tüm evlilik sürecindeki en anlamsız gelenek

  • kuzeninin bundan kaç yıl önce sikindirik bir dış çekime 6 bin lira verdiğini bilen ve dün de bir arkadaşının evlilik teklifi için 55 bin liralık yüzük (kız o marka ve modelde ısrar etmiş çünkü) aldığını duyan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, evlilik teklifi ve dış çekim denen nanelerdir kesinlikle. (bu arada arkadaşım 17bin lira maaş alıyor)

    zira nişan, kına veya kız isteme gibi gelenekler, her iki aileden de çoğu kişinin talep ettiği ve ne yazık ki biraz da anne babaların " geri kafalılığı " yüzünden kabul edilen olaylar.
    daha doğrusu, yaşlı ve gelenekçi insanlara laf anlatılamadığı için mecbur olur denilen şeyler.

    fakat bu iki aşama ise, sadece ve sadece bir kişinin keyfiliğine bağlı olan bir şey.

    çünkü bu aktivitelerin ikisi de, bekarlıklarında kendileri için en fazla iki yüz liralık gümüş takı almış tiplerin, evlilik bahanesi adı altında görgüsüzlüklerini dayatmalarının bir sonucu. ve başka da bir nedeni yok.

    o yüzden, bunu okuyan sevgili hemcinslerime sesleniyorum!; size bu iki soygunu dayatan kişilere asla taviz vermeyin ve binbir emekle kazandığınız paranızın kıymetini bilin lütfen.

  • herkesin bahsis istemesi: cocuklar arabanin önüne atlar bahsis, gelinin önüne nedimeler dizilir bahsis, kameraman pilim bitti der gec kalir bahsis, damat trasi gelin saci kuaförde bahsis, dügün salonunda bicak kesmedi deklansör basmadi bahsis, garsonlara kahyalara bahsis, müzisyene bahsis, davul zurna ikide birde kulaginin dibinde bahsis...

    hayir takida takilanlar da 50 100 tl demetleri olmasa, onlarla da anca dügün salonunu ödeyebilecek olmasak tamam da bilader: iki gün ayak üstü geciriyoruz, nette elime gecen para, 16 saatlik mesaide elime gecenden daha az. daha neyin bahsisini istiyorsunuz ulan develer?

    edit: toplumun kanayan yarasini buldum sanirim. bakalim kalan parayi da kriptoya falan yatirayim, belki bu kadar hizli degerlenir.

  • imza hariç kalan bütün her şey.(gerçi o da tartışılır ya neyse) bu gereksiz örf ve adetlerin her zerresine karşı nefret duyuyorum. beni toplumdan uzaklaştıran bütün olgular ve gelenekler bu olayda da var.

    -kız isteme (istenilen kişiyi mal gibi yansıtmak)
    -tuzlu kahve (bunu içip ölen adamlar var lan)
    -kına gecesi (yüksek tepelerde siksinler sizi)
    -nişan (sülelenin en büyüğünün sikik muhabbetiyle beraber, anlamsız gülümsemeler)
    -gelin bohçası (bir gereksizlik daha)
    -yatak odası takımı, beyaz eşyayı kimlerin alacağına dair konuşmalar (ulan aşkınızı sikeyim sizin. bu konuşmalardan sonra aşk mı kalır, sevgi mi kalır)
    -kızın evinin önünde davul zurna çalmak (ne yapıyorsunuz oğlum lan siz)
    -kırmızı kuşak (buna yorum bile yok. karaktersiz, medeniyetsiz insanlar)
    -kuaför saçmalıkları (tiksindirici muhabbetler)
    -imam nikahı (cehaletin dipleri artık buralar)
    -düğün konvoyu (siktiğimin ortadoğuluları)
    -düğün (halay adı verilen tepişmelerle beraber kendini göstermeler)
    -pastayı alkışlamak (embesil sürüsü sizi)
    -takı töreni (çeyrek altın takmak için kuyruk oluşturan kitle)
    -altınlar kimde kalacak muhabbetleri (utanacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim ama, ondan da anlamazsınız ki siz)

    ve birgün evlenirsem, bunların en az %90'lık kısmını yapmam da, yaptırmam da.

  • kesinlikle ama kesinlikle kaynananın geline erotik iç çamaşırı almasıdır. bu gelenek nasıl oluştu hala aklım almıyor.

  • bence en anlamsız gelenek boşanan kadına sonsuza kadar nafaka verilmesi . bunu bana kimse hakla hukukla açıklayamaz bu olsa olsa gelenektir

  • kocişimin aniden beni istemeye gelmesi ve sunumsuz yakalanmam. şükür alelacele bekaretimi kurdeleyle bağlayabildim.

    (bkz: bekaret kurdelesi)

  • (bkz: bekaret kurdelesi)

    ne o abi öyle kızı fiyonklayıp göndermek. kime ne, bize ne, sana ne.