türbanlı emniyet müdürü

  • özünde hümanizmadan nefret eden ve bütün mücadelesi hümanizm yerine islamcılığı tesis edebilmek olan islamcılara kol kanat geren sevgi kelebekleri basmış gene sözlüğü. oğlum valla çok yanlış biliyorsunuz. müslüman ülkelerde hümanizma kamusal alanda "sıkmabaş" türbana karşı olmaktır lan. çok net budur. kafasına bu 1970'lerde icat olmuş naylondan yapılma kumaşı geçirip üzerine kep takmış iran ahlak polislerine dönmüş cumhuriyetin kadrolu emniyet müdürü hanım. naylonun üretilmeye başladığı tarih bile 1938, naylon baş örtüsünü yani türbanı siz düşünün ne zamandır. islamcılar 20. yüzyılda selefi doktrinlerle icat olmuş bir islam türünü benim halkıma, milletime satıyorlar. sıkmabaş kafa, e.t. kafası 20. yüzyılda gariban anadolu köylüsünün ensesine kene gibi yapışmış selefi suudi fonlamalı tarikatlar ile akepenin öncü milislerinin rehberliğinde istanbul varoşlarında icat olmuştur. türk-islam tarihinde sıkmabaş kafa diye bir şey yoktur. ben anadolunun orta yerinde doğdum. benim köyümden daha sünnisini adıyaman kahta'da falan bulursunuz, benim köyümde bile zülüf var.

    o kadar türkümüz var zülüf hakkında. kaç yüz yıllık mazisi var. zülüf öyle her dilde olan bir kelime de değildir. zülüf türkün araba isyanıdır. zülüf türk kadınının arap ahlakına ve kültürüne baş kaldırısıdır. zülüf fars kadınının arapçı dayatmaya karşı duruşudur. zülüf umuttur, güzelliktir. sıkmabaş cehalettir, beyni yıkanmışlıktır, türk kadınının --ucu erkeklerin elinde olan- zinciridir türban...

    bu arkadaşlar kadınların kıyafetlerine karışmayın diyorlar. devletin memurunun memuriyet cihetinde cinsiyeti olmaz. biz bir kadına değil bir emniyet müdürüne karışıyoruz. erkek emniyet müdürleri de sarık takıp şalvar giysin o halde? ona neden karışılıyor? devleti temsilde bir nizam olur herkes ona uyar çünkü dış dünyaya bir mesajdır bir sunuştur devlet temsili aynı zamanda. biz karışacağız. bağıracağız. tiksineceğiz. özel hayatında nasıl giyinirse giyinsin.. kim karışmış şimdiye kadar? kim birinin evine girip de, sokakta durdurup da başından örtüsünü almış? ister sıkmabaş giyin ister çarşaf giyin. ama sıkmabaşın tarihi hakkında ben de fikirlerimi öne sürmekte serbestim. bu fikirlerin eğer seni aşağıladığını düşünüyorsan öncelikle hakikatin benim söylediklerim olmadığını göstermen gerek. eğer ben değil de; hakikat seni aşağılıyorsa sorun belki de sende midir acaba?

    bu insanlar islamcıdırlar ve tesettrürün, sıkmabaşın, naylon türbanın islamiyetin en temel şartı ve farzı olduğuna dünyada başka hiçbir şeye inanmadıkları kadar inanırlar. tesettür dedikleri şey hakkında kuranda sadece ve sadece 3 adet cümle olduğunu da bilmezler. hatta bu cümlelerde baş örtüsünün farz kılınmış olmasını bırak, baş örtüsü diye bir kelimenin geçmediğini dahi bilmezler. (bkz: islam/@skocax)

    biz bu emniyet müdürünün başına ne giydiğine karışacağız. çünkü onun belinde benim vergilerimle alınmış bir silah var. ve o silahı bir gün biz doğrultup bizi de sıkmabaşçı yapmaya kalkışacağının farkındayız ve bizler günün birinde sıkmabaşçı olmaya zorlanmak istemiyoruz. islamcılardan demokrat olmaz. şeriatta ya müslümansındır ya gayrimüslimsindir bunun üçüncü bir alternatifi yok. müslümansan mecbur takacaksın naylonu kafana. gayrimüslimsen zımmisindir 5 kat fazla vergi ödeyip, böcek gibi yaşayacaksın. üzerine kamusal alanı bırak sokakta çarşıda yine mecbur takacaksın.

    şimdi burada kendini hümanist sanan idiotların anlamadığı şey şu:

    bu ablaların inandığı, uğrunda öleceği ve adam öldüreceği islam diyor ki:

    1-kafanı sıkmabaş yap bir tek kıl tanesi bile görünmesin

    ve ablalar bunu uyguluyor çünkü şartları uygun.

    yine bu ablaların uğrunda bütün dünyayı kılıçla dolaşacağı islam türü diyor ki:

    2- dar-ül islamı kur ve şeriatı tesis et, bu uğurda aktif pasif cihat yap, gerekirse sana itaat etmeyenlerin (bozguncuların) ellerini ve ayaklarını çaprazlama kes, çocuklarını al köle yap, kızlarını al cariye yap, yurtlarından çıkar.

