türkçe dilbilgisi takıntısı olan ruh hastaları

  • ruh hastası değildir onlar. ruh hastası olsa duramazsın. ne iş ile ilgileniyorsa ilgilensin bir insan bir kere dilini düzgün kullanmalı. bildiği işi yapmalı ve her üründe daha iyiyi hedeflemeli.
    bu memleketten giderken bir yabancı uyruklu spor adamı şu sözü etmişti.
    ‘’burada her şeyden biraz var, ama hiçbir şeyden tam yok’’
    yazacaksanız , konuşacaksanız tam yapın.
    her şeyden evvel kitap okuyun ulan biber dolmaları.

  • bu benim evet.

    çok andavalı da bu yüzden engelledim mesela, adam sosyolojik tespit yapıyor sözlükte, bir iki bir şey biliyor sanıyorsun tartışacaksın falan bir bakıyorsun attığı mesaj komple facia...

    bak güzel kardeşim, dil bilgisine neden takıntılıyım?

    1- kitap okumayan adam dil bilgisini bilmez, imla hatası yapar yazamaz. konuştuğu gibi aynen yazar. kitap okumamış herifle neden muhatap olayım bana ne katacak?

    2- azıcık geleceğine önem veren, dirsek kırıp ders çalışmış, sınavlara girmiş, sorumluluk sahibi bir birey en basit konu olan dil bilgisinden soru kaçırmaz. ben de-da yı ayıramayan bir birey olarak nasıl boğaziçi'yi odtü'yü kazanabilirim? bir soru ilk yüzdelik dilimlerde yüzlerce kişi oynatıyor. dolayısıyla buradan da vasat bir okul mezunu, vasat bir iq sahibi birey olduğunu resmen kanıtlıyorsun.

    3- hepsini geçtim, ulan bu senin dilin lan dilin. ben yabancı dilde bile yazarken ezilip büzülüyorum yanlış yazdım mı acaba, o phrasal verb böyle mi yazılıyordu diye gerilirken sen kendi dilini doğru yazma becerisi bile gösteremeden neyine güvenerek adı "sözlük" olan bir platformda eli sikinde varoş aptal edasıyla "yeaa dil bilgisine takıntılısınız, hastasınız" diyebiliyorsun? yazma kardeşim daha bu dili kullanamıyor isen? dön liselere giriş sınavına çalışmaya başla sosyolojik çıkarımlar bulunmadan önce veya git fener, gs, beşiktaşlı amaçsız spor başlıklarına yazı yaz.

    edit : bence dil bilgisi ayrı yazılır bu arada, başlık bile ironik.

    http://www.tdk.gov.tr/

    ayrıca, ben hiç hata yapmam demiyorum, hepimiz insanız gözden kaçırdığımız hatalar olur, teşekkür eder düzeltirim. sorun bu değil. "abi amaan buna mı takıyorsun?" cevabı verecek gevşeklikte olmamak önemli olan.

  • la bu benim. dahi anlamındaki -de,-da yı ayrı yazamayanı kale alamıyorum. ben de bende bir sıkıntı var zannediyordum*

    aha bir de birader mevzusu var. arkadaş! bilader diye bir şey yok. birader o!

    şartel diye de bir şey yok. kartel var ama onun da konuyla alakası yok. şalter o şalter. ( lise öğretmenim bunu sınavda sordu. bütün şıklar yanlıştı. ben de gittim cimnastik nispeten daha doğru gibi geldiği için onu işaretledim -yanlış olduğunu biliyorum ama tdk yine j-c benzeşmesinden güncelleme yaptı herhalde habersiz diye düşündüm. çünkü aslında bütün şıklar yanlış- .o gitti "şartel doğruydu, sen yanlış yaptın" dedi puan kırdı. kavga ettim hocayla. sözlüğü attım önüne. kızardı. bütün sınıf şartel doğru demiş. seni yanlış saymak zorundayım dedi. hoca olacak bi de)

    neyse. neticede bu memlekette türk dili edebiyatı mezunu öğretmenler bile doğrusunu bilmiyor. çok da şey etmemek lazım (şey her durumda ayrı yazılır)

    neyse

  • kendilerinden bir şey öğrenirseniz özellikle iş başvurularınızda ve iş hayatınızda kendinizi 1 adım öne çıkarırsınız.

  • egonuz yoksa eger, bu insanlardan bir seyler ogrenirsiniz. itici buluyorsaniz, egonuzu torpuleyin. zira, sizin yanlisinizi size soyleyen birisi size itici gelemez, gelmemeli.

  • yok arkadaş. alt tarafı üç beş dilbilgisi, yazım kuralını öğrenemeyen adama saygım yok. sorun hata yapmak değil kesinlikle, hatasıyla gurur duymak. dili etkin kullanmak bu kadar zor bir şey değil, sadece biraz dikkat istiyor. sonra gelsin "hede hödö"ler, "dedirten başlık"lar, "dediğim durum"lar.

    cahil insan bir yere kadar tehlikeli ama asıl korkulması gereken cehaletinden memnun olanlar.