha önce açılmış basliga taşıyabilirler. teşekkür ederim. saygilar.

  • gerek yurtdışı tatillerinde, gerekse türkiye içinde turistik bölgelerde yaptığınız tatillerde daha net gözlemleyebileceğiniz sinir bozucu hadise.

    elin almanının rusunun 3.5 yaşındaki bebesi sandalyede oturup herhangi yardım almadan eline çatal bıçak alıp köftesini parçalar yer, bizim 6 yaşındaki ayaz uras kuzey alya mira burnundan sümükler akarak ağlarken yerde sürünüp sandalyenin bacaklarını sinirden kemirmekle meşgul.

    herhangi bir cafe/restorana gidersin, çocuklar çığlık çığlığa, en ufak işini yaptırabilmek için çığlık atıyorlar. anne/baba çocuğun maskarası olmuş, bağırmasın diye üzerine cep telefonunu fırlatıyor, her dediğini yapıyor. bir kısmı da artık o kadar hissizleşmiş ki çocuk çığlığı kulağına fısıltı gibi geliyor.

    doğru düzgün ilgilenmeyecekseniz yapmayın şu çocuğu.
    işin enteresan tarafı bunlar güya yeni dönemin "ilgili/anlayışlı/çocuk psikolojisinden anlayan" ebeveynleri.