    şimdi bre idiot... bu ablalar birincisi çok zor bir şey olduğu halde, güneşin altında 40 derece sıcakta kafaya naylon sarıp yolda yürümek çok ama çok meşakkatli olduğu halde bunu yapıyorlar ve bunu sırf kendi islam türleri böyle emrettiği için yapıyorlar.

    eğer şartlar müsait olursa ikincisini neden yapmasınlar? neden yapmazlar? ikisi de aynı kitapların emri değil mi? peki ben birinciye karışmam ikinciye kalkışırlarsa karşılarına dikilirimciler? nasıl dikileceksin ulan? dönüştürüyorlar! d ö n ü ş t ü r ü y o r l a r! türkiyede en az 1000 tane cemaat ve tarikat var! sürekli zombiye dönüştürüyorlar insanlarımızı! aha bak şu son 5 dakika içinde belki 10 kişi daha islamcı oldu. çok çok azınlıkta kalacaksın eğer sen de karşı mücadeleye bir tarafından başlamazsan. bu islam türü en geç yüz yıl içinde yok olacak bunu adım gibi biliyorum ama senin ömrün de en geç 50 yıl içine tükenecek. sana hükmedecekler eğer mücadele etmezsen. bunlardan demokrat olmaz. bunlardan hümanist olmaz. bunlar ancak ve ancak gazaliye ve onun müridlerine inanırlar. başka hiç kimseye zerre kadar ehemmiyet vermezler. evrensel değerlere, hümanizme, hukuka ve demokrasiye küfrederler. bunlar zombilerdir. sapkın bir öte dünya nihilizmine sahiptirler. bunların başka bir derdi yok. düz ve basitler: öte dünya bu dünyadan daha uzun o zaman islamı en sert haliyle yaşayayım, garantiye almış olurum her şeyi, daha karlı çıkarım. bununla mücadele nereden başlıyor? taa mecliste türbana karşı olmakla başlayacaktı. o olmadı hakim masasında türbana karşı olmakla başlamalıydı. o olmadı kolluk kuvvetlerinde türbana karşı olmakla başlamalı. o da olmadı nereye kadar gidecek bu mücadelenin başlamaması? çok basit bir mantık bu adamlar bir inanaca sahip ve şu anda o inancın a doktrinini uyguluyorlar. yarın şartlar müsait olunca da b doktrinini uygulayacaklar. b doktrini seni de kapsıyor. ben bu inanç türünü biliyorum. ne yapacaklarını, daha ne kadar ileri gideceklerini adım gibi biliyorum. sen bilmiyorsun. öğren lütfen. bu şeriatçı sırtlanların arasında kalmış laiklik denen kale öyle bir korunmalıdır ki tek bir tuğlasının bile yerinden çıkarılmasına müsaade edilmemelidir. turan dursun böyle derdi. sen de böyle de. çok tuğlalar söktüler o kaleden. daha fazlasını sökmelerine müsaade etme. ya da en azından sessiz kal ulan!

    birileri de diyor ki mesela kafasından türbanı çıkarsan bile düşüncelerini çıkaramayacaksın. birincisi öyle bir derdimiz yok... zorla düşünce çıkarmaya kalkışmak hümanizmaya uymaz. akıl mantık ve ikna yolu ile düşünceleri değişir insanın. bu değişime destek olmak görevim ama kimsenin kafasından zorla düşünce çıkarmak gibi bir misyon içinde de değilim. ikincisi, öyle olsaydım bile öyle bir çıkar ki o düşünceler. siz sovyetlerin 1930-1940'lardaki baş örtüsü politikalarını bilmiyorsunuz tabi. gidip rusya'da da yaşamadınız. rusya nerden baksan genetik/ırsi olarak %10-15'i müslüman bir ülke aslında. kafkasya, tatarlar, başkirler vs. bugün rusya'da türban diye bir şey yok. türkmenistan, kazakistan ve kırgızistan da öyle. sen hele kamusal alanda türbana karşı olma onuruna bir eriş, düşünceleri çıkmazsa da çıkmasın ayrıca. kimseye düşünce dayattığımız yok. islamcılık bizi tehdit ettiği için kamusal alanda bulunması hümanizme, evrensel hukuka, akla, hakkaniyete ve adalete aykırıdır diyoruz biz. kamusal alanda açık açık islamcılık yapılması ve onun sembollerinin kamusal alanı işgal ediyor olması kamusal alandaki bir takım makam sahiplerinin kafalarının içinin lağım gibi olmasından çok daha tehlikeli, çok daha berbat bir şey. kamusal alan en büyük reklamın döndüğü alandır da aynı zamanda. resmi ideolojiler %100 oranında tepkili kitleler doğurmaz. resmi ideolojiler aynı zamanda milyonlarca yandaş da doğurur. resmi ideolojiler aynı zamanda milyonları dönüştürür de. islamcı olmayanlara sesleniyorum. kamusal alanları islamcılığa bırakmayın! karşı değilseniz bile en azından islamcı yalakalığı yapmayı bırakın. ne bok yediğinizin farkında bile değilsiniz.

  • türkiye cumhuriyeti devletinin son utancıdır.