türk çiftçisinin vizyonsuz olduğu gerçeği

  • tarlasını öküzle süren insanlar gördüm. evet bildiğiniz öküz. babaannemler iyice yaşlanınca küçük bahçelerini belle düzeltemeyince bir adam çağırıp öküzüyle sürmesini istemişlerdi. o da çok yaşlı bir adamdı. ama işini görüyordu. kendine yetecek kadar. vizyonsuzdu evet.

    günümüzde ise çiftçilik bir çiftçi işi olmaktan çıktı. bir kişi tek başına çiftçilik yapamaz. çünkü çiftçilik yaparak piyasada rekabet edebilmesi için ihtiyacı olan şeyler;

    1. arazi. çiftçinin çiftçiliğe elverişli doğru düzgün yek pare arazisi var mı? yok. neden? bilindik ortalama bir hikaye ile açıklayalım.

    adam çiftçi. 100 dekar tarlası var. 4 çeker traktörü var 50-100 bin tl arası. biçerdöveri var 100-150 bin tl arası. diğer zirai ailetlerin toplamı ortalama 50 bin tl. adam vefat ediyor. 5 evladı var. evlat başına 20 dekar tarla düşüyor. bu evlatlardan 2'si büyük şehire taşınmış, biri gelin olmuş. enişte diyor ki ben çiftçilikle uğraşamam, satın benim hakkımı ya da parasını verin. evde kalan iki evlat çiftçilikle uğraşmaya devam etmek istiyor. borçlanıp eniştenin ve diğer iki evladın parasını veriyorlar. sıfır sermaye ile, hatta borçlandıkları için eksi sermaye ile çiftçiliğe başlıyorlar. üstelik eskiden 100 dekar olan tarla artık 50 dekara düştü. iki kişiler artık. şimdi bu çocuklar nasıl vizyon sahibi olabilir? ziraat konusunda gelişmiş ülkelere bakın, yek pare binlerce dekar alanda nasıl işler çıkardıklarına bakın. çiftçimiz bunlarla rekabet edecek durumda mı?

    2. finansman. kendi paranla iş yapmak mantıksızdır. ucuza para bulman gerekir. edeceği gelirleri hesaplayıp bunu doğru şekilde anlatabilirse yatırımcı dahi bulabilir. iyi bir finansçı gibi işini takip edebiliryor mu çiftçimiz? hayır. henüz dibindeki akrabalarıyla bile anlaşmakta güçlük çeken, babası ölünce tarlaların bir kısmı enişteye gidecek diye içerlenen çok çiftçimiz var. finans konusunda vizyon sahibi olmak kolay mı? hayır.

    3. üretim. bir çiftçi bir ziraat mühendisi gibi olmalıdır. dayımın oğlanlar geçen sene patatesten iyi para gazanmışlar bu sene ben de patates ekecem diyen bir kafayla olmaz. kahvede otururken yalan yanlış yeğenim biz geçen şundan ektik, şu gübreyi kullandık, traktör didiğin 8 çeker olacak, her çiftçinin kapısının önünde bir biçerdöver olacak diyen bir çiftçi vizyon sahibi olabilir mi? bulunduğu ilin iklim koşullarında tarlasından en iyi hangi ürünü alabileceğini araştırmadan vizyon sahibi olabilir mi çiftçi? ar-ge yapabiliyor mu çiftçi? hayır.

    4. insan kaynağı. eskiden çiftçinin eşi, bir kızı (evlenene kadar) iki oğlu, onların gelinleri, ilk torunlar hep iş gücüydü. bunların sgk’sını falan yatırmazdı ama çiftçi bunları çalıştırırdı. bu insanların hepsi kayıtdışı çalışır, para babada toplanır, kullandığı kişilerin maliyetini hesaplamaz, çok kar ettim zannederdi çiftçi. yeeeenim eskiden harmanı kaldırdım mı düğün yapardım diyen çiftçileri duymuşsunuzdur. arada dışarıdan çapalama, toplama, budama vs gibi konularda destek alırdı. ama parayla ödemezdi bedelini. adam lazım olunca evlatlarını daha önce yardım aldığı kişilere gönderir, emek vererek ödeşirlerdi. cebinden para çıkmadığı için de bunu kar sayarlardı. şimdi iyi bir çiftçinin zirai aletleri kullanabilecek, tarlasında verimli bir şekilde çalışabilecek kişileri istihdam etmesi gereklidir. bugün ziraat konusunda gelişmiş ülkelere bakın. çalıştırdıkları işçinin mola süresine kadar, saati saatine, dakikası dakikasına planladıklarını görürsünüz. çiftçimiz bunlarla rekabet edecek vizyona sahip mi? iyi bir insan kaynakları müdürü gibi çalışabiliyor mu çiftçi? hayır.

    5. satış pazarlama. eskiden çiftçinin elindekini satma gibi derdi yok gibiydi. barterla dönerdi işler. takaslar yapılırdı. satışlar ise tacirlerin gelip çiftçiden yok pahasına mal almasıyla olurdu. çünkü çiftçinin lojistik imkanı çok sınırlıydı. çarşıya pazara, düğüne traktörler giderdi çiftçiler. nereden bulsun kamyoncuyu, nereye göndersin malını. üstelik üretilen ürünler canlı. ömürleri olan şeyler. bir çiftçi ürününü piyasa koşullarında satabilecek bir satışçı deneyimine sahip mi? hayır.

    6. dış ticaret. döviz kurunun yüksek olması, özellikle zirai üretimde bir avantajdır. diğer ülkelerin ihtiyacı olan ürünleri ve piyasasını araştırabilen, diğer ülkelerdeki satıcılarla irtibat kurabilen, onların standartlarında üretmeyi kabul edebilecek, verdiği sözü tutabilecek bir çiftçi var mı? hayır.

    buna benzer örneklere baktığımızda çiftçilerin hala hayatta olması bile neredeyse mucize gibi bir şey. vizyonsuz olmaları kendi suçları değil. imkanlar böyle biraz da. tarım il müdürlüklerine kapağı atan memurlara bakın mesela. vizyon konusunda neredeler. tarım il müdürlerinin kendilerine bakın. ziraat mühendislerinin vizyonlarından konuşalım. tarım bakanlığımız ne durumda. iktidarın tarım politikasının vizyonu ne... her türlü imkana sahip, hazinenin başında olanların vizyonlarını konuşmadan çiftçiye yüklenmek acımasızlıktır.